XVIII. Yüzyılda Nesir
Batılı anlamdaki romanın bizdeki ilk “habercisi” hangi eserdir?
Batılı anlamdaki romanın bizdeki ilk ürünü değilse de “habercisi” Tanzimat ve hatta Cumhuriyet ediplerine kadar süren bir etki alanı oluşturan, Ahmet Midhat Efendi’den Namık Kemal’e Muallim Naci’den Behçet Necatigil’e kadar pek çok yazara ilham kaynağı olan Muhayyelat'tır.
Osmanlı vezirlerinin hayatının toplu olarak yer aldığı ilk eser nedir ve kime aittir?
Osmanzade Taip’in en tanınmış biyografik eseri olan Hadikatü’l Vüzera’sı Osmanlı vezirlerinin hayatının toplu olarak yer aldığı ilk eserdir.
Toplam 291 kişinin biyografisine yer verilen eser nedir ve kime aittir?
Tezkire sahibi İsmail Belîğ’in, tam adı Güldeste-i Riyaz-ı İrfan ve Vefeyat-ı Danişveran-ı Nadiredan olan eseri de bu yüzyılda kaleme alınan kayda değer biyografi kitaplarındandır. 1722 yılında tamamlanıp Damat İbrahim Paşa’ya sunulan Güldeste, sanatlı nesrin güzel örneklerindendir. Bursa’da yetişen padişahlar ve şehzadeler; şeyhler, bilginler, musikişinas, hattat, nakkaş, meddah, tabip gibi türlü meslek sahiplerinin biyografilerinden oluşmaktadır. Bu meslek gruplarının her birinin, “gülbün” adı verilen beş tabaka ile verildiği eserde toplam 291 kişinin biyografisine yer verilmiştir.
Dönemin belli başlı vakanüvisleri kimlerdir?
Dönemin belli başlı vakanüvisleri Raşit, Çelebizade Âsım, Mustafa Şefik, Şakir, Subhî, Samî ve Süleyman İzzî’dir.
Seyyit Vehbî’nin Risale-i Sulhiyye’sinin konusu nedir?
Avusturyalılarla yapılan savaş ve barışlardır.
Sûrname nedir?
Padişahların çocuklarının sünnetleri ve kızlarının evlenmeleri vesilesiyle yapılan düğünlerin anlatıldığı eserlere sûrname denir.
III. Mustafa’nın kızı Hibetullah Sultan’ın doğumu üzerine yapılan şenlikleri konu edinen eser nedir?
Devrin önde gelen şairlerinden Haşmet’in Viladetname-i Hümayun olarak da bilinen Sûrname’si, III. Mustafa’nın kızı Hibetullah Sultan’ın doğumu üzerine yapılan şenlikleri konu edinmektedir.
Devrin en önemli şairlerinden Vehbî hangi edebiyatçılardan etkilenmiştir?
Gerek padişah III. Ahmet, gerekse devrin kudretli sadrazamı Damat İbrahim Paşa tarafından sürekli himaye edilen Vehbî, bu devrin en önemli şairleri arasında sayılır. Şiirde önceleri Nabî’nin hikemî şiir tarzını örnek almış, daha sonra Nedim’in yolunu benimsemiş, onun birçok şiirine tahmisler yazmıştır. Kasidede ise sadece çağının değil, Türk edebiyatının en büyük kaside üstadı olan Nefî’yi kendisine usta olarak seçmiştir.
Sûrname-i Vehbî'nin konusu nedir?
Sûrname-i Vehbî: III. Ahmet’in şehzadeleri Sultan Süleyman, Mustafa, Mehmet ve Bayezit’in sünnet düğünleri ile kızları Ayşe Sultan ve Emetullah Sultan’ın evlenme merasimlerini anlatan bir eserdir.
Sefaretnameler hangi özellikleri bakımından seyahatname kabul edilebilir?
Sefaretnameler, elçilerin gittikleri yerlerdeki siyasî hadiselerin dışında, oraların tarihî, coğrafi ve mimari yapısı-
nın yanı sıra toplumsal ve kültürel özellikleri hakkında da yer yer bilgi vermesi bakımından bir çeşit seyahatname kabul edilebilir
Yazarının elinden çıkmış orijinal nüshası elde olan ilk sefaretname nedir?
