aofsorular.com
MSP205U

Yatırımcı İlişkilerinde Kurumsal İtibar ve Finansal Performansa Etkisi

7. Ünite 19 Soru
S

Şirketin piyasalardaki itibarı, tüm faaliyet sonuçları üzerinde önemli etkilere sahiptir, bu etkiler nelerdir?

Şirketin piyasalardaki itibarı, tüm faaliyet sonuçları üzerinde önemli etkilere sahiptir. Öncelikle mevcut yatırımcıların şirketteki pozisyonlarını sürdürmesinde ve yeni yatırımcıları cezbetmede, ayrıca şirketin çalışma alanını genişletmesinde, şirkete yeni ve üstün nitelikli çalışanların alınmasında, medyanın olumlu yayınlarında yer almada ve rakiplere karşı öne geçmede, “iyi itibar” sahibi olmak
şirketlere olumlu yönde katkılar sağlar. Şirketin tüm paydaşları; yatırımcılar, çalışanlar, tedarikçiler, toplum, analistler, medya ve düzenleyici kurumlar nezdindeki saygınlığı ne ölçüde yüksek olursa, bu kitlenin katkıları da o ölçüde fazla olacaktır. Paydaşların şirkete sağladığı kaynak arttıkça, şirketin sermaye maliyeti düşmektedir. Özellikle güçlü itibarı olan şirketlerin finansal performansları da yüksektir. Kurumsal itibarın finansal performansa yansımasında yatırımcı ilişkilerinin rolü büyüktür. Yatırımcı ilişkileri kurumsal itibarın arttırılmasına ve yatırımcıya anlatılmasında önemli roller üstlenir.
Zayıf kurumsal itibara sahip şirketlerin ilişkilerinin ancak düşük itibarlı paydaşlarla sürdürülebileceği ve bu nedenle sürekli sorunlar yaşayabilecekleri; performanslarının da olumsuz yönde etkileneceği açıktır.

S

Kurumsal itibar kavramını açıklayınız.

Kurumsal itibar; bir kuruma yönelik her türlü algılamanın bütünüdür.

Genel olarak Fombrun bir şirketin itibarını şöyle tanımlamaktadır: “itibar, bir işletmenin, diğer işletmelerden farklı olarak, temel bileşenlerine karşı ortaya koyduğu tavrı açıklayan geçmiş faaliyet ve gelecek hedeflerinin algısal temsili” dir.
Yukarıdaki tanımdan anlaşılacağı üzere, şirketler kurumsal itibarları ile diğer şirketlerden farklılaşabilmektedir. Bu farklılaşma şirketin kendi dinamikleri ile ortaya çıkmaktadır. Ayrıca tanımda şirketin geçmiş faaliyetleri ve gelecek hedeflerinin paydaşlar tarafından nasıl algılandığının bir göstergesi olarak tanımlanmıştır.İtibar konusu çok sayıda disiplinlerin ilgi alanındadır ve farklı akademik alanları içerir. Kurumsal itibar, farklı disiplinlerle ilgili yaygın ve teorik
ilgi, zengin bir bilgi tabanı ve ampirik örnekler sağlar. Bu nedenle itibarı tek bir bakış açısıyla tanımlamak çok zordur. 

S

Kurumsal itibar kavramının tanımında üç husus çok önemlidir, bunlar nelerdir?

Birincisi; farkında olma durumu; pay sahipleri firma hakkında genel bir bilince sahiptir, ama bir yargı oluşturmazlar. Bu tanım kurumsal itibarın
odağına algıyı alır.


İkincisi; itibarın bir değerlendirme ile ilgili oluşudur. Kurumsal itibarın fonksiyonları belli organizasyonlar tarafından tahmin edilir veya değerlenir.


Üçüncüsü; bir varlık (asset) oluşu ile ilgilidir. Bu açıdan itibar, maddi olmayan bir kaynak veya ekonomik varlık olarak fonksiyonlandırılabilir.

S

Çeşitli disiplinlerdeki çalışmalar, kurumsal itibar literatürünün çeşitlenmesine katkıda bulunmuştur; buna göre itibar hangi anlamlara gelmektedir?

