Vergi Alacağının Takip ve Tahsili, Şahısların, Şirketlerin, Ortak ve Yöneticilerin Sorumluluğu
Gecikme zammı nedir?
Gecikme zammı, vergi alacağının vadesinde ödenmesi nedeniyle, vade tarihinden ödeme tarihine kadar geçen her ay ve kesirleri için belli oranda hesaplanan bir alacaktır. Gecikme zammı, vergi borcunun geç ödenmesinin bir yaptırımıdır ve cezai niteliği yoktur. Bu nedenle gecikme zammı, fer’i bir kamu alacağı niteliğindedir.
Gecikme zammının alınma nedenleri nelerdir?
Devlet tarafından gecikme zammı alınmasının iki nedeni vardır. Birincisi, devlet vergi alacağının ödenmemesi nedeniyle ihtiyaç duyduğu kaynakları alternatif maliyetlerle elde edebilmektedir. İkincisi ise vade tarihi ile ödeme tarihi arasında vergi alacağının reel değeri aynı kalmayıp enflasyon nedeniyle düşmektedir. Bu kayıpları telafi etmek için gecikme zammı uygulanmaktadır.
Gecikme faizi hangi durumlarda alınan bir kamu alacağıdır?
Gecikme faizi, zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler için, sonradan yapılan ikmalen, re’sen veya idarece tarhiyatlarda, verginin normal vade tarihinden son yapılan tarhiyatın tahakkuk tarihine kadar hesaplanan bir alacaktır. Gecikme zammı gibi gecikme faizi de fer’i alacak niteliğindedir ve ekonomik temele dayanmaktadır. Gecikme zammı ve gecikme faizinin oranları birbirine eşittir.
Gecikme zammı hangi oranda uygulanmaktadır?
Kanunda gecikme zammı oranı aylık % 4 olarak belirlenmiştir. Ancak, Cumhurbaşkanı, gecikme zammı oranını yüzde onuna kadar indirmeye ve iki katına kadar artırmaya yetkilidir. Nitekim Cumhurbaşkanı 62 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 05.09.2018 tarihinden itibaren uygulanmak üzere bu oranı aylık % 2 olarak belirlemiştir. Vergi asıllarının yanı sıra vergi ziyaı cezası için de aynı oran uygulanır.
Ocak 2019 dönemine ait 200.000 TL KDV borcunu vade tarihinden 2 ay sonra ödeyen bir şirketin ne kadar gecikme zammı ödemesi gerekir?
62 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 05.09.2018 tarihinden itibaren gecikme zammı oranı aylık % 2 olarak uygulanmaktadır. Bu durumda 200.000 *%2=4.000 TL aylık gecikme zammı tutarıdır. Gecikme tam iki ay olduğu için bu tutar iki ile çarpılır (4.000*2) ve sonuçta 8.000 TL mükellefin ödemesi gereken gecikme zammı olarak hesaplanır.
Cebri icra yoluyla tahsilde gecikme zammı uygulanır?
Cebri icra yoluyla tahsilde gecikme zammı uygulaması, icra baskısıyla ödemenin yapıldığı tarihte veya haczedilen malın paraya çevrildiği tarihte sona erer. Borçlunun mal varlığının haczedilmesi gecikme zammı uygulamasını durdurmaz.
Vergi alacağının korunması ve tahsilatın kolaylaştırılması amacıyla öngörülen önlemler nelerdir?
Vergi alacağının korunması ve tahsilatın kolaylaştırılması amacıyla öngörülen önlemlerin başında; teminat isteme, ihtiyati haciz, ihtiyati tahakkuk ve rüçhan hakkı gelmektedir.
Teminat nedir?
Teminat, vergi alacağının tahsilinin tehlikeye düştüğü kabul edilen belli sebeplere dayanarak vergi alacaklısının talebi üzerine, vergi borçlusu tarafından borcuna karşılık olarak kanunda öngörülen değerleri güvence olarak göstermesidir.
