Gençlik Dönemi
Yetişkinlik yıllarındaki gelişim dönemlerinde yetişkinlerin karşılaştıkları başlıca gelişim ödevleri nelerdir?
Yetişkinlik yıllarındaki gelişim dönemlerinde yetişkinlerin karşılaştıkları başlıca gelişim ödevleri şu şekilde belirtilebilir:
- Bedensel, zihinsel, ruhsal ve duygusal olgunluğa erişmiş olması
- Bir mesleğe hazırlanma ve öğrenimini tamamlaması
- Çalışma hayatına atılması, bir işe girmesi, bu işte ilerlemesi ve kariyer yapması
- Ekonomik ve kişisel özgürlüğünü kazanması
- Eş seçmesi, bir aile kurması
- Çocuk sahibi olma ve çocuklarını yetiştirmesi
- Toplumun onayladığı bir sosyal gruba girmesi
- Yakın dostluklar kurması
- Evin yönetimine katılma ve sorumluluklar üstlenebilmesi
- Toplumsal sorumluluklarını yerine getirmesi beklenir.
Arnett’e göre gençlik döneminde bireylerin gelişim özellikleri nelerdir?
Arnett bu dönemi ifade eden beş özellikten bahsetmektedir. Bunlar:
- Kimlik Arayışı: Birçok birey için yetişkinliğe geçiş kimlik örüntüsünde temel değişimlerin sergilendiği bir dönemdir.
- Kararsızlık: Gençlik dönemi ciddi değişimlerin yoğun yaşandığı bir dönemdir. Bu dönemde aynı zamanda evlilik, iş ve eğitim konularında sık kararsızlıklar gözlemlenir.
- Öze Dönüklük: Yetişkinliğe geçiş sürecinde bireyler başkalarına karşı görev ve sorumluklarını göz ardı edebilmekte ve yaşamlarına şekil vermede bağımsız olmayı tercih etmektedirler.
- Kararsız Duygular: Genç yetişkinlik sürecinde birçok birey kendisini ne ergen ne de tam bir yetişkin olarak hissetmektedir.
- Bireylerin Yaşamlarını Değiştirme Fırsatını Yakalayabildikleri Olasılıklar Dönemi: Gençlik döneminde iki türlü olasılık söz konusudur. (1) Birçok genç yetişkin gelecekleri hakkında olumlu düşünmektedir, (2) bir önceki dönemde zorlanan genç yetişkinler içinde bulundukları dönemde yaşamlarını olumlu yönde geliştirebilecekleri olanaklar yakalamaktadır.
Üreme kapasitesinin en yüksek ve hastalıklardan dolayı ölme riskinin en düşük olduğu gelişim dönemi hangi dönemdir?
Bireyin gücünün en fazla, reflekslerinin en hızlı, el becerilerinin en yüksek olduğu, üreme kapasitesinin en yüksek ve hastalıklardan dolayı ölme riskinin en düşük olduğu gelişim dönemi genç yetişkinliktir.
Fiziki açıdan kas ve kemik gelişimi hangi yaş aralığında tamamlanır?
Fiziki açıdan kas ve kemik gelişimi 18-30 yaş civarında tamamlanır.
Azami kas gücüne hangi yaşlar arasında erişilir?
Azami kas gücüne 25 ve 30 yaşlar arasında erişilir.
Genç yetişkinlerin en yaygın kronik sağlık sorunları nelerdir?
Genç yetişkinlerin en yaygın kronik sağlık sorunları arasında omurga ya da sırt sorunları, işitme sorunları yer alır.
Gisele Lobouvie göre genç yetişkinin bilişsel gelişim özellikleri nelerdir?
