1940'lı yıllarda DTCF’de; Muzaffer Şerif, Behice Boran, Niyazi Berkes, Pertev Naili Boratav, bilim felsefecisi Nusret Hızır ve Etnolog W. Eberhart gibi sosyal bilimler alanında ders veren öğretim üyelerinin özellikle sosyolojiyi farklı bir noktaya taşıdıkları ve bu bağlamda Mübeccel Kıray'ın akademik şekillenmesinde önemli bir rol oynadıkları görülmektedir. Bu akademik kadronun Türkiye'deki sosyoloji çalışmalarına getirdiği yaklaşım aşağıdaki açıklamaların hangisinde tam olarak ifade edilmektedir?
Çözüm Açıklaması
Kıray 1940’lı yıllarda Türk Sosyal bilimine büyük katkı yapan hocaların yer aldığı Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Sosyoloji Bölümüne kaydolur. Bu yıllarda DTCF’de sosyal bilimler alanında ders veren hocalar özellikle sosyolojiyi farklı bir noktaya taşımışlardır. Aralarında Muzaffer Şerif, Behice Boran, Niyazi Berkes, Pertev Naili Boratav, bilim felsefecisi Nusret Hızır ve Etnolog W. Eberhart’ın bulunduğu bu akademik kadro, Türkiye’nin toplumsal yapısını, folklor çalışmalarından halk bilimine, toplumsal yapı araştırmalarından soysal psikolojiye dünyada yeni araştırma yöntemleri ile kavramaya çalışan bir kadroydu.
Soru 2
Mübeccel Kıray, doktora eğitimi için ABD'ye giderek, burada alanın önemli akademisyenlerinden birisi olan Herskowits danışmalığında, “Dört Farklı Kültürde Gösterişçi Tüketim Eğilimleri” adlı ikinci doktora tezini tamamlamıştır. Kıray'ın ikinci doktora tezi aşağıdaki bilim dallarından hangisi kapsamında yazılmıştır?
Çözüm Açıklaması
Kıray, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesindeki lisans eğitimini 1944’de bitirmiş ve ilk doktorasını Boran’nın danışmanlığında 1946’da tamamlamıştır. Boran ve Muzaffer Şerif’in desteği ile ABD’ye giden Kıray, ikinci doktorasını Sosyal Antropoloji alanında bu alanın tanınmış ismi Herskowits da-nışmalığında yapmıştır. Kıray’ın 1950 yılında Northwestern Üniversitesinde Sosyal Antropoloji alanında tamamladığı ikinci doktorası “Dört Farklı Kültürde Gösterişçi Tüketim Eğilimleri” başlığını taşır.
Soru 3
Araştırma nasıl olmalıdır? sorusuna Kıray, “önce genel bir gözlem yapılmalıdır” şeklinde bir açıklama getirir ve bu genel gözlemin, kişinin sosyal bilimlerdeki birikimini gösterdiğini ifade ederek araştırmacının tarih bilgisine de sahip olmasının altını çizer. Sonrasında da bir sosyal bilimcinin araştırmalardaki ilerleme aşamalarını açıklar.
Buna göre Kıray'ın bir araştırmada sosyal bilimciler için ilk adım olarak açıkladığı olgu aşağıdakilerden hangisidir?
Çözüm Açıklaması
Araştırma nasıl olmalıdır? sorusuna Kıray, “önce genel bir gözlem yapılmalıdır.” der. Bu genel gözlem sosyal bilimlerdeki birikiminizi gösterir. Bu nedenle tarih bilginiz olmalı. Bir mikro tarih incelediğiniz dönemden önce gelen olaylar hakkında, araştırdığınız dönemin öncesi hakkında fikriniz olmasını sağlar. Daha sonra tekniğe girebilirsiniz. Türkiye’de sosyal bilimlerin meşrulaşması planlamayla oldu. Sosyal bilimci için ilk adım envanter olabilir. İkinci adım kategorilendirmedir. Bunun içinde mutlaka dünyada neler olup bittiğini bilmek gerekir ve değişme boyutuna, zaman boyutuna girmeniz gerekir. Sonrada istatistiğin ayrıntıları gelir ki bu ikincil bir sorundur. Onu da uzmanına bırakabilirsiniz. Kıray için bilim demek ilişkileri bulmak ve analiz etmek demektir. Ama bir ilişki hakkında hiçbir bilgi yoksa envanter çalışmasıyla başlayabilirsiniz. Bir durum tespiti gereklidir. Fakat o konuda kütüphaneler dolusu bilgi varsa bu sefalettir. Bilgi olmadığa zaman envantere hakkınız vardır der.
