ULUSLARARASI İLİŞKİLERE GİRİŞ

İngiliz Marksist tarihçi ve yazar Eric John Ernest Hobsbawm, 20. yüzyıldaki uluslararası sistemi “Aşırılıklar Çağı” (2006) olarak nitelendirmiştir.

I. Dünya Savaşı sonrası ABD Başkanı Woodrow Wilson’ın 18 Ocak 1918’de ABD Kongresi’nde yaptığı konuşmada dile getirdiği, yeni liberal bir uluslararası düzen öngören ve savaş sonrasında özellikle Avrupa’da toprağa dayalı düzenlemelere yönelik 14 ilkeye Wilson İlkeleri denmiştir. Bu ilkelerden bazıları şunlardır:

(i) Uluslararası anlaşmazlıkları barışçıl yolları çözümlemek için Milletler Cemiyeti kurulacak.

(ii) Yenen devletler yenilen devletlerden toprak ve tazminat almayacak.

(iii) Devletler arasında yapılan antlaşmalar açık olacak.

(iv) Karasuları dışındaki denizlerde tam serbestlik sağlanacak.

(vi) Silahlanmanın azaltılması yönünde karşılıklı güvenceler verilecek.

İki kutuplu Soğuk Savaş dönemi, II. Dünya Savaşı sonrasında, Bu dönemin önemli olayları olarak 1947’de Kominform’un kurulması ve Sovyetler Birliği’nin 1991’de dağılışına kadar süren siyasi, ekonomik ve askeri bakımdan iki süpergücün (ABD ve SSCB) önderliğindeki ideolojik iki bloğun egemen olduğu dönemdir. YANIT A

Soğuk Savaş Dönemi’nde Batı ve Doğu Blokları olarak iki kutuplu tanımda: Batı Bloğunda ABD ile Avusturalya, Kanada, Japonya, Yeni Zelanda yer alırken, Doğu Bloğunda SSCB ile Çekoslavakya, Çin, Macaristan yer almıştır.

Soğuk Savaş Dönemi’nde Çift-Kutuplu Sistem
 de ABD ile birlikte 1. Grup:Kanada, Fransa, İsrail, Japonya, Norveç, Birleşik Krallık, Batı Almanya ve diğerleri 2. Grup: Japonya, Güney Kore, Filipinler, Avustralya yer almıştır.

Soğuk Savaş Dönemi’nde Çift-Kutuplu Sistem
 de SOVYETLER BİRLİĞİ ile birlikte 1. Grup:Bulgaristan, Küba, Çekoslavakya, Doğu Almanya, Macaristan, Polonya, Suriye ve diğerleri ;

2. Grup: Çin Halk Cumhuriyeti, Kuzey Kore

Uluslararası sistemi belirleyen iki kutupluluğun yerini, ABD’nin egemen fakat tek güç olmadığı (ABD’ye rakip olarak Avru
pa Birliği, Çin Halk Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu ve Japonya’nın
 olduğu), çok kutuplu ve çok mer
kezli karmaşık bir sistemin aldığı
 görülmüştür.

21.Yüzyılda Soğuk Savaş sonrası dönemdeki
 uluslararası sistemde: çok aktörlülüğün ve karmaşık bağlantılılığın hâkim olduğu bir sistemden bahsetmemiz gerekiyor. Buna bağlı olarak hem siyasi hem de ekonomi anlamda giderek artan bağımlılık, uluslararası ilişkilerin boyutunu daha da karmaşık bir hale getirmiştir.

Uluslararası sistemi belirleyen iki kutupluluğun yerini, ABD’nin egemen fakat tek güç olmadığı (ABD’ye rakip olarak Avru
pa Birliği, Çin Halk Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu ve Japonya’nın
 olduğu), çok kutuplu ve çok mer
kezli karmaşık bir sistemin aldığı
 görüldü.

Soğuk Savaş Dönemi sonrasında,“Medeniyetler Çatışması” (1993) tezini öne süren Samuel Huntington'dur. Önceki dönemlerdeki ideolojik kamplaşmaların yeriniMedeniyetler Çatışması alacağını iddia etmiştir.

Üçlü İttifak (Avusturya-Macaristan, Al- manya ve İtalya) ve Üçlü İtilaf (Rusya, İngiltere, Fransa).

Rus Devrimi Ekim 1917'de gerçekleşmiştir.

ABD

Osmanlı İmparatorluğu, I. Dünya Savaşı’nda sadece Çanakkale'de başarılı olmuştur.

Lenin Sovyetler Birliği’nin lideri olarak ko- münizmin benimsenmesini sağladı.

E şıkkı faşizm ile ilgilidir.

1945

Almanya’nın 1 Eylül 1939’da Polonya’ya karadan ve havadan saldırmasıdır.

1933-1945

1991