Gisele Lobouvie genç yetişkinin daha pragmatik (faydacı) olduğunu ileri sürer. Ona göre genç yetişkin kararlı olmada, özelleştirerek düşünmede ve enerjiyi kanalize etmede daha yetkindir. Karmaşık iş ve sosyal problemlerin çözümünde ergene göre daha başarılıdır. Gençler ergen gibi ideal mantığı değil pragmatik (faydacı) mantığı kullanır. Mantıklı ve pragmatik düşünceyi uyum içinde bir arada kullanır. Örneğin yetişkin mimarlar bir yapı tasarlarken kullanacakları arsayı mantıklı bir şekilde analiz eder, maliyeti hesaplar, çevresel faktörleri göz önünde tutar. İşin bitimi için zaman çizelgesi yapar. Genç yetişkin olan mimarlık fakültesi öğrencileri ise proje ödevlerinde ideal yapıyı oluşturur, statik hesaplar ön plandadır, para ve maliyet hesabı düşünmezler, en ideal daire sayısını hesaplarlar.
Post Formal Düşünce kavramını açıklayınız.
Post Formal Düşünce: Doğrunun durumdan duruma değişebileceği, çözümlerin mantıklı olabilmesi için gerçekçi olması gerektiği, belirsizliğin ve karşıtlığın istisnadan ziyade kural olduğu ve duygular ile sübjektif faktörlerin düşünmede rol oynadığının anlaşılmasıdır. Bu düşünme modelinin sonucunda yaşam problemlerinin çözümüne duyguyu ve mantığı katar. Örneğin: ben haklıyım, çünkü ben bunu yaşadım düşüncesinden, kimin haklı olduğuna emin değilim çünkü senin deneyimin benimkinden farklı noktasına ulaşır. Bu durum karar verme, çatışma çözme, yaşam problemleri ile başa çıkma gibi konularda farklılık yaratır.
Warner Schaie genç yetişkinin yeni bilgiler kazanma yetkinliğini kaç evrede ele almıştır? Açıklayınız.
Warner Schaie genç yetişkinin yeni bilgiler kazanma yetkinliğini 4 evrede ele alır. Bunlar:
- Kazanma Evresi: Zekânın içinde bulunulan durumlara uygulanma sürecidir. Mesleki açıdan bilgi ve kazanma açısından uzun vadeli planlar yapılır.
- Sorumluluk Evresi: Bilişsel (zihinsel) becerileri yönetmek için bağımsız olmak gerekir. Aile, eş ve iş yaşantısında başkalarına ilişkin sorumluluklar bilişsel yapının daha verimli kullanılmasını sağlar.
- Yönetici Evresi: Bu evre sosyal organizasyonların çalışması, aralarındaki karmaşık ilişkilerin kurulması (devlet ve iş vb.), bunlarla ilgili şemaların kullanılması süreçlerinde bilişsel yapının işlemesini ifade eder. Bireylerin yönetim kademelerindeki (yönetim kurulu üyeliği, daire başkanlığı, fabrika müdürlüğü vb.) bilişsel yapıları bu şekilde işler.
- 4. Yeniden uyum Sağlama Evresi: Bu evrede bireyler anlamlı buldukları görev ve eylemler için enerji harcarlar.
Erikson’un altıncı gelişim aşaması; yakınlığa karşı yalıtılmışlık dönemini açıklayınız.
