ANILARIN BELGELEYİCİSİ KAMERA
ABD'li davranışbilimci Erik Erikson'a göre bir birey doğumundan ölümüne hangi evrelerden geçmektedir?
Erikson, bir bireyin doğumundan ölümüne kadar geçirdiği sekiz evreyi şu aşamalarla tanımlamıştır:
- Umut - Güven ya da Güvensizlik (0-1 yaş)
- Özerklik ya da Utanç ve Kararsızlık (2-3 yaş)
- Girişim ya da Suçluluk (3-5 yaş)
- Beceri ya da Aşağılık Duygusu (6-11 yaş)
- Ego kimliği ya da Rol Karmaşası (11-20 yaş)
- Yakın ilişkiler ya da Soyutlanma (Genç yetişkinlik dönemi)
- Üretkenlik ya da Kısırlık (Yetişkinlik dönemi)
- Ego Bütünleşimi ya da Umutsuzluk (Yaşlılık dönemi)
Yaşamın belli anlarına tanıklık edecek kayıtların oluşturulması konusunu hangi başlıklar altında ele alabiliriz?
Yaşamın belli anlarına tanıklık edecek kayıtların oluşturulması konusunu üç şekilde ele alabiliriz:
- Ev video ve amatör kameramanlık
- Kameranın nesnesi olmak
- Profesyonel kameramanlık
Amatör kamera kullanımının yaygınlaşması nasıl başlamıştır?
Süper 8 mm filmlerin kullanıma girmesiyle amatör kamera kullanımı yaygınlaşmıştır.
Bir doğum videosu çekilmek istendiğinde yapılması gereken ilk iş ne olmalıdır?
Sizden bir doğum videosu çekmeniz istendiğinde öncelikle bir planlama yapmak her açıdan yararlı olacaktır. Bunun için olası anne ve baba adaylarıyla bir araya gelerek bazı sorulara karşılık bulmalısınız. Başlı başına bir doğum klibi veya videosu diyebileceğimiz bu yapımın adı, süresi ve içeriği ne olacaktır? Örneğin “Arda Dünyaya Geliyor” veya “Ailemizin Yeni Üyesi Selin” gibi bir başlık benimsenebilir.
Bir doğum videosunun jeneriği nasıl hazırlanmalıdır?
Jenerik de diyebileceğimiz giriş görüntüleri için size kısa dolgu görüntüler gerekecektir. Yapımın bütününe göre bu bölümün uzunluğu 20 saniye ile 30 saniye arasında olabilir. Örneklenen başlık yazıları bu bölümde yer alacaktır. Bu görüntüler daha çok doğum öncesinde çekilmiş, kısa ve hızlı kurgulanmış görüntüler olmalıdır. Örneğin hamileliğin gelişimi, yapılan doğum öncesi kontroller, babanın heyecanı, anneanne veya babaannelerin sembolik de olsa kendi hazırladıkları patikler, başlıklar, hırkalar ileride izleyenlere duygulu anlar yaşatacaktır. Giriş görüntüleri çekimin tümünden planlar içerebilir. O nedenle jenerik kurgusu genellikle çekimler tamamlandıktan sonra yapılır.
Kısa da olsa bir doğum olayını anlatmak gerekli görüntüler nelerdir?
Video çekimlerinde doğum sırasında çekilen annenin acılı yüzü ilerde tatlı gülümsemelerle izlenir. Babanın annenin elini tutuşu, birkaç tıbbi cihaz ayrıntısı (göstergeler, aşina olunan düzenekler), doktor ve hemşirelerden yüz ayrıntıları ve nihayet ters bir şekilde havaya kaldırılan ağlayarak nefes açmaya çalışan bir bebek. Tüm bu görüntüler kısa da olsa bir doğum olayını anlatmak için fazlasıyla yeterlidir. İyi bir kameraman annenin ve babanın doktorun elindeki bebeğe bakışını kaçırmaz.
Teknik olarak doğum ortamında ek bir aydınlatma kullanılmamasının nedenleri neşerdir?
Teknik olarak doğum ortamında ek bir aydınlatma kullanmanız çok gerekli değildir. Bunun birkaç nedeni vardır. Öncelikle tıbbi personel ek bir ışık kaynağından rahatsız olabilir. Ameliyat masalarının oldukça yeterli aydınlatma düzenekleri vardır. Bunlara ek olarak sayısal video kameraların ışık algılama yetenekleri günden güne daha duyarlı hale gelmektedir.
