Kamu Alacaklarının Cebren Tahsili
Kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere 15 gün içinde borçlarını ödemeleri ya da mal bildiriminde bulunmaları gereği bir “ödeme emri” ile tebliğ olunur. Buna göre ödeme emrinde bulunması gereken bilgiler nelerdir?
Ödeme emrinde;
- Borcun asıl ve fer’ilerinin mahiyet ve miktarları,
- Borcun nereye ödeneceği,
- Süresi içinde ödenmediği ya da mal bildiriminde bulunulmadığı takdirde, borcun cebren tahsil edileceği ve borçlunun mal bildiriminde bulununcaya kadar üç ayı geçmemek üzere hapis ile tazyik olunacağı,
- Gerçeğe aykırı bildirimde bulunduğu takdirde borçlunun hapis ile cezalandırılacağı,
- Borçlunun 114. maddedeki bildirim ödevleri (adres, varsa mükellefiyetinin bulunduğu tahsil daireleri, hesap numaraları, nüfus kayıt bilgileri vb bildirimi) ve bu bildirim ödevlerini yerine getirmediği takdirde hakkında uygulanacak olan ceza,
belirtilir.
Belediye sınırları dışındaki köylerde ödeme emri uygulaması ne şekilde olmaktadır?
Ödeme emirleri belediye sınırları dışındaki köylerde bulunan borçlulara muhtarlıklar tarafından tebliğ edilir. Ödeme emirlerinin muhtarlığa tevdii tarihinden itibaren 15 gün içinde tebligat yapılmadığı takdirde ödeme emirleri tebliğ edilmemiş olan borçluların isimleri ödeme emri hüküm ve mahiyetindeki bir “ödeme cetveline” alınarak borçlular borçlarını ödemeye ve mal bildiriminde bulunmaya çağırılırlar. Ödeme cetveli köy ihtiyar kurulu kapısına, bir örneği de köyde herkesin görebileceği genel bir yere 10 gün süreyle asılarak tebliğ olunur ve cetvelin asıldığı köy muhtarlığınca tellal aracılığıyla duyurulur. Cetvel asılırken ve indirilirken durum muhtarlıkça zapta geçirilir. Cebren tahsil ve takip, ödeme emrinin tebliği veya ödeme cetvelinin indirilmesi tarihinde başlamış olur (AATUHK, m. 55/3). Borcunu vadesinde ödemeyenlere ait malları elinde bulunduran üçüncü şahıslardan bu malları 15 gün içinde bildirmeleri istenir (AATUHK, m. 55/4).
Ödeme emrine karşı dava açılması olağan bir usul değildir. Genel kural, davanın tahakkuktan yani alacağın idari olarak kesinleşmesinden önce açılmasıdır. Bu nedenle, ödeme emri tebliği üzerine dava açılabilmesi çok istisnai bazı hallerle sınırlı tutulmuştur. Bu hâller nelerdir?
• Borcunun olmadığı iddiası: Borcunun olmadığını iddia eden borçlu bu iddiasını borcunu tamamen ödediği, henüz vadesinin geçmediği gibi nedenlere dayandırabilir.
• Borcun kısmen ödendiği iddiası: Borcunu kısmen ödendiği iddiasında bulunan borçlunun bu iddiada bulunabilmesi için, borcuna karşı hangi amaçla ödeme yaptığını ve ödeme yaptığı miktarı belirtmesi gerekir.
• Borcun zamanaşımına uğradığı iddiası: Borçlu bu iddiasını ödeme emrinin tahsil zamanaşımı süresi geçtikten sonra tebliğ edilmesine dayandırabilir.
Haksız çıkma zammı nedir?
Borçluların ödeme emirlerine karşı koşulları olmamasına rağmen haksız yere dava açmalarını engelleyerek kamu alacağının tahsilinin gecikmesini önlemek amacıyla ihdas edilen, “yargı mercilerini gereksiz yere meşgul etmekten caydırma” kurumu olarak tanımlanabilir. AATUHK, m. 58/5 hükmüne göre; ödeme emrine karşı dava açarak haksız çıkan ve talebi reddolunan borçlu, borcunu reddolunan miktardaki kamu alacağının %10’una karşılık olan bir zamla birlikte ödeyecektir. Bununla birlikte AATUHK’de borcun ödeme zamanına ilişkin bir düzenleme bulunmadığından ödeme Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirtilecek usule göre yapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde yapılır (AATUHK, m. 37/2). Süresinde ödenmeyen haksız çıkma zammına, gecikme zammı uygulanmayacaktır.
