Yaşlılık ve Diyabetes Mellitus
Yaşlılarda Diabetes Mellitus'un klinik görünümlerinin gençlerden farklı yönleri nelerdir?
Yaşlılarda DM hem fonksiyonların bozulmasına hem de bilişsel etkilenmeye neden olabilmektedir. Diyabeti olan yaşlı bireylerde diyabeti olmayanlara göre geriatrik sendromlar, çoklu ilaç kullanımı, bilişsel bozukluk, üriner inkontinans, düşmeye bağlı yaralanmalar ve kalıcı ağrılar daha sık görülmektedir. Yaşlılık döneminde çok su içme (polidipsi), poliüri (çok idrara çıkma) gibi diyabetin klasik semptomları çok belirgin seyretmeyebilir ve başka hastalıklarla karışabilir. Bu nedenle yaşlılarda sağlık merkezine başvuru diyabetin komplikasyonları (kilo kaybı, kronik enfeksiyon, bilişsel düzeyde değişim) nedeniyle olabilir. Yaşlılarda karbonhidrat metabolizma bozuklukları, glukoz intöleransı (şekerin hücreler tarafından alınamaması), pankreastan insülin sekresyonunda azalma gibi nedenlerle daha fazla DM gelişebilmektedir. Ayrıca yaşlılarda kilo alımı, hareketsizlik, yemek hazırlama sorunları nedeniyle total kalori alımında azalma gibi nedenlerde DM riskini artırmaktadır.
Amerikan Diyabet Birliği (ADA) Diyabet Tanı Kriterleri nelerdir?
ADA Diyabet Tanı Kriterleri:
1. HbA1C >%6.5 ya da
2. En azından 8 saatlik açlık sonrası plazma glukozu ≥126 mg/dl
3. 75 gr oral glukoz testi sırasında plazma glukozu ≥ 200 mg/dl
4. Kan şekeri yüksek olan bir hastada rastgele bir plazma glukoz düzeyinin ≥ 200 mg/dl
Diyabet belirtileri nelerdir?
Diyabet belirtileri; sık idrara çıkmak (poliüri), çok su içmek (polidipsi), çok fazla yemek (polifaji), kiilo kaybı, sık enfeksiyonlar, bitkinlik/yorgunluk, kuru deri ve bulantı/kusmadır.
Diyabetes Mellitus'ta hangi laboratuar testleri kullanılır?
Diyabetes Mellitus'ta idrar ve kan testleri kullanılmaktadır. İdrar testleri, idrarla atılan glikoz ve keton miktarını belirlemek için yapılır. Kan testleri; açlık kan şekeri (AKŞ) ölçülmesi, post-prandial kan şekeri ölçümü (tokluk kan glukozu) ve oral glukoz tolerans testi (OGTT) dir.
Oral glukoz tolerans testi (OGTT) nasıl yapılır?
Oral glukoz tolerans testinden önce sadece su içilebilir ve 12 saat hiçbir şey yenilmemesi gerekir. Testin başlangıcında açlık kan şekeri ölçmek için kan ve idrar örneği alınır. Daha sonra kişiye suda çözünmüş glukoz verilir. Glikoz verildikten sonra 1'er saat arayla 3 kez kan ve idrar örnekleri alınarak şeker miktarı belirlenir.
Genellikle çocuk ya da genç erişkin çağda ortaya çıkan, İnsülinin pankreasta hiç üretilmediği ya da çok az üretildiği diyabet tipi nedir?
Genellikle çocuk ya da genç erişkin çağda ortaya çıkan, İnsülinin pankreasta hiç üretilmediği ya da çok az üretildiği diyabet tipi, Tip 1 diyabettir.
Kimler Tip 2 Diyabetes Mellitus açısından risk altındadır?
Obezite (özellikle santral ve abdominal obezite, elma tipi), ileri yaş, hareketsiz yaşam, aile öyküsü, gebelikte diyabet öyküsü, belli etnik gruplar, hipertansiyon, kötü huylu kolesterol hastaları, bozulmuş glukoz toleransı olanlar ve ailesinde tip 2 diyabet bulunanlar, Tip 2 Diyabetes Mellitus açısından risk altındadır.
