Stres Yönetimi
Stres nedir?
Latince “stringere” sözcüğünden gelmelen stres sözcüğü geçmişten günümüze çeşitli biçimlerde tanımlanmıştır. 17. yüzyılda stres kavramı felaket, bela, musibet, dert, keder, elem gibi farklı anlamlarda karşımıza çıkmaktadır. 18. yüzyıldan sonra ise stres kavramı güç, baskı, zorlanma gibi anlamlarla nesnelere, bireye, vücuda ve ruhsal yapıya yönelik olumsuz ortaya çıkaran bir etken olarak kullanılmıştır.
1914’te Walter Canon stresi “olumsuz çevresel faktörlerden sonra bozulmuş olan fizyolojik iç dengeyi ve ruhsal yapıyı yeniden kazanmak için stres önemli bir uyaran” olarak açıklarken, stresi araştıran öncü isimlerden biri olan Selye de benzer biçimde bireyi etkileyen çevresel uyarıcı olarak ifade ederken 1950 yılında yaptığı bir çalışmadan sonra stres terimini, organizmanın içindeki çevreye karşı aldığı bir durum olarak tanımlamıştır. Cüceloğlu ise stresi, “bireyin fiziksel ve sosyal çevresindeki uyumsuz koşullar nedeniyle, bedensel ve psikolojik sınırlarının ötesinde harcadığı gayrettir” şeklinde tanımlamaktadır.
Stresi meydana getiren etmenler nelerdir?
Stres, birey üzerinde davranış bozukluğu ve ikili ilişkilerinde sorunlara neden olan bir problemdir. Bireylerde stres durduk yere veya kendiliğinden olan bir olay değildir. Stresin ortaya çıkması için bireyin yaşadığı ortamda ve çevresinde oluşacak değişimlerin kişiyi etkilemesi gerekmektedir. Her birey ortamdaki değişimden etkilenir fakat bu değişimin oluşturduğu etki kişiden kişiye göre farklılık gösterebilir. Yani değişim bir bireyde çok hızlı ve daha olumsuz etki gösterirken bir başka bireyde daha yavaş etki gösterebilir. Uzmanlara göre stres, insanın yaşantısında meydana gelen birtakım değişimler ve farklılaşmalar ile ilgilidir. Stresin ortaya çıkması için yaşadığı ortamdan ya da olaydan etkilenen bireyin tepki olarak fizyolojik veya psikolojik dinamiklerinin harekete geçmesi gereklidir.
Stresin belirtileri nelerdir?
Bireylerde stresin kendine özgü özel belirtileri mevcuttur. Stres bireylerde endişe, gerginlik, aşırı alkol tüketimi, sigara kullanımı, uyku bozukluğu, yetersizlik duygusu, duygusal travma, sindirim sistemi bozuklukları ve yüksek tansiyon olarak belirtiler gösterebilir. Stres kısa süreli varlık gösterse bile bireyde kalp atışlarındaki yükselme veya aşırı alkol ve sigara kullanımı gibi kısa sürede ortaya çıkan sonuçların kalıcı olmasına sebebiyet verebilir. Koroner kalp rahatsızlığı için yüksek bir risk taşıyan aşırı gıda tüketimi ve nikotin tüketiminin artmasına da sebep olabilmektedir. Bireylerde stresin belirtileri 4 farklı boyutta değerlendirilebilir. Bunlar fiziksel, duygusal, zihinsel ve sosyal belirtiler olarak ele alınır.
Stresin fiziksel belirtileri nelerdir?
Stresin fiziksel belirtileri şunlardır:
1. Baş ağrısı
2. Uyku düzensizliği
3. Kabız veya ishal
4. Yüksek tansiyon
5. Aşırı terleme
6 .Yorgunluk ve enerji kaybı
7. Diş gıcırdatma
Stresin duygusal belirtileri nelerdir?
Stresin duygusal belirtileri şunlardır:
1. Kaygı ve endişe
2. Depresyon
3. Çabuk ağlama
4. Gerginlik
5. Öfke patlamaları
6. Saldırganlık
Stresin zihinsel belirtileri nelerdir?
