XVIII. YÜZYIL TÜRK EDEBİYATI

Edirne Vakası diye adlandırılan olay, Şeyhülislam Feyzullah Efendi’nin yakınlarına tanıdığı ayrıcalıklar, padişah II. Mustafa’nın Edirne’de ikamet etmesi; savaşlardan ve maddi sıkıntılardan bunalan İstanbul halkının sabrını taşırmasıyla gelişen olaylardır. İsyancılarla askerler anlaşmışlar, savaş olmamış; ancak padişah tahttan indirilmiştir.

Birçok yapının inşa edilmesi bunu göstermektedir.

Matbaanın kurulması, hem bilim, sanat ve kültürün yaygınlaşmasında etkendir. diğer şıklarda ise sadece ya bilim ya da sanatla ilgili gelişmeler yer almaktadır.

Giyim kuşamdaki Batı taklitçiliği ve lüks düşkünlüğü bireysel bir durumdur. Diğerleri toplumsal sorunlardır.

Metin okunduğunda Batı tarzında yapılan yapının Sadabâd olduğu görülecektir.

Sünbülzade Vehbi’nin Şiirin ayaklar altına alındığı bir dönemde kendine şair demekten utandığını söylemesi, nicelikçe artışa karşılık nitelikçe yozlaşmanın ulaştığı boyutu göstermesi bakımından ilginçtir.

Nedim gibi sanatçılarla başlayan yerlileşme hareketi, sadeleşme konusunda önemlidir ve döneme etki etmiştir.

Türk Halk edebiyatındaki türkü nazım biçiminden etkilenerek ortaya konan şarkı; Lale Devri’nin nazım biçimi diye de adlandırılabilir.

Şairler kendileri üretmek yerine işin kolayına kaçarak diğer şairleri taklit yoluna gitmişler, bu da yozlaşmaya neden olmuştur.

Şeyh Galip,XVIII. yüzyılda, klasik üslubu devam ettiren şairlerden biri değildir.

Avrupa’daki askerî ve diplomatik gelişmeler hakkında bilgi edinmek üzere Paris’e gönderilen ilk Osmanlı elçisi Yirmisekiz Mehmed Çelebi'dir.

Divan edebiyatında şiirler, genellikle değişik mekânlarda bir topluluk huzurunda okunmak üzere kaleme alınmıştır.

Esrar Dede, tarihleriyle tanınan şairlerden biri değildir.

XVIII. yüzyılda şairlerin yenilik arzusu şairlerin yüzünü, iç ve dış gerçekliğe daha fazla çevirmelerine neden olmuştur.

18. Yüzyıl Osmanlı Döneminde ‘’Edirne Vakası’’ diye adlandırılan olayın sonuçları arasında; Edirne’nin başkent olacağı söylentilerine inanan isyancılarla padişaha bağlı askerlerin savaşı ve padişah kuvvetlerinin yenilmesi yer almaz.

Giyim kuşamdaki Batı taklitçiliği ve lüks düşkünlüğü Osmanlı İmparatorluğunun gerileme ve çöküş nedenlerinden biri değildir.

Lale Devri diye de adlandırılan dönemde Kâğıthane Deresi’nin yatağının genişletilmesi ve iki kıyısına mermer sütunlar dikilmesi, Kasr-ı Humayun inşa edilmesi diğerlerine göre en az eleştirilen bir durumdur?

18. Yüzyılda Nedim’in Halk şiiri nazım biçimlerinden biri olan türkülerden esinlenerek Divan şiirine kazandırdığı; dörtlük bentlerden oluşan, sade ve bestelenmeye elverişli nazım biçimi Şarkı'dır.

18. Yüzyılda Osmanlı mimarisinin etkisinde kaldığı barok ve rokoko tarzına örnek olarak gösterilebilecek yapı Sadabâd'tır.

Doğru yanıt a şıkkıdır.