Erikson’a göre genç yetişkinlikte, tutarlı ve başarılı bir kimlik arayışı sürecinden sonra altıncı gelişim aşamasına; yakınlığa karşı yalıtılmışlık dönemine geçilmektedir. Erikson yakınlığı, birinin kendisini bir başkasında kaybederek kendini bulma süreci biçiminde tanımlamakta ve birine adanmayı gerektirdiğini öne sürmektedir. Erikson’a göre birey genç yetişkinlikte yakın ilişkiler geliştiremediği takdirde yalıtılmışlık duygusu yaşamaktadır Başkalarıyla anlamlı ilişkiler geliştirme becerilerinde yoksunluklar bireyin kişiliğinde hasarlara yol açmaktadır. Belirtilen durum bireylerin engelleyici durumlarda kişileri inkâr etmelerine, yok saymalarına veya saldırılara yol açmaktadır. Bu olumsuz durumlarda gençler yüzeysel biçimde bir liderin yanında yer almaya çalışmaktadırlar. Ergenlik yılları sonunda kimliğini kazanmış genç yetişkinler, yetişkinliğin ilk yıllarında çevresindeki insanlarla çıkara dayalı olmayan yakın ilişkiler kurmaya ve sorumluluk almaya hazırdırlar ve bu beceriyi geliştirme durumuyla karşı karşıya kalırlar. Yakın ilişkiler kurma ve geliştirme, sadece cinsel yakınlık kurmayı değil aynı zamanda başkalarıyla derin duygusal bağlılıklar oluşturma becerisini ve yaşantılarını başkalarıyla paylaşabilme yeteneğini de ifade etmektedir. Erikson genç insanların bir kimlik algısı geliştirdikten sonra, genellikle genç yetişkinlikte (ortalama 20’li yaşlarda), psiko-sosyal yakınlığa karşı yalıtılmışlık kriziyle karşı karşıya kaldığını ifade etmektedir. Buradaki yakınlık, bir başka kişiyle, yakınlaşma sürecinde kendi bütünlüğünü koruyarak, kendi kimliğini kaybetme korkusu olmaksızın, açık, duyarlı ve destekleyici bir ilişki geliştirme kapasitesidir.
Levinson’a göre insanların yaşam yapılarının biçimlenmesi kaç dönemde gerçekleşmektedir? Kısaca açıklayınız.
Levinson insanların yaşam yapılarının, birbiriyle çakışan, (her birinin uzunluğu 20 ila 30 yıl arasında değişen) dört dönemde biçimlendiğini ileri sürer:
- Ön Yetişkinlik (doğumdan 22 yaşa kadar): Doğumdan ergenliğin sonuna kadarki oluşum dönemi.
- Erken Yetişkinlik (17 ila 45 yaş arası): Levinson’a göre 17 ve 33 yaşları arasındaki bireyler ergenliğin ötesine geçerek, zorunlu bir yaşam yapısı oluşturma çabası içine girmektedir. Bu bireyler yetişkinliğe geçiş aşamasında aşk ve iş alanında birçok olanaklar keşfederek bir yaşam yapısı kurma çabasındadır. Bu süreçte de önemli bir değişim ve istikrarsızlık yaşanmaktadır. İnsanların yaşamlarını önemli ölçüde etkileyecek seçimler yaptıkları ve insanların en büyük enerjiyi sergileyecekleri ve birçok şeyi tecrübe edecekleri dönemdir.
- Orta Yetişkinlik (40 ila 65 yaş arası): insanların biyolojik kapasitelerinin azalma ama toplumsal sorumluluklarının artma eğiliminde olduğu dönemdir.
4. Geç Yetişkinlik (60 yaş ve ötesi): Yaşamın son dönemidir.
Gould’un dönüşüm kuramını kısaca açıklayınız.
Gould’a göre yetişkin gelişimi bir dizi dönüşümden geçerek oluşmaktadır. Bireyler her dönüşümde benliklerini yeniden biçimlendirir ve sorunlarını, çatışmalarını yeniden çözüme ulaştırırlar. Levinson gibi Gould’da yetişkinliği bir değişim zamanı olarak görür. Gould’un dönüşüm kuramında genç yetişkinlikle ilgili dört evreden bahsedilir. Bu evrelerde bireyin sosyal yapısında bazı dönüşümler başlar, birey özerklik kazanır ve amaçlarını gerçekleştirmeye başlar. Artık kendi ayaklarının üstünde durması gerektiğini bilir. Gençlik dönemini içine alan bu evreler:
- Birinci Evre (16-22 Yaş): Bireyin anne-babasından ayrıldığı görülür. Ayrıca kişi kimliğini güçlendirir.
- İkinci Evre (22-28 Yaş): Bireye özerklik yerleşir ve birey amaçlarını gerçekleştirmeye başlar.
- Üçüncü Evre (28-34 Yaş): Bu evre bir geçiş evresidir. Birey amaçlarını, evliliğini yeniden gözden geçirir; değerlendirir.
