YAZILI ANLATIM TÜRLERİ VE UYGULAMALARI-I: DÜŞÜNCE YAZILARI
Yazılı anlatım hangi günlük amaçlar için kullanılabilir?
Yazılı anlatım, günlük yaşamda pek çok amaç için kullanılır. İnsanlar, bir olayı ya da bir konuyla ilgili görüşleri yazılı olarak kaydetmek ve bunları başkalarıyla daha sonra paylaşmak için yazılı anlatımı seçebilir. Alışverişe çıkarken yazılı olarak listeleme yapabilir. Bir duruma ilişkin istek ya da sitemini yazı ile bildirebilir, duygularını paylaşmak için yazıdan yararlanabilir. Bütün bunlar insanoğlu için yazmaya amaç ve anlam kazandırır.
Yazılı metin türleri kaça ayrılır ve ayrım nasıl yapılır?
Yazıların, ele aldığı konu ve biçim özelliklerine göre de türleri belirlenir. Kesin çizgilerle yazılı anlatım türlerini ayırt etmek kolay olmamakla birlikte genel kabul görmüş yazılı anlatım türlerini iki ana başlık altında toplamak mümkündür:
1. Düşünce yazıları (bilgilendirici, öğretici, bilgi verici, düşünsel)
2. Sanatsal yazılar (yazınsal, kurgusal, edebî).
Ayrıca her küme içinde yazının amacı, yazının uzunluğu, kısalığı, dilin kullanımı bakımından belli kural ve ölçülere bağlı kalınan türler vardır.
Düşünce yazıları ne anlama gelir?
İnsanları, bir konu üzerinde düşündürmeyi, tartıştırmayı, bu yolla gerçeklere ulaştırmayı amaçlayan yazı türlerine düşünce yazıları denir. Yazar, ya okuru ele aldığı konu hakkında bilgilendirmek ister ya da o konuya ilişkin düşüncelerini paylaşmak ister. Düşünce yazıları sanatsal boyutlu yazılar değildir; bir gözlem, deneyim ya da araştırmaya dayalı yazılardır. Yazarın sanatlı anlatım kaygısı yoktur. Düşünce yazılarının yazılış amacı ile okura sezdirilen anlam arasında bir ilişki söz konusudur. Genelde sözcüklerin ilk anlamlarıyla oluşturulan düşünce yazılarında, okurda bıraktığı izlenimin kişiden kişiye değişmeyeceği varsayılır. Düşünce yazılarının bazı türlerinde bilimsel kavramlara ve terimlere yer verilir.
Makale yazı türünün tanımı ve özellikleri nelerdir?
Makale, herhangi bir konuda bilgi vermek, bir düşünce ya da konuya açıklık getirmek, yeni bir görüş ve düşünceyi ileri sürmek, ele alınan konu üzerinde yapılan inceleme ve araştırma sonuçlarına göre kanıtlar sunarak bu yeni görüş ve düşünceleri desteklemek ve doğruluğunu kanıtlamak amacıyla kaleme alınan bilimsel ağırlıklı gazete ve dergi yazılarıdır. Açıklamaya ve bilgi vermeye dayalı anlatım türlerinden biri olan makalenin konu sınırlaması yoktur. Toplumun genelini ya da bir bölümünü ilgilendiren bilimsel ve sanatsal her konuda yazılabilir. Bir düşünce yazısı olan makale, genellikle canlılığını anlatımın yalınlığından, yoğunluğundan alır. Düşünceyi gölgeleyen anlatım oyunları, diğer bir deyişle sanatsal bir anlatım kaygısı taşımaz. Sözcüklerin mecaz anlamlarından çok gerçek anlamları tercih edilir. Makalede önemli olan, düşüncelerin birbirini bütünleyen ve örüntüleyen bir düzen içinde verilmesidir.
Bir anlatı olarak güldürmece amacı gütmeyen fıkra ne anlama gelir ve özellikleri nedir?