Mal bildiriminde bulunmamanın yaptırımı nedir?
Kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlu, 15 gün içinde borcunu ödemediği ve mal bildiriminde de bulunmadığı takdirde, mal bildiriminde bulununcaya kadar bir defaya mahsus olmak ve üç ayı geçmemek üzere hapisle tazyik olunur. Hapisle tazyik kararı, ödeme emrinin tebliğinden ve 15 günlük sürenin bitmesinden sonra, tahsil dairesinin yazılı talebi üzerine icra mahkemesi hakimi tarafından verilir. Bu kararlar Cumhuriyet Savcılığınca derhal infaz olunur (AATUHK, m. 60). Hapsen tazyik, bir ceza olmayıp borçluyu ödeme yapmaya veya mal bildiriminde bulunmaya zorlayan; bildirilecek yeterli nitelik ve miktarda mal bulunmaması hâlinde de bu durumun bildirilmesini sağlayan bir tedbir kurumudur.
Gerçeğe aykırı mal bildiriminde bulunmanın yaptırımı nedir?
Gerçeğe aykırı mal bildiriminde bulunanlarla yaşayış tarzları mal bildirimine uymayanlar, asliye ceza mahkemelerince üç aydan bir yıla kadar hapis ile cezalandırılırlar (AATUHK, m. 111).
Kamu alacaklarında cebren tahsil yöntemlerinden biri olan haczin özellikleri nelerdir?
Haczin özellikleri şu şekilde sıralanabilir:
- Para alacaklarının ödenmesini sağlamaya yönelik olması,
- Borçlunun mal varlığı üzerinde uygulanabilir,
- Borçluya ait olan ve paraya çevrilmesi mümkün olan mal ve haklar üzerinde uygulanabilir,
- Haciz işlemi icra organları tarafından gerçekleştirilebilir,
- Haczin geçerli olması için kural olarak borçlunun mal varlığına fiilen el koyma gerekli değildir, hukuken el koyma yeterlidir.
İzale-i Şüyu ne demektir?
Ortaklığın giderilmesi. Bir malın satılarak bedelinin paylaştırması yolu ile maldaki paydaşlığın ya da ortaklığın sona erdirilmesidir.
Haciz varakası nedir? Hangi bilgileri içermektedir?
Haciz işlemleri, tahsil dairelerince düzenlenen ve alacaklı kamu idaresinin, mahalli en büyük memuru veya tevkil edeceği memur tarafından tasdik edilen haciz varakalarına dayanılarak yapılır (AATUHK, m. 64). Şekli ve içereceği bilgiler Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen haciz varakalarında şu bilgilerin yer alır:
- Tahsil dairesi,
- Düzenleme tarihi ve hesap numarası,
- Borçlunun adı, soyadı, unvanı, işi ve adresi,
- Ödeme emrinin tebliğ şekli ve tebliğ tarihi,
- Haczin nedeni ve yasal dayanağı,
- Hacze konu olan kamu alacağının nev’i, konusu, yılı, taksiti, vade tarihi, tutarı, takip numarası ve notlar.
Borçlu elinde haczedilen mallara karşı istihkak iddialarını açıklayınız.
