KRİZ YÖNETİMİ
Kriz kavramını tanımlayınız.
Kriz ile ilgili yapılan araştırmalarda, kriz kavramı çok değişik tanımlanmıştır. Kriz, örgütlerin maddi ve manevi varlıklarını ve faaliyetlerini olumsuz yönde etkileyen durum olarak tanımlanabilir. Genel olarak kriz, hızlı ve ani bir şekilde meydana gelen önceden tahmin edilemeyen ve zaman baskısı yaratan bir durum olarak ortaya çıkar. Başka bir tanıma göre kriz, beklenmedik ani gelişen, herhangi bir hazırlık yapılmadan karşı karşıya kalınan, belirtileri önceden fark edilmeyen ve örgüt için iyi değerlendirilmezse olumsuzluklara yol açabilen bir durumdur.
Krizin özellikleri nelerdir?
Kriz, örgüt tarafından beklenmeyen ve önceden sezilmeyen bir durumdur. Krizin kendine has bazı özellikleri vardır. Çünkü her yaşanan sorun veya problem kriz olmayabilir. Kriz niteliği kazandıran temel özelikler aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Kriz ciddi bir hastalık gibidir ve ciddi bir müdahale gerektirir. Hastalık bütün vücudu ele geçirmeden önlemleri alınmalıdır. Kriz tüm örgüte zarar vermeden engellenmeli hatta ortadan kaldırılmalıdır. Aksi takdirde örgüte büyük zarar verebilir hatta örgütün faaliyetlerini sona erdirmesine sebep olabilir.
- Krizler tehdit edicidir çünkü baskı, belirsizlik, endişe ve paniği içinde barındırır. Bu yüzden de tüm örgüt çalışanlarını ve örgütü tehdit eden bir unsurdur.
- Krizler yöneticileri, iş görenleri, hissedarları ve devleti ciddi şekilde etkiler.
- Bazı krizlerin oluşması için uzun süre geçer. Bazı krizler ise ansızın ortaya çıkar. Dünyayı da etkileyen ekonomik krizler uzun sürede meydana gelen krizlere bir örnektir.
- Krizler örgütle ilgili üçüncü kişileri de ciddi şekilde etkiler. Etkilenen üçüncü kişilere örnek yönetici, çalışan, hissedar ve devlet verilebilir. Örgütte çalışanlar işlerini kaybedebilir, hissedarlar sermayelerini örgütten çekebilir hatta kriz yüzünden sermayelerini kaybedebilirler.
- Krizin kesin çözüm yolu yoktur. Tekrar ortaya çıkabilir. Krizin örgütü daha fazla etkilememesi ve o anı kurtarabilmek için çözüm yolları geliştirilir. Ancak bu çözüm yolu o anlık olduğu için, kriz tekrar ortaya çıktığında aynı çözüm kullanılamayabilir.
- Kriz mutlak bir felaket değildir. Fırsata dönüştürülebilir.
Kriz süreci hangi aşamalardan oluşur?
Krizlerin oluşum aşamasında aslında hastalıklara benzer özellikler gösterdiği görülmüştür. Tıpkı insan vücudunda meydana gelen hastalıkların ne zaman ve nasıl ortaya çıkacakları belli olmadığı gibi, işletmelerde krizin ne zaman ve nasıl ortaya çıkacağı belli değildir. Krizin tanısının konulması ve tedavisinin yapılması için en azından bazı çözümler hazır olarak bekletilmelidir böylece yaşanacak beklenmedik bir krizde hiç olmazsa işletme bu krizden çok fazla olumsuz etkilenmemiş olur. İşletmelerin karşılaştıkları krizlerin bireysel hastalıklardan en büyük farkı krizlerin sonuçlarının çok daha büyük ekonomik, sosyal ve kültürel sonuçlar doğurmasıdır. Bu nedenle kriz yönetimini öğrenmek ve her kademede uygulamak için işletmelerin sistemli, planlı ve kontrollü bir şekilde krizlere karşı hazırlanması ve yönetilmesi gerekmektedir. Bu noktadan hareketle kriz sürecini, krizin oluşum aşaması, krizin ortaya çıkış aşaması, krizin süreğen hale gelme aşaması ve krizin çözülmesi veya işletmenin çöküş aşaması olmak üzere 4 aşamaya ayırmamız mümkündür.
Krize neden olan işletme dışı faktörler nelerdir?
Krize neden olan işletme dışı faktörler nelerdir?
