Katma Değer Vergisi
Ticari, sınai, zirai ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin Katma Değer Vergisinin konusuna girmesinin şartlarını kısaca açıklayınız.
Katma değer vergisinin konusuna giren işlemlerden ilki; “ticari, sınai, zirai ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler” olarak belirlenmiştir. Buna göre Kanun’da belirlenmiş faaliyetleri “devamlı” olarak yapanların bu faaliyetleri kapsamında yapmış oldukları teslim ve hizmetler verginin konusuna girmektedir. Söz konusu faaliyetlerin “arızi” olarak yapılması ise verginin konusuna girmemektedir.
Mal ve hizmet ithalatının Katma Değer Vergisinin konusuna girmesi konusunu kısaca açıklayınız.
İthal edilen mal ve hizmetler ithalat sırasında vergilendirilmektedir. Kanunda “mal” deyimi kullanılmış olduğundan verginin konusuna girmek bakımından, ithal edilen malın ara mal veya bitmiş mal olmasının bir önemi yoktur. Ayrıca, ithalatı yapan kişiler bakımından da bir belirleme yapılmamıştır. Dolayısıyla mal ithalatını yapan kişinin üretici veya tüketici olmasının da verginin konusuna girmesi bakımından bir önemi bulunmamaktadır.
Malla birlikte “hizmet” ithalatı da verginin konusuna girmektedir. Malın “somut” olması, mal ithalatının kavranmasını kolaylaştırır. Hizmet ithalatının ise anlaşılması görece daha zordur. KDVK’nın 4. maddesinde hizmet; “bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek” gibi işlemler olarak belirtilmiştir. Hizmet sayılan ve yurt dışında gerçekleştirilen bir işlemin ithalatının yapıldığının temel ölçütü, bundan Türkiye’de yararlanılmasıdır. Bu bağlamda, Türkiye’de bulunan müşteri için yurt dışındaki kişilerce danışmanlık yapılması, bozuk bir makinenin onarılması hizmet ithalatına örnek oluşturur.
Mal ve hizmet ithalatının kamu sektörü, özel sektör veya herhangi bir gerçek veya tüzel kişi tarafından yapılması veya herhangi bir şekil ve surette gerçekleştirilmesi, özellik taşıması vergilendirmeye etki etmez.
Katma Değer Vergisinin konusuna giren ticari, sınai, zirai ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler ile ithal edilen mal ve hizmetler dışında kalan diğer teslim ve hizmetler nelerdir?
Katma değer vergisinin konusuna giren teslim ve hizmetlerin üçüncüsü Kanun’da;
“diğer faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetler” olarak belirlenmiş olup bu faaliyetler
tek tek sayılmıştır. Bu teslim ve hizmetler aşağıda sayılmıştır.
Posta, telefon, telgraf, teleks ve bunlara benzer hizmetler ile radyo ve televizyon
hizmetleri,
Her türlü şans ve talih oyunlarının tertiplenmesi ve oynanması,
Profesyonel sanatçıların yer aldığı gösteriler ve konserler ile profesyonel sporcuların
katıldığı sportif faaliyetler, maçlar, yarışlar ve yarışmalar tertiplenmesi,
gösterilmesi,
Müzayede mahallerinde ve gümrük depolarında yapılan satışlar ile 5300 sayılı
Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu’na göre düzenlenen ürün senetlerinin,
senedin temsil ettiği ürünü depodan çekecek olanlara teslimi,
Boru hattı ile ham petrol, gaz ve bunların ürünlerinin taşınmaları,
Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması
işlemleri,
Genel ve katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediyeler ve köyler ile
bunların teşkil ettikleri birliklere, üniversitelere, dernek ve vakıflara, her türlü
mesleki kuruluşlara ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan veya
işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşların veya bunlara ait veya tabi
diğer müesseselerin ticari, sınai, zirai ve mesleki nitelikteki teslim ve hizmetleri,
Rekâbet eşitsizliğini gidermek maksadıyla isteğe bağlı mükellefiyetler suretiyle
vergilendirilecek teslim ve hizmetler.