Stresin zihinsel belirtileri şunlardır:
1. Konsantrasyon bozukluğu
2. Karar vermede güçlük
3. Düşük verim
4. Zayıf hafıza
5. Hatalarda artış
6. Zihinsel karmaşa
Stresin sosyal belirtileri nelerdir?
Stresin sosyal belirtileri şunlardır:
1. İnsanlara karşı güvensizlik
2. Başkalarını suçlama
3. İnsanlarda hata arama
4. İnsanları rencide etmek
5. Küslük ve insanlarla konuşmama
Genel Adaptasyon Sendromu (GAS) nedir?
Selye (1956) bireyin uzun süre strese maruz kalması sonucu “adaptasyon hastalıkları” oluşacağını ileri sürmüştür. Omurgalılar ve diğer organizmalar arasında evrensel bir stres yanıtı olarak kabul gören Genel Adaptasyon Sendromunu (GAS) tanımlamıştır. Bireylerde organizma strese karşı farklı aşamalarda farklı tepkiler vermektedir. Bu aşamalar alarm, direnç ve tükenme aşamasıdır. GAS üç aşamalı yapısı sayesinde vücudumuzun uyarılabilirliğinin veya adaptasyon enerjisinin sonlu olduğuna dair ipuçları sunmaktadır.
Genel Adaptasyon Sendromunun (GAS) aşamaları nelerdir?
GAS'ın aşamaları alarm, direnç ve tükenme olarak tanımlanmıştır.
Alarm Aşaması: Alarm aşaması bireyin otonom sinir sistemiyle alakalıdır.Otonom sinir sistemi bireyin kalp atışı, tansiyon, solunum gibi vücudun temel ihtiyaçlarının sürekli çalışmasını sağlayan bir sistemdir. Bu aşamada otonom sinir sistemi daha aktif hâle gelerek kana bol miktarda adrenalin ve gerekli biyokimyasal maddeleri salgılar. Otonom sinir sisteminin aktif olmasıyla beraber vücut stresörlere karşı mücadeleye hazır hâle gelir. Alarm aşamasında bireyin direnci azdır ve stresör yeterince güçlü ise çeşitli zararlı etkilere yol açabilir.
Direnç Aşaması: Vücut stresöre sürekli maruz kalmanın sonucunda adaptasyon yaşar ve direnç göstermeye başlar. Alarm reaksiyonunun bedensel işaretleri neredeyse ortadan kalkarak vücut biyokimyasal maddeleri geri çeker. Bu aşamada bireyin direnci normalin üzerinde seyreder.
Tükenme Aşaması: Direnç süresinin uzunluğuna bağlı olarak bireyde tükenmeler görülmeye başlar. Vücudun aynı strese uzun süre maruz kaldıktan sonra adaptasyon enerjisi tükenerek alarm reaksiyonunun işaretleri tekrar belirir. Ancak tükenme aşamasında geri dönüş yoktur.
Stres kaynakları nelerdir?
Strese sebep olan etkenlerden kişilik özelliği açısından stres kaynakları incelediğinde, bireylerin hangi konuda daha duyarlı olacağı ve en çok etkilendikleri konuların neler olabileceği tahmin edilse de stresi kontrol altına almak mümkün olmayabilir. Kişilik özelliklerinin, kalıtım, aile, kültür, öğrenme, motivasyon vb. gibi psikolojik ve sosyal kavramların her bireyde farklılık göstermesi çeşit açısından stres kaynaklarını arttırmaktadır.
Örgüt içinde karşılaşılan stres kaynakları ise bireyin aile yaşantısı, örgüt içerisindeki çalışma ortamı veya örgüt dışında kalan çevresel faktörler tek başlarına strese sebep olan ve stres etkenlerini meydana getiren faktörler içerisindedir.
Bireyler için birçok stres kaynağı saymak mümkündür. Genel olarak stres kaynakları;
1. Bireyin kendisiyle ilgili stres kaynakları
2. Bireyin yaşadığı genel çevreyle ilgili stres kaynakları
3. Bireyin iş çevresinin oluşturduğu stres kaynakları biçiminde gruplandırılmaktadır.
Çevresel stres kaynakları nelerdir?