Ekonomi açısından; bir şirketin davranışını tanımlayan “özellik ya da işaretlerdir”.
Stratejik yönetim açısından; rakiplerin taklit etmesi, elde etmesi, yerine koyması zor olan maddi olmayan bir varlıktır.
Muhasebe açısından ise ölçülmesi zor olan, fakat şirketin değerini oluşturan maddi olmayan varlıklardır.
Pazarlama açısından; şirket adıyla bireyler tarafından oluşturulan ilişkilerdir.
İletişim açısından; şirketlerin çeşitli kesimlerle kurulan ilişkilerinden gelişen şirketin özellikleridir.
Örgütsel teoriye göre, şirketin faaliyetlerini paydaşların anlaması için, şirketin kavramsal açıklamaları (temsili) dır.
Sosyolojiye göre; şirketin paylaşılmış kurumsal çevresinde paydaşları ile kurulan ilişkilerinden ortaya çıkan sosyal yapılardır.
Kurumsal itibarı olumlu olan bir şirket farklı paydaş gruplarıyla interaktif iletişim sağlar ve onların güven ve sadakatini kazanır. Eğer şirketler kötü bir itibar sergilerlerse bazı aktivist gruplar veya paydaşlar tarafından değişikliğe zorlanabilirler.
Kurumsal itibardaki farklılaşmalar, şirketlerin ayrışmasına neden olur. Medya günümüz toplumunda güçlü bir etkiye sahip olduğu için, şirketler de tatminkar derecede kurumsal itibarlarını artırarak, medyadaki görünürlüklerini sağlamaya
çalışırlar.

S

Harris- Fombrun tarafından oluşturulan, paydaşların bakış açısından, şirketin itibarını “nasıl algıladıklarını” belirlemeye yönelik sorular nelerdir ve neyi amaçlamaktadır?

• Ürünler ve hizmetler
Şirket, ürün ve hizmetlerinin arkasında durabilecek mi?
Ürün ve hizmetler inovatif mi (yenilikçi mi)?
Şirket yüksek kalite ve hizmet sağlayabilecek mi?
Şirketin ürün ve hizmetleri parasal olarak değerli mi?


• Finansal performans
Şirketin güçlü finansal kayıtları var mı?
Yatırımlarının riski düşük mü?
Şirketin gelecekteki görünümü güçlü mü?
Şirketin rakipleri piyasadan çıkış yapma eğiliminde mi?


• Vizyon ve liderlik
Şirket mükemmel yöneticilere sahip mi?
Geleceğe dönük açık bir vizyonu var mı?
Şirket pazar fırsatlarının avantajını elde edebilir ve gerçekten tanınabilir mi?


• Çalışma ortamı
Şirket çalışma ortamını iyi yönetebiliyor mu?
Çalışmak için iyi bir yer mi?
Değerli ve donanımlı çalışanları var mı?


• Sosyal sorumluluk
Şirket iyi işleri destekliyor mu?
Şirket çevreye sorumlu bir organizasyon mu?
Kişilere davranışlarda standartları yüksek mi?


• Duygusal çekicilik
Kendinizi şirkette iyi hisseder misiniz?
Şirkete saygı duyar mısınız?
Şirkete güvenir misiniz?


• Sektöre fayda
Şirket uygun çözümler üretir mi?
Başarılı projelerin izleri var mı?
Projeleri için doğru insan ve doğru süreçlere sahip mi?

Yukarıdaki altı sütunlu değerlendirme ile ortaya konulan şirketin itibarı; ürünleri, hizmetleri, faaliyetleri ve çalışanlarının performansına ilişkin bir değerlendirmedir. Bu değerlendirme sektörden sektöre, pazardan pazara değişir. Kurumun paydaşlar tarafından nasıl algılandığı, kurumsal itibarın esas sorusudur. Başka bir deyişle, şirketle farklı türde ilişkili olan kişilerin bir bölümünün (grubunun) güncel görüşüdür. Bu durumda kurumsal itibar, şirketin, paydaşlarının beklentilerini karşılama yeteneğinin bir algısıdır. Sonuçta bir kurum, paydaşlarının kendi hakkındaki olumlu düşünceleri, izlenimleri ve değerlendirmeleri sonucunda güçlü bir itibara sahip olmaktadır. 

Çoğu ekonomist ve işletmeci şirketlerin güçlü kurumsal itibara sahip olması konusunda aynı fikirdedir. Paydaşlar, aynı ürün ve/veya hizmeti sağlayan şirketler arasından güçlü kurumsal itibara sahip olanları tercih ederler. Güçlü bir itibar, ekonominin düşüşe geçtiği veya konjonktürel olarak dalgalandığı zamanlarda bile şirketi korur.