Katma Değer Vergisinin mükellefleri kimlerdir?
Katma değer vergisinin mükellefleri KDVK’nın 8. maddesinde sayılmıştır. Anılan
maddeye göre vergi mükellefleri şunlardır.
• Mal teslimi ve hizmet ifası hâllerinde bu işleri yapanlar,
• İthalatta mal ve hizmet ithal edenler,
• Transit taşımalarda gümrük veya geçiş işlemine muhatap olanlar,
• PTT İşletme Genel Müdürlüğü ve radyo ve televizyon kurumları,
• Her türlü şans ve talih oyunlarını tertip edenler,
• Gösteri ve konserlerde bunları tertipleyenler veya gösterenler,
• Gelir Vergisi Kanununun 70. maddesinde belirtilen mal ve hakları kiraya
verenler,
• İsteğe bağlı mükellefiyette talepte bulunanlar.
Görüldüğü gibi, kanun’da katma değer vergisi mükellefleri ifadesiyle “vergi sorumluları”
sayılmıştır. Çünkü sayılanlar, verginin nihai ödeyicisi durumunda değildir.
KDV’in yapısı gereği kanun’da mükellef olarak sayılan kimselerin verginin
konusuna giren işlemler dolayısıyla üzerlerinde vergi yükü kalmamaktadır.
Katma değer vergisi yükünün nihai tüketici üzerinde kalması öngörüldüğünden
teorik olarak verginin mükellefi; vergi konusuna giren mal ve hizmetlerin
nihai tüketicileridir.
Katma Değer Vergisinde vergiyi doğuran olay nedir?
Katma değer vergisinde vergiyi doğuran olay “teslimdir”. Kanun teslimi şu şekilde
tanımlamıştır:“Teslim, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesidir. Bir malın alıcı
veya onun adına hareket edenlerin gösterdiği yere veya kişilere tevdii teslim hükmündedir. Malın alıcıya veya onun adına hareket edenlere gönderilmesi hâlinde,
malın nakliyesinin başlatılması veya nakliyeci veya sürücüye tevdi edilmesi de
mal teslimidir.” Kanunda yer alan bu tanım ve kanunda sayılan bazı özellikli durumlar dikkate alındığında, vergiyi doğuran olay konusunun teslim türleri dikkate alınarak farklı başlıklarda incelenmesi uygun bulunmuştur.
Katma Değer Vergisinde mal tesliminde vergiyi doğuran olayı açıklayınız.
Kural olarak, mal tesliminde vergiyi doğuran olay malın satıcı tarafından teslim
edilmesidir. Bu teslim, bizzat malın alıcısına yapılabileceği gibi onun adına hareket
edenlere (örneğin çalışanlarına) de yapılabilir. Burada önemli olan satışa konu
olan mal üzerindeki tasarruf hakkının devredilmedir.
Teslim edilen malın bedelinin tahsil edilip edilmemesinin vergiyi doğuran olayın
oluşumuna bir etkisi yoktur. Bedel tahsil edilmese bile teslim yapılmışsa vergi
doğar. Yine, teslim edilen malın faturasının düzenlenmemesinin veya sonradan
düzenlenmesinin de vergiyi doğuran olayın oluşumu üzerinde bir etkisi yoktur.
Mal teslimlerinde vergiyi doğuran olayla ilgili bazı özellikli durumlara aşağıda
kısaca yer verilmiştir.
Mal satışına ilişkin sözleşme yapılması ve mal bedeline mahsuben avans alınması
hâlinde, malın teslimi yapılmadıkça vergiyi doğuran olay gerçekleşmez.
Mal teslimi bir hizmetle birlikte bütün olarak yapılıyorsa vergiyi doğuran olay,
hizmetin tamamlanmasıyla oluşur. Bu bağlamda, kurma (montaj) hizmetini de
içeren satışlarda hizmet tamamlanınca vergi doğar.
