Osmanlı’nın 19. Yüzyılını Hazırlayan Sosyal ve Kültürel Şartlar
Batı’nın önemli merkezlerine ilk olarak Osmanlı elçilerinin gönderilmesi, matbaa
açılarak ilk kitapların basımına geçilmesi hangi Osmanlı padişahı döneminde gerçekleşmiştir?
Sultan III. Ahmet, sadrazamı Damat İbrahim Paşa ile önemli yeniliklere imza atarlar.
Bu dönemde Batı’nın önemli merkezlerine ilk olarak Osmanlı elçileri gönderilir ve matbaa açılarak ilk kitapların basımına geçilir.
Nizam-ı Cedit ne demektir? Açıklayınız.
Nizam-ı Cedit, sözlük anlamı itibarıyla yeni düzenlemeler demektir. Fakat genel olarak
Osmanlı’nın bu yıllarda orduda yaptığı düzenlemeler ve yeni düzen anlayışıyla kurulan ordu “Nizam-ı Cedit” ismiyle anılmıştır.
18. yüzyılın başlarından itibaren Osmanlı İmparatorluğu’nun Batılılaşma sürecini
yönlendirme çabaları hangi başlıklar altında toplanabilir?
18. yüzyılın başlarından itibaren Osmanlı İmparatorluğu’nun Batılılaşma sürecini
yönlendirme çabaları şu başlıklar altında değerlendirilebilir:
• Tercüme faaliyetleri ve Tercüme Heyeti
• Avrupa’ya sefirlerin gönderilmesi ve sefaretnameler
• Matbaanın kurulması ve basılan ilk kitaplar
• Askerî ıslahatlar
• Eğitim
• Sosyal hayat
Osmanlı'da Tercüme Heyeti, hangi sultan döneminde ve kaç yılında kurulmuştur?
III. Ahmet döneminde, sultanın, özellikle de sadrazam İbrahim Paşa’nın sanata ve bilime verdikleri önemin bir sonucu olarak 1717’de bir Tercüme Heyeti oluşturulur.
Tercüme Heyeti nasıl bir oluşumdur?
Tercüme Heyeti, içlerinde divan şairi Nedim’in de bulunduğu, dönemin dil bilen insanlarından oluşan yirmi beş – otuz kişilik bir gruptur. Eserlerden hacimli olanlar bu grup tarafından ve paylaşılarak, fazla hacimli olmayanlar ise tek kişi tarafından tercüme edilir.
İkdü’l-cümân fî Tarihi ehli’z-zamân adlı eser hangi yazarın hangi kitabından çevrilmiştir?
İmam Aynî’nin Aynî Tarihi adıyla da bilinen bu eser, Arapça yazılmış 24 ciltlik bir dünya tarihidir.
Hândmîr’e ait, sekiz kişilik bir heyet tarafından Farsçadan Türkçeye çevrilen, üç ciltlik İran tarihi kitabının adı nedir?
Habîbü’s-siyer: Hândmîr’e ait bu eser, sekiz kişilik bir heyet tarafından Farsçadan
Türkçeye çevrilmiştir. Üç ciltlik bir İran tarihi kitabıdır.
İskender Münşî Türkmen tarafından yazılan, Müderris Mehmet Nebih tarafından Türkçeye çevrilen, Safevî-Osmanlı münasebetlerinin anlatıldığı tarihî kaynağın adı nedir?
Tarîh-i ‘Âlem’ârây-i ‘Abbâsî: İskender Münşî Türkmen’in Farsça eseridir. İbrahim
Paşa’nın emriyle Müderris Mehmet Nebih tarafından Türkçeye çevrilmiştir. Safevî-Osmanlı münasebetlerinin anlatıldığı önemli bir tarihî kaynaktır.
Osmanlı’nın Batı’yla karşılaşmaları sırasında doğmuş ve iki dünyanın, tanışma ve yakınlaşmalarını idare eden devlet görevlileri tarafından kaleme alınmış yazı biçimine ne ad verilir?
Sefaretnameler, Osmanlı’nın Batı’yla karşılaşmaları sırasında doğmuş ve iki dünyanın, tanışma ve yakınlaşmalarını idare eden devlet görevlileri tarafından kaleme alınmış bir yazı biçimidir.
Osmanlı ülkesinin Batılılaşma süreci içerisinde Avrupa’ya görevlendirdiği ilk sefir kimdir, kaç yılında, nereye gönderilmiştir?
Osmanlı ülkesinin Batılılaşma süreci içerisinde Avrupa’ya görevlendirdiği ilk sefir, 1719’da Viyana’ya gönderilmiş olan İbrahim Paşa’dır.
1730 tarihli Nemçe Sefaretnamesi kim tarafından yazılmıştır?
Osmanlı’nın 18. yüzyılda Avrupa’ya gönderdiği sefirler ve onların yazdıkları sefaretnamelere birkaç örnek vermek gerekirse şunlar sayılabilir:
Nişli Mehmet Ağa, Rusya Sefaretnamesi (1722-1723)
• Mustafa Efendi, Nemçe Sefaretnamesi (1730)
• Ali Ağa, Lehistan Sefaretnamesi (1755)
• Derviş Mehmet Efendi, Rusya Sefaretnamesi (1755)
• Ahmet Resmi Efendi, Viyana Sefaretnamesi (1758), Prusya Sefaretnamesi (1763-1764)
Osmanlı'da matbaa kullanılmasının gecikmesiyle ilgili engeller nelerdir?