Gestasyonel diyabet tanısı için gebelere ne zaman ve hangi test yapılmaktadır?
Gestasyonel diyabet tanısı için gebelere 24-28.gebelik haftalarında şeker yükleme testi yapılmaktadır.
Yaşlı diyabetes mellitus (DM) hastalarında DM kontrolünü etkileyen faktörler nelerdir?
Yaşlı DM hastalarında DM kontrolünü etkileyen faktörler:
-Duyu değişiklikleri (görmenin azalması, koku alma duyusunun azalması, tat alma duygusunda değişim, sinir iletiminde bozulma )
-Gıda hazırlamada ve gıda emilimindeki değişiklikler (titreme, artrit, mide-barsak fonksiyonlarda ve besinlerin emiliminde değişiklik)
-Susama ve açlık hissinde değişiklikler
-Böbrek ve karaciğer fonksiyonlarında değişiklikler
-Diğer hastalıkların etkisi Egzersiz ve hareket yeteneğinin azalması
-İlaçlar Nörolojik ve psikiyatrik sorunlar
-Sosyal faktörler (yalnızlık, yoksulluk, eğitim seviyesinde düşüklük)
şeklinde sıralanabilir.
Diyabetes Melliltus'un komplikasyonları nelerdir?
Diyabetes Mellitus (DM)’un akut komplikasyonları ve kronik komplikasyonları vardır. Akut metabolik komplikasyonları arasında; ketoasidoz koması, hiperglisemi ve hipoglisemi koması vardır. DM’un organ ve sistemlerde oluşturduğu değişiklikler DM’un kronik komplikasyonları (nöropati, nefropati, retinopati) makrovasküler komplikasyonları (ateroskleroz ve sekelleri- felç, myokard infarktüsü, gangren) ana başlıkları altında toplanmaktadır. Uzun dönemli komplikasyonlarından biriside diyabetik ayaktır. Ayrıca; DM'un diğer komplikasyonları arasında bilişsel sorunlar Gastrointestinal sorunlar Cinsel sorunlar Psikolojik problemler Düşmeler Üriner Enfeksiyon da sayılmaktadır.
Hipoglisemi gelişen yaşlıda hangi belirtiler olabilir?
Hipoglisemi gelişen yaşlıda açlık hissi, soğuk terleme, titreme ve orta şiddette hipoglisemide solukluk, çarpıntı, baş ağrısı, konuşmada zorluk ve sinirlilik olabilir.
Hipoglisemi durumunda, sorulara cevap verebilen ve yutabilen bilinci açık bir hastada acil müdahale nasıl yapılır?
Hastanın bilinci açık ise (sorulara cevap verebiliyorsa) ve yutabiliyorsa; hipogliseminin tedavisinde hızla emilen karbonhidratların hemen alınması gerekir, bunun için ağızdan şeker içeren gıdalar verilir. Bunun için meyve suyu ya da 4 çay kaşığı şeker verilir ve bunların etkin olabilmesi için hastanın yutması gözlenir.
Hiperozmolar Hiperglisemik Non-Ketotik Koma hangi durumlarda görülür? Özellikleri nelerdir?
Hiperozmolar Hiperglisemik Non-Ketotik Koma (HHNK) Çoğunlukla Tip 2 DM’de görülür. Glukozun 600 mg/dl fazla olması, serum osmolaritesinin 310 mosm/kg önemli olması, asidozun olmaması, serum bikarbonatının 15 nEq/l’den fazla olması ve nadiren plazmada ve idrarda keton cisimciklerinin görülmesi ile karakterizedir. İnsülin eksikliği ve yetersiz sıvı alımı nedenlerindendir ve yaşlılarda sıklıkla gelişebilir. Kan şekerinin yükselmesi hücrelerden daha fazla su çekilmesine neden olarak güçsüzlük, poliüri, polidipsi, nörolojik bulgular, hemiparezi, hemianopsi gelişmesine neden olabilir. Tedavide hızlıca damar yolunu açmak ve %0.9’lık NaCl’nin başlanması gerekmektedir. İdrar çıkışı izlenmelidir.