Gayrimenkul satışlarında vergiyi doğuran olay, satış işleminin tapu siciline
tescilin yapıldığı anda oluşur. Buna göre, gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinin
yapılması vergi doğuran olayı oluşturmaz. Ancak, satış vaadi sözleşmesinin yapılmasıyla
beraber tasarruf hakkının da devredildiği hâllerde vergiyi doğuran olay
satış sözleşmesinin yapıldığı anda oluşur.
Mülkiyeti muhafaza kaydı ile yapılan satışlarda malın alıcıya teslim edilmesiyle
vergiyi doğuran olay oluşur.
Su, elektrik, doğal gaz ve benzerlerinin dağıtım ve satışlarında vergi doğuran
olay tüketim bedellerinin satıcı tarafından tahakkuk ettirilmesidir.
Mal tesliminden önce fatura ve benzeri belgelerin düzenlenmesi hâlinde belgenin
düzenlenmesi vergiyi doğuran olayı ortaya çıkartır.
Vergiye tabi malların vergiye tabi işlemler dışındaki amaçlarla işletmeden çekilmesi
vergiyi doğuran olay olarak kabul edilir.
Vergiye tabi malların işletme personeline ücret, prim, ikramiye, hediye, yardım
gibi adlarla verilmesi de vergiyi doğuran olaydır.
Trampa iki ayrı teslim niteliğindedir. Vergiye tabi iki mal ve/veya hizmetin
trampaya tabi tutulması hâlinde, KDV açısından her iki mal ya da hizmet itibarıyla
ayrı teslim söz konusu olmaktadır.
Katma Değer Vergisinde hizmetlerde vergiyi doğuran olayı açıklayınız.
Hizmetlerde vergiyi doğuran olay hizmetin yapılması, yerine getirilmesidir (hizmetin
ifasıdır). Bu nedenle hizmet yapıldıktan sonra hizmet bedelinin tahsil edilmemesi
katma değer vergisinin doğuşunu etkilemez.Hizmetin tamamlanmasının zamana yayılması hâlinde vergiyi doğuran olay, hizmetin tamamlanmasıyla ortaya çıkacaktır. Ancak, hizmetin kısım kısım yapılmasının mutat (alışılmış) olması ya da bu konuda anlaşmaya varılması hâllerinde vergi, hizmetlerin tamamlandığı her kısım itibarıyla doğmuş olacaktır. Hizmetin tamamlanmasından önce fatura, serbest meslek makbuzu ve benzeri belgenin düzenlenmesi hâlinde, vergiyi doğuran olay belgenin düzenlenmesiyle ortaya çıkmış olur. Hizmetin karşılığının bir mal teslimi ya da başka bir hizmet olması hâlinde, hizmet ve karşılığını oluşturan mal veya hizmet ayrı ayrı vergilendirilir.
Katma Değer Vergisinde ithalatta vergiyi doğuran olayı açıklayınız.
İthalatta vergiyi doğuran olay, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’na göre gümrük vergisi
ödeme mükellefiyetinin başlamasıdır. Gümrük vergisine tabi olmayan işlemlerde
ise vergi doğuran olay gümrük beyannamesinin tescilidir.
Katma değer vergisinin matrahı neyi ifade eder?
Katma değer vergisinin matrahı, vergiye konu işlemlerin değeridir. Vergiye konu
işlemlerin değeri, söz konusu işlemler nedeniyle ödenen veya ödenmesi gereken
“bedeldir”.
Ticari teamüllere uygun olan ve faturada ayrıca gösterilen iskontolar matraha
dahil değildir.
Katma değer vergisine konu mal üzerinden ÖTV alınıyorsa katma değer vergisinin
matrahı, bedele ÖTV eklenerek bulunur.
İthalatta uygulanan KDV’nin matrahı; bedele ithalat sırasında ödenen her türlü
vergi, resim, harç ve benzerleri payların eklenmesiyle bulunur.
Mal veya hizmetin satış bedeli dışında ayrıca tahsil edilmesi gereken vade farkı,
fiyat farkı, faiz gibi farklar da katma değer vergisi matrahına dahil olacaktır.
Gider Vergileri Kanunu’na göre alınmakta olan özel iletişim vergisi ve şans
oyunları vergisi, katma değer vergisi matrahına dahil edilmez.