Borçlu elinde haczedilen mallara karşı istihkak davası açma yükü, istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişiye düşmektedir. Borçlu, elinde bulunan bir malı üçüncü şahsın mülkü veya rehni olarak gösterdiği ya da o mal üzerinde üçüncü bir kişi tarafından mülkiyet veya rehin hakkı iddia edildiği takdirde, haczi yapan memur bunu haciz zaptına geçirir. Borçlu tarafından iddiada bulunulmuş olması hâlinde, durum üçüncü kişiye bildirilir. İddiayı ileri süren üçüncü kişi ise, bildirim borçluya yapılır (AATUHK, m. 66/1). Tahsil dairesi, haciz zaptını aldığı tarihten itibaren 7 gün içinde iddiayı reddetmediği takdirde, istihkak iddiasını kabul etmiş sayılır ve o mal üzerindeki haczi kaldırır. Üçüncü kişi, tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde itiraz etmezse, istihkak iddiası dinlenmez (AATUHK, m. 66/2). İstihkak iddiası, tahsil dairesince kabul edilmezse veya borçlu istihkak iddiasına itiraz ederse tahsil dairesi, üçüncü kişiye 7 gün içinde mahkemeye başvurması gerektiğini bildirir. Üçüncü kişi süresinde dava açmadığı takdirde, istihkak iddiasından vazgeçmiş sayılır ve hacizli mallar üzerindeki takibe devam edilir (AATUHK, m. 66/3).
Kamu idareleri arasında hacze iştirakı kısaca açıklayınız.
Her kamu idaresi, başka bir kamu idaresi tarafından yapılan hacizlere, kamu alacağının bu haciz tarihinden önce tahakkuk etmiş olması koşulu ile haczedilen mallardan herhangi biri paraya çevrilinceye kadar iştirak edebilir. Hacze iştirak hâlinde, hacizli malın bedelinden öncelikle, haczi yapan dairenin alacağı tahsil olunur. Kalan kısım, hacze iştirak tarihi sırası ile alacaklarına mahsup edilmek üzere, hacze iştirak eden dairelere ödenir (AATUHK, m. 69).
Haczedilemeyen mallar nelerdir?
Genel olarak devlet malları ile borçlunun ve ailesinin asgari yaşam standardının korunması ve sürdürülmesini sağlayan bazı özel malların haczedilmesine izin verilmemiştir. Haczedilemeyen mallar şunlardır (AATUHK, m.70):
- İktisadi devlet teşekkülleri, kamu iktisadi kuruluşları, bunların müesseseleri, bağlı ortaklıkları, iştirakleri ve mahalli idarelerin malları hariç olmak üzere, devlet malları ile özel kanunlarında haczedilemeyecekleri belirtilen mallar,
- Borçlunun şahsı ve mesleği için gerekli elbise ve eşyası ile borçlu ve ailesine gerekli olan yatak takımları ve ibadete mahsus kitap ve eşyası,
- Vazgeçilemeyecek nitelikte mutfak takımı ile çok gerekli ev eşyası,
- Borçlunun çiftçi olması hâlinde, kendisinin ve ailesinin geçimi için zorunlu arazi ve çift hayvanları ve taşıtları ile diğer teferruat ve tarım aletleri; borçlunun çiftçi olmaması hâlinde, sanat ve mesleği için gerekli araç, gereç ve kitapları; arabacı, kayıkçı ve hamal gibi küçük taşıt sahiplerinin, ancak geçimlerini sağlayan taşıt araçları,
- Borçlu veya ailesinin geçimleri için gerekli ise, borçlunun tercih edeceği bir süt veren mandası, ineği veya üç keçi veya koyunu ve bunların üç aylık yem ve yataklıkları,
- Borçlu ve ailesinin iki aylık yiyecek ve yakacakları; borçlu, çiftçi ise, ayrıca gelecek mahsul için gerekli olan tohumluğu; bağ, bahçe veya meyve ve sebze yetiştiricisi ise, kendisinin ve ailesinin geçimleri için zorunlu olan araç, gereç, malzeme, fide ve tohumluğu; geçimini hayvancılıktan sağlıyorsa, kendisi ve ailesinin geçimi için zorunlu olan sayıda hayvan ile bu hayvanların üç aylık yem ve yataklıkları,
- Milli savunma ve güvenlik hizmetlerinde malûl olanlara bağlanan emekli aylıkları ile bu gibi kimselerin dul ve yetimlerine bağlanan aylıklar ve ordunun hava ve denizaltı mensuplarına verilen uçuş ve dalış ikramiyeleri,
- Bir yardım sandığı veya yardım derneği tarafından hastalık, zorunluluk ve ölüm gibi hâllerde bağlanan aylıklar,
- Beden ve sağlığa verilen zararlardan dolayı, zarar görenin kendisi veya ailesine toptan veya irat şeklinde ödenen tazminat bedelleri,
- Askerlik malûllerine, şehit yetimlerine verilen harp malûllüğü zammı ile 1485 sayılı kanun uyarınca verilen tekel beyiyeleri,
- Borçlunun hâline münasip (sosyal statüsüne uygun) evi (Ancak, değeri fazla olan ev satılarak borçlunun sosyal durumuna uygun bir ev alabileceği miktar kendisine bırakılır)
- 6425 sayılı Harcırah Kanunu’na göre yapılan ödemeler,
- 2022 sayılı Altmış Beş Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun’a göre bağlanan aylıklar.
