Avrupa’da 1815-1830 yılları arasında görülen siyasi, sosyal, ekonomik vb. gelişmeler, 1830 Devrimleri ile daha güçlendi. Bunun sonucu bütün Avrupa’yı etkileyecek 1848 Devrimleri ortaya çıkmıştır. 1848 Devrimleri, liberalizmin yanında ulusçuluk ve sosyalist akımları da doğurdu. Avrupa’da ortaya çıkan devrimler ve devrim hareketleri sonucu, burjuvazi pek çok hakka sahip olurken, halkı oluşturan diğer sınıflar açısından pek önemli gelişmeler sağlanamamıştı. Seçme ve seçilme konusunda sınırlamalar devam etmekteydi. Özellikle Sanayi Devrimi sonrası güçlü bir şekilde ortaya çıkan işçi sınıfının haklarını savunmak için Avrupa’da sosyalist partiler kurulmaya başladı. 1830’dan sonra gelişen sosyalist düşüncelerin etkisi altında, burjuvazi de liberal reformlar istemeye başladı. Öte yandan İtalya ve Almanya kaynaklı, ulusçuluk anlayışı temelinde, liberal istekler 1848 devrimlerini doğurdu. İlk hareket Viyana Kongresi’nin oluşturduğu, 22 kantonlu İsviçre’den geldi. Kantonların çoğunda halk, 1830’lardan itibaren mevcut mahallî oligarşilerin yönetiminden kurtulmak, merkezî ve demokratik bir idare kurmak için çaba harcıyordu. Liberal kantonlar, karşılarında bulunan Katolik 7 kantondan oluşan birliğe karşı zafer kazandılar. 1848’de hazırlanan anayasa, tamamen liberal ve özgürlükçüydü. İsviçre’deki bu hareket, tüm Avrupa’da liberaller ve sosyalistler tarafından dikkatle izlenmişti.
İsviçre’deki bu hareket 1848 Devrimlerinin ilk işareti gibi gözükürse de, Avrupa’yı sarsan, 1848 Devrimleri yine ilkin Fransa’da başladı, ihtilalin patlak vermesinde liberallerin ve sosyalistlerin yanı sıra, Kral Louis Philippe’in izlediği politikalar da etkili olmuştur. Az ücret, fazla çalışma saatleri, sağlıksız ortamlarda çalışma, kadın ve çocukların çalıştırılması gibi sorunları bulunan işçi sınıfının, yeni bir devrim yapılması gerektiği konusundaki düşüncelerini, cumhuriyet taraftarları da desteklemekteydiler. Ilımlılar ve liberaller de durumdan hoşnut değildiler.
Kral, kendisine yönelik muhalefet arttıkça tutumunu sertleştirerek, giderek liberal görüşlerinden vazgeçmeye başladı. Bu çerçevede kişi ve basın özgürlüklerini kısıtlayarak, yazarları ağır cezalara çarptırdı. Bu durum 22 Şubat 1848 Devrimi’nin doğuşuna neden oldu. 24 Şubat 1848’de kral istifa etmek zorunda kaldı. 21 yaşını dolduran bütün Fransızlara oy hakkı tanındı. 250.000 civarındaki seçmen sayısı, 9 milyonu aşacak şekilde genişletildi. Bunlar gittikçe kuvvetlenen sosyalistleri tatmin etmedi. Yeniden karışıklıklar çıktı. Yeni kurulan meclis, II. Cumhuriyeti ilan etti. Aralık 1848’de, yapılan seçimi kazanan Louis Napolyon cumhurbaşkanı seçildi.
1848 Devrimi ve Avrupa Devletleri Fransa’da gerçekleşen son devrim etkisini diğer Avrupa ülkelerinde de gösterdi. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nda, Meternich ve sistemine karşı halk ayaklandı. Yeni bir meclis kuruldu. Avusturya, kanlı bir şekilde başlayan Macar İhtilalini bastırarak, Macaristan’ı tekrar Avusturya’ya bağladı.
1848 Devrimi İtalya’da da liberal bir hareket olarak başlamış ve ulusal birlik hareketine dönüşmüştür. Piyemonte Kralı Charles-Albert önderliğinde Ocak 1848’de başlatılan hareket, Sicilya Krallığı’na sıçradı. Milano şehri de Avusturya’ya karşı ayaklandı. Piyemonte Kralı Charles-Albert, Mart 1848’de İtalya Kralı ilan edildi. Ancak Avusturya’nın İtalya ordusunu iki kez yenilgiye uğratmasıyla hareket başarıya ulaşamadı.