Soru 4
1. Yerleşilen arazi
2. Nüfus ve nüfus özellikleri
3. Doğanın işlenme tarzı
4. Toplumsal değerler sistemi
Kıray, toplumun ne olduğundan ziyade ne tür özellikler taşıdığının daha önemli olduğunu belirterek, toplumun niteliklerinin ortaya çıkmasında bazı anahtar kavramların altını çizmektedir. Buna göre yukarıdakilerden hangileri Kıray'ın belirttiği bu kavramlar arasında yer almaktadır?
Çözüm Açıklaması
Toplumun ne olduğu değil ne tür özellikler taşıdığı önemlidir. Bunlardan biri yerleştiği arazidir. Diğeri nüfus ve nüfusun özellikleridir. Ayrıca nüfusun doğayı işleme tarzı ve bunlardan doğan insan ilişkileri, insan doğa ilişkisi, insanların doğayı işlemede kullanılan aletler ile bunların hepsinin oluşturduğu sosyal örgütlenme ve sosyal örgütlenmenin kendine uygun olarak yarattığı değerler sistemi inançları, düşünceleri ile bir bütündür. Bu özelliklerin hiçbiri tek başına bir anlam ifade etmez. Her şey birbirine bağlı ve birbirini etkilerken, toplumun saydığımız temel özelliklerinde zincirleme değişmesine neden olur. Yani doğayı işleme tarzınız değişirse, nüfusunuz değişir, nüfusunuz değişirse yerleşme tarzınız değişir, yerleşme tarzınız değişirse sosyal örgütlenme veya bunlarla ilgili olarak değerler, inanç sistemi değişir.
Soru 5
DTP tarafından desteklenen ve bir yerleşimin, 1962 yılındaki sosyal yapısını, bu yapı ile ilgili insan ilişkilerini ve sosyal değerleri birbirine bağımlı ve bağlı bir düzende görmeyi amaçlayan araştırmasında Kıray, kurulacak bir sanayi tesisi üzerinden giderek, bir yerleşimin sosyal hayatını analiz ederek ülkemizde yayımlanan ilk kent çalışmasını gerçekleştirir. Kıray'ın araştırmasına konu ettiği merkez aşağıdakilerden hangisidir?
Çözüm Açıklaması
Kıray’ın Ereğli çalışması ise Ereğli’de kurulacak olan demir-çelik sanayi tesisleri öncesinde sosyal hayatı analiz etmek için yapılan ve DTP tarafından desteklenen bir araştırmadır. Kıray, kitabın önsözünde bu çalışmanın memleketimizde yapılan yayımlanan ilk kent araştırması olduğunu belirtir. Çalışmanın verileri, yazılı kaynak tarama, açık mülakat, survey teknikleri kullanılarak elde edilmiştir. Araştırma, Ereğli kasabasının 1962 yılındaki sosyal yapısını, bu yapı ile ilgili insan ilişkilerini ve sosyal değerleri birbirine bağımlı ve bağlı bir düzende görmeyi amaçlar.
Soru 6
Aşağıdakilerden hangisi, toplumsal yapımızı temellendirmeye çalışan çok yönlü düşünce insanlarından birisi olan Cahit Tanyol'un görüşlerinin şekillenmesinde etkili olmuş düşünürlerden birisidir?
Çözüm Açıklaması
Tanyol “Tarihe Sosyoloji ile Bakmak” diye nitelendirilen karşılaştırılmalı tarihsel yöntem ve tarihsel materyalizmin etkisiyle, artık sezgi olmaktan çıkıp kesin bilgiye dönüşen Doğu-Batı farklılığından kalkarak, toplum-sal yapımızı temellendirmeye çalışmış çok yönlü bir düşünce adamıdır. 1960’lı yıllar Tanyol açısından önemli toplumsal sorunların tespiti ve çözümüne yönelik sosyolojik görüşlerini siyaset alanına yansıttığı yıllardır. 1950’li yıllardaki çalışmalarında Durkheim, Ziya Gökalp ve Prens Sabahattin’nin sosyo-loji ve metot anlayışını benimseyen Tanyol’da 1960-1990 yıllar arasında Marksist metodoloji hakimdir. 1990’lı yıllardan sonra Tanyol kendisini etkileyen en önemli fikir adamının Max Weber ve onun bürokrasi anlayışı olduğu ifade eder. 1990’lı yıllardan dünyada ve Türkiye’de meydana gelen değişmelere bağlı olarak görüşlerinin odak noktası Kemalizm ve ordu olmuştur.