Krize neden olan işletme dışı çevre faktörler işletmenin kontrolü dışındaki faktörlerdir. Bu faktörler tüm ülkeyi hatta dünyayı kontrolü altına alarak, pek çok sayıda işletmenin faaliyetlerini olumlu ya da olumsuz şekilde etkileyebilirler. Günümüzde hızlı bir değişim yaşanmaktadır. Çevre faktörlerinin hızlı bir şekilde değişmesi, işletmelerin de bu değişime hızlı uyum sağlamalarını gerektirmektedir. Bu uyumun sağlanamaması durumunda kriz ortaya çıkmaktadır. İşletmeler çıkan bu krize karşı önlemde gecikirlerse, kriz gittikçe büyür ve çözülemeyecek hal alır. İşletmelerde krize neden olabilecek dış çevre faktörleri, doğal faktörler, ekonomik faktörler, uluslararası çevre koşullarında meydana gelen değişiklikler, rakip işletmelerin sayısında artış ve rekabet, kaynak sağlamada karşılaşılan güçlükler ve diğer faktörlerdir.
Krize neden olabilecek hukuksal ve siyasal faktörleri açıklayınız.
Hukuksal ve siyasal faktörler de diğer bir dış çevre faktörüdür. Bu iki alanda meydana gelen değişiklik işletmelerin yaşamlarını, çalışma sahalarını, iş görme biçimlerini, işçi-işveren ilişkilerini yakından ilgilendirmekte ve işletmeleri olumlu ya da olumsuz anlamda etkileyebilmektedir. Her ülkenin kendine göre ekonomik, kültürel ve toplumsal olgularla ilgili olarak koyabileceği yasa ve kurallar ( asgari ücret, ürün standartları vb.) vardır ve işletmeler bunlara uymak zorundadır. Hukuk kurallarına uygun değişiklikleri hızla gerçekleştiremeyen işletmelerin krizle karşılaşmaları ise kaçınılmazdır. Devlet politikasındaki değişiklikler, krizin en önemli nedenini oluşturur. Yasal yapı politik müdahale, finansal destek, dış rekabet konusundaki hükümetin yaklaşımı da işletmelerin faaliyetlerini etkileyen faktörlerdendir.
Krize neden olabilecek toplumsal ve kültürel faktörleri açıklayınız.
İşletmenin bulunduğu ülkenin demografik özellikleri kadar gelenekleri, değerleri, nüfusun beklentileri ve yaşam tarzları da işletme için önemlidir. Bütün bu unsurlarda da tıpkı teknoloji de olduğu gibi değişimler yaşanmaktadır. İşletmeler bu değişimleri takip etmezse, değişimleri fark etmezse ve değişimlere göre önlemler almazsa, işletmeler kriz yaşayacaklardır. İşletmeler başka ülkelerde işletme açmadan önce çok iyi bir araştırma yapmalıdırlar. Bu araştırmayı yaparken toplumsal ve kültürel farklılıkları iyi analiz edip, ona göre önlemlerini almalıdırlar. Her ülkenin kendine göre farklı kültürü vardır. Bu farklılıkları göz ardı eden işletmeler, faaliyetlerinde krizler yaşamaya mahkûm olacaktır.
Krize neden olabilecek işletme içi faktörler nelerdir?
İşletme dışı çevre faktörleri, kontrol edilemez değişkenler olmakla beraber, dikkatli bir çevre analizi ile büyük ölçüde tahmin edilebilir değişkenler olarak nitelendirilebilir. İşletmelerin krize düşmelerinde makro faktörlerden çok örgüt içi faktörlerin daha etkili olduğu öne sürülmektedir. Diğer bir ifade ile örgüt içi faktörlerde güçlü olan işletmeler, dış çevredeki değişime hızlı uyum yoluyla krizden kurtulabilirler. Krize neden olan işletme içi faktörler üç grupta toplanabilir: Tepe yöneticilerin yetersizliği, iletişimsizlik ve örgütsel faktörler.
Krize neden olabilecek yönetici yetersizlikleri nelerdir?
İşletmelerin krize düşmelerinin en önemli nedeni, tepe yöneticilerinin krizi görememeleri ya da örgütü krizden kurtarma yönünde yeteneksiz olmalarıdır. Yönetici yetersizliğin nedenleri şunlardır:
- Yöneticinin tahmin etme ve sezgi gücünün zayıf olması,
- Yeni problemlerin farklılığını kavrayamama ve onlara eski çözümleri uygulama eğilimi,
- Hızlı çevre değişimlerinde yavaş kalma,
- Yöneticinin önündeki sorunu kriz olarak algılayacak kişilikte olmaması,
- Çevredeki gelişmeler hakkında bilgi toplama yetersizliği.
