Vaka Analizi
Bir vaka analizinin tasarımını belirleyen unsur nedir?
Vaka analizleri işlevlerine göre çok değişik şekillerde tasarlanabilmekte, bir vaka analizinin tasarımını, cevabı aranan soru ya da sorular belirlemektedir.
Vaka analizi tasarımlarının en yaygın olanlarından biri olarak bilinen "en benzer sistem tasarımı" nedir?
En benzer sistem tasarımında, önemli olduğu düşünülen tüm bağımsız değişkenlerde birbirine benzeyen ama ilgilenilen bağımlı değişkende farklılık gösteren vakalar bir arada ele alınır ve sonuçtaki farklılığa sebep olan etkenin ne olduğu aranır.
Vaka analizleri tasarımlarından olan "en farklı sistem tasarımı" nedir?
En farklı sistem tasarımı bağımsız ve bağımlı değişkenler arasında tam tersi bir tasarımı öngörmektedir. En farklı sistem tasarımında, birbirinden hemen her konuda çok farklı oldukları hâlde belli bir sonucun aynı olduğu vakalar birlikte incelenir. İlgilenilen sonuç için önemli olduğu varsayılan pek çok bağımsız değişkenin değerinin vakalar arasında birbirinden mümkün oldukça farklı olmasına dikkat edilir. Bağımlı değişkenin ise aynı olması gereklidir. Bu durumda, birbirinden bu kadar farklı olan vakalar arasında ilk bakışta görünmeyen ortak bir bağımsız değişkenin olduğu varsayılmakta ve araştırmacı işte bu bağımsız değişkeni aramaktadır.
“Mill’in uyuşma yöntemi” (Mill’s method of agreement) olarak da bilinen vaka analizi yöntemi nedir?
En farklı sistem tasarımında, birbirinden hemen her konuda çok farklı oldukları hâlde belli bir sonucun aynı olduğu vakalar birlikte incelenir. John Stuart Mill’in müstakil bir yöntem olarak ortaya koyduğu bu yönteme de ona istinaden “Mill’in uyuşma yöntemi” (Mill’s method of agreement) denilmektedir çünkü bu yönteme göre hemen her bakımdan farklı fakat aynı sonuca sahip olan vakalar arasında bir bağımsız değişkende ortaklık olması, o bağımsız değişkenin, ilgilenilen sonucun (bağımlı değişkenin) sebebi olduğuna işaret sayılmaktadır.
En farklı ve en benzer sistem tasarımlarına yöneltilen ortak bir eleştiri nedir?
En farklı ve en benzer sistem tasarımlarına yöneltilen ortak bir eleştiri, bu yöntemlerin aynı sonuca varan farklı neden-sonuç zincirlerini dikkate almamasıdır. Devrimlerin nedeni üzerine yapılan çalışmalardan devam edecek olursak, benzer devrimlerin nedenleri değişik olabilir. Daha genelleştirecek olursak, aynı bağımlı değişkene sebep olan farklı bağımsız değişkenler ve neden-sonuç ilişkisi zincirleri olabilir. Bu durum eşsonuçluluk (equifinality) olarak tanımlanmaktadır.
Bir siyaset bilimci için tek vakalı analiz çalışması yaparken dikkat etmesi gereken en önemli husus nedir?
Sosyal bilimlerdeki vaka analizlerinde genel kuralın birden fazla vakanın karşılaştırmalı incelenmesi olduğunu, tek vakalı analizlerin ancak çok özel şartlarda ve ancak karşılaştırmalı vaka analizinden daha fazla yarar sağlayacağı ispat edildiği takdirde kullanılabileceğini vurgulamak gerekir. Bir siyaset bilimci, hiçbir sebep göstermeksizin ve karşılaştırmalı vaka analizinden daha faydalı olacağını ispat etmeksizin, sırf daha iyi bildiği ya da öylesi hoşuna gittiği için tek bir vakaya odaklanan bir inceleme yapmamalıdır. Tek vakalı analizlerin bilimsel açıdan tercihe şayan ve meşru sayılabilmesi için de öncelikle ele alınması düşünülen vakanın, tüm benzer vakalar arasındaki karşılaştırmalı yeri tespit edilmelidir. Eğer dünya çapında tüm benzer vakalar arasında, ilgilenilen vakanın, tek başına incelenmesini meşrulaştıracak bir hususiyeti varsa tek vakalı bir analiz gerçekleştirilebilir.
En olası vaka analizi nedir?
En olası vaka (most likely case) belli bir konuda ele alınan bir kuramın tahminlerinin gerçekleşme ihtimalinin en yüksek olduğu vakanın incelenmesidir. Eğer ele alınan kuramın tahminleri en olası vakada bile gerçekleşmiyorsa, bu durum o kuram için gerçekten çok büyük bir eksikliğe işaret eder ve kuramın inanılırlığı ciddi şekilde zedelenir.