Profesyonel olarak bir bebeğin görüntülerini çekerek klipler oluşturmak isteniyorsa yapılması gereken nedir?
Eğer profesyonel olarak bir bebeğin görüntülerini çekerek klipler oluşturacaksanız bunları belli periyotlarda çekmelisiniz. Bu bir anlamda bebeği takibe almanız demektir. İlk doğum günü gibi bebeğin özel günlerini kaçırmamalısınız. Aynı şekilde anne-baba ile randevulaşarak onların bebeklerini stüdyonuza getirmelerini sağlayabilirsiniz. Böylece hareket ve ışık açısından denetlenebilen bir ortamda hem fotoğraf hem de video çekmeniz mümkündür.
Bebek videolarının çekiminde ışık konusunda dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
Bebek videolarının çekiminde olabildiğince doğal ışıktan yararlanınız. Sert ve güçlü yapay ışıklar bebekleri rahatsız eder. İç mekanda ek ışık kullanmanız gerekirse bunu dolaylı yöntemlerle yansıtınız. Bebekler hareket eden renkli cisimlere ilgi duyarlar. Yanınızda bu tür aksesuarlar bulunabilir veya anne-babadan onun en sevdiği oyuncağının kendisine verilmesini isteyebilirsiniz.
davranışbilimci Erik Erikson bir yaş altındaki dönemde bebeklerin davranışlarını nasıl anlatmaktadır?
Bu konuda tekrar Erikson’a dönersek; bu dönem bebeğin “güven-güvensizlik, özerklik-utanç, kararsızlık” dönemidir. Bir yaşın altındaki bu dönemde bebekler neyin ne olduğunu bilmeden, karşıt kavramları bir arada yaşayarak nesnelere yaklaşır veya uzaklaşırlar. Bu dönem bir anlamda her şeyi tanıma dönemidir. Güven, güvensizlik, cesaret ve korku bebeklere aynı zamanda sevimlilik katan görüntüler oluşturur.
Bebeklik videolarının hazırlanmasında bir yaş altı bebeklik döneminde mutlaka görüntülenmesi gereken görüntüler nelerdir?
Anlamsız da olsa çıkartılan ilk seslerin ve bir yaşın sonuna doğru emekleme ve atılan ilk adımların mutlaka görüntülenmesi gerekir.
Erikson çocuklarda 3-5 yaş arası dönemi nasıl tanımlamaktadır?
Erikson’un “girişim ya da suçluluk” edimleriyle tanımladığı 3-5 yaş arası dönemde çocuklar hemen her şeye ilgi duyarlar. Özellikle elektronik gereçler, ışıklı düğmeler, ses çıkaran aletler hep çekicidir. Dikkatli davranılmazsa kazaların çoğu bu dönemde yaşanabilir.
3-5 yaş arası dönem çocukların anı kayıtları hangi görüntüleri kapsamalıdır?
Görsel açıdan, oyuncaklarını ve bazı eşyaları taşıyan, istifleyen, saklayan hatta sağa sola vuran çocuğun hareketleri değişik görüntüler verir. Sonuçta tüm bunlar bir çocuğun doğal gelişimine yardımcı olan eylemlerdir. Bu yaşlarda çocukların banyo yapması veya denize sokulması, güneşlenmeleri ileriye dönük güzel anı kayıtları yapmanıza olanak verir. Bu görüntülere arkadaşlarıyla olan ilişkileri; yardımlaşması, paylaşması veya bencillik göstermesi, oyuncaklarını kıskanması da eşlik etmelidir. Bu yaşlarda çocuklar kendi başlarına yemek yemeyi de öğrenirler. Yüze bulaşan, öne dökülen yemekler, yemek sandalyesinde uyuyakalmalar neşeli görüntüler verir.
Okul çağı videolarından çocuğun okulundaki ilk günü ile ilgili görüntüler neler olmalıdır?
Bir çocuğun biçimsel düzeyde öğrenime başladığı ilk gün çok önemlidir. Genellikle anne ve babalar onlardan daha çok heyecanlıdır. Çocuklarının ilk öğretmeninin kim olacağı, hangi sınıfta ders göreceği, hangi masada kiminle yan yana oturacağı gibi ayrıntılar merak edilir.
Erikson okul çağı dönemindeki çocukların davranışlarını nasıl tanımlamaktadır?
Erikson’un betimlemesiyle dışadönük çocuklarda becerilerini gösterme, aktiflik; içedönük çocuklarda aşağılık duygusu, çekingenlik ve kendini saklama gibi davranışlar gözlenebilir.