Bowlby’ye göre bağlanma kavramını açıklayınız.
Bowlby’ye göre bağlanma yeni doğan bebeğin hayatta kalmasını ve “normal” gelişimini sağlamak için biyolojik olarak kurgulanmış olan anne (ya da bakan kişi) ve bebek arasındaki güçlü duygusal bağdır.
Bağlanma kuramına göre ebeveynlerine güvenli bağlanan bebek ileriki yaşantısında nasıl ilişkiler geliştirir?
Bowlby,nin “bağlanma kuramı” na göre ebeveynlerine güvenli bağlanan bebek ileriki yaşantısında çevresindeki insanlara karşı güvene dayalı ilişkiler geliştirir.
Bağlanma çalışmaları hangi gelişim dönemi üzerinde odaklanmıştır?
Bağlanma çalışmaları bebeklik dönemi üzerinde odaklanmıştır.
Geleneksel bağlanma örüntüleri kaç tür bağlanma stili içermektedir?
Geleneksel bağlanma örüntüleri üç tür bağlanma stili içermektedir. Bunlar, güvenli bağlanma stili, kaçınmacı bağlanma stili ve kaygılı bağlanma stilidir.
Güvenli bağlanma stilini açıklayınız.
Güvenli Bağlanma Stili: Bebeklerin çevreyi incelemek ve çevreyle etkileşim kurmak için bakım sağlayan kişileri (genellikle anneler) güvenli bir dayanak olarak gördükleri modeldir. Diğerleri ile kolay yakınlaşır, diğerlerine bağlı olmaktan rahatsızlık duymaz, yalnız olmaktan ve diğerlerinin onu reddetmesinden dolayı üzüntü yaşamaz. Güvenli bağlanma stiline sahip bireyler, ilişkileri hakkında daha olumlu görüşleri olan, diğerlerine yakınlaşmayı kolay bulan ve romantik ilişkiyle aşırı derecede ilgilenmeyen ya da bu nedenle aşırı stres altına girmeyen yetişkinleri tanımlayan bir bağlanma stilidir. Güvenli bağlanmaya sahip bireyler daha başarılı ve sağlıklı benlik algısı, öz-saygı ve öz-yetkinlik düzeyleri sergilemektedirler. Bu bireyler duygularını kontrol yeteneklerine sahip, olumlu düşünen ve dayanıklı bireylerdir. Stresli ve sıkıntılı durumlarda sükûnet içinde etrafında olup bitenleri anlamaya ve anlamlandırmaya çalışmakta etkin baş etme stratejilerini harekete geçirebilmektedirler.
Kaçınmacı bağlanma stilini açıklayınız.
Kaçınmacı Bağlanma Stili: Bakım sağlayanların (bakım verenin) çocuğun bağlanma ihtiyaçlarını reddedici ve çocuğun ilgisini bağlanılan kişiden uzaklaştırmaya çalışma eğiliminde olduğu modeldir. Kaçınan bireyler romantik ilişkilere girmekte isteksizdirler, kararsızdırlar ya da kendilerini partnerlerinden uzaklaştırmaya çalışırlar.
Kaygılı bağlanma stilini açıklayınız.
Kaygılı Bağlanma Stili: Bakım sağlayanın (bakım verenin) pasif, tepkisiz ve etkisiz davranışlar göstererek çocuğun bağlanma ihtiyacını uygun olmayan şekilde karşılaması, bu nedenle çocuğun ebeveyne (bakım verene) karşı kızgın veya ikircikli tavır gösterdiği modeldir. Bu kişiler yakınlık kurmak isterler, az güvenen ve daha fazla duygusal, kıskanç ve tahakküm edicidirler.
Bağlanmada kaygı ve kaçınma davranışlarının nedeni nedir?