Katma değer vergisinin oranı hakkında bilgi veriniz.
Katma değer vergisinin kanun’da belirtilen oranı %10’dur. Ancak oran konusunda
Cumhurbaşkanına yetki verilmiştir. Bu çerçevede Cumhurbaşkanı, oranı
mal ve hizmet grupları, perakende ve toptan safhası itibarıyla ayrı ayrı 4 katına
kadar artırmaya ve %1’e kadar indirmeye yetkilidir.
Cumhurbaşkanı katma değer vergisi oranlarına ilişkin belirleme yetkisini çeşitli
kararlarla kullanmıştır. Bu kararlar sonucunda genel oran % 18 olarak belirlenmiştir.
Genel oran dışında % 1 ve % 8 olarak iki ayrı oran belirlenmiştir. Buna
göre; I Sayılı Listede yer alan mal ve hizmet grupları için % 1; II Sayılı Listede yer
alan mal ve hizmet grupları için % 8 oranı, diğer mal ve hizmetler için ise % 18
oranı uygulanacaktır.
Katma değer vergisinde vergi indirimi konusunu kısaca açıklayınız.
Vergi indirimi en genel anlatımla; mal ve hizmet satımları üzerinden KDV tahsil
edenlerin, mal ve hizmetlerin alımları sırasında ödedikleri KDV’leri indirmesidir.
İndirim için; KDV’nin fatura (ve benzeri belgeler) üzerinde gösterilmesi ve
söz konusu işlemlere ilişkin kayıtların yasal defterlere zamanında yapılması gerekmektedir.
Vergi indirimine konu olmayacak katma değer vergisi ve işlemler hakkında bilgi veriniz.
Katma değer vergisinde genel kural indirim olmakla birlikte bazı işlemler sebebiyle
ödenen KDV’nin indirilmesi olanağı yoktur. Bunlar aşağıda kısaca açıklanmaktadır.
Verginin Konusuna Girmeyen İşlemler: Verginin konusuna girmeyen işlemlerin
yapılması hâlinde vergiyi doğuran olay oluşmayacağı için KDV mükellefiyeti
de söz konusu değildir. Bu nedenle verginin konusuna girmeyen işlemler nedeniyle
yüklenilen KDV indirime konu olmaz.
Vergi Bağışıklığı Kapsamındaki İşlemler: İstisna veya muafiyet uygulanarak mal
teslimi veya hizmet ifasının vergi dışı bırakılması hâlinde, söz konusu mal ve hizmetlerin alımı sırasında yüklenilen KDV’lerin indirilmesi mümkün değildir.
Binek Otomobillerinin Katma Değer Vergisi: İşletmeye kayıtlı binek otomobillerinin
alış belgelerinde gösterilen katma değer vergisi indirilemez. Binek otomobilleri
dışında kalan araçların KDV’lerinin indirilmesi mümkündür.
Kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya işletilmesi konusunda
faaliyette bulunan işletmelerin bu amaçlarla kullandıkları taşıtlar için
ödenen KDV’ler indirilebilmektedir.
Zayi Olan Malların Katma Değer Vergisi: İşletmeye ait mallar bozulma, çürüme,
çatlama, kırılma, kaybolma, çalınma ve benzeri sebeplerle zayi olabilir. Zayi
olan mallar nedeniyle yüklenilen KDV’ler indirim konusu yapılamaz. Bu mallar
nedeniyle yüklenilen KDV’ler önceki dönemlerde indirim konusu yapılmışsa zayi
olunan dönemde yapılacak kayıtlarla indirim iptal edilir.
Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler: Gelir ve kurumlar vergisi açısından kanunen
kabul edilmeyen gider niteliğinde olan işlemlere ilişkin katma değer vergilerinin
indirim konusu yapılması mümkün değildir.
İndirilemeyecek katma değer vergisinin gider yazılması konusunda bilgi veriniz.