Erikson’a göre “benlik kimliğinin oluşumu ve toplumsal rollerin oluşmaya başladığı evre ne zaman başlar?
Erikson’a göre “benlik kimliğinin oluşumu ve toplumsal rollerin oluşmaya başladığı evre” ilköğretimin ikinci yarısında başlar.
Benlik kimliğinin ve toplumsal rollerin oluşmaya başladığı dönemde gençlerin özelliklerini Erikson nasıl açıklamaktadır?
Lise yıllarına hazırlanılan bu yıllarda ergenliğin tamamen farkına varılmış, aşk benzeri duygular hissedilmiş; kusur gibi görülen bazı kişisel özelliklerden dolayı aşağılık duygusu, özellikle karşı cinsten uzaklaşma veya şiddet eğilimleri başlamış olabilir. Bu dönemde bütün ömür boyunca bize eşlik edecek kişisel özellikleri ve dünya görüşümüzün temellerini de şekillendirebiliriz. Arkadaş grupları ve ilişkiler çok önem kazanır.
Çocuklarda kameranın öznesi olma durum nasıl gelişir?
Bu yaş- larda gençler görüntü vermeyi pek sevmezler. Bunun yerine özellikle teknolojiye duyulan ilgi artar; fotoğraf, video çekimleri yaparak bunları paylaşma istekleri çoğalır. Böylece kişilerde olayın nesnesi yerine öznesi olmak gibi bir durum gelişir.
İlköğretiminson yıllarında çekilen video ve fotoğrafların özellikleri nelerdir?
Çekilen fotoğraflarda resmî, düzgün, mutlu karelerin yerini; biraz daha (deyim yerindeyse) zıpır, eğlenceli, çoğu kez yakalanmış; aydınlatma, netlik gibi teknik özelliklere dikkat edilmemiş kareler alır. Çekilen fotoğraflar elektronik ortamda, sosyal ağlarda paylaşılır, ucu açık yorumlar yapılır. Video konusunda da (günümüzde moda olduğu üzere) kısa deneme çekimleri yapılarak ilgili sitelere gönderilir. Bunlar kamera şakalarında rastlanan türde düşmeler, kazalar, korkutmalar olabildiği gibi kostümlü, dublaj yapılmış, bir filmin bir sahnesiyle dalga geçen kısa komedi ürünleri de olabilir. Sonuç olarak ilköğretimin son yılları kameranın hem önünde hem de arkasında olabileceğiniz; yetenek ve becerilerinizi de göstermek istediğiniz bir dönemdir.
Genç yetişkinlik döneminde çekilecek videoların içeriği nasıldır?
Lise yıllarında olgunluğa bir adım daha yaklaşırız. Hobilerimiz artar. Gelişen teknolojiye karşı artan bir merakla, bütçemizin elverdiği ölçülerde edineceğimiz kamera ve görüntü kayıt cihazlarıyla çekebileceğimiz malzeme eskisinden daha çoktur. Okul gezileri, gençlik kampları, yaz tatilleri bir kez daha yaşanamayacak anıların belgelenmesi açısından bulunmaz yerlerdir.
Erikson üniversite yıllarını nasıl betimlemektedir?
Erikson’un “Üretkenlik ya da Kısırlık”la betimlediği bu dönem, gerçekten de en verimli yıllarınız olacaktır. Her açıdan aktif olduğunuz, yeni bilgilerle donandığınız bu bölüm, yaşlılığınıza dek uzanacaktır.
Kamerayı büyük ölçüde biz kullanacağımız, teknik ve estetik bilgilerimizi yeniden gözden geçirmemiz gereken dönem hangisidir?
Yetişkinlik döneminde genellemeden yola çıkarak bir aile oluşturduğumuzu düşünürsek bir süre sonra bizim için önemli bir varlık yaşantımıza eşlik etmeye başlayacaktır. Bir anlamda kendi yaşantımızın başına dönmüş gibi doğum ve bebeklik videoları bizi beklemektedir. Aradaki en önemli ayrım, artık nesne olan biz değilizdir. Kamerayı büyük ölçüde biz kullanacağımız için teknik ve estetik bilgilerimizi yeniden gözden geçirmeli, bilgi tazeliğini korumalıyız.
Yaşlılık döneminde kaydedilecek görüntü alanları nelerdir?