En az olası vaka analizi nedir?
En olası vaka analizinin tam tersine ise “en az olası vaka” (least likely case) analizi denilmektedir. En az olası vaka analizi, belli bir konuda ele alınan bir kuramın tahminlerinin gerçekleşme ihtimalinin en düşük olduğu vakanın incelenmesidir. Eğer böylesi bir vakada bile ilgilenilen kuramın tahminleri gerçekleşiyorsa, o zaman o kuramın analitik gücü konusunda son derece güçlü bir destek bulunmuş olur. Eğer kuram ‘en az olası vaka’da bile doğrulanmışsa, ele alınabilecek tüm vakalarda doğrulanma ihtimali de yüksektir.
Arie Kacowicz’e göre uluslararası ilişkiler yazınında disiplinli oluşturulmuş (disciplined configurative) en iyi tek vakalı analiz hangisidir?
Arie Kacowicz’e göre uluslararası ilişkiler yazınında disiplinli oluşturulmuş (disciplined-configurative) en iyi tek vakalı analiz Graham Allison’ın Kararın Özü: Küba Füze Krizi’ni Açıklamak (Essence of Decision: Explaining the Cuban Missile Crisis) adlı eseridir. Bu kitabında Allison, Küba füze krizi vakasına ABD ve Sovyetler Birliği’nin verdiği tepkiler üzerinden karar alma süreçlerini açıkladığı iddiasında olan üç kavramsal modeli test etmiştir. Dahası, Allison Küba füze krizi sürecindeki üç ayrı kritik kararı ayrı ayrı inceleyerek bir anlamda tek vaka analizinden üç ayrı vaka çıkarmıştır. Bu kararlar, Sovyetler Birliği’nin Küba’ya füze yerleştirmesi, ABD’nin Küba’yı denizden ablukaya alması ve son olarak Sovyetler Birliği’nin füzeleri geri çekmeyi kabul etmesidir.
Sapkın vaka incelemesi nedir?
Tek vakalı analizlerin en önemli türlerinden bir tanesi de ‘sapkın vaka’ (deviant case) incelemesidir. Sapkın vaka, belli bir nedensellik ilişkisinin işleyişine dair yerleşmiş kuramlar bütününe, bağımlı ve bağımsız değişkenler arasında keşfedilmiş korelasyonlara, ters bir durum arz eden vakadır. Sapkın vakalar var olan hiçbir kuramın açıklayamadığı, yerleşmiş genelgeçer kuramların ve varlığı ispatlanmış ampirik kalıpların öngördüğü modelden belirgin bir şekilde sapmış olan vakalardır.
Sapkın vakaların tespiti nasıl olur?
Sapkın vakaların tespiti de ancak karşılaştırmalı bir yelpazede yapılabilir. Çünkü ancak tüm vakaların dağılımı ortaya çıkarıldıktan sonra eğer varsa, herhangi bir vakanın sapkın olup olmadığı tespit edilebilir. Tüm vakaların dağılımı bilinmeden sapkın vakanın olup olmadığı, varsa hangisi olduğu tespit edilemez. Dolayısıyla büyük ölçekli istatistiksel analizler sapkın vakaların tespitinde çok yararlı ve yaygın bir rol oynar. İstatistiki analizdeki dağılımı gözlemleyen araştırmacı, aynı zamanda mevcut dağılımın çok dışında kalan vaka ya da vakaları da tespit etme imkânına sahiptir. Eğer varsa, mevcut dağılımın en uzağında kalan vaka ya da vakalar sapkın vaka incelemesine tabi tutulabilir.
Kritik vaka incelemesi nedir?
