ULUSLARARASI DÜZENLEMELER
Ulaştırma sistemlerinde görev alan tüm çalışanların birinci sorumluluğu nedir?
Ulaştırma sistemlerinin tümünde en başta gelen kural şüphesiz ki emniyettir. Başarılı olmanın değişmez ölçüsü olan emniyet aynı zamanda sistem içinde görev alan bütün çalışanların birinci sorumluluğudur.
Uçuş emniyeti nasıl gerçekleştirilmelidir?
Uçuş emniyetinde belirlenen bir standarda ulaşmak; yerde ve havada kişilerin can ve mal güvenliklerine yönelik tehlikelerin oluşmasına engel olmakla mümkün olabilir. Tüm çabaların can ve mal güvenliğini tehlikeye sokabilecek ortamın oluşmasından önce önlenmesine yönelik olması gerekir. Bu nedenle uçuş emniyeti ilkesiyle her türlü risk oluşturan kaza ihtimalleri en aza indirilerek, tüm harekât büyük bir özenle planlanıp yürütülmelidir.
Havayolu işletmelerinin tarifelerini etkin bir şekilde uygulaması neden önemlidir?
Hava taşımacılığındaki kısıtlı kapasite imkanlarının daha verimli kullanılabilmesi için havayolu işletmeleri, yayınladıkları tarifeyi zamanında veya en az gecikmeyle uygulamak zorundadır. Aksi takdirde boş kalan kapasiteler ve maliyet artışları ortaya çıkacaktır.
Gergin, anormal davranışlar sergileyen ve sürekli eleştiren yolculara karşı nasıl davranılmalıdır?
Genelde yolcular, ne kadar rahat görünselerde, uçuş süresince paniğe kapılmaya hazır ruhsal bir zorlama içerisinde olabilirler. Yolculuğun bu şekilde gerilim içinde sürdürülmesi, yolcuları her çeşit anormal davranış, hizmette kusur arama ve eleştiriler yapmaya yöneltir. Yolcunun bu gergin ortamdan kurtarılarak hava ulaşımının en güvenilir ve en rahat ulaşım sistemi olduğu izlenimini sağlamak amacıyla rahat etmesi temin edilmelidir.
Hava taşımacılığında genel hizmet ilkeleri nelerdir?
Hava taşımacılığı yapan kuruluşların hedefi, yolcuya mümkün olabilecek en mükemmel hizmetin sağlanması olmalıdır. Yolcunun rahatının ve güvenliğinin sağlanması, yolcuyla iyi bir iş ilişkisi kurulması, verilen hizmetin sorumluluk içinde saygılı ve güler yüzle mükemmel olarak sunulmasına çaba sarf edilmesi tüm çalışanların birinci görevi olmalıdır.
İlk hava seyrüsefer anlaşması ne zaman yapılmıştır?
İlk hava seyrüsefer anlaşması 15 Ağustos 1913 tarihinde Almanya ile Fransa arasında yapılmıştır. İngiltere’de “Air Navigation Act” 1920’de, Almanya’da 1922’de ve Fransa’da 1924 yılında hava seyrüsefer kanunları yürürlüğe koyulmuştur.
Ulusal hava sahası hakimiyetinin kuralları nelerdir?
Uluslararası hukukçular tarafından ulusal hava sahası hâkimiyetinde iki kural savunulmuştur. Buna göre:
- Savunma durumları hariç ülke üzerindeki hava sahası serbest olmalıdır.
- Bir ülkenin üzerindeki hava sahasındaki hâkimiyeti esas olmalıdır.
Paris Anlaşması nedir?
Paris Anlaşması, 13 Ekim 1919’da Paris’te Barış Konferansı’nda kurulan özel bir komisyon tarafından hazırlanmıştır. Anlaşma 27 devlet tarafından imzalanmış ve 11 Temmuz 1922’de yürürlüğe girmiştir.Paris Anlaşması ve 1. Dünya Savaşı’ndaki savaş tecrübesi müttefik devletlerin hava sahası hâkimiyeti sorununda farklı bir bakış açısında birleşmelerini sağlamıştır.
Havana Anlaşması ile Paris Anlaşması arasındaki farklar nelerdir?
Havana Anlaşması, Paris Anlaşması’nda görüşülen kuralların temel prensiplerini içermiştir. Bu taslak küçük değişikliklerle Pan American Birliği’ni oluşturan 20 devletin temsilcileri tarafından kabul edilmiş ve imzalanmıştır. Havana Anlaşması, Amerika kıtasındaki devletlerin kendi aralarında düzenledikleri bir sözleşmedir. Paris ve Madrid Sözleşmeleri’nden farkı, ticari amaçla kullanılan uçaklara daha çok serbestlik tanımasıdır.
Uluslararası hava taşımacılığı üzerine hazırlanmış ilk detaylı sözleşme nedir?
Uluslararası hava taşımacılığı üzerine hazırlanmış ilk detaylı sözleşme Varşova Anlaşması'dır. 1929 yılında imzalanan anlaşma, 1925 yılında Paris’te toplanan Birinci Uluslararası Hava Hukuku Konferansı’nın kurduğu Hava Hukuku Uzmanları Teknik Komitesi’nin hazırlamış olduğu tasarıya dayandırılmıştır. 12 Ekim 1929’da yapılan toplantı sonunda düzenlenen Varşova Anlaşması’nı 30 ülke imzalamış ve 1933’de yürürlüğe girmiştir.