Soru 7
Tanyol’a göre Durkheim’ın din sosyolojisi ile ilgili görüşlerinin çoğu eskise de din konusunda ileri sürdüğü pek çok tanım hala geçerliliğini korumaktadır. Üstelik Tanyol açısından, aynı alan içinde din ile büyü arasındaki bağlantı henüz kesin olarak çözümlenememişse de Durkheim’ın din ve büyü üzerinde ileri sürdükleri, Türk toplumu için özel bir anlam yaratmaktadır.
Tanyol için bu özel anlam aşağıdaki gelişmelerin hangisinden kaynaklanmaktadır?
Çözüm Açıklaması
Toplumda mekanik dayanışma, organik dayanışmayla ters orantılıdır. Buna cemiyetle cemaat arasındaki ters orantıda denebilir. Tanyol’a göre Durkheim’ın din sosyolojisi ile ilgili görüşlerinin çoğu eskimiştir. Fakat yinede din konusunda ileri sürdüğü pek çok tanım hala geçerliliğini korumaktadır. Tanyol’a göre Durkheim’ın din ve büyü üzerinde ileri sürdüklerinin bizim için özel bir anlamı vardır ve bu anlam Şamanizmden kaynaklanmaktadır. Din ve büyünün iç içe olduğunu en iyi kanıtlayan Türklerin, İslam’dan önceki dini olan Şamanizm’dir.
Soru 8
Tanyol'a göre Türkler tarih sahnesine çıktıklarından beri, ortak noktası evrensel bir devlet fikri barındıran çeşitli imparatorluklar kurmuşlardır. Buna bir tür dünya devleti de denebilir.
Tanyol, bu dünya devleti fikrinin gerisinde güç olarak aşağıdakilerden hangisini ileri sürmektedir?
Çözüm Açıklaması
Her alanda olduğu gibi devlet sorununda da ilk hareket noktası Doğu ile Batı arasın-daki ayrılık olmalıdır. Düşünce bu ayrılık üzerinde yoğunlaşmalıdır. Batı uygarlığı adını verdiğimiz kültür ve devletler topluluğu kendi sosyal, ekonomik, kültürel tarih görüşünü bütün bir insanlığın evrim şeması gibi ele almıştır. Bu uygarlığın dışında kalan İslam uygarlığı Asya uygarlığı yok kabul edilmiş ya da Batı’ya etkisi bakımından düşünülmüştür. Oysa Asya toplumları arasında özellikle Türk toplu-munun kendine özgü bir dünya görüşü ve devlet felsefesi vardır. Evrene ve insana bakış açısı bambaşkadır. Batı felsefesini ve onun dayandığı antik felsefenin odak noktası olan bilgi sorununun yerini bizde pratik felsefe almıştır. Bilgi deyince sadece doğa bilimleri değil, devlet yönetimi ve ahlak bilimi de anlaşılmaktadır. Türk Devlet Felsefesinin Kaynağı Mitolojidir.
Soru 9
Türkler arasında devlet anlayışı sosyal devletten bireyciliğe doğru kaymaya başlamıştır ki Tanyol'a göre devletin ağırlık kazandığı bir sosyal devlet yapısıyla toplumun ağır bastığı devlet anlayışı birbirine zıttır. İçimizdeki Doğu-Batı çelişkisinin gerisinde bu sosyo-politik neden yatmaktadır. Kısaca Batı burjuva demokrasileri ve onun kalıpları bizim yapımıza uymamaktadır.
Bu konuda toplumumuzun Batı’dan farklı bir yapıya sahip olduğunu anlayan ve belirten ilk düşünür aşağıdakilerden hangisinde gösterilmektedir?