Tek vakalı analizlerin en önemli türlerinden bir tanesi de ‘kritik vaka’ (crucial case) incelemesidir. Kritik vaka, belli bir nedensellik ilişkisinin işleyişine dair yerleşmiş kuramların birçoğu için açıklanması mutlak gerekli olan bir vakadır. Her kuramın, açıklayamadığı veya açıklama iddiasında olmadığı, kapsama alanı dışında bazı vakalar olabilir. Bu durumlarda temel beklenti, böyle vakaların sayıca pek az veya kuramın açıklayabildiğini iddia ettiği kapsama koşullarının (scope conditions) açıkça dışında olmasıdır. Fakat öyle vakalar vardır ki kuramın açıkladığını iddia ettiği olaylar kümesinde merkezi bir önem sahiptir. O vakayı doyurucu bir şekilde açıklayabilen kuram büyük bilimsel güvenilirlik ve itibar kazanır, açıklayamayan kuramın da güvenilirliği yara alır. Örneğin sosyalist devrimlerin sebeplerini açıklayabildiğini iddia eden bir kuramın Rus veya Çin devrimini açıklayamaması kabul edilemez çünkü Rus devrimi ilk büyük sosyalist devrim olup dünyadaki neredeyse tüm diğer sosyalist devrimlere örnek olmuş, Çin devrimiyse dünyanın en büyük nüfusa sahip halkına sosyalist bir rejim getirmiştir. Bir bakıma ‘sosyalist devrim’ denilen hadisenin en paradigmatik örneklerini Rus ve Çin devrimleri oluşturduğu için, bir sosyalist devrim kuramının en başta bu devrimleri açıklayabilmesi gerekir. Bunun gibi genel olarak devrimleri açıklayabildiğini iddia eden bir kuramın da Fransız (1789), İran (1979) ve Doğu Avrupa (1989) devrimlerini açıklayamaması kabul edilemez çünkü bunlar modern çağın ilk ve son büyük devrimleridir. Bu sebeple, toplumsal devrimler üzerine yazılan eserlerin önemli kısmı bu saydığımız devrimler üzerinedir.
Gerçekçilik, Liberalizm ve İnşacılık gibi temel uluslararası ilişkiler kuramları için iyi bir kritik vaka örneği ne olabilir?
Gerçekçilik, Liberalizm ve İnşacılık gibi temel uluslararası ilişkiler kuramlarının tamamı için Birinci ve İkinci Dünya Savaşı birer kritik vakadır. Bu iki büyük dünya savaşının sebeplerine ilişkin doyurucu bir açıklama ortaya koyamayan bir uluslararası ilişkiler kuramının başarısız olduğu düşünülür çünkü uluslararası ilişkiler kuramları en başta savaş ve barışın sebeplerini, özellikle de en büyük güçler arasında küresel anlamda savaş ve barışın sebeplerini açıklayabilecekleri iddiasındadırlar. Bu kuramların örneğin Libya-Çad ya da Azeri-Ermeni savaşı gibi savaşları açıklayamamaları, küçük ülkeler arasındaki çatışmaların kapsama alanlarına girmediği veya bu savaşların büyük güçler arasındaki çatışmaların birer türevi olduğu (proxy wars) ve benzeri kapsama koşulları yoluyla kısmen gözardı edilebilir. Oysa uluslararası ilişkilerin dinamiklerini açıklama iddiasında olan kuramların Birinci ve İkinci Dünya Savaşı’nın sebeplerini açıklayamamalarının makul bir sebebi olamaz.
Vaka içi analizlerde karşılaştırma mantığı nedir?
Vaka içi (within case) analizlerde de karşılaştırma mantığı tek bir vakanın kendi içinde uygulanır. Karşılaştırmalı siyasette genellikle her bir ülke bir vaka olarak ele alındığından, vaka içi analizler çoğunlukla bir ülkenin tarihteki değişik dönemlerinin karşılaştırmalı olarak incelenmesi suretiyle yapılmaktadır. Bu özelliğiyle vaka içi analizler ‘en benzer sistem’ tasarımına benzemektedir çünkü vaka esasen aynı vakadır ve öyle olduğu için vakanın değişik dönemlerindeki neredeyse bütün özellikleri benzerdir. Fakat burada vaka içi analiz yapabilmek için bağımlı değişkenin değerinde önemli bir değişiklik gözlenmiş olması gerekir. Örneğin cevabını aradığımız soru soykırıma sebep olan neden-sonuç ilişkisi olsun. Bu durumda vaka içi analiz için uzun yıllar boyunca kimlik temelli şiddetten görece uzak yaşamış, daha sonraysa soykırım yaşamış bir ülkeyi, mesela 20. yüzyılda Ruanda’yı, vaka içi analiz konusu olarak ele alabiliriz. Ruanda tarihi, soykırımın olduğu 1994 yılına gelinceye kadar değişik dönemlere ayrılır ve soykırıma gelinceye kadar incelenen her dönemde neden soykırım olmadığı araştırılır. Bu araştırmadan beklenen odur ki daha önceki dönemlerde olmayıp da 1994 döneminde ortaya çıkan bir etmen veya etmenler soykırıma sebep olmuştur ve vaka içi dönemsel karşılaştırma bu faktörleri ortaya çıkaracaktır.
Vaka içi analiz yönteminin sosyal bilimlere katkısını sınırlayan en önemli etken nedir?
