YEREL EKONOMİK KALKINMA - Deneme Sınavı - 11

Eko-inovasyon kavramı, sürdürülebilirlik ve doğal çevrenin korunmasına katkı sunan yeni süreçler, yönetim yaklaşımları ya da ürünler olarak ifade edilmektedir. Çevresel veya yeşil inovasyon olarak da karşımıza çıkan yeniliklerdir.

Yerel kalkınmayı geliştirmek için faydalanılacak stratejiler genellikle dört ana eksen etrafında ifade edilir:
• Yerel firmaların rekabet gücünün iyileştirilmesi;
• İçe dönük yatırımların çekiciliği;
• İnsan sermayesinin veya işgücü becerilerinin yükseltilmesi;
• Altyapı inşaatı.

Yukarıdaki maddelerde yer almayan "Yoksullara verilen sosyal yardımların arttırılması" doğrudan yerel ekonomik kalkınmayı sağlamaz. Bu nedenle doğru cevap "B" seçeneğidir.

Dinamik rekabet argümanı, Schumpeter'e aittir. Schumpeter (1928)’in dinamik rekabet argümanına göre mükemmel rekabet, kapitalist ekonomik düzende dengesizliklere sebep olarak firmaların dinamik piyasa davranışları edinmelerini engeller.

Mükemmel bir rekabet için mevcut olması gereken ekonomik koşullar, son derece katıdır:
(i) Tüm üreticilerin aynı teknolojilere erişime sahip olması gerekir,

(ii) bu teknolojinin sabit maliyetleri olabilir, ancak herhangi bir batık maliyet içermemelidir,

(iii) mevcut rakipler fiyatları her an değiştirebilir ve

(iv) tüketiciler fiyat farklılıklarına daha kısa bir gecikme ile yanıt vermelidir

En temel piyasa modeli; aynı ürün için çok sayıda özdeş satıcı ve talep sahibinin bulunduğu, alıcı ve satıcıların birbirlerini maliyetsiz olarak bulabildiği ve yeni tedarikçilerin pazara girmesini engelleyen hiçbir durumun bulunmadığı tam rekabettir.

Diğer taraftan tam rekabetin olduğu pazarlarda bir üretici toplam talebin yalnızca bir kısmını karşılarken tekelci tüm piyasanın talep eğrisinden yararlanır. Monopoller tam rekabetin önünde engel oldukları için doğru cevap "A" seçeneğidir.

Tam rekabette hiç kimse fiyatları etkileme gücüne sahip değildir. Her iki taraf da piyasa fiyatını veri olarak alır ve piyasa fiyatı ne arz fazlası ne de talep fazlası yaratır.

Satıcılar, ilave bir birim malın üretim fiyatını (marjinal üretim maliyetini) aşan bir fiyata satabildikleri sürece üretmeye devam edeceklerdir.

Alıcılar, tüketmekten elde ettikleri tatmin ödedikleri fiyattan (tüketimin marjinal faydası) daha büyük olduğu sürece satın almaya devam edeceklerdir.

Fiyatlar yükselirse piyasa dışında bekleyen potansiyel firmalar, pazara girmeye ikna olacaklardır.

Diğer taraftan talebin genellikle aşağı doğru eğimli olduğu düşünülür yani daha yüksek fiyatlarda tüketiciler daha az satın alır. Bu nedenle, doğru cevap "E" seçeneğidir. Çünkü bu seçenekte tam tersi ifade edilmiştir.

İdeal bir pazar tasvir eden tam rekabet ortamı, bu anlamda ekonomik dünyada düzen ve istikrarı sağlar. Tam rekabetin en büyük gücü ise toplum refahını gözeterek fiyatları denetlemesidir. Dolayısıyla doğru cevap "C" seçeneğidir.

Diğer seçeneklerde verilen durumlar ise rekabetin önündeki engellerdir.

Girişimcililik istihdam yaratır. Ekonomideki yapısal değişiklikleri hızlandırarak inovasyonu yönlendirir ve şekillendirirler. Yeni
rekabet getirerek dolaylı olarak üretkenliğe katkıda bulunurlar. Girişimcilik, bu nedenle ekonomik büyüme ve ulusal rekabet gücü için bir katalizördür.