S

Kurumsal İtibarın Bileşenleri nelerdir açıklayınız.

Kurumsal itibarın daha iyi anlaşılması için, kurumsal itibarın temel bileşenleri yer almaktadır. Başka bir deyişle, aşağıdakiler paydaşların itibar hakkında algılarını oluşturan unsurlardır.
• Çalışan kalitesi: Çalışanların yeniliğe açık, donanımlı, iyi eğitimli kişiler olması ve şirketin sürekli kaliteli iş gücüne yatırım yapmasıdır.
• Yönetimin kalitesi: Paydaşlar, şirketlerin yöneticilerinin açık vizyonlu, yüksek kaliteli, kurumunu seven yöneticiler tarafından etkili yönetilmesini isterler. Böylece gelecek hakkında vizyon sahibi olan liderlerle şirketin değerinin artacağı düşünülür.
• Finansal performans: Bir kurum finansal olarak güçlü olduğunda, uzun süreli
kârlılığa ve büyüme beklentilerine sahip olacaktır. Bu da onun itibarını artıracaktır.
• Ürün ve hizmetlerin kalitesi: Şirketler yüksek kaliteli ürün ve hizmetler sunarak, itibarlarını daha da artırırlar.
• Güvenilirlik: Şirket ürünleri ve hizmetlerinin arkasında durur ve satış sonrası
destek sağlar ve böylece paydaş nezdinde güven kazanır.
• Pazar liderliği: Şirketin pazar liderliğine doğru büyüyen rotasının olması saygı uyandırır. Bu saygı şirketin maddi olmayan varlıklarının kümesini oluşturur.
• Müşteri odaklı yapı: Şirketin müşteri odaklı olan davranışı, şirketin itibarını artırır. Şirketler böylece müşterileri ile daha güçlü bağ kurarlar.
• Kurumun duygusal açıdan çekiciliği:
Paydaşlar bir kurum hakkında çeşitli nedenlerle iyi şeyler hissederler ve şirket hakkında iyi algıya sahiptirler. Böylece şirketler duygusal olarak kişileri kendilerine bağlar. Bunu devam ettirebilmek için şirket, bu tür stratejilerini sürdürmeye çalışmalıdır.
• Sosyal sorumluluk: Şirket toplum yararına olan projeleri destekler ve sosyal sorumluluk projelerine önem verir. Şirketin çevreye saygılı ve duyarlı olmasıdır.
• Etik davranış: Şirket etik davranışlar sergilediğinde, paydaşlar tarafından saygı ve hayranlık uyandırır, duyulan güveni destekler. Bunlar şirketin itibarını artırır.

İtibar, çok sayıda ve farklı nitelikleri olan paydaşların müşterek algılarından
oluşan bir konu olduğu için, araştırmalar paydaşların algılamalarını etkileyen hususlar üzerine yoğunlaşmıştır.

S

Kurumsal İtibarın Faydaları nelerdir, açıklayınız.

İtibar, bir işletme için maddi olmayan bir varlık olmasına rağmen, itibarın sonucunda ulaşılan fayda elle tutulabilir ve gözle görülebilirdir. Araştırmalar, yüksek kurumsal itibara sahip şirketlerin, değerinin arttığını ve sektörde, rakipleri arasında sürdürülebilir rekabetçi bir avantaj elde ettiğini göstermiştir. Böylece iyi kurumsal itibara sahip şirketler, amaçlarına kolayca ulaşırlar.
Aşağıda iyi kurumsal itibarın şirket üzerinde yaratacağı etki ve faydalar yer almaktadır:
a. Şirket ürünlerini ve hizmetlerini piyasaya göre daha yüksek fiyatla satabilir. Çünkü müşterileri bu fiyatı ödeme isteğindedir. Böylece kurumsal itibar, şirketin satışlarının artmasına katkı sağlar.
b. Diğer şirketlerin ürünleri göreceli olarak kalite ve fiyat avantajı sağlasa bile, müşteriler itibarlı şirketin ürün ve hizmetlerinin sürekli müşterisi olmak ister. Müşteriler şirkete sadakatlerini devam ettirir. Sürdürülebilir rekabet avantajı oluşturur.
c. İtibarı yüksek şirketler pazar paylarını artırıp, yeni pazarlara açılırlar.
d. İyi itibarlı şirketler, tedarikçilerinden ucuz mal alabilmektedir.
e. İtibarlı şirketin finansal piyasalarda pay senetleri yüksek fiyattan değerlenir. Finansal piyasalarda kaliteli yatırımcıyı şirkete çeker. Özellikle kurumsal yatırımcılar tarafından tercih edilir.
f. Kurumsal itibar, şirkete iyi, yetenekli potansiyel adayları çekmeye yardımcı olur. Bu tür çalışanların olması, şirketin itibarının artmasına da katkı sağlar.
g. Şirket yatırım projeleri için uygun fiyatlarda istediği kaynağı bulabilir.
h. İyi itibara sahip şirketler, kriz dönemlerini daha kolay ve daha az kayıpla atlatırlar. 