Vaka içi analiz yöntemiyle tek bir vakadan yola çıkarak varılan sonuçların genellenebilir olup olmadığı konusundaki tartışma ve endişeler, bu yöntemin sosyal bilimlere katkısını sınırlayan en önemli etkendir. Eğer vaka içi analiz yapılan, en az olası, en olası, kritik veya sapkın bir vaka ise en azından bu hususiyetinden dolayı varılan sonucun kuramsal değerinin yüksek olacağı varsayılabilir. Fakat eğer vaka içi analiz, ilgilenilen bağımlı değişkenin (örneğin, “devrim”) ortaya çıktığı herhangi bir alelade vaka üzerine yapılıyorsa, acaba varılan sonuçların bilimsel katkısı ne ölçüde olacaktır? Bu çerçevede tartışma ve endişeler, vaka analizlerinde en önemli hususlardan birinin, belki de en başta geleninin, sorulan soruya uygun ve savunulabilir vakaların seçilmesi olduğunu bir kez daha hatırlatmaktadır.
Duverger’in Yasası nedir?
Seçim sisteminin siyasi parti sayısına etkisine ilişkin Fransız siyaset bilimci Maurice Duverger’in kendi adıyla anılan iddiasına (Duverger’in yasası) göre dar bölgeli çoğunluk seçim sistemi iki partili bir siyasi düzene, nispi seçim sistemi ise çok partili (üç veya daha fazla) bir siyasi düzene sebep olmaktadır. Nispi temsil seçim sistemini kullanan ülkelerin arasında da seçim barajı uygulamayan ya da çok düşük seçim barajı olan ülkelerin, yüksek seçim barajı olanlara göre, oyların çok daha fazla sayıda partiye dağıldığı bir siyasi düzene sahip olmaları beklenir.
Araştırma yöntemleri açısından süreç takibi nedir?
Süreç takibi, ilgilendiğimiz sonuca (bağımlı değişkene) neden olduğu sanılan bağımsız değişkenlerin adım adım nasıl o sonuca sebep olduğunun izlenmesidir.
Süreç takibi yöntemi ne için kullanılır?
Süreç takibi, nedensellik sürecindeki neden-sonuç zincirini ve neden-sonuç mekanizmasını ortaya çıkarmakta kullanılır. Süreç takibi, istatistiki olarak aralarında çok güçlü bir korelasyon olan ve dolayısıyla nedensellik ilişkisi olduğundan şüphelenilen değişkenlerin tam olarak nasıl birbirini tetiklediğini keşfetmeye de yarar. Süreç takibi, nedensellik hikâyesi (causal story) de denilen ilişkiler zincirini ortaya koymak için gereklidir. Böylesi nedensellik hikayelerinde sebep ve sonuç arasında pek çok ara değişkenler olabilir, hatta büyük sıklıkla vardır ve bunlar ancak süreç takibi sayesinde ortaya çıkartılabilir.
Doğal Deney nedir?
Doğal deney, hemen her bakımdan birbirinin aynı olan, zaman ve mekân da dahil olmak üzere aynı çevresel ve bağlamsal etmenler tarafından kuşatılmış, sadece değişken etkisi araştırmanın odağında olan etmen söz konusu olduğunda birbirinden farklılaşan, iki ya da daha fazla vakanın karşılaştırmalı incelenmesidir. Aynı yörede yan yana yaşayan, sosyo ekonomik, dinî, kültürel, dilsel, coğrafi ve diğer önemli özellikleri bakımdan birbirine benzeyen ve sadece etkisini ölçmek istediğimiz etmenin farklı olduğu toplumsal gruplar bulunabilirse, bu bize bir doğal deney fırsatı sunar. Çünkü doğal deney, neredeyse laboratuvar ortamındakine benzer bir şekilde, tek bir etmenin diğer tüm etmenlerden bağımsız etkisini izole ederek ölçmemize olanak sağlar.
Karşı olgusal akıl yürütme deneyleri nedir?
Doğal deneylere, siyaset bilimi ve uluslararası ilişkilerde pek az rastlandığı göz önünde bulundurularak, doğal deneyin kuramsal muadili olarak “karşı olgusal akıl yürütme deneyleri” (counterfactual thought experiments) diye adlandırılan bir yönteme başvurulmaktadır. “Birbirine çok benzeyen iki tarihî vaka bulunamazsa, kontrollü bir karşılaştırma yapabilmek için var olan bir vakayla icat edilen bir vaka eşleştirilir”. Bu yöntemde, gerçek olan bir vakaya, etkisi ölçülmeye çalışılan bağımsız değişken eklenerek veya eğer hâlihazırda varsa, çıkarılarak, karşı olgusal bir vaka icat edilir. Bu manipülasyondan hareketle, icat edilen bu yeni vakada bağımlı değişkenin değerinin nasıl veya ne kadar değişeceği üzerine akıl yürütülür.