Bireylerde strese neden olan çeşitli kaynaklar mevcuttur. Strese bağlı belirtilerin ana nedeninin fiziki çevre olduğu kabul görmektedir. Çevresel stresler bireyin iş yaşantısı dışında kalan stres kaynaklarını oluşturmaktadır. Kişinin çevresel stres kaynakları;
• Orta yaş bunalımı,
• Aile sorunları,
• Tekdüzelik,
• Ekonomik güçlükler,
• Siyasi belirsizlikler,
• Teknolojik değişimler olarak sıralanabilir.
Bireylerin strese eğilimleri hakkında yapılan sınıflandırmaya göre kişilik tipleri nelerdir?
Genel olarak bireylerin, strese eğilimli oldukları düşünüldüğünde aralarında farklılıklar ortaya çıkabilmektedir. Bireylerin strese eğilimleri hakkında sınıflandırmaya göre kişilik tipleri A Tipi, B Tipi ve Karma Tip kişilik olarak tanımlanmaktadır.
A tipi kişilik özelliklerine sahip bireylerde görülen davranışlar nelerdir?
A tipi kişilik özelliklerine sahip olan bireylerde; hızlı yemek, acele konuşmak, asla bir şeye yetişmek durumunda olmamak, aynı anda bir çok şeyi yapmaya çalışmak, dostluk veya zevk verici şeyler için çok az zaman ayırmak, çok yavaş insanlara karşı sabırsızlık, zamanı boşa harcamaktan nefret etmek, diğer insanlar konuşurken acele etmek ve sırada beklemekten nefret etmek gibi davranışlar görülmektedir.
B tipi kişilik özelliklerine sahip bireylerde görülen davranışlar nelerdir?
B tipi kişiliğe sahip olan bireyler, A tipi kişiliğe sahip olan bireylerin tam tersi davranış sergilerler. B tipi kişilikteki bireyler rahattırlar, zamanı sorun etmezler ve sabırlıdırlar. Yaptıkları işten zevk alırlar, başarı konusunda çaba sarf etmezler, esnektirler, katı kurallardan arınmışlardır, işlerinde rahat olmaları onlara suçluluk duygusu vermez, kolay kolay sinirlenmezler, tedirgin olmazlar, düzenli ve sakin çalışırlar. B tipi birey A tipi bireye göre kendine daha fazla güvenir ve çevresine göre emin bir kişiliğe sahiptir.
Karma tip kişilik özelliklerine sahip bireylerde görülen davranışlar nelerdir?
Karma Tipi bireyler ise; A ve B tipi bireylerin kişilik özelliklerinin her ikisini de karışık olarak taşıyabilirler. Fakat önemli olan, kişinin hangi tip özelliklere daha yakın özellikler taşıdığı ve hangi tip özelliklere göre davranış sergilediğidir. Amaç, çalışan bireylerin kendisine zarar vermeden iş ortamıyla ve çalıştığı ortamda bulunan diğer bireylerle huzurlu bir şekilde çalışmasını sağlamaktır.
Kişisel stres faktörleri nelerdir?
Kişinin kendisi ile alakalı stres kaynaklarının biyolojik ve fizyolojik durumu ve özellikleri ile ilgili olduğunu söylemek mümkündür. Bunlar; fizyolojik bozukluklar, çeşitli sistem bozuklukları, hormonal ve salgı bezleri düzensizliğiyle birlikte ortaya çıkan biyolojik stres kaynakları olurken kişilik özelliklerin strese yatkın olması, temel ihtiyaçların karşılanmasında yaşanan sıkıntılar, yaşam şartlarının ağır olması, refah düzeyinden dolayı kaynaklanan ekonomik yetersizlikler ise psikolojik stres kaynakları olabilmektedir.
Strese neden olan kişisel tutum ve davranışlar nelerdir?
