ZİHİN FELSEFESİ
I. İlyada Antik Yunan’da, şair Prometheus’un yazdığı varsayılan Truva savaşını anlatan büyük bir destandır.
II. Özellikle Antikçağa ait ilk yazılı eserlerden biri olan İlyada’da bugün anladığımız anlamda bir zihin tasarımının olmadığını görmekteyiz.
III. İlyada’da Sonraları ruh ya da bilinçli zihin anlamına gelen psyche kelimesi çoğu kere kan, can veya nefes gibi yaşamın özüne ilişkin bir anlam taşır.
IV. İlyada’da zihin kavramı doğrudan değil, ama bilinç sahibi bir insanın Tanrı’larla ilişkisi çerçevesinde ele alınır.
V. İlyada’nın kahramanlarının, bugün anladığımız anlamda, özerk bir bilince sahip bireyler olarak davranmak yerine, tanrılara ve kahinlere danışmadan davrandığı görülür.
I. Atomculuk maddeci bir görüştür ve evrenin tamamen boşluktan ve nesneleri şekillendirmek üzere bir araya gelmiş atom adı verilen özlerden oluştuğunu ileri sürer.
II. MÖ. 5. yüzyılda Leukippos tarafından ortaya atılmış ve Demokritos tarafından geliştirilmiştir.
III. Şeylerin nitelikleri ve değişimleri ancak onları meydana getiren atomların biraya gelmeleri yani pıhtılaşmaları ya da birbirinden ayrılıp dağılmaları ile açıklanabilir.
IV. Ruh atomlardan yapılmıştır, ancak ruhu oluşturan atomlar beden atomlarından daha stabil ve hareketsizdirler. Eğer ruh atomları kaçar ve dağılırsa, o zaman yaşlanırız.