aofsorular.com
EDB108U

Yenileşme Hareketleri (Kurumlar)

3. Ünite 20 Soru
S

Osmanlı'da yenileşme hareketlerini kurumlar bazında değerlendiriniz.

Osmanlı İmparatorluğu’ndaki değişme süreci, özellikle ve öncelikle yukarıdan aşağıya, devletten halka doğru uygulanmıştır. Bu yüzden de birçok değişimin başlatıcısı ve sürükleyicisi üstyapıdaki kurumsal değişmeler olmuştur. Kurumsal değişmelerin özünü ise Batı karşısındaki gerileme ve çöküşün durdurulmasını hedefleyen arayışlar oluşturur. Elbette bu arayışlar da öncelikle, kaybedişin başladığı nokta olarak görülen askerlik alanından başlayarak sırasıyla eğitim ve bürokrasi kurumlarında gerçekleşmiştir.

S

Osmanlı Devleti kurumsal temellerini ne üzerine kurmuştur?

Osmanlı Devleti, daha önceki Türk-İslam devletlerinin yapısal özelliklerinin üzerine kurulmuştur. İslam öncesi Türk devlet geleneğinden, Selçuklu ve İlhanlı devletlerinin yönetim biçiminden, İran ve Anadolu’da daha önce hüküm sürmüş olan Sasani ve Bizans devlet kurumlarından etkilenerek oluşan bir devlet yapısına sahip olduğu tarihçilerin genellikle kabul ettiği bir görüştür. Özellikle kuruluş dönemlerinde Türk töresine uygun yönetim usulleri uygulanmıştır.

S

Osmanlı devlet felsefesinin anahtar kavramı nedir, açıklayınız?

Osmanlı devlet felsefesinin anahtar kavramı adalettir. Adalet yönetimin temel dayanağını oluşturduğu gibi devlet örgütlenmesinin de yapı taşı durumundadır. Buna göre örgütlenen devlet sistemini “daire-yi adliye” yani adalet dairesi eksenine göre düşünmek gerekir.

S

Osmanlı beyliğinde ihtiyar meclisi hakkında bilgi veriniz.

Osmanlı Devleti, 1071’den itibaren Türkleşen Anadolu coğrafyasında Selçuklu Devleti’nin zayıflamasıyla birlikte öne çıkan beyliklerden birisi idi. Başlangıçta aşiret reisi, uç beyi, birleşik aşiretlerin reisi durumunda olan Osman Gazi (1258-1326), fetihlerde kendi komutasına bağlı aşiretlerle birlikte hareket eder ve kararlar genellikle aşiretin ihtiyar meclisinde alınır, eşit söz hakkı ile politika ortaklaşa belirlenirdi. Şüphesiz aşiretler arasındaki anlaşmazlıklarda arabuluculuk görevi Osman Bey’e aitti. 

S

Osmanlı'da düzenli devlet yapısına ve yerleşik kurumların oluşturulmasına ne zaman ihtiyaç duyuldu?

Toprakların genişlemesi ve devletin yönetimindeki toplulukların çoğalması ile basit aşiret kurallarının yeterli olamayacağı görüldü. Bunu yerine düzenli devlet yapısına ve yerleşik kurumların oluşturulmasına ihtiyaç duyuldu.

S

Osmanlı devlet yapısının ilk kurumları kim tarafından oluşturulmaya başlanmıştır?

Orhan Gazi (1281-1362) ve I. Murat (1326-1389) dönemlerinde Osmanlı devlet yapısının ilk kurumları oluşturulmaya başlanıldı. Böylece yönetim, askerlik, ekonomi ve sosyal alanlarla ilgili bir yapılanmaya gidildi.

S

Osmanlı devlet teşkilatı kaça ayrılır? Nelerdir?

Osmanlı Devleti’nin yapısını merkez ve taşra teşkilatı olarak iki kısımdan oluşan idari, askerî, mali, ilmî ve adli organizasyonlar oluşturur.

