XIX. Yüzyıl Mesnevileri
XIX. yüzyılda yazılan mesneviler sadece alegori ve aşk temalarında mı yazılır?
XIX. yüzyılda yazılan mesnevilerin başlıca temaları alegori ve aşktır. Ancak bunun yanı sıra dinî, siyasi ve tarihî konularda mesneviler yazılmıştır. Bu yüzyılda yazılmış bazı mesneviler, gözleme dayalı gerçek sahneler içermesi sebebiyle önceki yüzyıl mesnevilerinden ayrılır.
XIX. yüzyıldaki mesnevi sayısı, diğer yüzyıllara göre daha azdır” bilgisi doğru mudur?
Doğrudur. Çünkü Osmanlı modernleşmesinin Tanzimatla birlikte ivme kazanarak kültür ve sanat hayatını da Batı estetiğine göre biçimlendirmesidir. Anlatmaya dayalı geleneksel türler, yerini yavaş yavaş romana bırakmıştır. Mesnevi geleneğini sürdüren şairler bile yeni arayışlara girmişlerdir.
“Temsilî (alegorik) Âşıkane, Dinî, Tarihî, Siyasi hiciv içeren ve İşret hayatıyla ilgili mesneviler XIX. yüzyılın ilk yarısında yazılmış olan mesnevilerin içerik sınıflandırmasıdır” bilgisi doğru mudur?
Doğrudur. Çünkü Temsilî (alegorik) Âşıkane, Dinî, Tarihî Siyasi hiciv içeren, İşret hayatıyla ilgili mesneviler XIX. yüzyılın ilk yarısında yazılmış olan mesnevilerin içerik sınıflandırmasıdır
Keçecizade İzzet Molla’nın mesnevilerinden “Gülşen-i Aşk; Temsilî (alegorik) Naz u Niyaz; Âşıkane sınıflandırması içinde yer alır” bilgisi doğru mudur?
Doğru .çünkü Keçecizade İzzet Molla’nın mesnevilerinden Gülşen-i Aşk; Temsilî (alegorik) Naz u Niyaz; Âşıkane sınıflandırması içinde yer alır.
Sergüzeştname; Keçecizade İzzet Molla’nın Siyasi hiciv içeren mesnevisidir?
Sergüzeştname Keçecizade İzzet Molla’nın değil, Bayburtlu Zihnî’nin Siyasi hiciv içeren mesnevisidir.
Mehmet İzzet Paşa’nın Yusuf u Züleyha’sı, geleneğin etkisiyle yazılmış aşk mesnevilerinin son örnekleri arasında mı yer alır?
Mehmet İzzet Paşa’nın Yusuf u Züleyha’sı, geleneğin etkisiyle yazılmış aşk mesnevilerinin son örnekleri arasında yer alır
“Tardiye” nazım şekli, ilk defa Hüsn ü Aşk’ta mı kullanılmıştır?
Mesnevi geleneği içinde ilk defa Hüsn ü Aşk’ta kullanılan “tardiye” nazım şekli, Keçecizade İzzet Molla’nın Gülşen-i Aşk’ında da görülür.
Keçecizade İzzet Molla’nın, 1823’te Keşan’a sürgün edilme hikâyesini mizahi bir dille anlattığı, siyasi hiciv niteliğindeki mesnevisi; Mihnetkeşan mıdır?
Keçecizade İzzet Molla’nın, 1823’te Keşan’a sürgün edilme hikâyesini mizahi bir dille anlattığı, siyasi hiciv niteliğindeki mesnevisi; Mihnetkeşan’dır. Eser, tür itibarıyla bir sergüzeştnamedir. Güncel detayları klasik kültür birikimiyle harmanlayan İzzet Molla, mesnevi boyunca metni hareketlendiren çok sayıda anlatım tekniğine başvurur. Dostluk kurduğu bir şairle yaptığı Farsça manzum yazışmaları, İstanbul’dan gelen mektupları, yerel tipleri, çıktığı kısa seyahatleri ve daha pek çok reel ayrıntıyı; göndermeler, alıntılar, diyaloglar, iç ses konuşmaları vb. anlatım teknikleriyle şiirleştirir. Klasik tahkiye geleneğini gerçek anlamda bir dönüşüme uğratan Mihnetkeşan, Anadolu Türk ediplerinin bir süre sonra tanışacağı Batı kaynaklı anlatı türlerine yapılmış ilk ciddi hazırlık kabul edilebilir
“Bir devlet büyüğünün yahut hatırı sayılır bir kimsenin bir yerleşim yerine yahut bir makama gelişi üzerine kutlama amacıyla yazılan manzumelere” verilen ada ne isim verilir?
Kudumiyye: Bir devlet büyüğünün yahut hatırı sayılır bir kimsenin bir yerleşim yerine yahut bir makama gelişi üzerine kutlama amacıyla yazılan manzumelere verilen ad. Kudumiyyeler, genellikle kaside ve kıta nazım şekilleriyle kaleme alınmıştır. Tehniyetname, tebrikname gibi isimleri vardır.
