VERGİ CEZA HUKUKU - Deneme Sınavı - 13

Tanımı verilen suç zincirleme suçtur.

Suçlar, faillerine göre adi suçlar ve özgü suçlar olarak da ayrılır. Kaçakçılık suçları bu kapsamda vergi yükümlüsü, vergi sorumlusu veya suça katılma hallerinde üçüncü kişiler tarafından işlenebilmesi nedeniyle adi suçlar kapsamı içerisinde yer alır. Suç faili vergi mükellefi veya vergi sorumlusu olabileceği gibi suça katılma hallerinde üçüncü kişiler de olabilir.

Kaçakçılık suçu geçirdiği evrim itibariyle değerlendirildiğinde önceleri “zarar suçu” niteliğinde iken bugün itibariyle “tehlike suçu” haline dönüştürülmüştür.

Onsekiz aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak eylemler aşağıdaki gibidir. Defter ve Kayıtlarda Muhasebe Hileleri Yapmak...

Üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak eylemler aşağıdaki gibidir: Defter, Kayıt ve Belgeleri Yok Etmek...

İki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak eylemler aşağıdaki gibidir: Anlaşması Olmadığı Halde Belge Basmak...

İki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak eylemler aşağıdaki gibidir: 

Anlaşması Olmadığı Halde Belge Basmak

Sahte Belge Basmak

Anlaşması Olmayan Matbaanın Bastığı Belgeler ile Sahte Olarak Basılan Belgeleri Bilerek Kullanmak

Kaçakçılık, adlî yargı mercilerinde yargılanması, verilecek cezaların hapis cezası olması nedeniyle kastla işlenebilecek suçlar içerisinde yer alır.

Hürriyeti bağlayıcı cezanın süresi de üç grup suç fiili için farklı farklı düzenlenmiştir.

• Birinci grup ceza, onsekiz aydan üç yıla kadar hapis cezasıdır.
• İkinci grup ceza, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezasıdır.
• Üçüncü grup ceza ise, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasıdır.

Vergi gizliliğine uymama suçunun failleri, vergi gizliliğine uymakla yükümlü olan kişilerdir. Vergi Usul Kanunu’nda bunlar suçun düzenlendiği madde yerine başka bir maddesinde sayılmıştır (Vergi Usul Kanunu md 5):

Vergi İşlemleri ve Vergi İncelemesi ile Görevli Kişiler

Vergi Yargı Mercilerinde Görevli Kişiler

Vergi Kanunlarına Göre Kurulan Komisyonlara İştirak Edenler

Vergi İşlerinde Kullanılan Bilirkişiler.

Vergi gizliliğine uymama, görevden doğan suçlar içerisinde yer alır.

Vergi kanunlarına göre kurulan komisyonlar, takdir, tadilat, uzlaşma, ziraî kazançlar il ve merkez komisyonlarıdır. Kanunun “komisyonlara iştirak edenler” ifadesini kullanmış olması nedeniyle, bu komisyonlara katılan memurların yanında memur olmayan kişiler de vergi gizliliğine uyma yükümlülüğü içindedirler. 

Vergi gizliliğine uyma yükümlülüğü, yukarıda sayılan kişilerin sadece görev ifa ettikleri süre ile sınırlı değildir. Bu görevleri ifa ettikleri süre içerisinde yasak kapsamı içerisinde oldukları gibi, görevden ayrılmaları halinde de yasak devam eder.

Vergi sırrı ve gizli kalması gereken hususların ifşa edilmesi, yükümlü veya yakınları açısından gizli kalması gereken hususların üçüncü kişilere duyurulmasıdır. İfşa, yazılı olabileceği gibi sözlü de olabilir. İfşa edilen üçüncü kişinin, kişi olması yeterlidir; belirli bir sayıya ulaşması şartı yoktur.

Gizli kalması gereken bilgilerin ilgililer veya üçüncü kişiler tarafından kullanılarak bir yararın temin edilmesidir. Kullanma suçunun oluşabilmesi için sırrı kullanılan yükümlülerin zarar görme şartı yoktur. Sadece bu bilgilerin kullanılmış olması, suçun oluşumu için yeterli görülmektedir.

