VERGİ BORCUNUN SONRA ERMESİ
Vergi borcu hangi yollarla sona ermektedir?
Vergi borcunu sona erdiren en doğal yol verginin ödenmesidir. Buna karşın vergi borcunu sona erdiren tek neden ödeme değildir. Vergi hukukunda çeşitli nedenlerle vergi borcunun sona ermesine imkân veren başka yollar da vardır. Yasa koyucu, vergi ilişkisini belli süre içerisinde açıklığa kavuşmasında fayda gördüğü için zamanaşımı kurumunu kabul etmiştir. Bu nedenle, sadece belli bir sürenin geçmesiyle vergi borcuna ilişkin tarh ya da tahsil işlemleri yapılamamakta ve ödeme olmaksızın da vergi borcu sona ermektedir. Vergi yükümlülerinin devletten alacaklı olduğu durumlar da söz konusu olabilir. Bu hâlde yasal koşulların sağlanması şartıyla bir takas beyanıyla vergi borcunu sona erdirmek mümkün olabilmektedir. Vergi kaynağının korunması amacıyla veya vergi borcunun ödenmesindeki imkânsızlıklar nedeniyle vergi yönetimi kendi iradesiyle vergi alacağından feragat etmek zorunda kalabilir. Vergi affı uygulamaları da vergi borcunu sona erdiren nedenlerdendir.
Kanunda ödeme yeri gösterilmemiş bir kişi, bu vergi borcunu nereye ödemelidir?
Kanunda ödeme yeri gösterilmemiş ise vergi borçları yükümlünün ikametgâhının bulunduğu yer vergi dairesine ödenir.
Tahakkuk ne anlama gelir?
Bir verginin tahsil edilebilmesi için öncelikle tahakkuk etmiş olması gerekmektedir. Tahakkuk, verginin ödenmesi gereken bir aşamaya gelmesini ifade eder. Tahakkuk etmeyen vergi borçları, kural olarak muaccel hâle gelmemektedir. Bir borcun muaccel olması, ödeme zamanının gelmiş olduğu anlamını taşır.
Vergi borçlarının ödemesi hangi yollar ile yapılabilir?
Ödeme, makbuz karşılığı, bankalar aracılığı çizgili çekle, postaneler aracılığı ile banka kartı, kredi kartı kullanılarak yapılabilir.
Tahakkuk etmemiş olan vergi muaccel hâle gelebilir mi?
Bazı hâllerde, tahakkuk etmemiş olan vergi muaccel hâle gelebilmektedir. Örneğin tahakkuku tahsile bağlı vergilerde, verginin tahsili tahakkuku da içermektedir. Bu durumlarda ayrı bir tahakkuk aşaması yoktur, tahakkuk ve tahsil aynı anda gerçekleşebilmektedir. Beyannamenin posta ile gönderilmesi halinde de tahakkuk beklenmeden doğrudan tahsil aşamasına geçilmektedir. Bu halde ödeme, beyan edilen matrahla ilgili verginin tahakkuk işleminin tamamlanması beklenmeksizin vadesinde yapılır.
Vergi borcunun vadesinde ödenmemesi durumunda ne olur?
Vergi borcunun vadesinde ödenmemesi, borçlu bakımından, çeşitli hukuki sonuçlar doğmasına neden olur. Vergi borcunun süresi içinde ödenmemesi halinde, borçlar hukukundan farklı olarak vergi yükümlüsü kendiliğinden mütemmerrit duruma düşmektedir. Vergi borçlusunun temerrüde düşmesi için ayrıca bir ihtar yapılmasına gerek yoktur. Ödeme süresinin son bulması ile birlikte vergi kanunlarında yer alan yaptırımlar yükümlü hakkında kendiliğinden uygulanabilir hale gelmektedir. Vadesinde ödenmeyen vergi borcu için vade tarihini izleyen günden itibaren gecikme zammı işlemeye başlar. Vergi borçlusu borcunu ödememekte diretirse ödenmeyen vergi, vergi dairesi tarafından cebren tahsil edilir.
Vergi kanunlarında yer alan ödeme süreleri uzatılabilir mi?
Vergi kanunlarında yer alan ödeme süreleri bazı hallerde uzatılabilmektedir. Örneğin mücbir sebeplerden birinin meydana gelmesi halinde, bu sebep ortadan kalkana kadar süreler işlememektedir. Bu halde ödeme süreleri uzamaktadır. Maliye Bakanlığı, zor durumları nedeniyle yükümlülere, belli şartlar altında, kanuni sürenin bir katını, kanuni süre bir aydan az olması halinde bir ayı geçmemek üzere ek süre tanıyabilmektedir. Beş yüzden fazla yükümlüsü bulunan vergi dairelerine para yatırmak bakımından yükümlülere, vadenin bitmesini takip eden tarihten başlayarak 15 gün içinde gün belli etmeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.
Borçlar Kanunu’na göre takas ne ifade etmektedir?
Borçlar Kanunu’nda yer alan takas ile ilgili düzenlemeye göre iki şahıs karşılıklı bir miktar meblağı veya benzer malları birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç da muaccel ise iki taraftan her biri borcunu alacağı ile takas edebilmektedir.