- Liyakat
Krize neden olabilecek örgütsel faktörleri açıklayınız.
Örgütün yapısının iç ve dış çevrede meydana gelen değişimlere uyum gösteremeyecek kadar katı, iletişim sisteminin karmaşık olması, örgütün krizle karşılaşma ihtimalini artırır ve krizin çözülmesini zorlaştırır. Değişime açık olmayan örgütler, ne rakipleriyle rekabet edebilir ne de bulundukları sektörde hayatlarını sürdürebilir. Örneğini, üretim yapan bir örgütün ısrarla teknoloji kullanmaması, örgütün hayat kaynaklarının tükenmesine sebep olacaktır. Günümüzde sadece teknoloji kullanmak yeterli değil, en son teknolojiyi kullanmak gerekirken, bir örgütün teknoloji kullanmaması, üretim yapamamasına, finansal yönden zayıflayıp, sonunda sektörden silinmesine sebep olacaktır. İletişim sisteminin karmaşıklığı ise, bir örgütte hiyerarşi ne kadar azsa o kadar iletişimde başarı olacaktır. Bir de yöneticilerin yeniliğe yeni fikirlere önem vermesi de örgüt için çok önemlidir. Hiyerarşi az olduğunda, örgütte çalışanlar kolay ve çekinmeden birbirleriyle iletişim kurabileceklerdir. Bu da örgüte farklı bakış açıları ve yeni fikirler sağlayacaktır. Bu iki faktörün yanı sıra, örgütte krizi ortaya çıkaran nedenler arasında, borçların artması, sermaye problemleri, pazar payının azalması, piyasaya girememe, istihdam ve yönetim problemleri, niteliksiz çalışanlar ve nitelikli çalışanlarla yaşanan problemler yer alır.
Kriz yönetimini tanımlayınız.
Kriz yönetimi; karşılaşılabilecek bir kriz durumunda, kriz sinyallerinin yakalanarak değerlendirilmesi ve işletmenin kriz durumunu en az kayıpla atlatabilmesi için gerekli önlemlerin alınması ve uygulanması faaliyetlerinden oluşan bir süreçtir. Kriz yönetimi, krizleri anlamak ve onlarla başa çıkmak amacıyla yürütülen faaliyetlerin bütünüdür. Kriz yönetiminin temel amacı işletmeyi karşılaşabileceği kriz durumuna karşı hazırlamaktır. Kriz yönetimi; olası bir krizin engellenmesi için uyarı sinyallerinin belirlenerek korunma ve önleme mekanizmalarının kurulması mevcut bir krizin ortadan kaldırılması veya zararlarını e n az düzeye indirebilecek önlemlerin belirlenmesi ve uygulanmasıdır.
Kriz yönetiminin temel amacı nedir?
Kriz yönetiminin temel amacı, krizleri önceden görebilen, bunların türlerini ayırt edebilen, bunlara karşı birtakım önlemler alabilen, bunlardan birçok alanda yeni şeyler öğrenebilen ve en çabuk şekilde toparlanan işletmeler yaratmaktır.
Kriz yönetiminin önemini açıklayınız.
Kriz yönetimi önemli, gerekli, zor ve karmaşık bir süreçtir. Krizlerin çözümlenmesi uzun zaman alabilmektedir. Krizi çözümlemek esnek, yaratıcı, objektif, atak cesaretli, grup çalışmasını seven, harekete hazır, yeniliğe açık, beklenmeyen durumlarda bilinmeyene ya da istenmeyene de hazır olmayı gerektirir. Krizleri önlemek önemli fedakârlıkları da zorunlu kılabilir.
Kriz yönetim süreci hangi basamaklardan meydana gelir?
Kriz yönetimi, örgütün karşılaşması olası kriz durumlarına karşılık, gerekli önlemlerin alınması ve uygulanması sürecidir. Kriz sinyallerinin alınması, bu sinyallerin fark edilip örgütün krize karşı korunmaya alınması, krizin denetim altına alınması, gerekli önlemlerin alınması, alınan önlemeler yardımıyla örgütün normal faaliyetlerine dönme planlarının hazırlanması ve yaşanan kriz sonucunda birtakım dersler çıkarma ya da yararlanma şeklinde beş aşamalı kriz yönetim süreci vardır.