Stres bazen çevresel sebeplerden dolayı meydana gelse de çoğu zaman stresin sebepleri bireyin tutum ve davranışlarıyla ilişkilidir. Strese neden olan kişisel tutum ve davranışlar şu şekilde belirtilmektedir:
Dürtüler
Acelecilik
Ulaşılması imkansız standartlara yetişmeye çalışmak
Yaşlanma
Güçlü olmak
İşi kaybetme endişesi
Mükemmeliyetçilik
Değişken şartlarda çalışmak
İnsanları memnun etmek
Çok fazla iş yüklenmek
Stresle başa çıkmak için önerilen yöntem/teknikler nelerdir?
Yapılan araştırmalara göre stresle başa çıkmak için çok fazla yöntemden bahsetmek mümkündür. Bu yöntemlerden en önemlileri şunlardır:
- Kendi yaşama tarzının yönetimi: Bu yöntem bireyin kendi varlığının farkında olması için yapılan düzenli etkinlikler olarak düşünülmektedir. Bireyin kendini rahatsız eden durumlar karşısında öfkelenmemeyi, sinirlenmemeyi ve sabırlı şekilde davranmayı sağlaması bu duruma örnek verilebilir.
- Derin gevşeme ve dinlenme teknikleri: Derin gevşeme olayı; vücudun sinirsel durumu olmakla birlikte, zihinsel ve fiziksel olarak rahatlaması için vücudun pasif bir hâle gelmesi durumudur. Bu olay genelde bedeni kontrol altına almak isteyen uğraşlar doğrultusunda oluşmaktadır. Bedeni kontrol etmek için yapılması gereken en önemli olay nefes kontrolünü sağlamaktır. Günlük sıkıntıları unutturan hobilerle uğraşmak, deliksiz ve derin bir uyku çekmek ve dinlendirici müzikler dinlemek derin gevşeme tekniklerinden bazılarıdır.
- Meditasyon yapmak: Zihinsel durumların gündelik hayattaki sıkıntılardan, endişelerden ve çatışmalardan uzak kalarak rahatlama uygulamasıdır. Bu uygulamanın en önemli faydaları ise, solunum hızını yavaşlatması, kalp atışlarını yavaşlatması, kan basıncını düşürmesi ve oksijen tüketimini azaltarak kalp hastalıklarını azaltmasıdır.
- Biyolojik geri besleme, insanların kendilerinde olan stres belirtilerini öğrenmelerini ve kontrol altına almalarını sağlamaktadır.
- Beslenme ve gıda rejimi: Bireyin sağlıklı bir şekilde yaşayarak hayatını devam ettirmesi için en önemli faktörler arasında düzenli beslenme gelmektedir. Kişiler düzenli beslenme kapsamında gerekli olan kalori ihtiyaçlarını karbonhidrat, yağ, madenler, protein, vitaminler ve su ile karşılamaktadırlar. Bunları yeteri kadar karşılayamayan bireylerde çeşitli fizyolojik ve biyolojik problemler görülecektir. Sonuç olarak güçsüz kalmaları yüzünden işlerini yerine getirememek, yorgunluk ve düzensizlik gibi problemlere neden olacaktır.
- Fiziksel egzersizler: Stresin insan vücudunda olumsuz etkilerini ve baskılarını azaltan stres yönetim teknikleri arasında yer alan önemli bir faktördür. Bisiklete binme, kültür-fizik, ata binme, jimnastik ve yüzme gibi basit bir şekilde yapılabilen hareketlerin bütünüdür.
İş yaşamında çalışan sağlığını etkileyen etmenler nelerdir?
İçinde bulunduğumuz yüzyılda çalışma yaşamı gitgide zorlu bir hâl almakta, rekabet artmakta ve yüksek tempoda çalışmaya dayanmaktadır. Bu durumlar, stres faktörünü belirgin bir şekilde karşımıza çıkararak evreni saran iş yaşamının en büyük tehlikelerinden biri hâline getirmektedir. İş yaşamında çalışan sağlığını etkileyen birçok etken bulunmaktadır. Bunlardan bazıları; iş kazaları, yetersiz termal konfor şartları, gaz kaynaklı zehirlenme, kimyasallar, çalışma yaşamı kaynaklı meslek hastalıkları vb. olarak sıralanabilir. Bu etkenlerin her biri aynı zamanda çalışanlarda strese de yol açabilmektedir.