İndirim konusu yapılamayan KDV’lerin gelir veya kurumlar vergisi matrahının
tespitinde, işin mahiyetine göre gider olarak indirilmesi ya da maliyet unsuru olarak
kabul edilmesi mümkündür.Vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan KDV, duruma göre gider olarak yazılacak veya maliyet içinde bırakılacaktır. İşletmelere ait binek otomobillerinin alış vesikalarında gösterilen katma değer vergisi, doğrudan gider veya maliyet unsuru kabul edilerek aktifleştirilecektir.
Katma değer vergisinde vergi iadesi konusunu açıklayınız.
KDVK’nın 32. maddesi hükmüne göre, maddede belirtilen diğer işlemlerle birlikte
ihracat teslimlerinin de girdileri arasında yer alan (vergiden istisna edilmiş
bu işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen) katma değer vergisi,
mükelleflerin vergiye tabi işlemleri (örneğin, yurt içi mal ve hizmet teslimleri)
üzerinden hesaplanacak katma değer vergisinden indirilir.
Mükelleflerin, üzerinden katma değer vergisi tahsil ettikleri (vergiye tabi) işlemlerin
mevcut olmaması veya hesaplanan verginin, indirilecek vergiden az olması
hâllerinde, indirilemeyen katma değer vergisi, Hazine ve Maliye Bakanlığınca
tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunur.
Vergi iadesi, vergilendirme dönemleri esas alınarak vergi mükelleflerine yapılır.
Katma değer vergisi mükellefi olmayanlara vergi iadesi yapılmaz. Bunun için,
vergi iadesi hakkı tanınan işlemleri yapan gerçek ve tüzel kişilerin, katma değer
vergisi mükellefiyetlerinin tesis edilmiş olması gerekmektedir. Ayrıca, vergiden
istisna edilen işlem gerçekleşmeden, bu istisna ile ilgili iade hükmünün uygulanması
mümkün değildir.
Faaliyetleri yalnızca iade hakkı doğuran işlemlerden oluşan mükelleflerin hesaplanan
vergileri olmadığından yüklendikleri vergilerin iadesi gerekmektedir.
Ancak bunun için, beyannamede iade hakkı doğuran işlemlere ait bedel üzerinden
kanuni vergi oranına göre hesaplanan vergi ile amortismana tabi iktisadi kıymetler
için yüklenilen vergiler, mal ve hizmet alımlarına veya imal edilmesine ve
genel giderlere ilişkin olarak yüklenilen vergiler toplamının mukayese edilmesi
gerekmektedir. İlgili dönemde iade edilecek verginin azami miktarı, istisnai durumlar
hariç iade hakkı doğuran işlemlere ait bedelin %18’i kadar olacaktır. Vergi
indirimi konusu olup iade ile karşılanamayan vergi miktarı ise bir sonraki döneme
devrolunacaktır.
Vergiye tabi işlemlerle iade hakkı doğuran işlemleri birlikte yapan mükellefler
ise yüklendikleri vergilerin tamamını vergiye tabi faaliyetler üzerinden hesapladıkları
vergilerden indireceklerdir. İndirimle giderilemeyen vergilerden bu
mükelleflere ancak iade hakkı doğuran işlemlere isabet eden kısmı iade edilebilecektir.
Bu nedenle, mükellefler mal ve hizmet alışları ile genel giderlere ait olan
vergilerden her iki işlem grubuna ait kısmı ayırmak zorundadır. Vergi iadesi, mükellefin
bağlı olduğu vergi dairesine yazılı başvuru üzerine yapılacaktır.
Katma değer vergisinin beyanı usulü hakkında kısaca bilgi veriniz.
Katma değer vergisinde vergilendirme, her vergilendirme dönemi için mükellef
tarafından yapılan beyana dayanır. Beyanlar, “beyanname” aracılığıyla yapılır.
İthalatta gümrük idaresine verilen gümrük giriş beyannameleri katma değer
vergisi beyannameleri yerine geçmektedir. Bu nedenle ithalatta ayrıca beyanname
verilmez.
