YÖNETİCİ ASİSTANLIĞI - Deneme Sınavı - 13

moda “birçok insanın belirli bir zamanda zevk duyarak kullandıkları ve kabul ettikleri” bir stildir.

Cilt bakımımda ilk aşama cilt tipinizi belirlemedir.

Çok resmi davetlerde ve devlet büyüklerinin katıldığı davetlerde davetiyelerde de belirtileceği gibi smokin ya da frak tercih edilmelidir.

İşe uygun kıyafet seçiminde genel olarak üç nokta etkili olmaktadır:

(1) Çalışan tarafından sunulan hizmet ya da satılan mal,
(2) Hizmet sunulan müşteri,
(3) Şirket tarafından benimsenmiş kurum imajına göre belirlenmiş kriterler.

bir kişinin mevki, para, kıdem vb. açılarından üstün olmasına karşın bunu belirtecek davranışlarda bulunmaktan kaçınması alçakgönüllü olmak özelliği ile ilgilidir ve doğru cevap E seçeneğidir.

Dalgacı Didem
Didem sanki haftalardır kimseyi görmemiş ve konuşmamış gibi zamanının çoğunu konuşarak geçirir.
Ama işle ilgili konularda değil. Günün önemli bir kısmını masadan masaya ya da odadan odaya dolaşıp
önceki gece ne yaptığını anlatarak ve yarın akşam neler yapacağını fısıldayarak geçirir. Kahve ve çay
içerek, sohbet ederek geçirdiği süre, çalışma süresinden fazladır. Danışmadaki görevliden, üst düzey
yöneticilere kadar Gürcan, Şafak ya da Özlem’e ilk isimleriyle hitap eder. Masanın üstünde kalemler,
telefon not defteri, saç fırçası, oje ve tırnak törpüsü bir arada bulunur.

Dağınık Demet
Giysileri yemek menüsü gibidir. O gün üzerinde bulunan giysilere bakarak şirketteki yemek listesinde
neler olduğunu öğrenebilirsiniz. Genellikle kot pantolon ve bir gömlek giymiş olur. Önemli ve saygıdeğer
kişiler bürosuna geleceği zaman bu giysilerine takı ekler. Masası, sanki bir grup insanın üzerinde yemek
yediği bir masa imiş gibi görünür. Yarı dolu pet bardaklar, buruşmuş kâğıt peçeteler, boş pet şişeler, rujlu
çatal vb. pek çok malzeme masanın üzerindedir. Masasından kalkıp dosya dolabına yöneldiğinde ise
genellikle ayakkabısızdır. Bürosundan dışarıya giden belgelerde çoğunlukla özel damgasını taşır-yani ruj
ya da çay lekesi vardır.

James “ilk
izlenimi yaratmak 4 saniye alır; kötü bir
izlenimi silmek dört yıl alır” demiştir. Ancak
farklı koşullar altında ve zamanlarda kişiler
hakkında edinilen ilk izlenimlerin oluşma
süresi hakkında yazarlar farklı görüşlerdedir: 4
saniye–10/15 saniye/30 saniye gibi. Bir
saptamaya göre; telefon görüşmeleri esnasında
telefonun diğer ucundaki kişi hakkındaki
olumlu ya da olumsuz yöndeki bir izlenim,
konuşmanın ilk 10–15 saniyesi içinde
oluşmakta, yazılı iletişimin kullanıldığı
durumlarda örneğin bir kartvizite bakılınca
izlenimin oluşma süresi yine 10–15 saniye
arasında değişmektedir.

Yüz yüze gerçekleştirilen iletişimlerde ise durum farklıdır. İki kişi karşılaştığında, aralarında
oluşabilecek potansiyel ilişki birçok faktörden etkilenmektedir. Kişilerden biri kendisini ilk birkaç saniye
içinde tehdit edilmiş, savunmaya geçmiş ya da sıkılmış hissedebilir. Bu kadar kısa bir süre içinde, kişiler
arasında ilişkilerin temeli atılmakta, sağlama bağlanmakta ya da göz ardı edilmektedir. Kişiler bu ilk
birkaç saniye içinde karşılarındakilerle ilişki kurmak istemekte ya da onlardan uzaklaşmaktadır. Genel
olarak insanlara gösterilen tepkilerin temelini büyük ölçüde onların, kendilerini nasıl ortaya koydukları,
yani görünüşleri, konuşma tarzları, davranış biçimleri gibi faktörler oluşturmaktadır. Bu noktayı
açıklarsak; ilişkilerin kuruluş aşamasında öncelikle görünüş, ikinci olarak ses tonu ve üçüncü olarak da
kişinin söyledikleri önem taşımaktadır.

Birçok açıdan bakıldığında kişinin sahip olduğu imaj iç içe geçmiş
parçalardan oluşan bir puzzle gibi tanımlanabilmektedir. Bu oyunun parçalarını; giyim tarzı, saç modeli,
kullanılan aksesuarlar, mimikler, sesin tonu diğer kişilere davranış biçimi ve iletişim becerisinin
gelişmişliği vb. faktörler buluşturmaktadır. Geçmişte sadece dış görünüş, kılık kıyafet, saç ve aksesuarlar
olarak ele alınan kişisel imaj kavramı artık birçokkonuyu içine alan bütünsel bir yaklaşımla
değerlendirilmektedir. Kişisel imaj dendiğinde artık kişinin iletişim becerileri, doğru ve etkili konuşması,
yönetsel becerileri, hayat amacı ve hedefleri, davranışlarının tutarlılık derecesi gibi konular kişisel imajı
oluşturan unsurlar olarak kişisel imaj bileşenleri arasında yer almaktadır.Sonuçta ilişki kurulan kişilerin
zihninde oluşan imaja birçok unsurun etkisi olmakta ve bunların her biri kişinin kendi kontrolü altında
tutulmaktadır.