Çözüm Açıklaması
Değişmeyen ana geleneğimiz topluma devletin biçim verme niteliğidir. Türk devlet felsefesinin Batı’dan temel farkı budur. Batı’da devletin türü amacı niteliği ve sosyal sınıflara göre değişmektedir. Bizde olay tersinedir. Devlet gücünü yitirir ve çözülürse toplum bir yığın ve sürü haline gelmektedir, sosyal niteliğini yitirerek bir sürü görünümü ön plana geçmektedir. Batı toplumları bireycilikten sosyal devlete doğru yol izler. Bizde ise devlet anlayışı sosyal devletten bireyciliğe doğru kaymaya başlamıştır. Devletin ağırlık kazandığı bir sosyal devlet yapısıyla toplumun ağır bastığı devlet anlayışı birbirine zıttır. İçimizdeki Doğu-Batı çelişkisinin gerisinde bu sosyo-politik neden yatmaktadır. Kısaca Batı burjuva demokrasileri ve onun kalıpları bizim yapımıza uymamaktadır. Tanyol’a göre toplum ve devlet ilişkisinde her toplumun kendisine özgü bir yapısı ve geleneği vardır. Bütün devrim hareketleri bu yapıda düşünülmelidir. Bizim Batı’dan farklı toplum yapımız olduğunu ilk fark eden Prens Sabahattin’dir. Prens Sabahattin’in aydınlarımızın istediği özgürlük ve meşrutiyetin gerisinde farklı bir sosyal sınıfın olduğunu fark etmesi o günkü koşullarda ileri bir düşüncedir.
Soru 10
Tanyol kültürü, "bireyin doğuşta hazır bulduğu ve içinde yetiştiği değerler" şeklinde tanımlayıp, çeşitli değerlerden oluşan bu kavramın "bir nevi toplumsal veraset" olduğunu yazarken kültürün ilk belirtisi ve özelliği olarak aşağıdaki kavramlardan hangisini göstermektedir?
Çözüm Açıklaması
Kültür, bireyin doğuşta hazır bulduğu ve içinde yetiştiği değerlerdir. Bu değerler çeşit çeşittir. Tanyol, kültürde bulunan değerleri üç grupta toplar. 1. Bireyin hareketiyle ilgili değerler. 2. Bireyin düşüncesiyle ilgili değerler. 3. Bireyin yaratmasıyla ilgili değerler. Bu ayrımı kültürün karakteristiğini belirtmek için yapar. Kültüre bir nevi toplumsal veraset demek doğrudur. Tanyol, bireye sonradan eklenen bütün bilgi, hareket, yaratma ve yapma değerlerinin toplamına kültür adını vermektedir. Kültürün ilk belirtisi ve özelliği dildir.
Soru 11
Aşağıdakilerden hangisi Mübeccel Kıray’ın üniversite hayatında en çok etkilendiği bilim insanıdır?
Çözüm Açıklaması
Bu değerli hocalar arasında Kıray’ı en çok etkileyen Behice Boran’dı. Öyle ki Baran tarafından başlatılan yeni sosyoloji anlayışı daha sonraki yıllarda Kıray tarafından devam ettirilmiştir.
Soru 12
Aşağıdakilerden hangisi Mübeccel Kıray’ın sosyal bilime ve sosyal bilimciye ilişkin görüşlerinden biri değildir?
Çözüm Açıklaması
Kıray’a göre sosyal bilim olgulara dayanarak yani insanların dışında var olan, etki etse de etmese de var olan belirli tekniklerle bunları gözlemleyerek ve bugünkü çok çalkantılı durumda mutlaka değişmeyi de göz önünde tutarak bilgi üretilmelidir. Sosyal bilimcide sosyal bilimleri bütünde gerekli olan bilgilerin toplamını ve ondan sözülmüş bir genel görünüşü edinmiş olması gerekir. Araştırma nasıl olmalıdır? sorusuna Kıray, “önce genel bir gözlem yapılmalıdır.Bu genel gözlem sosyal bilimlerdeki birikiminizi gösterir. Bu nedenle tarih bilginiz olmalı. Sosyal bilimci için ilk adım envanter olabilir.Fakat o konuda kütüphaneler dolusu bilgi varsa bu sefalettir. Bilgi olmadığa zaman envantere hakkınız vardır" der.
Soru 13
Kıray’a göre “Türkiye’de bugün şehirleşme, şehirlerin sanayileşme hızının, tarımın modernleşmesinden çok daha yavaş olması sonucu ……………………....….. diye nitelediğimiz oluşumlarla sonuçlanmaktadır” ifadesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Çözüm Açıklaması
Kıray'a göre “Türkiye’de bugün şehirleşme, şehirlerin sanayileşme hızının, tarımın modernleşmesinden çok daha yavaş olması sonucu “sahte şehirleşme” diye nitelediğimiz oluşumlarla sonuçlanmaktadır”.
Soru 14
Kıray’a göre kentlerde gecekondu mahallelerinin oluşması hangi toplumsal gelişmenin nihai bir sonucudur?