Keçecizade İzzet Molla’nın oldukça genç yaşta kaleme aldığı ilk eseri olan ve Şeyh Galip’in Hüsn ü Aşk’la zirveye taşıdığı alegorik anlatıma dayalı mesnevi geleneğini takip ettiği eseri Gülşen-i Aşk mıdır?
Gülşen-i Aşk: Keçecizade İzzet Molla’nın oldukça genç yaşta kaleme aldığı ilk eseri Gülşen-i Aşk, 300 beyitten oluşan küçük bir mesnevidir. Eser aruzun fe‘ilâtün mefâ‘ilün fe‘ilün (fâ’lün) kalıbıyla yazılmıştır. İzzet Molla bu mesnevisinde, Şeyh Galip’in Hüsn ü Aşk’la zirveye taşıdığı alegorik anlatıma dayalı mesnevi geleneğini takip eder.
Keçecizade İzzet Mollanın, Mevlevilik öğelerinden izler taşıyan, şairin başkahraman olduğu, Farsça ara başlık kullanıldığı, araya beş bentlik bir tardiyenin yerleştirildiği eseri Mihnetkeşan mıdır?
Hayır. Çünkü Gülşen-i Aşk’dır.
Divan, Abnâme, Mir’at-ı Cünûn, Ateşgede gibi eserlerin yazarı Şeyh Galip midir?
Hayır, bu eserler (Divan, Abnâme, Mir’at-ı Cünûn, Ateşgede) Yenişehirli Avnî’nindir.
“Bahariye mevlevihanesinde çekilen susuzluğu dile getirmek amacıyla yazılan, manzum-mensur karışık, dilekçe türünde olan ve II. Abdülhamit’e sunulan eser”, Yenişehirli Avnî Mir’at-ı Cünûn isimli eseri midir?
Hayır. Çünkü Bahariye mevlevihanesinde çekilen susuzluğu dile getirmek amacıyla yazılan, manzum-mensur karışık, dilekçe türünde, secili bir eser olan, II. Abdülhamit’e sunulan ve Eşref Gazetesinde yayımlanan eser Abnâmedir.
Ateşgede, Şeyh Galip’in Hüsn ü Aşk’ından esinlenilerek kaleme alınmış Yenişehirli Avnî’ni bir mesnevisi midir?
Evet. Farsça “ateşlik/ateşli yer” anlamına gelen Ateşgede, Şeyh Galip’in Hüsn ü Aşk’ından esinlenilerek kaleme alınmış bir mesnevidir. Bu mesnevi, 249 beyit ve dokuz kısa fasıldan meydana gelen yarım kalmış bir eserdir.
Mir’at-ı Cünûn; Davranışları normal olmayan insanların anlatıldığı yarım kalmış bir Keçecizade izzet molla mesnevisidir?
Hayır. Davranışları normal olmayan insanların anlatıldığı yarım kalmış bir mesnevi olan Mir’at-ı Cünûn Yenişehirli Avnî tarafından kalem alınmıştır.
Ateş, kırmızı ve kızıllıkla ilgili kavramların bir arada kullanıldığı eser, Yenişehirli Avnî’nin Ateşgede isimli mesnevisi midir?
Evet. Ateş, kırmızı ve kızıllıkla ilgili kavramların bir arada kullanıldığı eser, Yenişehirli Avnî’nin Ateşgede isimli mesnevisidir.
Keçecizade İzzet Molla’nın, XX. yüzyılda Peyami Safa ile Ömer Asım Aksoy arasında meydana gelen tartışmaya konu olan eseri, Mihnetkeşan mıdır?
Evet. İzzet Molla’nın yaklaşık bir yıllık Keşan sürgününü hikâyesini konu alan Mihnetkeşan, XX. yüzyılda Peyami Safa ile Ömer Asım Aksoy arasında meydana gelen tartışmaya; Eserin adının Mihnetkeşan mı yoksa Mihnet-i Keşan mı olduğu meselesi bağlamında konu olmuştur.
Keçecizade İzzet Molla’nın üç mesnevisi de (Mihnetkeşan, Gülşen-i Aşk ve Naz u Niyaz) yarım kalmış mesnevilerdir?
Hayır. Keçecizade İzzet Molla’nın yarım kalan mesnevisi sadece Naz u Niyaz’dır
Sakiname; Antepli Aynî’nin İşret hayatıyla ilgili bir mesnevisi midir?
Evet. Sakiname; Antepli Aynî’nin İşret hayatıyla ilgili bir mesnevisidir.
“Mesnevi geleneği için “gecikmiş bir milat” kabul edilebilecek eser; Hüsn ü Aşk’dır” bilgisi doğru mudur?
Evet. Mesnevi geleneği için “gecikmiş bir milat” kabul edilebilecek eser; Hüsn ü Aşk’dır