Örgütsel stres kaynakları nelerdir?
İş yeri kaynaklı stres farklı şekillerde ortaya çıkabilmektedir. Çalışma ortamında bulunan herhangi bir şey veya çalışma ortamındaki herhangi bir etken stres kaynağı olabilmektedir. Örgütsel stres kaynakları; iş ile ilgili nedenler, örgütün iç ve dış çevresi, örgüt içi ilişkiler, bireyin örgüt içerisindeki rolü ve kariyer gelişimi olmak üzere genellikle altı başlık altında toplanmaktadır. Ancak örgütlerde bulunan stres kaynaklarını sadece bu başlıklar olarak sınırlandırmak doğru olmaz. Örgütün yapısı, çalışma koşulları ve üretim yöntemleri gibi durumlar değerlendirilerek bu başlıklar farklılık gösterebilir.
Yapılan işin özellikleriyle ilgili stres kaynakları nelerdir?
Yapılan işin şekli ve yapısı stres kaynağı barındırması ile ilişkilendirilebilir. Genel anlamda yapılan çalışmalarda işin özellikleri ile ilgili stres kaynakları şu şekilde sıralanmaktadır:
• Fazla veya düşük iş yükü
• Vardiyalı çalışma sistemi
• İş yetiştirme (zaman) baskısı
• Rol belirsizliği ve rol çatışması
• Yapılan işten kaynaklı tehlike ve riskler
Araştırmalara göre işin yapısından dolayı daha fazla stresli olan meslekler nelerdir?
Her iş kolunun çalışma şeklinden kaynaklı kendine özgü stres kaynakları olmaktadır. Yapılan araştırmalarda bazı mesleklerin işin yapısından dolayı daha fazla stresli olduğu belirtilmektedir. Bunlar; sağlık çalışanları, madenciler, yöneticiler, itfaiyeciler, pilotlar ve tekstil endüstrisinde çalışanlar olarak sıralanabilmektedir.
Örgütlerde oluşan stres yönetimiyle ilgili izlenecek yollar nelerdir?
Örgütlerde oluşan stresin yönetimi ile ilgili izlenecek yollar şu şekilde sıralanmaktadır:
• Çalışan katılımı ile yönetim
• Rollerin belirlenmesi
• Zamanın verimli yönetilmesi
• Sosyal yaşamın desteklenmesi
• Eğitim
Örgütsel stres yönetimiyle ilgili yapılan araştırmalara göre rol belirsizlikleri ne tür problemlere neden olmaktadır?
Örgütsel stres yönetimi üzerine yapılan araştırmalar, rol belirsizliklerinin ve rol çatışmalarının çalışanlarda kayıtsızlık, tatminsizlik, öfkelenme, sorumluluklarını başkalarının üzerine yıkmak gibi bazı problemlere neden olduğunu göstermiştir. Rol belirsizliklerinin oluşmasının çalışanlar üzerindeki bir diğer olumsuz yönü ise çalışma sırasında işi doğru yapmadıkları kaygısını taşımaları ve odaklanamamalarıdır. Rol belirsizliği bazı örgüt yapılarında çalışanlar için yönetimden yeterince destek
almadıkları anlamına da gelebilmektedir.
Sosyal desteğin işletmeler üzerindeki etkileri nelerdir?
Sosyal destekle birlikte işletmelerde ortaya çıkan stresi azaltabilmek mümkün olabilmektedir. Sosyal desteğin etkileri şunlardır:
• Sosyal destek çalışanların stresle başa çıkmalarını kolaylaştırır.
• Sosyal destek bireylerin çalışma ortamlarına uyumları üzerinde olumlu etkiye sahiptir.
• Sosyal destek bireyin rolü ile stres kaynağı arasındaki ilişkiyi olumlu yönde değiştirebilmektedir.
• Sosyal etkileşim bireylerin olaylara bakış açısının genişlemesine ve değişmesine katkı sağlamaktadır.