Erikson’un tanımladığı seçeneklerden biri olan ve yaşlılık döneminde size eşlik etmesi olası bir duygu olan “umutsuzluğa” kapılmadıysanız daha önünüzde kaydedebileceğiniz birçok görüntü alanı var demektir. Bu yeni yerler görmenin, yeni hobiler edinmenin yanında; belki çocuklarınız hatta torunlarınızla birlikte veya onları model olarak kullanabileceğiniz çekimler demektir.
Video çekmek amacıyla kullanılan fotoğraf makinesi veya video kameralarda çekim ortamlarına göre ayar yapmanız gereken birçok denetleme noktası vardır. Bu ayarların temel amacı nedir?
Bu ayarların temel amacı, kaydedilen görüntülerin teknik olarak doğru, standartlara uygun; görsel olarak ayırt edilebilir, göz ve kulak gibi işitme duyularımızla da düzgün bir şekilde algılanabilir olmasını sağlamaktır.
El kameraları temel olarak hangi ünitelerden oluşmaktadır?
El kameraları, temel olarak iki üniteden oluşurlar. Bunlar; kamera ve kayıt bölümleridir.
El kameraların ses ve görüntü kaydı yaptığı gereçler nasıl bir değişim yaşamıştır?
El kameralarının ses ve görüntü kaydı yaptığı gereçler zamanla değişiklikler göstermiştir. Önceleri oldukça geniş enli (1,25 cm kadar) kaset haline getirilmiş bantlara kayıt yapan kameralar; daha sonra ince bantlı kasetlere (8 ve 6 mm), yazılabilir disklere, bellek kartlarına ve günümüzde sabit disklere veya yonga (chip) üzerine kayıt yapabilmektedirler.
Pozlama nedir?
Pozlama konusu, fotoğraf bilgilerinizden de anımsanacağı gibi görüntünün aydınlığı ile ilgilidir.
Bir fotoğraf veya video görüntüsünü pozlama açısından değerlendirdiğimizde aydınlık ve karanlık ilişkisi nasıl olmalıdır?
Özel uygulamaların dışında, bir görüntüyü pozlama açısından değerlendirdiğimizde; onun izleyici tarafından görülebilir, tanınabilir, algılanabilir bir şekilde olmasını bekleriz. Bir görüntünün bunu sağlayabilmesi için aydınlık ve karanlık bölgelerinin dengeli, ayrıntılarının da görülebilir olması gereklidir.
Fotoğrafta pozlamayı etkileyen en önemli iki etmen nedir?
Fotoğrafta pozlamayı etkileyen en önemli iki etmen diyafram ve örtücü hızıdır.
Örtücü hızını sabit bir değerde düşündüğümüzde pozlama açısından bir video kamerayı etkileyen en önemli etmen nedir?
Örtücü hızını sabit bir değerde düşündüğümüzde pozlama açısından bir video kamerayı etkileyen en önemli etmenin diyafram olduğu sonucuna ulaşırız.
Otomatik pozlama ölçülerinde çalışmak hangi durumlarda iyi sonuçlar sağlamaktadır?
Işığın yeterli ve ters olmadığı, nesnelerin yansıtırlıklarının dengeli olduğu standart ortamlarda, otomatik pozlama ölçülerinde çalışmak doğru sonuçlar verecektir.
El ile örtücü hızını yükseltmenin son seçenek olduğu durum nedir?
Ortamın toplam ışık şiddeti, kameranın normal pozlama yapabileceği değerlerin üstündedir (fazla ışık, fazla pozlama). Bu durumda ışığın şiddetini değiştiremiyorsak ve kamera en kısık diyaframı uyguladığı halde fazla pozlama koşulları sürüyorsa, son bir seçenek el ile örtücü hızını yükseltmektir.
Kamera otomatik olarak en açık diyaframı uyguladığı halde az pozlama var ise ve örtücü hızını düşürmek de blur yaratacaksa bu durumda yapılması gereken nedir?
Ortamın toplam ışık şiddeti, kameranın normal pozlama yapabileceği değerlerin altındadır (yetersiz ışık, az pozlama). Kamera otomatik olarak en açık diyaframı uyguladığı halde az pozlama var ise, bir seçenek örtücü hızını düşürmek olabilir. Ancak bu durum nesne veya kamera hareketi olması durumunda “blur” (görüntüde kayma, hatırlama ve kesintiler) yaratacaktır. Böyle bir durumla karşılaşırsak en iyi seçenek ek ışık kaynaklarıyla ortamın ışık şiddetini arttırmaktır. Aksi durumda görüntüde gürültü artışı ve kalite düşmesi kaçınılmazdır.