Osmanlı ülkesinde matbaa kullanılmasının gecikmesiyle ilgili olarak işaret edilen engellere bakmak gerekirse genel anlamıyla şu tesirlerden söz edilebilir:
1. Matbaanın bir Hristiyan icadı olması ve bu makinelerle İslami eserlerin basılmasının doğru olmayacağı görüşü;
2. Müstensihler ve hattatlar gibi kitap çoğaltma işini elinde tutan, hatta bunu bir sanat
hâline getirmiş hatırı sayılır kalabalığın mesleklerini yitirecekleri ile ilgili kaygıları.
İbrahim Müteferrika matbaasının ikinci kitabı, Kâtip Çelebi’nin Osmanlı’nın deniz savaşlarını anlatmak üzere kaleme aldığı eserin adı nedir?
Tuhfetü’l-Kibar fi Esfari’l-Bihar: İbrahim Müteferrika matbaasının ikinci kitabı, Kâtip
Çelebi’nin Osmanlı’nın deniz savaşlarını anlatmak üzere kaleme aldığı eseridir.
III. Selim’in sultan olduğu yıllarda Nizam-ı Cedit ordusunun ihtiyaçlarını temin etmek, açılan mühendishanelerde eğitim veren hocaların maaşlarını karşılamak gibi sebeplerle konan yeni vergilerin ismi nedir?
III. Selim’in sultan olduğu yıllarda Nizam-ı Cedit ordusunun ihtiyaçlarını temin etmek, açılan mühendishanelerde eğitim veren yerli yabancı hocaların maaşlarını karşılamak gibi sebeplerle “irad-ı cedit” adı verilen yeni vergiler oluşturulmak durumunda kalınmıştır.
Osmanlı'da Kara Harp Okulunun ve Deniz Harp Okulunun başlangıcını oluşturan mühendishanelerin isimleri nelerdir?
Mühendishane-i Bahri-yi Hümayun (1775) ve Mühendishane-i Berri-yi Hümayun’un (1795), Kara Harp Okulunun ve Deniz Harp Okulunun başlangıcını oluşturur.
İbrahim Müteferrika Matbaası'nın 1795’te kapanmasından sonra kurulan matbaa nerede ve ne zaman kurulmuştur?
İbrahim Müteferrika Matbaası 1795’te kapanır. Ancak 1797’de Mühendishane-i Berriyi Hümayun bünyesinde tamamen ders malzemelerinin basımına hizmet etmek üzere
bir matbaa kurulur (Beydilli, 2006, s. 516). Beydilli, o sırada başka bir Türk matbaasının olmaması sebebiyle bu matbaanın Türk matbaacılığı açısından önemli olduğunu belirtir.
Kütüphanesinde otuz beş ciltlik Fransız Ansiklopedisi bulunan mühendishane hangisidir?
Mühendishane-i Berrî Hümayun'un kütüphanesinde, otuz beş ciltlik Fransız Ansiklopedisi’nin bulunması, kurumun dikkate değer bir özelliğidir.
Lale Devri’nin başlangıç yıllarında, İngiliz büyükelçisinin eşi olarak İstanbul’a gelen gezgin kimdir?
Lale Devri’nin başlangıç yıllarında (1718) İstanbul’a gelerek iki yıl kalan Lady Mary Wortley Montagu, İstanbul’a gelen gezginlerden en bilinenidir. İngiliz büyükelçisinin eşi olarak İstanbul’a gelen Montagu’nün Avrupa’daki arkadaşlarına yazdığı, ölümünden sonra Şark Mektupları başlığıyla yayımlanmış olan mektupları, dönemi anlatan belge
niteliğindedirler.
Hangi ferman ile Osmanlı Sultanı Abdülmecit, yeni bir devlet yapılanmasını müjdelemiş, bu yeni devlet yapılanması için gerekli olan “halk” kavramını ileri sürmüştür?
Tanzimat Fermanı’yla (1839) yeni bir devlet yapılanmasını müjdeleyen Osmanlı Sultanı Abdülmecit, fermanın ilk cümlesinden itibaren bu yeni devlet yapılanması için gerekli olan “halk” kavramını ileri sürer.
Osmanlı, Fransız İhtilali’nin ortaya çıkardığı milliyetçilik akımı için ne gibi tedbirler almıştır?
Osmanlı, Fransız İhtilali’nin dünyaya yaydığı ve özellikle de imparatorlukları tehdit eden modern bir düşünce olarak milliyetçilik anlayışına karşı da birtakım tedbirler geliştirmek durumundadır. Çünkü çok çeşitli dil, din ve milletleri barındıran imparatorluk yapısını bir arada tutmak, milliyetçilik karşısında bütünlüğünü sürdürmesini beklemek oldukça
zorludur. Fransız İhtilali dolayısıyla Avrupa’da meydana gelen ve gelmesi mümkün olan değişimleri iyi okuyan Osmanlı, küçük milliyetçilikler fikrini kendine dönüştürerek dinin getirdiği birlik fikrinden uzaklaşmaya ve millî bir devlet görünümünü kazanmayı ister. II. Mahmut’un saltanat yılları bu anlamda önemli adımlara sahne olur. Sultan II. Mahmut, “Ben tebamdan Müslümanları camide, Hristiyanları kilisede, Yahudileri havrada görmek isterim.” sözü bu anlamda bir Osmanlı milleti yaratma çabasının ilk ifadelerinden sayılabilir. Osmanlı coğrafyası için dinin birleştirici değil ayırıcı olduğunu fark eden II. Mahmut, kendi topraklarında yaşayan herkesi “Osmanlı milleti”nden kabul etmektedir. Bu yapay bir millet ve milliyetçilik anlayışıdır.