Bağlanmada kaygı ve kaçınma davranışlarının nedeni erken dönemlerdeki duyarsız ya da tutarsız ebeveyn davranışlarının bir sonucudur. Özellikle çocuk stres altında olduğunda (hastalanması, korkması, yalnız kalması gibi) ilgi ve destek ihtiyacı içindedir. Bakım sağlayan kişiler (anne, baba, bakım veren) çocuğun bu ihtiyacına tutarsız, yetersiz ya da dengesiz karşılık verdiklerinde, sürekli sinirli ve gergin olduklarında veya aşırı müdahaleci şekilde çocuğa davrandıklarında, çocukta bağlanma kaygısına yol açmaktadırlar. Bağlanmada kaçınma davranışı ise ana babaların çocuğun psikolojik ihtiyaçlarına soğuk, mesafeli ve hatta kızgın davranarak karşılık vermesi ile ilintilidir. Bu tür davranışlara sürekli maruz kalan çocuklar zamanla duygularını aşırı bastırmayı ve kendilerini ifade etmekten kaçınmayı öğrenirler. Duygularını sürekli bastırmayı öğrenen çocuklar bir taraftan duygularını kontrol etmeyi zorlaştıracak aşırı yakınlaşmalardan kaçınırken, diğer yandan destek aramaktan çekinir ve böylece kaçınma davranışı gerçekleşir.
Genç yetişkinlikteki kişileri diğer gruplardan ayıran ve belirleyici olan üç temel psikolojik konular nelerdir?
Genç yetişkinlikteki kişileri diğer gruplardan ayıran ve belirleyici olan üç temel psikolojik konu vardır: İlki bağımsızlık; ikincisi kişilik; üçüncüsü ise yakın ilişki ve dostluktur. Bunlar çeşitli sosyal görevlerle ilgilidir.
Yetişkinlik döneminde kadınların ve erkeklerin arkadaşlık ilişkilerindeki farklılıklar nelerdir?
Çocukluk ve ergenlik dönemlerinde olduğu gibi yetişkinlik döneminde de cinsiyet farklılıkları gözlemlenmektedir. Kadınların ve erkeklerin arkadaşlık ilişkileri birbirinden farklıdır. Kadınlar yakın ilişkiler kurmaya ve duygusal paylaşımlarda bulunmaya yatkındırlar. Kadınlar bir araya geldiklerinde daha çok kişisel problemlerinden konuşurlar. Bu nedenle kadınların arkadaşlık ilişkilerinde güven oldukça önemlidir. Erkeklerle karşılaştırıldığında kadınların daha fazla sayıda yakın arkadaşları bulunmakta ve arkadaşlıklarında daha fazla kendini açma ve karşılıklı destek görülmektedir. Kadınlar arkadaşlarının anlattıklarını daha uzun süre dinlemekte ve anlayışlı olmaktadırlar. Kadınların arkadaşlık ilişkileri hem derin hem daha kapsamlıdır. Erkekler ise aktiviteler ya da ilgi alanları üzerine konuşurlar. Erkeklerin ilişkilerinde rekabet ve güç söz konusudur. Genç yetişkin erkekler genel olarak futbol ve basketbol gibi rekabete dayalı oyunlar oynarlar. Bu nedenle onlar kadınlar gibi yakın ilişkiler kurma eğiliminde değildirler.
Sternberg’e göre aşkın kaç boyutu bulunmaktadır?
Sternberg’e göre aşk üç temel boyutu olan bir üçgen gibi düşünülmektedir. Bunlar; tutku, yakınlık ve bağlılıktır.
Sternberg’e göre aşk üç temel boyutlarından biri olan tutkuyu açıklayınız.
Tutku: Birini, fizyolojik olarak yoğun bir biçimde arzu etme. Romantik aşkın ilk dönemlerini yansıtmakta ve karşı tarafa cinsel ve fiziksel çekicilik içermektedir.
Sternberg’e göre aşk üç temel boyutlarından biri olan yakınlığı açıklayınız.
Yakınlık: Birini, tüm duygu ve düşünceleri paylaşacak kadar yakın hissetme. Romantik aşkın ilk dönemlerini yansıtmakta ve karşı tarafa cinsel ve fiziksel çekicilik içermektedir.