Teminat isteme nedenleri nelerdir?
Teminat istenecek haller AATUHK’nun 9. maddesinde ikiye ayrılarak düzenlenmiştir: Birincisi; vergi ziyaı cezası kesilmesi gereken haller ile vergi kaçakçılığı sayılan hallere ilişkin olarak bir vergi alacağının tarh edilmesi için gerekli işlemlere başlandığında teminat istenmesidir. Bu durumda vergi incelemesi sonuçlanmadan ve kesin tarhiyat yapılmadan önce tahsil dairesi tarafından teminat istenmek zorundadır. İkincisi ise Türkiye’de ikametgahı bulunmayan vergi borçlusunun durumu, vergi alacağının tahsilinin tehlikede olduğunu göstermesi durumunda teminat istenmesidir.
İhtiyati haciz hangi amaçla uygulanmaktadır?
İhtiyati haciz, vergi alacağının korunması amacıyla, kanunda belirtilen hallerden herhangi birinin varlığında borçlunun haczedilebilen mal varlığına el konulmasıdır. İhtiyati haczin amacı, belirli bir cebri takibin sonuçsuz kalmasının önüne geçerek alacaklı idarenin hak ve menfaatini korumaktır. İhtiyati haciz vergi alacağının tahsilinin tehlikeye girmesinin engellenmesi için geliştirilmiş bir müessesedir.
İhtiyati hacze hangi makam karar verir?
İhtiyati haciz uygulanabilmesi için, ihtiyati haciz sebeplerinin ve buna dayanılarak yetkili organ tarafından alınmış bir ihtiyati haciz kararının bulunması gerekir. İhtiyati haciz, Vergi Dairesi Müdürlüğünün talebi üzerine Vergi Dairesi Başkanlığı bulunan yerlerde Vergi Dairesi Başkanının kararıyla, bulunmayan yerlerde mahalli en büyük memurunun kararıyla derhal uygulanır. Mahalli en büyük memuru illerde vali, ilçelerde ise kaymakamdır.
Haklarında ihtiyati haciz uygulananlar, haczin uygulanması karşı dava açabilirler mi?
Haklarında ihtiyati haciz uygulananlar, haczin uygulanması, gıyapta yapılan hacizlerde ise haciz tutanağının tebliği tarihinden itibaren 15 gün içinde ihtiyati haciz uygulamasının usulüne uygun olarak yapılmadığı ve/veya ihtiyati haciz hallerin varlığı olmaksızın ihtiyati haciz uygulandığı iddiası ile alacaklı tahsil dairesinin görev alanı içinde bulunan vergi mahkemesine dava açabilirler.
İhtiyati tahakkuk nedir?
Vergi alacağının korunması amacıyla, kanunda belirtilen hallerin varlığında normal tahakkuk süreci beklenmeksizin idari bir kararla vergi borcunun önceden tahakkuk ettirilmesidir. İhtiyati tahakkuk, kamu alacakları içerisinde sadece vergi ve benzeri mali yükümlülükler için öngörülen bir koruma önlemidir.
Hangi hallerde ihtiyati tahakkuk uygulanmasına başvurulmaktadır?
Aşağıda belirtilen hallerin varlığında vergi alacağının tahsilinin tehlikede olduğu kabul edilerek ihtiyati tahakkuk uygulanmasına başvurulmaktadır:
1. Teminat istenmesini gerektiren durumların bulunması,
2. Borçlunun belli bir ikametgahı olmaması,
3. Borçlunun kaçması veya kaçma, mallarını kaçırma ve hileli yollara sapma ihtimalleri bulunuyorsa,
4. Mal bildirimine çağrılan borçlu belli süre içinde mal bildiriminde bulunmaması veya eksik bildirimde bulunması,
5. Borçlunun vergi alacağının tahsiline engel olmaya veya zorlaştırmaya yönelik eylemlerde bulunması,
6. Teşebbüsün muvazaalı olduğu ve gerçekte başkasına ait olduğu hakkında deliller bulunması.
Rüçhan hakkı nedir?