Mahsup ile takas arasındaki fark nedir?
Vergi hukuku öğretisinde hükümde geçen mahsup sözcüğünün takas işlemini ifade ettiği kabul edilmektedir. Takas ile mahsup arasında birtakım farklar vardır. Bu farklardan en önemlisi mahsubun tarh aşamasına ilişkin olmasıdır. Takas ise tahsil aşamasına ilişkindir ve vergi borcunun sona ermesi neticesini doğuran bir işlemdir. Bundan başka mahsupta kesinleşmiş iki borç yoktur, bir alacaktan belirli kalemlerin indirilmesi söz konusudur. Örneğin hesaplanan kurumlar vergisinden yıl içinde ödenmiş geçici vergilerin indirilmesi bir mahsup işlemidir. Buna karşın hatalı olarak tahsil edilen vergi miktarını, yükümlünün vadesi dolmuş bir başka vergi borcuna karşılık saymak takas işlemidir.
Takasın yapılabilmesi için gerekli şartlar nelerdir?
Takas beyanında bulunabilmenin ilk koşulu iki kişinin karşılıklı olarak birbirine borçlu olmasıdır. İkinci koşul karşılıklı borçların özdeş olması, aynı nitelikte olmasıdır. Genellikle para borçlarında takas uygulaması yapılmaktadır. Son koşul ise her iki borcunda muaccel olması yani borçların ifasının istenebilmesi gerekir.
Zamanaşımı nedir?
Özel hukukta zamanaşımının kazandırıcı ve düşürücü zamanaşımı olmak üzere iki farklı uygulaması bulunmaktadır. Kazandırıcı zamanaşımı bir eşya hukuku kurumu olarak, kanunda belirtilen süreyle devam eden ve itiraza uğramayan zilyetliğe dayanılarak, bir malın mülkiyetinin kazanılmasına neden olmaktadır. Bir kişi tarafından kazandırıcı zamanaşımı ile taşınmaz mülkiyeti kazanılırken, o zamana kadar hak sahibi olan kişi hakkını kaybeder. Düşürücü zamanaşımı ise borçlar hukuku kurumu olarak alacağın doğumunu takip eden ve kanunla belirlenmiş süre içinde alacaklının alacağını istememesi ya da alacağını tahsil etmek için borçluyu dava etmemesi nedeniyle alacak hakkını isteme ve dava açma hakkının ortadan kalkmasına neden olmaktadır. Ceza hukukunda ise çeşitli suçlar için öngörülmüş belirli sürelerin geçmesi, sanık hakkında kamu davasının açılmasını önler. Hükmolunmuş cezaların da belli süreler içinde yerine getirilmesi gerekir. Ceza için öngörülmüş zamanaşımı süresinin geçirilmesi, kesin hükme bağlanmış bir cezanın infaz edilmesine engel olur.
Zamanaşımı uygulamasının faydaları nelerdir?
Devletin vergiden doğan alacağını uzun bir süre sonra istemesi hem vergi idaresi hem de yükümlü yönünden sorunlar doğurmaktadır. Defter ve belgeler uzun zaman içinde yitirilmiş olabileceğinden ispat yönünden güçlüklerle karşılaşılmaktadır. Vergi idaresi takip ve tahsil yönünden de zorluklar yaşamaktadır. Yükümlüler de uzun süre belirsizlik içinde kalacakları ve defter ve belgeleri saklamak zorunda olacakları için ciddi sıkıntılarla karşılaşmaktadırlar. Zamanaşımı bu olumsuzlukları büyük ölçüde önlemektedir. Zamanaşımı, devletin alacağını zamanında takip etmesini sağlamakta ve böylece kamu yararıyla birlikte bireylerin tek tek yararı da korunmuş olmaktadır. Yükümlüler ile vergi idaresi arasında çıkabilecek uyuşmazlıklar zamanaşımı nedeniyle yargıya taşınamamakta, bu durum da yargı organlarının iş yükünü hafifletmiş olmaktadır.
Zamanaşımı uygulamasının zararları nelerdir?
Her şeyden önce zamanaşımı, vergide adalet ve eşitlik ilkelerine zarar verebilir. Başka bir deyişle zamanaşımı, ödevlerini düzenli olarak yerine getiren ve vergisini zamanında ödeyen yükümlüler aleyhine, daha az dikkatli ya da daha az dürüst yükümlüler lehine bir ayrım ortaya çıkartmaktadır. Zira borcunu ödeyen dürüst ve dikkatli yükümlüler, kendileri kadar dürüst ve dikkatli olmayan başkalarının belli süreler sonunda, zamanaşımı nedeniyle vergi borçlarından kurtulduklarını görerek vergi ile ilgili olarak olumsuz bir düşünceye kapılabilirler. Bununla birlikte zamanaşımının faydaları zararlarına göre daha ağır basmaktadır.
Tahakkuk zamanaşımı nedir?
Tahakkuk zamanaşımı, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarihi izleyen yılbaşından itibaren beş yıl geçtikten sonra vergi idaresinin vergi tarh etme yetkisinin sona ermesidir.