Rekabet avantajının ulusal piyasalardan yerel piyasalara geçmesini sağlama gibi bir etkiden söz edilemez. Üstelik yerel piyasalar da ulusal piyasaların bir parçasıdır. Muhakkak ki yerel piyasalarda üretilen ürünler ulusal piyasalara göre daha uygun şartlarda sunulabilir. Ancak bu ulusal piyasalardan yerel piyasalara bir rekabet avantajı aktarımı anlamına gelmez.

Girişimciliği olumlu ya da olumsuz anlamda etkileyebilecek makro etmenler arasında;

Mesela bir ülkedeki politik sistem ve bürokrasinin işleyişi girişimciliği olumlu ya da olumsuz biçimde etkileyebilir.

Ancak "Ülkedeki kişilerin bağımsızlık arzusu" bireysel (mikro) etkenlerdendir.

İnovasyon, özünde değer yaratma niyetiyle yeni veya geliştirilmiş bir şey yaratmak ve tanıtmakla ilgilidir. Bu nedenle doğru cevap "D" seçeneğidir.

Ayrıntılı olarak hazırlanmış ve danışman desteği gerektiren iş kurma süreçleri girişimcinin iş kurma isteğini yok edebilir. Bu nedenle iş kurmak kolay ve anlaşılır olmalıdır.

Müdahale düzeyi: Genellikle kalkınma stratejileri devletler tarafından merkezden oluşturulan orta ve uzun vadeli kalkınma planları tarafından belirlenir. Yukarıdan aşağıya düzenlenen ve kamu kesimi için em­redici nitelikte olan bu yaklaşımda yerel aktörlerin rolü çok az veya hiç olmamaktadır. YEK anlayışı, önceliği merkezi otoriteye değil yerel yönetime ve diğer yerel aktörlere bırakmaktadır.

Ekonomik küreselleşme kavramı; mal ve hizmet pazarlarının, üretim araçlarının, finansal sistemlerin, rekabetin, şirketlerin, teknolojinin ve endüstrilerin artan uluslararasılaşmasını tanımlamak için kullanılır.

Sıfırdan yatırım (Greenfield yatırım): Bir şirketin yeni pazarlara girmek için başka bir ülkede, bir şirketle birleşme veya onu satın alma yoluyla değil de yeni bir üretim/operasyon tesisi veya fabrika kurarak üretim yapması anlamına gelir.

II. Dünya Savaşı sonrası tahrip olmuş ekonomilerin kalkınmaları için finansman sağlamak üzere Dünya Bankası olarak anılan Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası (IBRD) ve ardından dünyanın en yoksul ülkelerine faizsiz kredi ve hibe programları sağlamak amacıyla Dünya Bankası Grubu içinde yer alan Uluslararası Kalkınma Birliği (IDA), 1960 yılında kurulmuştur.

ABD tarafından Truman Doktrini çerçevesinde komünizmle mücadele eden “az gelişmiş bölgelerin” (Türkiye ve Yunanistan) gelişmesi ve ekonomik büyümesi için bu ülkeleri destekleme politikası uygulamaya konulmuştur.

Kalkınma; ülkenin, bölgenin veya bir topluluğun sahip olduğu ekonomik, toplumsal, kültürel ve çevresel şartlarında sağlanan yapısal gelişmedir.

Yükselen ekonomiler (piyasalar), “gelişmekte olan ülke” aşamasından “gelişmiş ülke” aşamaya geçiş yapmaya çalışan ülkelerdir. Bu ülkelerin 5 temel özellikleri vardır:
• Kişi başı gelir seviyesi ortalama düzeyde veya altındadır,
• Ekonomik büyüme hızı dünya ortalamasından yüksektir,
• Hem mal fiyatları hem de döviz kurları istikrarsızdır,
• Doğal afetler, dış fiyat şokları veya iç politika istikrarsızlığı gibi nedenlerden dolayı piyasa oynaklığı yüksektir,
• Yüksek büyüme potansiyeline sahiptirler.

Yükselen ekonomiler, önemli ölçüde ekonomik büyüme yaşayan ve gelişmiş bir ekonominin tüm özelliklerine olmasa da bazı özelliklerine sahip olan ülke ekonomilerini tanımlamak için kullanılan bir kavramdır.

Siyasi ademimerkeziyetçilik, politika ve yasama yetkilerini merkezi hükûmetlerden özerk, alt düzey meclislere ve seçim bölgeleri tarafından demokratik olarak seçilmiş yerel konseylere aktarılmasıdır.