Kriz sinyalinin alınması sürecini açıklayınız.
Kriz ortaya çıkmadan önce işletmeleri birtakım sinyaller vererek uyarır. Eğer örgüt bu sinyalleri zamanında ve sağlıklı bir şekilde algılayabilirse, kriz büyümeden ya da yaşanmadan sorunlar çözülür. Kriz sinyalleri, gelmekte olan krizi ve şiddeti ile ilgili bilgileri içerdiği için, yöneticilere büyük bir görev düşmektedir. Karar veren kişiler olarak yöneticiler, kriz sinyallerini iyi değerlendirip, ona göre önlemler almalıdır. Yöneticilerin dikkatlerinin yanı s ıra örgütte erken uyarı sistemlerinin de hazır bulundurulması gereklidir. Örneğin, örgütte belirli yerlere konan şikâyet kutularına atılan pusulaların yüksek artış göstermesi, çalışanların işe geç kalmaları ya da işleri aksatmaları krizin habercisi olabilir.
Krize hazırlık ve korunma sürecini açıklayınız.
Örgütte, erken uyarı sistemi sayesinde elde ettiği sinyaller kullanarak krize karşı hazırlık yapılır ve korunma yöntemlerinin oluşturulmasına çalışılır. Bu çalışmalar güvenlik politikaları belirlemek, bakım işlemleri, çevre etkileri, kontrol sistemleri, kriz kontrolleri, kriz kontrolleri, acil planlama, çalışanların eğitimi vb. gibi olabilir.
Krizin denetim altına alınması sürecini açıklayınız.
Erken uyarı sitemi sayesinde belirlenen kriz sinyalleri, örgütte yer alan korunma mekanizmalarını harekete geçirecek ve krizi denetim altına alacak önlemler konusunda çalışanları yönlendirecektir. Bu sayede kriz hem denetim altında olacak hem de yöneticilere krizi çözmek için zaman kazandıracaktır.
Normal duruma geçiş sürecini açıklayınız.
Krizin denetim altına alınması ile birlikte, örgütün normal durumuna getirilmesi gerekir. Kriz süresince örgütte zayıflayan, bozulan ilişkilerin ve işlerin eskisinden daha iyi bir duruma getirilmesi gereklidir.
Öğrenme ve değerlendirme sürecini açıklayınız.
Kriz yönetim sürecinin son aşamasını oluşturan öğrenme ve değerlendirmede amaç, kriz dönemlerinde alınan karar ve önlemlerin değerlendirilerek ileride karşılaşılabilecek krizlerle daha iyi mücadele etmeyi sağlamaktır. Bu aşamadaki çalışmaları hatasız öğrenme çabaları olarak adlandırmak mümkündür. Krizler örgüte birtakım zararlar verseler bile iyi değerlendirilebildikleri zaman üst yönetime önemli deneyimler kazandırılabilirler ve sonuçta bunlar fayda krizi haline dönüştürülebilir.
Krizden kaçma yöntemini açıklayınız.
Örgütlerde yaşanan sorunlarla ilgili en son kararı verecek olan yöneticilerdir. Kriz de bu sorunlardan biridir. Karar veren yöneticiler, karşılaştıkları kriz karşısında sakin olup durumla ilgili tahminleri yapabiliyorsa ve bütün bunlardan sonra karar verebiliyorsa, krizden kaçma yaklaşımını başarıyla gerçekleştiriyor demektir. Çünkü krizden kaçma yaklaşımı, istenmeyen durumları hafifletme veya kaçma stratejilerini kapsamaktadır. Bu kaçma yaklaşımı örgütü biraz olsun rahatlatsa da, aslında uzun vadede çokta iyi bir çözüm değildir.
Krizi çözme yaklaşımını açıklayınız.
Kriz örgütün istemediği bir durumdur. Ancak krizle karşılaşan bir örgüt, değişme ve gelişme göstermek zorunda olduğu ve zayıf yönlerini daha net görmeye başladığı için, kriz olumlu bir durum haline gelir. Örgüt bu olumlu durumu kendi lehine çevirerek daha iyi bir konuma daha güçlü bir şekilde gelir. Krizi çözme yaklaşımı, hem kriz öncesi durumu tahmin etmeye hem de problemlerin çözümü için uygun zamanda hareket etmeye bağlıdır.