Fıkra sözcüğünün bir anlatı türü olarak ikinci anlamı, gazete ya da dergilerde yayımlanan, belgelendirme ve kanıtlama gereği duyulmadan günlük olayları, ülke sorunlarını veya yazarın bir konu hakkındaki görüşlerini çeşitli yönlerden inceleyen ve yorumlayan kısa yazılardır Bu tür fıkralar günümüzde köşe yazısı olarak da tanımlanmaktadır. Gazete ve dergilerde yayımlanan fıkralarda, fıkra yazarları olayların akışı karşısında her konuyu ele alabilir. Bu nedenle de bu türde yazanların siyasal, toplumsal ve kültürel gelişmeleri çok yakından izleyip yorumlayabilmesi, ele aldığı konuyu ustaca anlatmaya elverişli bir yazma yeteneğine sahip olması beklenir. Makaleye göre daha kısa ve daha yoğun bir anlatı olan fıkraların, bilimsel bir gerçeği ortaya koyma gibi bir iddiası yoktur. Gazete fıkralarında temel amaç, önemli noktalara okurun dikkatini çekmek ya da konu hakkında düşünmesini sağlamaktır.
Fıkraların yapısal özellikleri nelerdir?
Fıkralar yapı bakımından makalelere benzer. Bu tür yazılar da üç bölümden oluşur: Konunun ya da bir görüşün ortaya konulduğu giriş bölümü, girişte ele alınan konunun ya da görüşün düşünceyi geliştirme yollarından yararlanarak ilgi çekici biçimde ele alındığı gelişme b.lümü ve yazarın konuyu etkileyici bir biçimde bir sonuca ya da yargıya bağladığı sonuç bölümü. Fıkra türünde yazarken şu noktalara dikkat edilmelidir:
• Güncel bir konu seçilmelidir.
• Seçilen konu ilgi çekici olmalıdır.
• Yazar düşüncelerini çok ayrıntıya inmeden yalın ve etkili bir dille kaleme
almalıdır.
Türk edebiyatında fıkra türünün geçmişini kısaca anlatınız.
Türk edebiyatında gazete fıkracılığı, 19. yüzyılda gazetenin ortaya çıkışıyla başlamıştır. 20. yüzyılın başlarında özellikle gazeteciliğin gelişmesiyle, gazete yazılarının çeşitlenmesi ve batı edebiyatının da etkileriyle fıkra, bir yazılı anlatım türü olarak yaygınlık kazanmış ve belirginleşmiştir.
Yazılı anlatım türü olarak eleştirinin tanımı nedir?
Yazılı anlatım türü olarak eleştiri, bir sanat eserini çeşitli yönleri ile inceleyip açıklamak, anlaşılmasını sağlamak ve değerlendirmek amacıyla yazılan yazılardır. Eleştiri bir düşünceyi destekleyerek olumlu yanlarını ortaya koyması ya da bir sanat eserini geniş okur kitlesine tanıtması bakımından sıkça başvurulan bir yazılı anlatım türüdür.
Eleştir türünün özellikleri nelerdir?
Eleştirinin temel sorumluluğu eser hakkında bilgilendirmektir. Ancak eleştirmenler, bir eser hakkında bilgi verirken zaman zaman eseri yargılamak ya da açıklamak amacı güderler. Bir eleştirmenden beklenen, bir eseri eleştirirken olabildiğince öznellikten uzak durması ve eseri belirli ölçütlere göre bir amaç doğrultusunda değerlendirip yazmasıdır. Eleştirmen kendi beğenisini, izlenim ve düşüncelerini tek ölçüt olarak almamalıdır.
Eleştiri türünde göz önünde bulundurulması gereken noktalar nelerdir?
Eleştiri türünde yazarken şu noktalara dikkat edilmelidir:
• Düşünsel bir plan hazırlanmalıdır.
• Yapıt ile ilgili yargılar, yapıttan örneklere dayandırılarak sunulmalıdır.
• Eleştiride öznellikten kaçınılmalı, peşin yargılara yer verilmemelidir.
• Yargılar, kırıcı ve yıkıcı değil; yapıcı ve yol gösterici olmalıdır.
• Eleştiri yazılarında düşünceyi geliştirme yollarından uygun olan kullanılabilir.