Vergilendirme dönemi bir aylık olan mükellefler, bir aylık işlemlerle ilgili beyannameyi
ertesi ayın 24. günü akşamına kadar verirler. Vergilendirme dönemi
üç aylık olan mükellefler üç aylık işlemlerle ilgili beyannameyi üçüncü ayı izleyen
ayın 24. günü akşamına kadar verirler.
Mükellefin değişik nedenlerle işi bırakması hâlinde, beyanname işin bırakıldığı
ayı izleyen ayın 24. günü akşamı verilecektir. Ülkeyi terk hâlinde beyanname,
terkten önceki 15 gün içinde verilir.
Katma değer vergisinin tarhı hakkında kısaca bilgi veriniz.
Katma değer vergisini, mükellefin gelir veya kurumlar vergisi açısından mükellefinin
tescilini yapan vergi dairesi tarh eder.
Mükellefin birden fazla işyeri olması ve bunların ayrı vergi dairelerinin yetki
çevrelerinde bulunması hâlinde de KDV tarhiyatı, gelir veya kurumlar vergisi açısından
ortak olarak belirlenmiş vergi dairesi tarafından yapılacaktır.
Ticari faaliyet çerçevesinde yapılan gayrimenkul teslimleri ile iktisadi işletmelere
dâhil gayrimenkullerin satışı hâllerinde mükellefin istemesi hâlinde, tarhiyat
gayrimenkulün bulunduğu yer vergi dairesince yapılabilir.
İthalattan alınacak katma değer vergisini, malın ithalatının gerçekleştiren
gümrük idaresi tarh eder.
Katma değer vergisinin ödenme süreleri ve zamanları hakkında kısaca bilgi veriniz.
Katma değer vergisi aşağıda belirtilen süreler içinde ödenir; Bir aylık vergilendirme dönemine ait vergi, izleyen ayın 26. günü akşamına kadar, Üç aylık vergilendirme dönemine ait vergi, üçüncü ayı izleyen ayın 26. günü akşamına kadar,Mal ithalatında gümrük vergisi ile aynı zamanda (Mal ithalatı gümrük vergisine tabi değilse malın gümrük hattından geçişi anında).
Katma değer vergisi muafiyetlerinden gerçek usulde gelir vergisine tabi olmayanları açıklayınız.
GVK hükümlerine göre kazancından dolayı gelir vergisinden muaf olan esnaflar
(küçük esnaf) KDV’den de vergiden muaf tutulmuştur. Bu durumdaki kişilerce
gerçekleştirilen teslim ve hizmetler için KDV hesaplanmaz.
GVK hükümlerine göre vergiden muaf olan serbest meslek erbapları tarafından
yapılan teslim ve hizmetler KDV’ye tabi değildir.
Ticari kazancından dolayı basit usulde vergilendirilenler tarafından gerçekleştirilen
teslim ve hizmetler ile nedeniyle de KDV hesaplanmaz.
Gerçek usulde vergilendirilmeyen (stopaj yoluyla vergilendirilen) çiftçilerin
teslimleri üzerinden KDV hesaplanmaz.
Katma değer vergisi muafiyetlerinden Türkiye’de ikamet etmeyen yolcular konusunu kısaca açıklayınız.
KDV’nin iç tüketimi hedef alması nedeniyle Türkiye’de ikamet etmeyen yolcuların
Türkiye dışına götürdükleri mallar için KDV ödenmemesi gerekmektedir. Bu
durumdaki kişilerin söz konusu mallar için ödedikleri vergiler yurt dışına çıkışta
iade edilir. Bunun için söz konusu alışların belirli yerlerden (tax free) yapılması ve
özel fatura düzenlenmesi gerekmektedir.
Katma değer vergisinde diplomatik istisna konusunu kısaca açıklayınız.
Karşılıklı olmak kaydıyla yabancı devletlerin Türkiye’deki diplomatik temsilciliklerine,
konsolosluklarına ve bunların diplomatik haklara sahip mensuplarına
yapılan teslim ve hizmetler ile uluslararası anlaşmalar gereğince vergi muafiyeti
tanınan uluslararası kuruluşlara ve bunların mensuplarına yapılan teslim ve hizmetler
KDV’den istisnadır.