Kısmen haczedilebilen gelirler nelerdir?
Kısmen haczedilebilen gelirler şunlardır (AATUHK, m. 71/1):
- Aylıklar,
- Ödenekler,
- Her çeşit ücretler,
- İntifa hakları ve hasılatı,
- İlâma bağlı olmayan nafakalar,
- Emeklilik aylıkları,
- Sigorta ve emeklilik sandıkları tarafındanbağlanan gelirler.
Yetişmemiş mahsullerin haczi nasıl gerçekleşmektedir?
Toprak ve ağaç mahsullerinden yetişmemiş olanlar, yetişmeleri zamanından geriye doğru iki ay içinde haczolunabilir. Bu şekilde haczedilen mahsullerin borçlu tarafından başkasına devri, haczi yapan tahsil dairesini bağlamaz ve hükümsüz olan bu tür devirler takibin devamını engellemez. Bununla birlikte, bu hüküm, alacağı gayrimenkul rehni ile sağlanmış olan alacaklının mütemmim cüzü olarak gayrimenkulün (toprağın) yetişmemiş mahsulleri üzerinde sahip olduğu hakkı ortadan kaldırmaz. Ancak alacaklının bu hakkının saklı kalması, mahsullerin yetişmesinden önce, rehnin paraya çevrilmesi için takip isteğinde bulunmuş olmasına bağlıdır (AATUHK, m. 72).
Butlan ne anlama gelmektedir?
Hükümsüzlük. Bir hukuki işlemin baştan itibaren hukuki sonuçlarını meydana getirememesi ya da sonradan da geçerli olamaması.
Haczedilen malların paraya çevrilmesini açıklayınız.
Kural olarak, haczedilen mallar satılarak paraya çevrilir (AATUHK, m. 74/1) ve satış bedelinden öncelikle takip konusu kamu alacağı ve yapılan giderler tahsil edilir (AATUHK, m. 74/2). Alacaklı kamu idaresi, haczedilen mal veya hakların, alacağına karşılık kendisine devrini talep edemez. Tahsil dairesinin de böyle bir yetkisi bulunmadığından, hacizli malların paraya çevrilmesi zorunludur. Satış bedelinden takip giderleri ve takip edilen kamu alacağı düşüldükten sonra kalan kısım borçlunun ödeme zamanı gelmiş muaccel borçlarına mahsup edilir. Mahsuptan artan kısım, hacze katılan başka daire yoksa borçluya verilir. Hacze katılmış başka dairelerin bulunması hâlinde, artan kısımdan öncelikle bu dairelerin alacakları ayrıldıktan sonra kalanı borçluya verilir (AATUHK, m. 74/2).
Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince haczedilen mal üzerindeki hacizler hangi hallede kaldırılır?
- Hacizli malın AATUHK, m. 10, f. 1-b. 5’te sayılan mallardan olması. ilgililer veya ilgililer lehine üçüncü şahıslar tarafından gösterilen ve alacaklı kamu idaresince haciz varakasına dayanılarak haczedilen menkul ve gayrimenkul mallardır.
- Hacizli mala biçilen değer ile %10 fazlasının, ilk sırada haciz uygulayan tahsil dairesine ödenmesi (Ancak, bu şekilde ödenecek tutar, Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine olan ödeme zamanı gelmiş, tecil edilmiş veya muaccel hale gelmiş borçların toplamından fazla olamaz.).