• Temel anlatım biçimlerinden açıklayıcı ve tartışmacı anlatım kullanılabilir.
• Eleştirmen düşüncelerini yalın, duru ve anlaşılır bir biçimde ifade etmelidir.
Bir anlatı türü olarak deneme ne anlama gelir?
Herhangi bir konuyu yeni ve kişisel görüşlerle ele alarak etkili bir anlatımla sunan düzyazılara deneme denir. Deneme, okuyucuyu düşündürmeyi amaç edinmesi nedeniyle makale ve fıkra gibi düşünsel boyutları olan bir yazı türüdür. Ancak belirli bir düşünceyi benimsetmeye çalışmaması nedeniyle fıkradan; belgelere, tanıklara yer verme zorunluluğu olmaması açısından da makaleden; belirli bir sonuç ve yargıya varmama yönüyle de eleştiriden ayrı bir özellik taşır. Öte yandan deneme yazılarında, anı ya da günlük türünde rastlanan bir içtenlik ve gelişigüzellik havası vardır. Her konuda yazılabilmesi, deneme türünün en belirgin özelliği olarak görülebilir.
Deneme yazı türünün özellikleri nelerdir?
Deneme türünde yazarken denemenin dikkat edilmesi gereken ayırt edici özelliklerini şöyle sıralayabiliriz :
• Her türlü konuda deneme yazılabilir.
• Anlatımda öznellik egemendir.
• Anlatılanların kanıtlanmasına, belgelere dayandırılmasına gerek yoktur.
• Bilgi vermekten çok düşündürme amacı güder.
• Özgün söyleyişlere yer verilir.
• İroniden geniş ölçüde yararlanılır.
• Anlatılanlar iç konuşma tekniğiyle verilir.
• Senli benli ve içtenlikli bir dil kullanılır.
• Düşünceler kesin yargılara bağlanmaya çalışılmaz; okurun dolaylı olarak
sonuca varması amaçlanır.
Bir anlatı türü olarak söyleşi ne anlama gelmektedir?
Söyleşi, yazarın kendi eğilimleri doğrultusunda seçtiği herhangi bir konu hakkındaki görüşlerini, konuşma doğallığı içinde anlatan düşünce yazılarıdır. Söyleşi bir düşünce yazısıdır, ancak bu türde düşünceler karşılıklı konuşma havası içinde kaleme alınır ve konusu da genellikle günlük sanat olaylarıdır. Söyleşi türünde yazar bir anısını, bir yazarı, şairi ya da onun eserleri hakkındaki değerlendirmelerini, okuduğu bir dergi veya kitapla, izlediği bir filmle ilgili görüşlerini, yorumlarını, gündelik yaşamda g.züne takılan bir şeyleri okurla paylaşabilir. Söyleşi yazarlarının kültür, sanat, edebiyat, felsefe gibi farklı alanlarda birikimlerinin olması beklenir.
Söyleşi türünün ayırt edici özellikleri nelerdir?
Söyleşi türünde yazarken bu yazı türünün dikkat edilmesi gereken ayırt edici özelliklerini şöyle sıralayabiliriz :
• Metin içinde sorulu cevaplı anlatımdan yararlanılarak konuşma havası yaratılır.
• Sıkça devrik cümlelere rastlanır.
• Anlatımında içtenlik, yalınlık, duruluk egemendir.
• Genellikle günlük sanat olaylarını ele alır.
• Konu genel ve yüzeysel olarak ele alınır.
• Öznel bir anlatım vardır.
• Anlatılanları kanıtlama çabası yoktur.
Bir anlatı türü olarak röportaj ne anlama gelmektedir?
Bir tür olarak röportaj tanınmış bir kişiyi, yeri veya sanat dalını geniş okur kitlelerine, kendi görüş ve düşünceleriyle birleştirerek araştırma, inceleme yoluyla tanıtan, ayrıntılı bilgi veren yazılardır. Röportaj, genellikle gazete ve dergilerde yayımlanmakla birlikte son yıllarda televizyon, radyo hatta internet ortamında da oldukça yaygınlaşmış ve gazeteciliğin önemli bir dalı olmuştur.