S

Osmanlı'da merkez teşkilatı hangi kurumlardan oluşur?

Merkez teşkilatı, padişahın merkezi konumuyla şekillenen Divan-ı Hümayun, saray teşkilatı, Babıâli, askerî teşkilat ve maliye dairelerinden oluşur. 

S

Osmanlı Devletinde, 1299’daki kuruluştan 1922’ye kadar geçen süre içerisinde kaç padişah tahta çıkmıştır?

Osmanlı Devletinde, 1299’daki kuruluştan 1922’ye kadar geçen süre içerisinde 36 padişah tahta çıkmıştır.

S

En uzun ve en kısa süre tahtta kalan padişahlar kimlerdir?

46 yıl hükümdar olan I. Süleyman (Kanuni, 1520-1566) en uzun, 93 gün padişahlık yapan V. Murat (1876) en kısa süre tahtta kalan padişahlardır.

S

Osmanlı padişahlarının, hükümdarlıklarının işareti olan nesnelerden en az üç tanesini yazınız?

1- Taht

2- Tuğlar

3- Tuğra

4- Mühür

5-  Hatt-ı Şerifler

6- Sancak-ı Şerif

7- Mehterhane

S

Osmanlı'da vezirlik kurumunu özetleyiniz.

Yönetim yetkisi ve tartışmasız otorite padişaha ait olmakla birlikte, yine Türk-İslam devlet geleneğinde var olan ve Osmanlılar tarafından devralınmış bulunan vezirlik kurumu padişahın icra gücünün en önemli ayağını oluşturur. İlk defa Orhan Gazi tarafından kardeşi Alâeddin Paşa vezir yapılmış, ilk zamanlarda tek vezir bulunurken, I. Murat’tan itibaren önce ikiye çıkarılmış, daha sonra ise sayıları artmıştır. Birden fazla vezirin bulunması onlardan birinin başvezir yapılmasını gerekli kılmıştır.

S

Osmanlı Devleti’nin merkez teşkilatında devlet yönetimiyle ilgili olarak üç önemli kurumu belirtiniz?

-Divan-ı Hümayun

-Bâb-ı Âsâfi (Bâb-ı Âli, Vezir Kapısı)

-Bâb-ı Defterî (Defterdar Kapısı)

S

Divan-ı Hümayun nedir?

Divan-ı Hümayun, klasik Osmanlı devlet yönetiminin temel organıdır. Divanda gelen davalar karara bağlanır, dış ve iç bürokratik konular görüşülür, hükümdarın ve devletin maliyesi ele alınırdı. Divan herkese açıktı; hangi millet ve dinden olursa olsun, kadın-erkek yerel mahkemelerde haksızlığa uğradığını düşünen, askerî sınıflardan şikâyetçi olan, valilerden yakınan herkes Divan-ı Hümayun’a başvurup sorununun ele alınmasını isteyebilirdi. 

S

Çandarlı Halil kimdir?

Osmanlı Devleti’nin ilk döneminde İznik, Bilecik, Bursa kadılıkları yaptıktan sonra, ilk Osmanlı kazaskerliği unvanını almış; daha sonra ise ilk veziriazam olmuştur. Halil Paşa’nın devletin kurumlaşmasında da etkili olduğu özellikle devşirme sisteminin onun önerisiyle kurulduğu belirtilmektedir.

S

Osmanlı'da taşra teşkilatı hakkında kısaca bilgi veriniz?

Osmanlı Devleti, taşra yönetimi için bir bölgeye esas olarak iki yönetici gönderirdi. Bunlar, yürütmeyi üstlenecek olan bey ile yargıyı üstlenecek olan kadıdır. Bu, taşra teşkilat yapısının temelini oluşturur. Bu çerçevede yerel yöneticiler beylerbeyi, sancak beyi ve kadı olarak belirtilebilir. Elbette bu yöneticilere yardımcı olmak üzere görevlendirilen subaşı, şehir kethüdası, kapı kethüdası, dizdar, miralay, çeribaşı (serasker), mütesellim, muhassıl, mutasarrıf, âyan, müftü, naip, müderris, mütevelli, imam vb. gibi görevliler bulunmaktadır.