Sternberg’e göre aşk üç temel boyutlarından biri olan bağlılığı açıklayınız.
Bağlılık: İyi ve kötü zamanlarda birlikte olmayı gönüllü olarak isteme. İlişki hakkında sorun yaşandığında ilişkinin sürdürülüp sürdürülmeyeceğine yönelik düşünceleri kapsamaktadır.
Sternberg aşkın boyutlarının kaç farklı ilişki biçimine neden olduğunu ileri sürmüştür?
Sternberg bu üç temel öğenin, yedi farklı ilişki biçimine neden olduğunu ileri sürmüştür.
- Hoşlanma
- Karasevda
- Boş Aşk
- Romantik Aşk
- Aptalca Aşk
- Arkadaşça Aşk
- Mükemmel Aşk
Çiftler arasında sevgi bulunmaz ancak bazı nedenlerden dolayı (çocuklar, yalnız kalmaktan korkma, inançlar) ayrılmayı tercih edilmeyen ancak bağlılığa dayanarak devam eden aşk türü nedir?
Boş Aşk: Bazı ilişkiler tutkuyu ve yakınlığı kaybeder. Yalnızca bağlılığa dayanarak devam eder. Örneğin, bazı çiftler arasında sevgi bulunmaz ancak bazı nedenlerden dolayı (çocuklar, yalnız kalmaktan korkma, inançlar) ayrılmayı tercih etmezler.
Boşanma sonrasında bireylerin hayatlarında görülebilen değişimler nelerdir?
Boşanma sonrasında bireylerin hayatlarında bazı değişimler görülmektedir. Bu değişim biçimlerinden bazıları şunlardır:
Güçlenenler: Boşanmış kadınlar yaşamın birçok alanında daha donanımlı hale gelmekte, stresle baş etmede daha becerili olmakta ve yaşam zorluklarından dersler çıkarabilmektedirler.
Yeterince İyiler: Boşananların çoğu, boşanmayla ilgili orta düzeyde baş etme becerileri geliştirirler. Karşılaştıkları sorunu çözmeye çalışırlar. Fakat bunlar iyi plan yapanlar kadar güçlü ve sorun çözmede kararlı değillerdir.
Arayış İçindekiler: Bu bireyler mümkün olduğunca en kısa sürede yeni bir eş bulmayı isterler.
Özgürlükçüler: Diğer kategorideki bireylere göre derin, bağlı ve yakın ilişkilerden kaçınırlar. Ancak bir süre sonra bağlanacakları ilişki arayışına girerler.
Başarılı Yalnızlar: Bu bireyler uyumlu, öz güvenli ve sosyal davranış sergilerler. Başarılı bir kariyer, aktif bir sosyal yaşam içindedirler. Yaşamlarını birileriyle paylaşmaya istekli değillerdir.
Mağluplar: Bu bireyler biten evlilikle baş etme konusunda güçlü değillerdir. Aslında boşanma öncesinde yaşadıkları sorunlar artarak devam etmektedir.
“Mesleki döngü” kavramını açıklayınız.
Bir mesleğe başlama ve emekliliğe kadar geçen süreye “mesleki döngü” adı verilir.
Mesleki döngünün aşamaları nelerdir?
Bir mesleğe başlama ve emekliliğe kadar geçen süreye “mesleki döngü” adı verilir. Bunlar:
- Seçim ve başlama
- Uyum
- Devam
- Emeklilik aşamalarıdır.
Çocukluktan itibaren devam eden meslek seçim sürecinde yer alan evreler nelerdir? Kısaca açıklayınız.
Meslek seçimi bir anda gerçekleşmez. Çocukluktan itibaren devam eden bir süreci içerir. Bu süreçte yer alan evreler şunlardır:
- Fantezi Evresi: Çocuk yaklaşık 11 yaşına kadar fantezi evresini yaşar. İstediği meslekler kendi ilgi ve becerisine dayalı değildir.