Bir anlatı türü olarak gezi yazısı ne anlama gelmektedir?
Yazarın gözlem ve bilgiye dayalı olarak, gezip gördüğü yerleri çeşitli yönleriyle, özenli bir anlatımla yansıttığı yazıya gezi yazısı denir. Gezi yazısı, insanoğlunun yaşadığı yerin dışında farklı yerler görme isteğinin bir ürünüdür. Özellikle iletişim ve ulaşımın bu kadar kolay olmadığı zamanlarda bu tür yazılar, farklı yerleri, farklı kültürleri, gelenek ve görenekleri tanıtmak ve insanları bilgilendirmek görevini üstlenmiştir. Gezi yazıları edebiyatın yanı sıra tarihin, sosyolojinin, antropolojinin, ekonominin, coğrafyanın ve bilimin de ilgi alanına giren bir türdür.
Bir anlatı türü olarak anı ne anlama gelmektedir?
Bilim, sanat, politika alanında ün yapmış kişilerin yaşadıkları olayları ya da yaşadıkları dönemin önemli olduğunu düşündükleri özelliklerini gözlemlerine, izlenimlerine ve bilgi birikimlerine dayanarak anlattıkları yazılardır. Anı zamanın geçmiş, şimdi ve gelecek olan üç halinden, şimdi ve gelecekle ilgilenmez; yaşanmışı, yani geçmişi anlatır. Anı yaşanan ya da tanık olunan olayları paylaşma, bir dönemi geleceğe aktarma ya da tarihe ışık tutma gereksiniminin bir ürünüdür.
Bir anlatı türü olarak günlük ile anı arasında ne gibi bir fark vardır?
Anı türünden farkı, günlüklerin olayların yaşandığı zaman diliminde kaleme alınmasıdır. Oysa anı yazıları, olayların yaşandığı zamandan çok sonra bir kerede kaleme alınır. Bu y.nüyle anı yazıları bellekte kaldığı kadarıyla yazılırken günlükler, bellekte bütün tazeliğini korurken yazılır. Bu nedenle de günlükler anılara göre daha çok belge niteliği taşırlar.
Bir anlatı türü olarak yaşam öyküsü ne anlama gelmektedir?
Edebiyat, sanat, spor, sosyal ya da fen bilimleri gibi kendi alanlarında tanınmış, ün yapmış, okurun ilgisini çekecek kişilerin yaşam öykülerini araştırarak okuyana bilgi vermeyi amaçlayan yazı türüdür. Yaşam öykülerinin belli bir uzunluğu yoktur; bazen bir fıkra kadar kısa bazen de bir roman kadar uzun olabilir. Uzunluğu ne kadar olursa olsun yaşam öyküsü yazmak ayrıntılı bir çalışmayı gerektirir. Yaşam öyküsü olabildiğince nesnel olmalı, gerçeklere bağlı kalmalı, anlatımına düş gücü karışmamalı ve belgelere dayalı olarak kaleme alınmalıdır.
Bir anlatı türü olarak öz yaşam öyküsü ne anlama gelmektedir?
Bilim, sanat, siyaset, spor vb. alanlarının herhangi birinde tanınmış kişilerin, kendi yaşamını anlattığı yazı türüdür. Otobiyografi olarak da bilinen öz yaşam öyküsü, yazarının diğer insanlar tarafından bilinmeyen ya da kendisi hakkında bilinmesini istediklerini doğrudan aktarmasına, gelecek kuşaklar tarafından tanınmasına olanak sağlar. Öz yaşam öyküsü birinci kişinin ağzından anlatılır. Bu y.nüyle anı türüne benzer; ancak anı türündeki gibi dönemini yansıtmak kaygısı yoktur. Yazar, merkeze kendisini alır ve zamansal sıralamaya dikkat ederek, gerçeğe bağlı kalarak, doğal ve yalın bir dille kendi yaşamını yazar. Kendini, yaşamını anlatan yazardan nesnel olması beklenemez