aofsorular.com
TUR105U

Türkçenin Güncel Sorunları

8. Ünite 20 Soru
S

1980’lerin ortalarında hazırlanan UNESCO raporuna göre Türkçe konuşucu bakımından dünyada kaçıncı sıradadır?

Türkçe, bugün Türk dil ailesinin en fazla konuşucuya sahip kollarından biridir.1980’lerin ortalarında UNESCO, hazırladığı bir raporda Türkçenin konuşucu bakımından dünyanın beşinci büyük dili olduğunu açıklamıştı. Hiç kuşkusuz, bu raporu hazırlayanlar Türk dilinin bütün kollarını, yani dil ve lehçelerini, bir bütün olarak kabul ederek bu sonuca ulaşmışlardı.

S

Türk dilinin çeşitli kollarını konuşan insan sayısı ortalama kaçtır?

Kesin nüfus sayımı sonuçlarına dayanmasa da Türk dilinin çeşitli kollarını konuşan 200 milyonu aşkın insan bulunduğu sanılmaktadır.

S

Söz varlığı ne demektir?

Söz varlığı, bir dildeki, bir eserdeki sözcüklerin, deyim ve atasözlerinin bütünüdür.
Söz dağarcığı, söz hazinesi, kelime serveti gibi adlarla da anılmaktadır.

S

Terim ne demektir?

Terim; bilim, sanat, spor, meslek dalıyla veya bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan sözcüklerdir.

S

Günümüzde en geçerli ve yaygın yabancı dil niteliğini kazanmış olan İngilizce, pek çok dili nasıl etkilemektedir?

Günümüzde en geçerli ve yaygın yabancı dil niteliğini kazanmış olan İngilizce, pek çok dili etkilemektedir. İngilizce sözcükler dillere geçmekte ve onların söz varlığına yerleşmektedir. İngilizcenin dünya pazarında kendisini kabul ettirmesi sonucunda başka ülkeler de ürettikleri ürünlere İngilizce adlar vermektedir. İş yerleri, işletmeler, daha kaliteli ürünler sattıklarını, evrensel olduklarını göstermek için yabancı adlar almakta tereddüt göstermemektedir.

S

Türkiye’de dil etkileşimi hangi şekillerde kendini göstermektedir?

Türkiye’de dil etkileşimi yalnızca sözcük alımıyla sınırlı kalmamaktadır. Dil ile birlikte yaşam tarzları, ticari hayat, beslenme alışkanlıkları da etkilenmektedir. Yeni inşa edilen ve her birine tuhaf yabancı adlar verilen yerleşim birimleri résidence olarak nitelenmekte, sunulan “yüksek güvenlik” ile toplumdan kopuk, komşuluk ilişkilerinden uzak yeni bir yaşam tarzı oluşturulmaktadır.

S

Gündelik dilde, öğretim hayatında, kitle iletişim araçlarında ve sosyal medyada Türkçe'nin kullanımında yaşanan sorunların başında ne gelmektedir?

Gündelik dilde, öğretim hayatında, kitle iletişim araçlarında ve sosyal medyada Türkçe'nin kullanımında yaşanan sorunların başında Türkçeye karşı kayıtsızlık ve duyarsızlık, toplumda Türkçe bilincinin gereğince yaygınlaşmamış olması gelmektedir.

S

Türk Dil Kurumunun RTÜK için 1999 yılında yaptığı bir araştırmaya göre haber programlarında kaç sözcük kullanılmaktadır?

Türk Dil Kurumunun RTÜK için 1999 yılında yaptığı bir araştırmaya göre haber programlarında bin sözcüğün kullanıldığı, ilk yüz sözcüğün ise bu söz varlığının neredeyse yüzde ellisini oluşturduğu ortaya konulmuştur. Bu veri, haber programlarının birkaç yüz sözcükle hazırlandığını göstermektedir.

S

Radyo ve televizyon yayımlarının yaygınlaşması, dinleme ve izleme oranlarının yükselmesi Türkçe açısından nasıl etkiler göstermiştir?