- Deneme Evresi: 11-17 yaş arası deneme evresi yaşanır. İlgilerine, becerilerine ve kapasitesine göre değerlendirme yapar ve amaçlarını belirler. Artık daha gerçekçidir. Meslek seçiminde “birey içi ve “birey dışı” etkenler rol oynar. İlgi, değer ve yetenekler “birey içi” etkenler, çalışma koşulları, mesleğe hazırlanma süreci, gelir “birey dışı” etkenler arasında yer alır.
- Gerçekçi Evre (17-23 yaş): Genç bu dönemde meslek seçimi için gerekli bilgileri alarak hazırlanmaya başlar.
- Tamamlama Evresi (21-24 yaş): Eğitim tamamlanır, iş yaşamı başlar.
- Sabit ve Tutarlı (25-35 Yaş): Özgün ve uygun kariyere karar verilir.
- Pekiştirme (35 yaş ve sonrası): Kariyerde yükselme aşamasına gelir.
Sözlü iletişim türleri nelerdir? Kısaca açıklayınız.
Sözlü iletişim türleri:
- Dil
- Dil ötesi
İnsanların karşılıklı konuşmaları ve yazışmaları “dille iletişim” olarak kabul edilir. Dille iletişimde kişiler ürettikleri bilgileri birbirlerine ileterek anlamlandırırlar. Dil ötesi iletişim sesin niteliği ile ilgilidir; ses tonu, sesin hızı, sesin şiddeti, hangi kelimelerin vurgulandığı, duraklamalar vb. özellikleri içerir. Dille iletişimde insanların “ne” söyledikleri, dil ötesi iletişimde ise “nasıl” söyledikleri önemlidir.
Sözsüz iletişim kendi içinde kaç grupta ele alınabilir?
Sözsüz iletişim kendi içinde dört grupta ele alınabilir. Bunlar:
- Yüz ve beden
- Bedensel temas
- Mekân kullanımı
- Araç kullanımı
Mahrem alan kavramını açıklayınız.
Mahrem Alan: Bu alan cilt yüzeyinden başlar, 30-40 santim uzağa kadar devam eder. Genellikle, duygusal olarak yakın olduğumuz insanların ve ilgiyi aktarma, aşk ve şefkat gösterme gibi özel durumlarda, bu sınırın içine girmesine izin veririz. Bu bir güven işaretidir.
Kişisel alan kavramını açıklayınız.
Kişisel Alan: Kişisel alan kırk santimetreden 120 santimetreye kadar uzanır. Bu, kamuya açık alanlarda insanlar arasında bırakılan mesafedir. Kişisel alanın (75 santimetreden 120 santimetreye kadar olan) uzak bölümü diğer kişiyi kol mesafesinde tutmaya çalıştığımızı ilettiğimiz mesafedir. Bu mesafedeki karşılıklı etkileşim makul bir biçimde hâlâ yakındır ama yakın mesafede meydana gelenlere göre çok daha az kişiseldir.
Toplumsal alan kavramını açıklayınız.
Toplumsal Alan: Toplumsal alan yaklaşık olarak 120 santimetreden 3,5 metreye dek uzanır. İş görüşmeleri genellikle bu mesafeden gerçekleştirilir. Bu alanın (120 santimetreden 2,5 metreye kadar olan) yakın kısmı birlikte çalışanların, satıcıların ve tüketicilerin genellikle konuştuğu mesafedir. İki buçuk metreden 3,5 metreye kadar olan mesafe daha resmî durumlar içindir. Örneğin bu mesafe, amirin/işverenin masasının arkasından bizimle konuştuğu mesafedir. Çalışma yerlerinde mobilyaların düzeni çalışma yerinin sahibinin sahip olmak istediği ilişki türünün işaretlerini de verir. Örneğin çalışma yerinin sahibiyle müşteriler/müracaatçılar/öğrenciler arasında bir masa bulunan bir çalışma yerinde, resmî etkileşimin istendiği belirtilir. Bir masanın bir engel olarak kullanılmadığı bir çalışma yeri daha sıcak ve daha az resmî karşılıklı etkileşimlere izin verir.