ı. Medya yüksek itibara sahip şirketlere, yayınlarında daha fazla yer vermek ister.
i. İtibarlı şirketler, riske dair algının azalmasına ve güvenin artmasına yol açar.

S

İtibar yönetimi kavramını açıklayınız.

İtibar yönetimi; bir markayı, bir şirketi, bir bireyi, bir projeyi yönetmek, bilinirliği
artırmak ve somut anlamda daha iyi bir konuma getirmek için yapılan çalışmaların tamamıdır.

S

Etkin bir “İtibar Yönetimi” oluşturulma aşamalarını açıklayınız.

Kurumsal itibar, şirketlerin hem operasyonel hem de iletişim faaliyetlerinden etkilenir. İki faaliyet türünün de kurumsal itibarın oluşturulmasında ve yönetiminde etkisi büyüktür ve bazen kurumsal itibarın oluşturulmasında birbirlerini de etkileyebilirler. Aşağıda paydaşlarla ilişkiler açısından kurumsal itibarın oluşturulmasındaki aşamalar yer almaktadır:
1. Şirketler ilk olarak paydaşlarının amaçlarını daha iyi öğrenebilmek ve ona göre hareket edebilmek için araştırma yapar. Bu araştırma genel olarak “Onlar kim?” “Onların tercihleri neler?”, “Şirkette onlar için en önemli değer nedir?”, “Şirketle ilgileri nedir?” gibi sorularla tanımaya çalışma faaliyetidir. Bu çalışma, daha önce yapılan öngörülerin gerçekliğini ve paydaşları anlamaya yarar.
2. Bu araştırma paydaşların güçlü ve zayıf yönlerini ortaya çıkaracaktır. Paydaşların zayıf ve güçlü yönleri değerlendirilerek, şirketin içsel gerçekleri ve şirketin paydaşlarının algıları arasındaki farka odaklanılır. Amaç mümkün olduğunca bu farkı azaltmak veya ortadan kaldırmaktır.
3. Paydaşların bilgili ve donanımlı olması, şirketlerden beklentilerinin de artacağı bilindiğinden başka araştırmalar da yapılmalıdır. Böylece şirketin itibarını oluşturan temel faktörler tanınır ve bu faktörler şirketin operasyonel ve fonksiyonel alanları içine yerleştirilir. Bunlar şirketin misyonu, politikaları, stratejileri, programları ve sistemleridir. Bunun sonucunda şirketin öncelikleri
ve faaliyetleri yeniden ve güçlü bir şekilde öncekilere uyarlanacaktır.
4. Şirketin paydaşları ile ilgili yaptığı araştırmaların sonuçları, tüm paydaşların beklentilerine odaklanarak plan ve stratejiler uygulanır.
5. CEO (Chief Executive Officier) veya genel müdür, bütün süreç ile ilgilidir ve tüm programlarla ilgilenir.
6. Elde edilen sonuçları iyileştirmek için sıkı bir şekilde çalışılır. Hedefler her zaman gözden geçirilir ve düzenli olarak ölçüm yapılır.

S

Kurumsal itibarın yitirilmesi kavramını açıklayınız.

Güçlü kurumsal itibara sahip olan şirketler, paydaşların ilgi alanına girmektedir. Fakat kurumsal itibarı zayıflamaya başlayınca bu ilgi kaybolacaktır. Zayıf kurumsal itibarın belirtileri şöyle sayılabilir:
• Çalışanların motivasyonu düşük olup, şirkete dair önerilerde bulunmazlar,
• Yüksek oranda çalışan sirkülasyonu vardır,
• Şirketin güvenilirliği zayıftır,
• Esas müşteriler genelde kaybedilir veya kaybedilmeye başlanmıştır,
• Pay senetlerinin değerinde hızlı düşüş görülür,
• Devlet ile ilişkiler zayıflamıştır,
• Gazeteciler şirketin görüşlerine çok nadir olarak başvurur,
• Şirket, işiyle ilgili alanda seyrek olarak referans gösterilir.