Çözüm Açıklaması
Türkiye’nin toplumsal yapısındaki değişim ana ekseni köylülük içinde gerçekleşen dönüşümdür. Bu değişimin kanıtı 1950 ‘lerden bu yana köylülüğün çözülmesi, köylülerin kente göç etmesi ve burada yerleşmesidir. Bu insanların kenteki yaşamlarının fizikî göstergesi olan gecekondu mahallelerinin oluşması ise yalnızca nihaî sonuçtur.
Soru 15
Kıray’ın ilk defa “tampon kurum” ve tampon mekanizma” kavramlarını kullandığı çalışma hangisidir?
Çözüm Açıklaması
Kıray’ın Ereğli çalışması ise Ereğli’de kurulacak olan demir-çelik sanayi tesisleri öncesinde sosyal hayatı analiz etmek için yapılan ve DTP tarafından desteklenen bir araştırmadır. Kıray, kitabın önsözünde bu çalışmanın memleketimizde yapılan yayımlanan ilk kent araştırması olduğunu belirtir. İlk defa “tampon kurum” ve “tampon mekanizma” kavramları bu kitapta kullanılmıştır.
Soru 16
Aşağıdakilerden hangisi her dinde ortak olan özelliklerden biri değildir?
Çözüm Açıklaması
Her din olgusunda içeriği ve farklıkları ne olursa olsun şu üç öge bulunur: 1. Her dinde bir inanç sistemi vardır. 2. Her dinin kendine özgü bir ibadeti ve töreni vardır, törensiz din olmaz. 3. Her dinin bir kutsal yeri, bir tapınağı vardır. İster ilkel olsun, ister semavi, ister çok tanrılı olsun, ister tek tanrılı ya da tanrısız, hepsi bu üç ögeyi barındırır.
Soru 17
Türk mitolojisiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
Çözüm Açıklaması
Türk mitolojisinde tanrılar devletin hakimiyet aracıdır. Onun emrine boyun eğerler. Hükümdarlarla tanrılar arasındaki ilişki bir baba-oğul, bir soyluk ilişkisidir. Yunan mitolojisinde tanrılar bir site tanrısıdır. Türk mitolojisinde ise tanrılar devlet tanrısıdır. Bu nedenle Şamanizmde evrensel bir nitelik yaşamaktadır. Yani birisinde doğa, diğerinde devlet-insan-toplum ağır basar. Biri din mitoslarına, diğeri kaynağı büyü olan mitoslara dayanır. Türk mitolojisinde büyü din görevini de yüklenmiştir.
Soru 18
Tanyol'a göre aşağıdakilerden hangisi Türk devlet felsefesini Batı’dan ayıran temel farklılıktır?
Çözüm Açıklaması
Değişmeyen ana geleneğimiz topluma devletin biçim verme niteliğidir. Türk devlet felsefesinin Batı’dan temel farkı budur. Batı’da devletin türü amacı niteliği ve sosyal sınıflara göre değişmektedir.Batı toplumları bireycilikten sosyal devlete doğru yol izler. Bizde ise devlet anlayışı sosyal devletten bireyciliğe doğru kaymaya başlamıştır. Devletin ağırlık kazandığı bir sosyal devlet yapısıyla toplumun ağır bastığı devlet anlayışı birbirine zıttır.
Soru 19
Aşağıdakilerden hangisi Tanyol’un kültür ile görüşlerini yansıtmaz?
Çözüm Açıklaması
Tanyol'a göre, kültür bireyin doğuşta hazır bulduğu ve içinde yetiştiği değerlerdir. Kültüre bir nevi toplumsal veraset demek doğrudur. Tanyol, bireye sonradan eklenen bütün bilgi, hareket, yaratma ve yapma değerlerinin toplamına kültür adını vermektedir. Kültürün ilk belirtisi ve özelliği dildir. Tanyol, bizim Batı medeniyeti karşısında özel durumumuz ne olursa olsun kültür ve medeniyeti birbirinden ayıramayız der. Din gibi, dil gibi, teknik de belli bir kültürün malıdır ve bir ahenk teşkil ederler. Daha açık ifadeyle manevi değerlerle maddi değerler arasında bir uyuşma bir benzeşme vardır.
Soru 20
Tanyol’a göre modern vatandaş ahlakının temeli hangisidir?
Çözüm Açıklaması
Tanyol'a göre, laik ahlak “ferdin cemiyetle mevcut töreleri bir malzeme olarak kullanması ve onları aşması suretiyle, objektif değerlerden başlayarak, subjektif bir tavırda devam eden bir aksiyon zinciridir.” Dolayısıyla laik ahlak bir vatandaş ahlakıdır. Modern vatandaş ahlakının temeli laik ahlaktır.