Tahakkuk zamanaşımı süresi nedir?
Vergi Usul Kanunu’nun 114. maddesi uyarınca, vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve yükümlüye tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımına uğrar. Buna göre tahakkuk zamanaşımı süresi beş yıldır. Zamanaşımı süresinin işleyebilmesi için vergi alacağının doğumu esastır.
Zamanaşımını durduran haller nelerdir?
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un 104. maddesine göre zamanaşımını durduran haller şunlardır;
• Borçlunun yabancı bir ülkede bulunması,
• Borçlunun hileli (dolanlı) iflas etmesi,
• Borçlunun terekesinin tasfiyesi dolayısıyla hakkında takibat yapılmasına imkân bulunmaması.
Zamanaşımını kesen halleder nelerdir?
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un 103. maddesine göre zamanaşımını kesen haller şunlardır;
- Ödeme,
- Haciz uygulanması,
- Cebren tahsil ve takip işlemleri sonucunda yapılan her çeşit tahsilât,
- Ödeme emri tebliği,
- Mal bildirimi, mal edinme ve mal artmalarının bildirilmesi,
- Yukarıda belirtilen işlemlerden herhangi birinin kefile veya yabancı şahıs ve kurumlar temsilcilerine uygulanması veya bunlar tarafından yapılması,
- İhtilaflı kamu alacaklarında yargı mercilerince bozma kararı verilmesi,
- Kamu alacağının teminata bağlanması,
- Yargı mercilerince yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi,
- İki amme idaresi arasında mevcut bir borç için alacaklı amme idaresi tarafından borçlu amme idaresine borcun ödenmesi için yazı ile müracaat edilmesi,
- Amme alacağının özel kanunlara göre ödenmek üzere müracaatta bulunulması ve/veya ödeme planına bağlanması.
Ceza kesme zamanaşımı nedir?
Ceza kesme zamanaşımı tahakkuk zamanaşımına benzemektedir. Vergi Usul Kanunu’nun 374. maddesine göre, vergi ziyaı cezasında, cezanın bağlı bulunduğu vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından itibaren, Vergi Usul Kanunu’nun 353 ve mük. 355 maddelerinde düzenlenen özel usulsüzlük cezalarında, usulsüzlüğün yapıldığı yılı takip eden yılın başından itibaren beş yıl, usulsüzlükte ise usulsüzlüğün yapıldığı yılı takip eden yılın başından itibaren iki yıl geçtikten sonra vergi cezası kesilemez.
Terkin nedir?
Terkin, vergi borcunun silinmesidir. Terkin, vergi borcunu bütün hukuki sonuçları ile birlikte ortadan kaldıran tek taraflı, subjektif ve özel bir idari işlemdir.
Vergi aflarının çıkartılmasının siyasi nedenleri nelerdir?
Hükümetler siyasi ve ekonomik krizlerin atlatılmasında ve piyasayı canlandırmak için vergi aflarını kullanmaktadırlar. Az gelişmiş ülkelerde vergi afları, askeri darbeler, devrimler, karsı devrimlerden sonra mali alanda eski yönetimi tasfiye etmek için kullanıldığı görülmektedir.
Vergi aflarının çıkartılmasının ekonomik nedenleri nelerdir?
Devletin artan kamusal gereksinimlerin gerektirdiği maliyetlere gönüllü katılımların yetersiz kalması nedeniyle artan gelir gereksinimini karşılamak için vergi aflarına başvurulabilmektedir. Vergi afları yükümlülerin vergi uyumunu etkileyen faktörlerden birisidir. Ekonomik krizler nedeniyle mali gücü zayıflamış ve vergi borçlarını ödeyemez duruma düşmüş yükümlüleri rahatlatmak amacıyla da vergi aflarına başvurulmaktadır. Hükümetler, zaman zaman piyasayı canlandırmak için de af düzenlemelerine gidebilmektedir. Kara paranın, gizlenmiş varlıkların kayıt altına alınmasında da vergi afları kullanılabilmektedir. Vergi affı çeşitli nedenlerle gizli kalmış servet unsurlarını yeniden ekonomik dolaşıma sokma imkânı sağlar.
Bir kişinin ölmesi durumunda vergi cezalarının ve vergi borçlarının durumu ne olur?
Ölüm, vergi cezalarını sona erdiren bir nedendir. Cezaların şahsiliği evrensel ilkesinin bir sonucu olarak ölüm ile birlikte cezalar son bulmaktadır. Ölümün gerçekleşmesi ile tahsil edilmemiş vergi cezaları sona ermektedir. Cezaların kesinleşip kesinleşmediğinin bir önemi yoktur. Ölüm ile vergi cezalarının sona erebilmesi için tahsil edilmemiş olması gereklidir. Suçun cezasını failine çektirme temel ilkesi gereği ölüm halinde miras bırakanın işlediği vergi suç ve kabahatlerinin cezaları düşmektedir. Bununla birlikte, ölenin vergi borçları mirası reddetmemiş yasal veya atanmış mirasçılarına geçmektedir. Yükümlünün ölümü, sadece vergi cezalarını etkileyen ve sona erdiren bir nedendir.