S

Kurumsal kimlik kavramını açıklayınız.

Kurumsal kimlik; bir kurum ya da kuruluşun felsefesi, halk önündeki kimlik
tasarımı, kamuoyu ile iletişimi, duruş ve davranışını kapsayan bir kimlik çalışması
ve kurum ya da kuruluşun toplum önündeki yüzüne verilen isimdir.

Kurumsal kimlik, iç paydaşların şirkete dair algısı ve kurum tarafından oluşturulur. Kurumsal kimlik, geniş olarak çalışanların şirketleri hakkında düşündükleri, hissettikleri ve algılarıdır. Kurumsal kimlik, kurumun paylaşılan ve
ortak olarak anlaşılan belirgin değer ve özellikleri olduğunu var sayar. Kurumsal kimlik kavramı, şirketle ilgili vizyon ve strateji ile güçlü bağlantılı olarak
“kurumun ne olduğu” düşüncesi üzerine oturtulur. Kurumsal kimlik, kurumun kim olduğu, ne ve nasıl yaptığı, nereye gitmek istediği ile ilgili olmaktadır. Kurumsal kimlik ile kurumsal imaj etkileşim içinde bulunabilir. Kurumsal kimliğin bazı unsurları, kurumsal imajına yansımaktadır. Bazen kurumun imajı, kurumsal kimliğinde olmayan unsurlarla da oluşturulur. Böylece, kurumsal imaj, bir
kurumun paydaşlara göstermek istediği şekildir. Bu durumda kurumsal kimliği oluşturan unsurlar arasında; şirketin vizyonu, misyonu, çalışanların davranışları, deneyimleri, şirkette kullanılan iletişim kanalları, şirketin binaları, logosu, rengi,
reklamları gibi görseller sayılabilir.

S

Kurumsal imaj kavramını açıklayınız.

Kurumsal itibar ile kurumsal kimlik ve kurumsal imaj kavramları genellikle karıştırılır. Aslında kurumsal kimlik ve kurumsal imaj, kurumsal itibarın alt kümesidir ya da yapı taşıdır. Kurumsal itibar, bir kurumun stratejisini, kültürünü ve değerlerini yansıtır. Kurumun stratejisi ve felsefesi de kurum kimliğini oluşturur. Kurum kültürü ise, kurum çalışanlarının ortaklaşa sahip olduğu değerler ve inançlardır. kurumsal imaj dış paydaşların şirkete ilişkin algısıdır. Kurumsal imaj, şirketin paydaşlarına nasıl sunulduğu ile ilgili olduğu için, dış paydaşların kurum hakkındaki deneyimleri, duyguları, izlenimleri, düşünceleri, beklentileri ve algıları kurumsal imajın unsurları arasında bulunur.

Kurumsal imaj, kurum hakkında dışsal olarak üretilen algılamalardan oluşur. Başka bir deyişle bir kurumun sahip olduğu somut unsurlarla, soyut değerlerin (yönetimin felsefesi, olaylara bakış açısı gibi) bir araya gelerek oluşturduğu bütünsel bir algılamadır. Bu durumda kurumsal imajın şekillenmesinde kurumun sahip olduğu kültür ve kurumsal kimlik etkileşim içinde bulunur.

S

Finansal performans kavramını açıklayınız.

Finansal performans; şirketlerin finansal pozisyonlarının, yatırımlarının güvenliğinin ve riskinin değerlendirilmesidir.

Yapılan birçok çalışmada güçlü kurumsal itibara sahip şirketlerin finansal performanslarının da yüksek olduğu tespit edilmiştir. Tersi de doğrudur. Finansal performansın iyi olması durumunda, bu kurumsal itibara olumlu yansıyacak ve kurumsal itibarı paydaşlar gözünde yükseltecektir. Bu durumda kurumsal itibar ile ilişkili bir kavram da şirketlerin finansal performansıdır. Başka bir deyişle, kurumsal yatırımcının, müşteri sayısının fazla olması kurumsal itibarın bir göstergesi ise finansal performans da aynı şekilde kurumsal itibarın bir göstergesi kabul edilir. Şirketlerin paydaşları, güçlü kurumsal itibarın, yüksek finansal performansı oluşturacağı konusunda hem fikirdirler. Pay sahipleri ve yatırımcılar ilgilendikleri şirketin finansal performansının da başarılı olmasını ister. Bu, şirket çalışanları için de doğrudur. Toplum da yakın çevresindeki şirketin başarılı olmasını, düzenli vergisini ödemesini ister. Aynı şekilde şirketin tedarikçileri, müşterileri de başarılı şirketleri tercih ederler. Bu tüm paydaşlar
için doğrudur. Fakat her paydaş grubu, finansal başarıyı farklı kriterlere göre değerlendirir.