Vergi gizliliğine uymama kasten işlenebilecek bir suçtur.

Türk Ceza Kanunu 239’uncu maddesinde öngörülen ceza miktarı ise 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezasıdır.

Bu haller işlenen fiili hukuka uygun kılan hallerdir. Görevin ifasi, kanunun icrası, hakkın kullanılması genel hukuka uygunluk nedenleri olarak sayılabilir. Burada sayılan haller de bu kapsamda hukuka uygunluk nedenleridir.

Yükümlünün özel işlerini yapma suçunun failleri, 363’üncü madde hükmüne göre 6’ncı maddenin son fıkrasında yasak kapsamı içine alınanlardır. Bunlar, vergi muameleleri ve vergi incelemesi ile uğraşan kişiler ile vergi yargı mercileri olan vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıştay’da görevli olan kişilerdir.

Bileşik suçun öğeleri şunlardır:
i. Bileşik suç tek fiille işlenmiş iki ayrı suç görünümündedir,
ii. İki ayrı suçtan biri diğerinin unsuru ya da ağırlaştırıcı nedenidir,
iii. Kanun bu iki unsuru tek bir suç çatısı altında düzenlemiştir,
iv. Bileşik suça, bileşenlerine ayrıştırılmadan kanundaki tek suçun cezası verilir,
v. Bileşik suçta birleşme hükümleri uygulanmaz.

Bu nedenle (E) şıkkı yanlıştır.

Görünürde birleşme, bir tek suç işleme iradesi ile harekete başlayan kişinin bir tek hareketi sonucunda birden fazla suç neticesinin meydana gelmesidir. Görünürde birleşme şu öğelerden oluşmaktadır.
i. Suç işleyen bir kişi olmalıdır.
ii. Bir tek suç hareketi olmalıdır. Kanun her ne kadar “fiil” ifadesini kullanmış ise de bunu hareket olarak anlamak gerekir.
iii. Meydana gelen sonuç birden fazla olmalıdır. Bir başka ifade ile, birden fazla farklı suç oluşmalıdır.

Yardım etme, bir başkasının kasten işlemekte olduğu bir suçun icrasını kasıtla, hukuka
aykırı olarak desteklemek ve suçun işlenmesini kolaylaştırmaktır. Yani fail suçu kasten işlemelidir. Bu nedenle (III) yanlıştır.

Tekerrür halinde ikinci suça uygulanacak yöntemler şunlardır.
i. İkinci suçun cezası, seçimlik olarak hapis veya adlî para cezası şeklinde ise, hapis cezasına hükmedilir.
ii. Tekerrür halinde koşullu salıverme süresi uzamaktadır. Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun hükümlerine göre suçu tekrarlayan kişinin koşullu salıverme imkânları ağırlaştırılmaktadır.

Buna göre (II) yanlıştır.

Teşebbüs,kasten işlenebilecek bir suçu işlemeye karar vermiş olan failin, suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya işlemeye başlamasına rağmen elinde olmayan ve dıştan gelen bir etki nedeniyle suçu tamamlayamaması halidir. Doğru cevap A seçeneğidir.

Teşebbüs kavramının şu özellikleri taşıdığı sonucuna varılabilir:
• Teşebbüs kasıtla işlenebilecek suçlar için söz konusudur.
• Suç işleme kastı suçu teşebbüs derecesinde bırakmak için değil, suçu tamamlamaya yönelik olmalıdır.
• Suç, elverişli hareketlerle işlenmeye başlanmış olmalıdır.
• Suç hareketleri bitirilememiş veya hareket bitmiş olmasına rağmen netice gerçekleşmemiş olmalıdır.
• Suç fiillerini bitirememe, failin kendi isteği ile değil, dışarıdan bir etki ile bitirilememiş olmalıdır.
Gerçekleştirilmesi istenen suçun neticesi gerçekleşmemiş olmalıdır.

Teşebbüsün şartları:

Doğru cevap D seçeneğidir.

Suç ve suçlularla başarılı bir şekilde mücadele etmenin yol ve yöntemlerinin belirlenmesi işine ceza siyaseti denir. Doğru cevap E seçeneğidir.

Defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koymak fiili cezası üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası olan fiillerdendir. Doğru cevap C seçeneğidir.