Ahmet Dürrî Efendi’nin 1721’de yazmış olduğu İran Sefaretnamesi, yazarının elinden çıkmış orijinal nüshası elde olan ilk sefaretnamedir.
Bu dönemde yazılan dinî-tasavvufî ve ahlakî kitapların en ünlüleri hangileridir?
Bu dönemde yazılan eserlerden bir grubu da dinî-tasavvufî ve ahlakî kitaplar oluşturur. Sanat endişesinden ziyade didaktik gayeyle kaleme alınan bu eserlerin en ünlüleri, Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın Marifetname’siyle, yine ünlü mutasavvıf olan Bursalı İsmail Hakkı’nın Ruhu’l-Beyan adlı tefsiridir.
Osmanzade Taib’in elliye yakın mektubundan oluşan Münşeat’ının bölümlerini açıklayınız.
Osmanzade Taib’in elliye yakın mektubundan oluşan Münşeat’ı da bu türün kayda değer örneklerindendir. Eser ihtiva ettiği mektuplara göre dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde alt makamda bulunanların üst makamdakilere, ikinci bölümde aynı seviyede bulunanların birbirlerine yazdıkları yazışma örneklerini vermiştir. Dördüncü bölümde tebrik, teşekkür ve teselli mektubu türünden örneklere yer verilmiştir.
“Hirrename” adlı eser kime aittir ve konusu nedir?
“Hirrename” adıyla bilinen metin bir kedinin ağzından sahibine hitaben yazılmış hoş bir mizah örneğidir. Eser Kânî`ye aittir.
Kani, Yeğen Mehmet Paşa’ya hitaben kaleme aldığı mektubunda hangi konuları işler?
Yeğen Mehmet Paşa’ya hitaben kaleme aldığı mektubunda döneminin edebiyat ve sanat çevrelerini eleştiren önemli görüşleri ve kendi hayat tecrübeleri yer alır.
Veysî ve Nergisî’nin dil ve üslup anlayışı hangi türlerde etkili olmuştur?
Osmanlı yazışma usullerinin anlatıldığı, örnek metinlerle bir tür sanatkârlık gösterisine dönüştürüldüğü münşeatlardan tarih ve biyografi kitaplarına, hatta sefaretnamelere kadar hemen her mensur türde Veysî ve Nergisî’nin dil ve üslup anlayışı etkili olmuştur.
XVIII. yüzyıl klasik Türk nesri denince akla ne tür eserler gelir?
XVIII. yüzyıl klasik Türk nesri denince, özellikle edebiyat tarihi ve şair biyografileri bakımından değeri tartışılmaz eserler olan şair tezkireleri akla gelir.
Fındıklılı Silahdar Mehmet Ağa’nın Silahdar Tarihi’nde, Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın Marifetname’sinde ve
Yirmisekiz Mehmet Çelebi’nin Sefaretname’sinde, özellikle öykülemeye dayalı bölümlerde ne görülmektedir?
Fındıklılı Silahdar Mehmet Ağa’nın Silahdar Tarihi’nde, Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın Marifetname’sinde ve
Yirmisekiz Mehmet Çelebi’nin Sefaretname’sinde, özellikle öykülemeye dayalı bölümlerde Evliya Çelebi’yi hatırlatan akıcı ve nükteli bir anlatım tarzının benimsendiği, sade nesir örneği kabul edilebilecek metinlerin yer aldığı görülmektedir.
Veysî ve Nergisî gibi yazarların tarzını sürdürenler nasıl bir anlatım tarzını benimsemişlerdir?
Veysî ve Nergisî gibi yazarların tarzını sürdürenler, “sanatlı, ağdalı, mutantan” gibi sıfatlarla nitelendirilen, Arapça Farsça kelime ve tamlamalarla yüklü, secinin önemli bir ahenk unsuru olarak kullanıldığı bir anlatım tarzını benimsemişlerdir.
XVIII. yüzyılda antoloji tipi tezkirecilik geleneği hangi zeyillerle süregelmiştir?
Bu yüzyılda antoloji tipi tezkirecilik geleneği de Bursalı Belîğ’in Zübdetü’l-Eşar’a ve Silahdarzade’nin Belîğ’e yazdığı zeyillerle süregelmiştir.