S

Kurumsal itibarın ölçümünde kullanılan ölçütleri sıralayınız.

Kurumsal itibarın ölçümünde çok farklı ölçütler kullanılabilir. Aşağıda bunlardan temel olan dört tanesi üzerinde durulacaktır; kârlılık, yatırım riski, rakiplere
göre üstünlük, geleceğe dair büyüme beklentileri.
Söz konusu ölçütlere ilişkin değerlemeler yapılır ve sonuçlar toplanır, finansal değerlemesinde bir araya getirilir ve şirketin kurumsal itibarı ile ilişkilendirilir.
1. Kârlılık: Kârlılık tek başına değerlendirme ölçüsü değildir. Kârlılıkla ilgili farklı göstergelerle performans değerlendirilir. Bunlardan bir tanesi, sermaye kârlılığıdır. Gerçekte pay sahipleri ve finansal durumla ilgilenen diğer paydaşlar da yatırılan her 1 TL için, ne kadar gelir elde edildiğini bilmek isterler.
Başka bir deyişle, ortaklarca şirkete yapılan yatırımın etkin kullanılıp kullanılmadığını gösterir. Bu oranla, pay sahipleri, şirket tarafından verilen sözlerin tutulup tutulmadığını takip eder. Finansal analistler ve profesyonel
yatırımcılar da şirketin kârlılığını ölçmede çok çeşitli rasyolar kullanırlar.
2. Yatırım riski: Pay sahipleri, şirketin yatırılan sermayeyi iyi yönetmesini, şirketin kârlılığının artmasını, şirketin büyümesini ve sahip olduğu pay senedi fiyatlarının da yükselmesini bekler. Fakat şirket iflas ederse, pay sahipleri yatırımlarının hepsini veya birçoğunu kaybeder. Sonuçta pay sahipleri yatırımlarını kaybetme riski ile hep karşı karşıya kalacaktır. Yatırım riski,
basitçe gelecek hakkındaki belirsizlikler olarak tanımlanabilir.
3. Rakiplere üstünlük: Yöneticiler şirketin finansal performansını etkileyen her değişkeni kontrol edemezler. Örneğin, ekonomideki olumsuz gidiş, petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar, sosyopolitik değişiklikler, iklim değişiklikleri vb. Sonuçta benzer firmalar da dış risklerden aynı şekilde etkilenirler. Burada esas amaç, aynı koşullarda olumlu şekilde ayrışmaktır. İşte şirket herşeye rağmen rakiplerine göre daha fazla getiri elde ederse; bu durum şirketin itibarını arttıracaktır.
4. Geleceğe dair güçlü büyüme beklentileri: Bu gösterge diğer üçünden farklıdır. Bu gösterge ile şirketin geçmişteki performansını dikkate alarak, geleceğe dair büyüme beklentisi yapılmaktadır. Yatırımcıların, şirketin pay senetlerine yatırım yapmalarının temel sebebi, şirketin pay senetlerinin fiyatlarının yükseleceği ve bunun sonucunda da şirketin işlerini büyüteceği, beklentisidir.
Şu da bilinmelidir ki bir şirketin cari performansı, daima gelecekteki performansı ile ilişkili olmayabilir. Ayrıca, şirketlerin her zaman kâr etmesi beklenmemelidir. Bazen yapılan yatırımların etkisi, yatırım yapıldığı yıl yerine gelecek yılın kârına yansıyacaktır. Sonuçta yukarıdaki unsurlar kullanılarak şirketin finansal performansı ortaya konur, kurumsal itibarı değerlendirilir.

S

Kârlılık kavramını açıklayınız.