Öncelikle iş ortamına uyacak renklerin
kullanımı üzerinde durulursa, ilk renk birçok
insanın gözdesi olan mavi renktir. Mavi;
uyumluluğu, sakinliği, muhafazakârlığı ve gençliği
çağrıştıran bir renk olması nedeniyle özellikle
erkekler tarafından, giyilen koyu renkli takımların
canlandırılması için, gömlek rengi olarak tercih
edilmektedir. Çünkü açık mavi, genç ve sportmen,
lacivert profesyonel görüntüsü ile iş kıyafetlerinin
aranan renkleridir.

Pembe, magentadan, uçuk pembeye kadar tüm tonlarıyla özellikle de kız bebeklerini çağrıştıran dişi
bir renktir. Bu özelliği nedeniyle profesyonel giyimde olgunluktan yoksun, çocuksu izlenim yaratmaması
için ancak koyu renkleri canlandırma amacıyla kullanılmalıdır.

Tablo 6.3: Stil Danışmanlarının Erkekler İçin Önerdikleri
Deri ya da metal kayışlı şık bir kol saati

Alyans
Kravatın desenindeki bir renk ya da düz kravatla uyumlu
desenli bir mendil
Altın ya da gümüş görünümlü geometrik şekilli kol
düğmeleri
Pantolondan daha koyu çorap

Çoraptan daha koyu ayakkabı
İnce tabanlı, bağcıklı ayakkabı

Lacivert, gri takım elbise
Takım elbiseden açık renkte gömlek

Düz veya kendinden nokta desenli kravatlar
Gerekliyse gözlük

Hafif parfüm kokuları

Sunulan hizmet ya da satılan mala uygun giyinmek: Spor giyime yönelik, renkli jeanlar,
rengârenk tişörtler satan bir mağaza çalışanı ve pahalı üç parça takımlar, gece elbiseleri satan bir
başka mağaza çalışanı arasında, işyerlerindeki giyim tarzları açısından farklar bulunmalıdır.
Satıcıların, satılan mal türüne uygun giyinerek müşterinin beklentilerini doğru biçimde karşılamaları
işlerindeki başarıları üzerinde etkili olmaktadır. Aynı durum farklı mesleklerdeki kişiler için de
geçerlidir. Örneğin; otoriteyi temsil eden bir üst düzey yetkili ile özgün fikirlerin yaratıcısı olan bir
art direktörün giyim tarzları arasındaki tarz farklılığı kaçınılmazdır.

Kokteyl partilerde ve gündüz düzenlenen resmikabul
toplantılarında elbiseler davetiyelerde belirtilmez. Ancak
bu herkesin istediği kıyafetle gelmesi anlamına da
gelmez. Kadınların öğleden sonra kıyafetleri –kokteyl,
resmi toplantı vb.- abiye giysiler olmalıdır. Normal
boyda bir elbiseye düz siyah bir fular takarak, güzel bir
kolye veya küpe takarak giysi abiyeleştirilebilir.
Erkeklerin gece frak veya smokin giydiği ortamlarda
kadınlar siyah, lacivert, koyu bordo gibi koyu renklerde uzun gece elbiseleri -tuvalet- ya da uzun etekler
ve şık bluzlar giymelidir. Gündüz törenlerinde erkekler frak da giyseler, kadınlar koyu renklerde diz
hizasında elbiseler veya etek-ceket takım giyebilirler.

Belli bir alanda profesyonel olmanın bilinen iki boyutu vardır. Bunlar; kişisel boyut ve kişiler arası boyuttur.

Kişisel boyuta göre, profesyonellik bir çalışanın kimliğinin bir parçasıdır ve onun kimliğinden bağımsız olarak düşünülemez. Kişisel boyuta göre mesleğinde hem yetkin, hem de sorumluluk alan profesyonel kişi işini kişiliğinin parçası olarak düşünür.

Profesyonelleşme bir işin meslek olması için belli nitelikler kazanmayı sağlayan dinamik bir süreçtir. Bu süreç kişinin ömür boyu öğrenmesini gerektirdiği gibi kendini sürekli geliştirmesini de gerekli kılar. Dolayısıyla profesyonelliği herhangi bir yetkinliğin bir süreç şeklinde devam etmesi şeklinde tanımlayabiliriz.

Etik sorumluluk, çalışanların toplumun beklentilerine etik kurallar kapsamında cevap vermesi anlamına gelir.

Kurumsallaşma örgütün kişilerden bağımsız olarak kurallara, ilkelere, normlara, standartlara ve prosedürlere sahip olmak demektir. Değişen çevre koşullarını takip edecek sistemleri kurma, kendini değişime uydurma veya değişim karşısında yeterli refleks gösterme kurumsallaşma ile mümkün olabilir.