Havacılığa gerçek anlamda yön veren anlaşma nedir?
Havacılığa gerçek anlamda yön veren Şikago Konvansiyonu’nun ilk bildirgesi amacını açıklamak olmuştur. Buna göre konvansiyonun amacı “taraf devletler için fırsat eşitliği ve ekonomik verimi hedef alan güvenli ve düzenli bir uluslararası sivil havacılığın oluşması için gerekli zemini hazırlamaktır”. Bu anlaşma gereğince kurulan Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı (ICAO) çalışmalarına 1944’te başlamıştır. Havacılıkta meydana gelen hızlı gelişmeler ve birkaç saat içerisinde birbirinden farklı ülkenin hava sahasını kullanmak durumunda kalan hava araçları nedeniyle ülkeler ICAO çatısı altında süratle toplanmışlardır.
Roma Anlaşmasının sorumluluk alanı nedir?
Roma Anlaşması uçak operasyonundan kaynaklanan hasar ve yaralanma durumunda işletmeci ve pilotların yerdeki üçüncü kişi ve eşyalara karşı sorumluluklarının çerçevesini çizen bir konvansiyondur.
Lahey Anlaşması nedir?
Lahey Konvansiyonu “Uçakların Kanun Dışı Yollarla Ele Geçirilmesinin Önlenmesi Hakkında Sözleşme” olarak bilinmektedir. Bu sözleşmeye taraf olan devletler, 31 Aralık 1970 yılında Lahey’de toplanarak uçuş halindeki uçağı veya kontrolünü, ele geçirme şeklindeki kanunsuz fiillerin can ve mal emniyetini tehlikeye düşürdüğünü, havayolu faaliyetini ciddi olarak etkilediğini ve dünyadaki insanların sivil havacılık güvenliğine karşı itimadını zayıflattığını ifade etmişlerdir.
Montreal Anlaşması nedir?
Montreal Konvansiyonu havaalanları ve uçaklara yönelik yapılan sabotaj eylemleriyle ilgili olarak birtakım eksiklikler olması nedeniyle bu suçların cezalandırılması için ICAO tarafından Montreal’de yapılmıştır.
Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı ne zaman kurulmuştur?
Uluslararası Sivil Havacılık Organizasyonu (ICAO: International Civil Aviaition Oganization), 4 Nisan 1947’de Birleşmiş Milletlerin kuruluş kararnamesinin 57. maddesine dayanarak Şikago Konvansiyonu’na katılan 26 ülkenin imzaları ile kurulmuştur. Ekim 1947’de Birleşmiş Milletlerin yasal havacılık organı olarak kabul edilmiştir. Merkezi Kanada’nın Montreal şehrindedir. ICAO’ya üye olmak için BM’nin üyesi olmak veya üyelik söz konusu değilse BM’den onay almak yeterlidir.
Uluslararası Hava Taşıyıcıları Birliği'nin hedefleri nelerdir?
- Güvenli, düzenli ve ekonomik bir taşımacılık sistemini kullanıcılara sunmak,
- Ticari havacılığa teşvik etmek ve bu konudaki problemlerle ilgili çalışmalar yapmak,
- Havayolu taşıyıcıları arasındaki iş birliğini geliştirmektir.
Eurocontrol sisteminin amaçları nelerdir?
- Hava trafiğinin gelecekteki ihtiyaçlarını analiz ederek bu ihtiyaçları karşılayacak yeni teknikler geliştirmek,
- Hava seyrüseferi için uzun vadeli ortak amaçlar geliştirmek,
- Hava trafik hizmetlerinde personel eğitimi sağlamak,
- ICAO ve sivil havacılıkla ilgili diğer kuruluşların hava seyrüsefer çalışmalarını incelemek,
- Üye ülkelerden havayolu ücretlerinin tespitini ve tahsilini yapmak,
- Üye ülkelerin hava trafik akışını güvenli ve düzenli sürdürülmesi için tedbirler almak,
- Talep üzerine üye ülkeler adına hava trafik hizmetlerini yürütmek ve yapmaktır.
Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı nedir?
Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı (EASA: European Aviation Safety Agency), Avrupa Birliği’nin sivil havacılık güvenliği çerçevesinde oluşturduğu ve 2010 yılı itibariyle JAA’nın yerini alan girişimidir.
Uçuşa elverişlilik sertifikası neden önemlidir?
Bir hava taşıtı, ilgili uçuşa elverişlilik kurallarına göre uçuşa elverişli durumda tutulamaz ise, uçuşa elverişliliği yeniden sağlanıncaya kadar o hava taşıtının işletilmesine izin verilmeyecektir.
MEL nedir?
Belirli arızaların giderilmesine kadar verilen kontrol ve işlemlerin yapılması koşulu ile uçağı güvenli olarak belirli süre veya sayıda sefere verebilmek için kullanılan, uçak üretici firmanın yayınladığı ve otoriteler tarafından onaylanmış referans dokümana MEL (Minimum Equipment List) adı verilir. MEL’e bakılarak bazı sistem ve komponentler arızalı durumda iken uçak güvenli olarak sefere verilebilir. Bu durumda kalan faal sistemler uçuş güvenliğini kabul edilebilir seviyede tutmalıdır.