Radyo ve televizyon yayımlarının yaygınlaşması, dinleme ve izleme oranlarının yükselmesi Türkçe açısından olumlu ve yararlı bir gelişme olması gerekirken yeni sorunlar ortaya çıkarmıştır. Söyleyiş bozuklukları, cümle düşüklükleri, yanlış sözcük kullanma, Türkçenin söz varlığında bulunmayan yabancı sözcüklere yer verme, kaba dil ve argo gibi olumsuzluklar radyo ve televizyon yayınlarında sınırsızca yapılınca bu yanlışlar toplumun, özellikle de genç kuşakların diline yerleşmiştir. Yayımcılığın kısır bir söz varlığıyla yapılması ise bir başka sorundur.

S

Sosyal medyanın kurumsal veya kişisel ağ uygulamalarından farkı nedir?

Haberlerin, görüşlerin, düşüncelerin yayıldığı; ses ve görüntü dosyalarının paylaşıldığı ortam sosyal medya olarak adlandırılmaktadır. Kurumsal veya kişisel ağ sayfalarıyla başlayarak, sayfalarca bilginin paylaşıma sunulduğu uygulamalar yerini giderek sınırlı sayıda karakterle ifade edilen düşüncelerin, görüşlerin ortaya atıldığı anlık iletilere bırakmıştır. Bu yöntemle insanlar yaşadıkları bir olayı veya bir olay karşısındaki görüşlerini kısa cümlelerle takipçilerine duyurmakta, bu duyurular aynı anda yüzlerce, binlerce kişiye ulaşmaktadır.

S

Sosyal medya ile hayatımıza giren, Türkçenin kullanımı açısından yanlış kullanımlar nelerdir?

Sınırlı sayıda harfin kullanılabildiği ortamlarda sözcüklerde ünlü harfleri yazmadan yalnızca ünsüzlerle yazışma, büyük harf ile ilgili kurallara aykırılık, sözcüklerin yazımında özensizlik gibi olumsuzluklar dikkat çekmektedir. Kısa mesajlardaki karakter sınırlaması bahanesiyle ünlü harfleri kullanmadan yazma eğiliminin her- hangi bir karakter sınırlaması olmayan akıllı telefonlardaki iletişim uygulamalarında da sürdürülmesi dikkat çekicidir.

S

Yazım ve söyleyiş nedir?

Yazım, imla olarak da adlandırılan ve bir dilin belli kurallarla yazıya geçirilmesi;
söz varlığının yürürlükte olan ses, biçim, köken bakımından kurallara uygun olarak yazılması, noktalama işaretlerinin yerli yerinde kullanılması olarak tanımlanan dil bilgisi terimidir. Yazım kuralları ve sözlerin, özel adların, kısaltmaların bu kurallara göre yazılmış biçimleri, abece sıralamasına göre yazım kılavuzunda yer alır.

Söyleyiş, telaffuz, sesletim, söyleniş olarak da adlandırılan ve bir sözcüğün ses, hece, ton, vurgu bakımından söylenme biçimi olarak tanımlanan dil bilgisi terimidir.

S

Türkçenin “yazıldığı gibi okunan, okunduğu gibi de yazılan bir dil” olduğu söylemi doğru mudur?

Türkçenin “yazıldığı gibi okunan, okunduğu gibi de yazılan bir dil” olduğu söylenir sıkça. Oysa bu, yanlış bir bilgidir. Her dilde olduğu gibi Türkçede de yazılışla söyleyiş arasında ayrılıklar, değişiklikler bulunabilir. Bu durum yazı dilinin daha durağan, konuşma dilinin ise gelişmeye ve değişmeye açık olması sonucunda oluşmaktadır. Bazı dillerde yazı ile söyleyiş arasında ayrılıklar dikkat çekici boyuttadır ve bir kurala bağlanamaz. Türkçede ise sadece bazı seslerin bulunduğu sözcüklerde görülen ses olayları sonucunda yazı dili ile konuşma dili arasında ayrılıklar görülür: Zonguldak’ı yazımının söylenişi Zonguldaı̮ biçimindedir.