Kârlılık: Şirket yönetimi tarafından, gelecekteki beklenen kazanca dair projeksiyonlar yapılır. Bu gelecek kazanç tahminleri, genellikle 3 aylık, yıllık
periyodlarda yapılarak finansal raporlama zamanları ile kesişmesi sağlanır. Bu tür projeksiyonlar ve öngörüler hazırlanarak, yatırımcı ilişkileri vasıtasıyla mevcut ya da potansiyel yatırımcılara, finansal analistlere ve diğer paydaşlara ulaştırılır, şirketin geleceğine dair değerlemelerine yardımcı olunur. Paydaşlar ile şirket yönetimi arasında asimetrik bilgi var olduğu için, şirket hakkında en doğru bilgi
sahibi, yönetimdir. İşte bu bilgi asimetrisini azaltmak ve paydaşların şirkete dair güvenlerini artırmak için, yönetim ve dolayısıyla yatırımcı ilişkileri bölümü, geleceğe dair öngörülerini paydaşlara bildirir. Bu kurumsal itibarı artıracağı gibi, şirketin paylarındaki volatiliteyi (oynaklığı) azaltacak, paydaşların şirketi
daha olumlu bakış açısı ile değerlemesi sağlanarak, şirkete duydukları güveni artıracaktır. Şirket geleceğe dair kazanç beklentilerini en doğru ve objektif olarak yapabilmelidir. Bu kazanç beklentilerinin aşırı abartılması, yıl sonunda, şirketin
başarısız olarak algılanması sonucunu doğurur. Bazen de bu beklentiler yönetim tarafından beklenenin altında paydaşlara bildirilir. Bunun sebebi de yönetimin beklentilerini öngörürken “hata yapma” endişesi taşımasıdır. Fakat bu tutucu öngörüler piyasaya yayıldığı zaman tam tersi etki yaratarak, şirketin kendi
geleceğine dair olumsuz kanı taşıdığı olarak algılanır ve pay senetlerinin fiyatlarında düşüşe neden olabilir.

S

Finansal rasyolar kavramını açıklayınız.

Finansal rasyolar; bir şirketin bilanço ve/ veya gelir tablosundaki iki değeri birbirine bölerek elde edilen sonuçlardır.

S

Yatırım riski kavramını açıklayınız.

Yatırım riski: Halka açık bir şirketin, aldığı borçları ve faaliyetlerini finanslama yollarını, finansal rasyolarını ve bunların şirket için ne anlama geldiğini,
kredilerinin kalitesini ve bunların riskine dair bilgileri kamu ile paylaşması beklenir. Şirketin doğrudan risk raporunu vermesi beklenmemekle birlikte, ama
gelecekte riskin etkisini tahmin etmesi ve bu etkiyi nasıl atlatacağı konusunda bilgiyi paylaşması istenir.
Bunun sonucunda pay sahipleri, yatırımcılar, finansal analistler ve şirketin diğer paydaşları riskin müzakeresini dikkatlice gözden geçirirler. Bu tür riske dair bilgilendirmeler, risklerin gerçekte nasıl algılandığına ve onların finansal performansı ve böylece kurumsal itibarı nasıl etkileyeceğine dair önemli bir aracılık rolü üstlenir. Gelecek riski ve şirketin bu risklere göre oluşturduğu stratejiler, yatırımcı ilişkilerinin güvenilir sunumu ile bağlantılı, kapsamlı ve uzman değerlendirmesi kurumsal itibar ve dolayısıyla şirketin performansı üzerinde olumlu etki yaratır. Risklerin olumlu algılanmasında etkili olur. Böylece yatırımcı ilişkileri, finansal performansın değerlemesinde ve anlatılmasında bir
kez daha önemli faktörlerden biri olmuştur.

S

Rakiplerden üstün olma ve gelecek büyüme beklentisi nedir, açıklayınız.

Rakiplerden üstün olma ve gelecek büyüme beklentisi: Bir şirketin, tüm sektördeki görünüşünü, sektördeki pazar payını, rekabetçi avantaj ve dezavantajını; rakiplere göre karşılaştırmalı açıklaması beklenir. Ayrıca sektörün önündeki engeller, gelecek büyüme beklentileri ve geleceğe dair şirketin oluşturduğu stratejiler paydaşlara dikkatlice açıklanmalıdır. Şirket yönetiminden bu tür beklentilerinin dayanağını ve öngörülerinin varsayımlarını müzakere etmesi beklenir. Finansal performansı değerlendiren bu iki ölçüt, paydaşların beklentilerinin yönetilmesine de yardımcı olur. Yatırımcı ilişkilerinin şirket ile paydaşlar arasındaki performans beklentilerini yönetmek, en önemli
işlevidir. Çünkü şirkete yeni yatırımcıların çekilmesi ve mevcut yatırımcıların şirkette kalması, paydaşların gelecekteki performans beklentilerine bağlıdır.