Diyabetin kronik komplikasyonları nelerdir?
Diyabetin kronik komplikasyonları; retinopati (Göz üzerine etkisi), nöropati, diyabetik nefropati, kardiyovasküler sistem üzerine etkisi ve mide-barsak sorunları olarak sıralanabilir.
Charcot eklemi nedir?
Tüm diyabetli hastaların yaklaşık %2.5’inde görüldüğü kabul edilen Charcot eklemi (diyabetik nöroartopati), duyu kaybı olan ve kemik dansitesi azalmış olan ayakta, tekrarlayan travmalar sonucunda oluşan kırıkların zemininde gelişmektedir. Ayağın ağrısız şekil bozukluğudur.
"Diyabetik ayak" nedir?
Diyabetik ayak DM hastalarında ortaya çıkan nöropati (periferik arter hastalığı, aşırı basınç yükü ve enfeksiyonun da katılmasıyla ortaya çıkan bir durumdur. Diyabetik ayak organ kaybına neden olarak bireyi sosyal, psikolojik, fizyolojik ve ekonomik olarak etkileyen önemli bir sorundur. Alt ekstremite amputasyonlarının (kesilmelerinin) yarısından fazlası diyabete bağlı olarak gelişmektedir.
Yaşlı diyabetes mellitus hastalarında "düşme" riskini arttıran faktörler nelerdir?
Yaşlı bireylerde düşme riski yüksektir. Yaşlı diyabetes mellitus hastalarında nöropati, çoklu ilaç kullanımı, hareket kısıtlılığı, görme sorunları nedeniyle düşme riski daha da artabilir.
Diyabetes Mellitus'ta beslenme tedavisinin amaçları nelerdir?
Diyabetes Mellitus'ta beslenme tedavisinin amaçları; kan şekerini normale yakın düzeylerde tutmak, hipo ve hiperglisemiyi önlemek, ideal vücut ağırlığını korumak ve sağlamak, diyabetin oluşturacağı diğer organ sorunlarını önlemek, hastaya yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırmak, yaşam süresini uzatmak ve yaşam kalitesini yükseltmektir.
Diyabetli hastalara egzersiz yaptırılması gereken egzersiz öncesi kan şekeri değerleri nedir?
Egzersiz öncesi kan şekeri 100’ün altında ya da 240’ın üzerinde ise yapılmaz.
İnsülin uygulama bölgeleri ve bu beden bölgelerinin insülin emilim özellikleri nelerdir?
İnsülin uygulamasında bir hafta sağ, bir hafta sol beden bölgesi ya da aynı bölgede 3 cm aralıkla enjeksiyon yapılabilir.
Karın (hızlı emilim ve aktivitelerden az etkilenme): Göbek deliğinin etrafında bir el boşluğu kalacak şekilde enjeksiyon yapılabilir.
Bacaklar: Uyluk ön ve yan yüzleri (yavaş emilim ve kolay uygulama)
Kollar: Üst kol lateral yüzleri (bacaklara göre daha hızlı emilim ve büyük çocuklarda uygun)
Kalça: Üst dış kadran (en yavaş emilim ve küçük çocuklarda uygun)
İnsülin uygulamasında temel ilkeler nelerdir?
İnsülin Uygulamasında Temel İlkeler:
• Eller sabunlu suyla yıkanır.
• İnsülinin karışması için şişe eller içinde yuvarlanır, sallanmaz.
• İnsülin yapmadan önce rengi ve tarihi kontrol edilir.
• İnsülin yapılmadan önce alkollü pamukla silinir.
• Deriyi kavranır ya da gerilir, iğnenin damara girmediğine ve insülinin tamamının enjektörden gittiğine emin olunur.
• Deri bırakılır ve iğneyi geri çekerek işlem sonlandırılır.
İnsülin pompası kullanan hastalarda en fazla önerilen bölgeler abdomen ve sırtın arka bölümüdür. Böylece emilim hızı daha sabit kalmaktadır.