Rüçhan Hakkı: Bir hakkın aynı derece ve nitelikteki diğerlerine göre öncelikli olması veya üstün tutulmasıdır. Haciz ve iflas yoluyla takipte vergi idaresine alacağın tahsili bakımından “rüçhan hakkı” tanınmıştır. Rüçhan hakkı ile vergi alacağı, borçlunun diğer borçları karşısında üstün tutulmuş ve bazı durumlarda vergi alacağının tahsili konusunda tahsil idaresine öncelik tanınmıştır. Böylece, vergi alacağının korunması açısından kendisine önemli bir avantaj sağlanmıştır.
Vergi alacaklarında haciz nasıl uygulanmaktadır?
Borçlunun mal varlığına haciz uygulanabilmesi için vadesinde ödenmeyen vergi alacağının ödenmesi için borçluya bir ödeme emrinin tebliğ edilmesi gerekir. Ödeme emri tebliğinde borçluya tanınan 15 günlük ödeme süresi içinde de borç ödenmez ise haciz yoluyla takibata gidilir.
Vergi alacağının cebren tahsiline başlanabilmesi için öncelikle hangi işlemin yapılması gerekir?
Vergi alacağının cebren tahsiline başlamadan önce borçluya bir ödeme emri tebliğ edilmesi gerekir. Böylelikle vergi borçlusuna vadesi geçmiş borcunu ödemesi için bir kez daha davette bulunulur ve son bir uyarı yapılır. Vergi alacağının vadesi dolmuş olsa bile, usulüne uygun olarak borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden cebren tahsile başlanması mümkün değildir.
Ödeme emrine karşı kaç gün içinde ve nereye dava açılabilir?
Kendisine ödeme emri tebliğ edilen vergi borçlusu, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde, alacaklı tahsil dairesinin bulunduğu yer vergi mahkemesine dava açabilir.
Haciz işlemi nedir?
Ödeme emri tebliğ edilmiş ve 15 gün geçmiş olmasına rağmen vergi borçlusu borcunu ödemezse icra dairesi sıfatıyla alacaklı tahsil dairesi cebri tatbikata haciz işlemi ile başlar. Genel olarak haciz işlemi, kesinleşmiş bir icra takibinin konusu olan belli bir para alacağının tahsilini sağlamak için, alacaklı lehine söz konusu alacağı karşılayacak miktar ve değerdeki borçluya ait mal ve haklara icra dairesi tarafından el konulmasıdır.
Mükellef (A)’nın vefatından sonra mirasçılarına 1.000.000 TL tutarında miras kalmıştır. Ölen (A)’nın % 10 mirasçısı durumunda olan (B) mirası reddetmemiş ve 100.000 TL pay almıştır. Daha sonra vergi dairesi (A)’ya ait 200.000 TL vergi borcu, 50.000 TL gecikme zammı ve 100.000 TL vergi ziyaı cezası bulunduğunu tespit etmiştir. Bu durumda mirasçı (B)’nin sorumlu tutulabileceği tutar ne kadardır?
Ölüm halinde mükellefin ödevleri, mirası reddetmemiş kanuni ve mansup mirasçılara geçer ve mirasçılardan her biri ölenin vergi borçlarından miras payları oranında sorumlu olurlar. Cezaların kişiselliği ilkesi gereği ölümle birlikte vergi ziyaı cezası ortadan kalkar. Vergi borcu ve gecikme zammı ise mirası reddetmemiş mirasçılara geçer. Dolayısıyla Mükellef (A)'nın 200.000 TL vergi borcu ile 50.000 TL gecikme zammı borcu mirasçılarına geçer. Vergi ziyaı cezası için mirasçılara geçmez. Mirasçılara geçen vergi borçları, mirasçıların payları oranında mirasçılardan tahsil edilir. Mirasçı (B)'nin toplam ödeyeceği borç miktarı 250.000 TL'nin %10'udur. O da 25.000 TL'dir.