S

Bugün Türkçenin karşı karşıya bulunduğu en önemli sorun nedir?

Bugün Türkçenin karşı karşıya bulunduğu en önemli sorun, yabancı dillerin, özellikle de İngilizcenin, Türkçeyi olumsuz olarak etkilemesi... Bu etki yalnızca alıntı sözcüklerin olur olmaz her yerde kullanılmasıyla sınırlı kalmamakta, Türkçenin seslerinin, yazım biçimlerinin, yapısal özelliklerinin, söz dizimi niteliğinin değişmesine, bozulmasına yol açmaktadır.

S

Eğitim ve öğretimin yabancı dilde yapılmasının Türkçe'ye etkileri nelerdir?

Türkçenin karşı karşıya bulunduğu sorunlardan biri de eğitim ve öğretim dilinin yabancılaştırılmasıdır. Son yıllarda İngilizcenin yaygınlık alanını gittikçe genişletmesi, uluslararası bir iletişim diline olan gereksinim, Türkiye’de İngilizce öğrenmenin yanı sıra İngilizce ile öğretim yapılması gibi yanlış bir yola girilmesine yol açmıştır. Yabancı dili yabancı dil dersinde öğretmek yerine alan derslerinin, hatta yükseköğretimde meslek derslerinin İngilizce verilmesi, Türkçenin bilim ve öğretim dili olarak gelişmesinin önünde bir engel oluşturmaktadır.

S

Türkçenin bilim dili olmasının tarihî ne zamana dayanmaktadır?

Türkçenin bilim dili olmasının tarihî, Uygurların X. yüzyılda çeşitli bilim dallarında yazdıkları eserlerde kendi dillerinin söz varlığından yararlanarak türettikleri terimleri kullanmalarıyla başlatılmaktadır. Uygurların başka dillerden yaptıkları çevirilerde yabancı kökenli terimleri, kavramları kendi dillerinden türettikleri terimlerle karşılamaları, Türk dilinin bin yıl öncesinden bilim dili niteliğini kazandığını ortaya koymaktadır.

S

Atatürk’ün geometri terimleri üzerine yaptığı çalışmada Türkçe'ye kazandırdığı yeni terimler nelerdir?

Atatürk, yazdığı Geometri kitabında yeni türettiği ve tanımını verdiği açı, açıortay, altıgen, beşgen, çap, dar açı, dış tersaçı, dikey, düşey çizgi, eşkenar dörtgen, ikizkenar üçgen, teğet, yamuk, yüzey gibi yüz yirmi dokuz geometri terimini kullanarak Türkçe terimler- le öğretim ve bilim yapmanın örneğini de gözler önüne sermiştir.

S

İthal ürünlerin satışında Türkçe açısından karşılaşılan sorun nedir?

İthal ürünlerin satışında karşılaşılan sorun ise kullanım kılavuzlarında Türkçeye yer verilmemesidir. Alınan ürünlerin kullanım kılavuzunda on beş yirmi dil bulunmasına karşılık Türkçe kılavuzun olmaması ana dilimize duyarsızlığın açık bir göstergesidir. Kimi ithalatçı kuruluşlar bu eksiği gidermek için kılavuzdaki bilgilerin bir özetini çıkarıp minicik harflerle farklı bir kâğıda basıp ürünün üzerine veya kutusuna yapıştırıyor.

S

Türkçenin karşı karşıya bulunduğu sorunların çözümü için öncelikle yapılması gereken nedir?

Türkçenin karşı karşıya bulunduğu sorunların çözümü için öncelikle toplumda Türkçe bilincinin yaygınlaştırılması ve dilin öneminin kavratılması gerekmektedir.

S

Türkçe'nin karşı karşıya bulunduğu sorunların çözümünde en büyük rol eğitim öğretimden sonra hangi kuruluşlara düşmektedir?

Eğitim kurumlarından sonra bu konuda en büyük sorumluluk radyo ve televizyon kuruluşlarına, basın yayın organlarına düşmektedir.