TÜRKİYE EKONOMİSİ

Türkiye’de ilk kapsamlı istikrar programı 4 Ağustos 1958’de alınan kararlardır.

Haziran 1930 tarih ve 1715 sayılı kanun uyarınca bugünkü Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) kurulmuş ve 1 Ocak 1932 tarihinde fiilen görevine başlamıştır.

Türkiye’de ilk devalüasyon 7 Eylül 1946'da gerçekleştirilmiştir?

Millî bir merkez bankası kurulması fikri ise ilk olarak 1923 İzmir İ‹ktisat Kongresi’nde ortaya atılmış ve Haziran 1930 tarih ve 1715 sayılı kanun uyarınca bugünkü Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) kurulmuş ve 1 Ocak 1932 tarihinde fiilen görevine başlamıştır.

Beş yıllık kalkınma planları 1963 yılından itibaren uygulamaya konulmuştur.

Şubat 2001’de krizinin patlak vermesinin ardından 14 Nisan 2001’de Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı yürürlüğe konmuştur.

Şubat 2001’de krizin patlak vermesinin ardından, Nisan 2001’de yeni Merkez Bankası Kanunu ç›karılarak Merkez Bankası’nın temel amacının fiyat istikrarı olduğu açıklanmıştır.

Finansal veya reel sektörlerdeki dengesizliklerin giderilmesi amacıyla hükümetlerin uyguladıkları istikrar politikaları ortodoks ve heterodoks politikalar olarak iki grupta sınıflandırılır.

Mart 2012 itibariyle Türkiye’de faaliyet gösteren 31 mevduat bankasından 16'sı yabancı sermayelidir.

Kredilerin GSYH’ya oranı 2000’li yılların başında %15’ten (katılım bankaları dâhil iken), 2018’e gelindiğinde %68’e yükselmiştir.

Türkiye ekonomisinde alınan ilk kapsamlı istikrar programı 4 Ağustos 1958’de alınan kararlardır.

İthal ikameci sanayileşmenin terk edilerek ihracata dayalı sanayileşmenin benimsenmesi 24 Ocak 1980 istikrar kararlarından sonra olmuştur.

Ekonomik büyüme hedeflerini belirlemek Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın görevleri arasında yer almaz.

Dünyada ilk merkez bankacılığı İngiltere'de ortaya çıkmıştır.

Sektörün büyüklüğü GOÜ ortalamasından büyüktür.

Ödemeler dengesinde verilen açıklar finansal krizlerin ortaya çıkmasına yol açan sebeplerden biri değildir.

İhracatın artması finansal krizlerin ortaya çıkmasında etkili olan faktörlerden biri değildir.

Krizler kaynağına göre sınıflandırıldığında, Mortgage (ipotekli konut) krizi bu sınıflandırmanın dışında kalır.

Ekonomik krizler finansal krizlerin nedenlerine bağlı olarak ortaya çıkan türleri arasında yer almaz.

Politik krizler finansal krizlerin kaynağına göre sınıflandırılmasında kullanılan gruplardan biri değildir.