S

Kurumsal itibar ve yatırımcı ilişkilerini açıklayınız.

Şirketlerin en önemli yatırımcılarından olan kurumsal fonların yöneticileri, öncelikle bir şirketin finansal verilerini inceleyerek finansal performansını değerlendirirler. Fakat yatırım kararı alabilmek için ayrıca şirketin yönetim birimlerinin kalitesi ve şirketin piyasadaki kurumsal imajına ve itibarına bakarlar. Bu nedenle, kurumsal itibar risklerin en aza indirilmesinde yatırımcılar tarafından önemsenmektedir. Örneğin, güçlü kurumsal itibara sahip şirketler, gerek ekonominin bütünü gerekse de sektöre ait riskler nedeniyle ortaya çıkan
krizlere daha dayanıklı olup krizleri mümkün olduğunca az hasarla atlatmayı başarırlar. Bunun sonucunda, güçlü kurumsal itibara sahip şirketlerin daha fazla yatırımcıyı çekerek, itibarın pozitif etkisi ortaya çıkmaktadır.
Yatırımcı ilişkileri de paydaş beklentilerini yöneterek kurumsal itibarın oluşturulmasına katkıda bulunur. Şirketler açısından, itibarlarını artırmak,
iyi ve güçlü itibar sahibi olmak, paydaşların şirket hakkında olumlu düşünmelerine ve şirket ile etkileşime daha istekli olmalarına yol açar. Yatırımcı
ilişkileri de paydaşlar ve şirket arasındaki asimetrik bilgiyi en aza indirmeyi sağlayarak, kurumsal itibara olumlu katkı sağlar.

İtibar yönetiminin sorumluluğu, üst yönetimindir. Yatırımcı ilişkileri, paydaşlarla ilişkilerde üst yönetimden sürekli bilgi akışı ile köprü işlevini yerine getirir.
Böylece, yatırımcı ilişkileri tarafından iletişim işlevi gereklerine uygun ve başarı ile sürdüren şirketlerin, itibar algısı artarak en çok ilgilenilen ve beğenilen şirketler arasında yerini alır. Yatırımcı ilişkileri yatırımcılara ve diğer paydaşlara şirketin faaliyetlerini, performansını, aldığı riskleri ve şirketin risk değerlendirmesini paylaşır. Böylece paydaşlar da yapılan doğru, zamanında, anlaşılır, güvenilir bilgiler sayesinde gerekli karşılaştırmalar yapar. Bu da şirketin pay senetlerinin piyasada tam ve doğru şekilde fiyatlanmasına yardımcı olur.
Yatırımcı ilişkileri, finansal verilerin veya finansal tablolardaki sayıların ne anlama geldiğini yatırımcıların veya diğer paydaşlara anlatılmasına da aracılık eder. Örneğin bir şirket kârını arttırıyorsa, yatırımcılar bunun satışlarını artırmaktan mı
harcamalarını azaltmasından mı yoksa sektördeki veya küresel piyasadaki hareketlerden mi kaynaklandığını bilmek isterler. Yatırımcı ilişkileri bu süreçte, yatırımcıların veya diğer paydaşların algısını etkileyebilir. Yatırımcı ilişkilerinin paydaşlar üzerindeki bu etkisi, şirketin finansal performansının nasıl yorumlanması gerektiğine yardım eder. Paydaşların şirkete duydukları güven doğrultusunda, finansal performansın yatırımcı ilişkileri tarafından
yorumlanması, paydaşlar nezdinde çok önemlidir. Hatta bazen paydaşlar ilgili şirket hakkında olumsuz haberler duysalar bile, daha bağışlayıcı, olumlu
haberlerde de daha ödüllendirici olurlar. Bunun nedeni de yatırımcı ilişkileri vasıtasıyla sağlanan güven ve oluşan şirket itibarıdır.
Böylece, yatırımcı ilişkileri, paydaşlar tarafından şirketin finansal performansının değerlenmesinde, her türlü bilginin iletiminde ve nihayetinde kurumsal itibarın oluşturulmasında hayati rol oynar. Bunun sonucunda da yatırımcılar güven duydukları itibarı yüksek şirkete yatırımlarını yapar, yatırımcıların şirkete dair risk algıları ve şirketin sermaye maliyeti düşer.