Bir el kamerasının otomatik netleme konumu hangi ortamlarda istediğiniz gibi çalışmaz, kararsızlıklara ve bulanıklaşmaya yol açar?
Bir el kamerasının otomatik netleme konumu bazı ortamlarda istediğiniz gibi çalışmaz, kararsızlıklara ve bulanıklaşmaya yol açar. Örneğin;
- Üzerinde belirgin hatları olmayan, geniş yüzeyleri görüntülerken,
- Yetersiz ışık altında, belirginliğini yitiren nesneleri çekerken,
- Çok güçlü spot ışık kaynaklarının çerçeveye girip çıkmaları durumunda,
- Bizim için net olması gereken nesnenin az bir bölümünün çerçeve içinde veya kenarda olması durumunda,
- Nesne ile kamera arasında yarı saydam veya ızgara biçimli maskeleme yapan yüzeylerin olması durumunda,
- Kayıt sırasında çok yakından çerçeveye giren nesneler olması durumunda,
- Bilinçli olarak belirli nesneleri netlemek istememiz veya netliği çeşitli nesneler üzerinde taşımak istememiz durumunda kameranızın otomatik netleme düzeneği çoğu kez istediğiniz sonucu vermez.
Alan derinliğini fazla tutmak amacıyla çekimlerinizde kullanabileceğiniz en iyi uygulama nedir?
Alan derinliğini fazla tutmak amacıyla çekimlerinizde kullanabileceğiniz en iyi uygulama, objektifinizin odak uzunluğunu kısaltarak geniş açıyla çekim yapmaktır. Bu uygulama aynı zamanda oluşabilecek sarsıntıları da en aza indirir.
El kameraları kullanan amatör kameramanların çektikleri görüntülerde göze çarpan ilk bozukluk nedir?
El kameraları kullanan amatör kameramanların çektikleri görüntülerde göze çarpan ilk bozukluk, sarsıntılı görüntülerdir.
El kameralarının sarsıntılı çekim yapmasının nedenleri nelerdir?
Kameraların sarsıntılı çekim yapmasının çeşitli nedenleri vardır. Örneğin;
- Elde kullanılan kamera, kameraman tarafından sabitlenemediği için sallanır;
- Arttırılan odak uzunluğu (dar açılı çekimler), sarsıntılara yol açar;
- Bulunduğumuz yerde (örneğin hareket halindeki bir aracın içinde) sarsıntılar varsa bu, görüntüye yansır;
- Özellikle dar açıda yapılan hızlı çevrinmeler hem sarsıntılı görüntü oluşturur hem de izleyiciyi rahatsız eder;
- Çekim sırasında kameramanın göz bakacı yerine monitör kullanması görüntüyü iyi görmemesine ve kameranın sallanmasına yol açar.
Görüntülerde oluşabilecek sarsıntıları önlemenin yolları nelerdir?
Görüntülerde oluşabilecek sarsıntıları önlemenin basit yolları vardır. Örneğin,
- Objektifin odak uzunluğunu kısaltarak geniş açıda çalışmak sallantıyı azaltır;
- Çevrinmeleri ağır ve kararlı yapmak izleyicinin algılamasını ve görüntüde durağanlığı arttırır;
- Çekim sırasında bir yerden destek almak veya en iyisi bir üçayak kullanmak sallantıları önler;
- Odak uzunluğunu değiştirirken (öne veya geriye zoom yaparken) aynı anda çevrinme yapmamak ve hareketi ağır yapmak hem ani bulanıklaşmayı hem de sallanmayı önleyecektir.
Baş boşluğu kuralı nedir?
Çekim ölçekleri insan anatomisi incelenerek oluşturulmuştur. Buna göre örneğin, ayakta duran bir insanı görüntülediğinizde, başın üst kısmı ile üst çerçeve kenarı arasında makul bir boşluk bırakmalısınız. “Baş boşluğu” olarak adlandıracağımız bu boşluğu; oturma, kalkma, yürüme gibi nesne hareketleri sırasında da korumalısınız.
Bakış boşluğu kuralı nedir?
Baş boşluğuna benzer bir kural da “bakış boşluğu”dur. Doğrudan kameraya değil de başka bir yöne bakan bir insanın çekiminde, modelin baktığı yönde biraz fazlaca boşluk bırakılır. Bunu her canlı için uygulayabilirsiniz.