S

Osmanlı'da askeri teşkilat hakkında kısaca bilgi veriniz?

Osmanlı askerî teşkilatı da Orhan Gazi zamanında oluşturulmuş atlı ve yaya birliklere dayanmaktadır. Bunlar savaş zamanında belli bir gündelik alır, sefer olmadığı zamanlarda ise kendilerine tahsis edilen arazilerde ziraatla uğraşırlardı. Zaman içerisinde ülkenin genişlemesi ile özellikle Rumeli’ye geçildikten sonra daimî bir ordu ihtiyacı ortaya çıktı. Fetihlerde esir alınan Hristiyan çocuklarının eğitimi ve Türkleştirilmesiyle oluşan Kapıkulu Ocakları bu daimî ordunun çekirdeğini oluşturmuştur. Daha sonra devşirme yöntemiyle alınan gençlerin eğitilmesiyle oluşan Kapıkulu askerleri İstanbul, Edirne ve Bursa gibi başkentlerde bulunurdu. Tamamen padişaha bağlı olan bu ordunun en büyük bölümü Yeniçeri sınıfları idi. Kapıkulu ordusu askerleri üç ayda bir ulufe adıyla anılan maaş alır ve ömür boyu askerlik yaparlardı. Bunların evlenmeleri ve ticaretle uğraşmaları yasaktı.

S

Osmanlı'da eğitim ve bilim kurumları hakkında kısaca bilgi veriniz?

Osmanlı devlet teşkilatının seyfiye (ümera) ile birlikte iki temel taşından birisi de ilmiye teşkilatıdır. Bu teşkilatın üyeleri, medreselerde eğitim gördükten sonra, devletin hukuk, bürokrasi ve dinî işlerle ilgili alanlarında hizmet vermek üzere görevlendirilirlerdi. İlmiye sınıfının en yüksek makamları şeyhülislamlık ve kazaskerliktir. İlmiye sınıfı işlevleri bakımından üç kategoride değerlendirilmiştir. Bunlar, eğitim-öğretim hizmetleri, yargı işleri ve fetva görevi, yani din işleridir.

Osmanlı Devleti’nin klasik dönemindeki temel eğitim kurumu medrese idi. Sıbyan mektebi ya da mahalle mektebi adıyla anılan ilköğretim aşamasından sonra orta ve yüksek öğrenim kurumları medrese adıyla kurumlaşmıştır. İlk medrese Orhan Gazi tarafından 1330 yılında İznik’te kurulmuştur. Fatih Sultan Mehmet ile Kanuni Sultan Süleyman dönemlerinde iki defa olmak üzere medrese sistemi köklü bir biçimde gözden geçirilmiş ve yapılandırılmıştır.

S

Osmanlı devlet teşkilatındaki bozulmanın gerekçelerini özetleyiniz.

Klasik Osmanlı Devleti’nin kurumsal yapısı, ülkenin genişlemesi, idare ve eğitim sistemindeki disiplinsizlikler, kendini yenileyemeyen yapısal atalet; mücadele halinde olunan Batı toplum ve ülkelerindeki gelişmelerden habersiz bulunmak gibi sebeplerle çözülmüştür.

S

Mecelle’nin Türk hukuk sistemi içerisindeki yerini tanımlayınız.

Mecelle-i Ahkâm-ı Adliye adıyla anılan çalışma, İslam hukuk ilkeleriyle Batı hukuku ilkelerini birleştirmek isteyen, modern tarzdaki ilk kanun çalışmasıdır. Mecelle’de bulunan birçok ilke aynı zamanda halk arasında özlü söz olarak yaygınlaşmıştır