- Hacizli mala ilişkin takip masraflarının ayrıca ödenmesi.
- Hacze karşı dava açılmaması veya açılmış davalardan vazgeçilmesi.
Elektronik haciz uygulamasını açıklayınız.
Yeni teknolojilerin yaygınlaşması ile e-Vergi uygulamaları kapsamında e-Haciz de vergi icra hukukunda uygulama alanı bulmuştur. AATUHK, m. 79 uyarınca haciz bildirileri elektronik ortamda tebliğ edilebilmekte ve bu tebliğlere elektronik ortamda cevap verilebilmektedir. Elektronik ortamda yapılacak tebliğ ve cevaplara ilişkin usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenmektedir (AATUHK, m. 79).
Elektronik haciz uygulamasının amacı, kamu alacaklarının tahsil ve takibinin geleneksel usullere göre daha hızlı ve düşük maliyetle yapılmasıdır. e-Hacizle kâğıttan, posta masrafından tasarruf sağlandığı gibi, personeli denetim, takibat gibi başka işlerde değerlendirme imkânı da elde edilebilmektedir Yapılan malvarlığı araştırması sonucunda belirlenen hak ve alacaklara e-Haciz uygulanmak suretiyle kamu alacağının tahsili yoluna gidilmektedir. Uygulamada e-Haczin, daha kolay sonuç alınabilmesi nedeniyle daha çok kamu borçlusunun banka hesaplarına ve adına kayıtlı taşıtlarına yöneltildiği görülmektedir.
Vergi daireleri ve mal müdürlüklerinde, Tahsilat ve İhtilâflı İşlemler Daire Başkanlığı tarafından belirlenen sınırlara göre her gün belli sayıda haciz bildirisi düzenlenerek müdür tarafından onaylanmakta ve Gelir İdaresi Başkanlığınca da bankalara elektronik ortamda gönderilmektedir.
Aciz vesikası nedir?
Aciz halinde, paraların alacaklıya paylaştırılması sonucunda alacağını tamamen alamayan alacaklıya, ödenmeyen alacak için, icra dairesi tarafından kendiliğinden hiçbir harç ve resme tabi olmaksızın aciz vesikası verilmektedir. Aciz vesikasının en önemli özelliği, borcun tahsil edilememiş kısmını göstermesidir. Aciz vesikası, geçici ve kesin aciz vesikası olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Aciz vesikasının sonuçları nelerdir?
Geçici aciz belgesinin sonucu, iptal davası açılabilmesine imkân sağlamasıdır. Kesin aciz belgesinin bazı sonuçları ise şu şekilde ifade edilebilir:
- Kesin aciz belgesi, itirazın kaldırılmasını sağlayan bir belge niteliğindedir (İİK, m. 143/2).
- Alacaklı, aciz vesikasını aldığı tarihten itibaren bir yıl içinde takip yapmak istediği takdirde, borçluya yeniden ödeme emri göndermesine gerek yoktur. (İİK, m. 143/3).
- Alacaklı, elindeki aciz belgesine dayanarak tasarrufun iptali davası açabilir (İİK, m. 143/2; 277/1,1).
- Aciz belgesi, alacaklıya bir başka alacaklının koydurduğu hacze katılma imkanı verir (İİK, m. 100/1, 1).
- Aciz belgesine bağlanan alacaklar için faiz istenemez (İİK, m. 143/4).
- Aciz belgesine bağlanan alacak için faiz hesaplanmamakla birlikte borçlu, her zaman borcunu faiziyle birlikte belgeyi veren icra dairesine ödeyerek aciz belgesinin sicilden silinmesini isteyebilir (İİK, m. 143/8).
- Aciz belgesine bağlanan alacak, aciz belgesinin düzenlenmesinden itibaren 20 yıl geçmesiyle zaman aşımına uğrar, buna karşılık, mirasçın açılmasından itibaren bir yıl içinde alacaklı hakkını aramamışsa mirasçılar alacağın zamanaşımına uğradığını ileri sürebilirler (İİK, m. 143/6).
- Borcun aciz belgesine bağlanması borcun yenilendiği anlamına gelmemektedir (TBK. m. 133).