aofsorular.com
SOS312U

Mübeccel Kıray ve Cahit Tanyol

6. Ünite 20 Soru
S

Mübeccel Kıray'ın ders aldığı hocalardan bazıları kimlerdir?

Mübeccel Kıray'ın ders aldığı hocalar arasında Muzaffer Şerif, Behice Boran, Niyazi Berkes, Pertev Naili Boratav, bilim felsefecisi Nusret Hızır ve Etnolog W. Eberhart’ın bulunmaktadır.

S

Mübeccel Kıray en çok hangi hocasından etkilenmiştir?

Kıray’ı en çok etkileyen Behice Boran’dır.

S

Mübeccel Kıray'a göre sosyal bilim nasıl olmalıdır?

Kıray’a göre sosyal bilim olgulara dayanarak yani insanların dışında var olan, etki etse de etmese de var olan belirli tekniklerle bunları gözlemleyerek ve bugünkü çok çalkantılı durumda mutlaka değişmeyi de göz önünde tutarak bilgi üretilmelidir.

S

Kıray'a göre sosyal bilimci nasıl olmalıdır?

Sosyal bilimci, sosyal bilimleri bütünde gerekli olan bilgilerin toplamını ve ondan süzülmüş bir genel görünüşü edinmiş olması gerekir.

S

Mübeccel Kıray'a göre Türkiye'de şehirleşme nasıl olmuştur?

Kıray'a Türkiye’de bugün şehirleşme, şehirlerin sanayileşme hızının, tarımın modernleşmesinden çok daha yavaş olması sonucu “sahte şehirleşme” diye nitelediğimiz oluşumlarla sonuçlanmaktadır.

S

Kıray'a göre 1950'lerden 1980'lere kadar geçen sürede oluşan ara formların iki temel ve tehlikeli yönü bulunmaktadır.Bunlar nelerdir?

1950’lerden 1980’lere kadarki süreçte ekonomik daralma ve genişlemelere bağlı olarak kendiliğinden oluşan, toplumun sorununu halletmiş görünen fakat daha sonra gelişmeyi tıkayan birçok ara formu yeterli bulmak hem siyasi partilerde hem de giderek devlette iki temel ve tehlikeli yönü toplum hayatına yerleştirildi. Birincisi her türlü kanunsuzluğu olağan karşılama ve göz yumma yaşam biçimine sokuldu ve hukuk devleti sözü retorik olarak kaldı. İkincisi modern toplumun kaçınılmaz parçası olan farklılaşma, uzmanlaşma ve gerçek anonim örgütleşme yerine durmadan küçük kapalı çevrelerin yüz yüze ilişkileri, kişisel bağımlılıkları oluşturan patronajı çeşitlendirdi ve yaydı.

S

Kıray'a göre köyden şehre göç edenler açısından ortaya koymamız gereken sorunlar nelerdir?

Köyden şehre göç edenler açısından ortaya koymamız gereken sorun iki çeşittir. Biri kendiliğinden oluşan uyum mekanizmaları diğeri ise politikalar geliştirerek uyumu sağlamaya çalışan düzenlemeler.

S

Kıray'a göre kendiliğinden oluşan uyum mekanizmaları nelerdir?

Kendiliğinden oluşan uyum mekanizmalarının ilki tüketim sorunudur. İkinci uyum mekanizması eğitim, üçüncü uyum mekanizması meslektir.

S

Kıray'ın 1967-1968 yıllarında İzmir'e yöenlik yaptığı çalışmanın amacı nedir?

Kıray'ın gözünden İzmir sanayi öncesi bir feodal şehir yapı ve ilişkileri düzeninden az gelişmiş bir metropoliten merkez haline dönüşmüştür, ve Kıray’ın bu çalışmayla amacı böyle bir dönüşümün hangi faktörlerin etkisi ile mümkün olduğu ve bu dönüşümün kente nasıl aksettiği araştırılarak bu oluşumlar üzerinde bazı genellemelere ulaşmaktır.

S

Kıray'ın Ereğli çalışmasının amacı nedir?

Araştırma, Ereğli kasabasının 1962 yılındaki sosyal yapısını, bu yapı ile ilgili insan ilişkilerini ve sosyal değerleri birbirine bağımlı ve bağlı bir düzende görmeyi amaçlar. Diğer bir ifadeyle Ereğli’nin sosyal gelişme ve oluşumunun belirli bir anında dinamik fakat dengeli bir sistem halinde bu yapıyı kavramaya çalışmaktır.

S

Cahit Tanyol'un fikirlerini etkileyen kişiler kimlerdir?

1950’li yıllardaki çalışmalarında Durkheim, Ziya Gökalp ve Prens Sabahattin’nin sosyoloji ve metot anlayışını benimseyen Tanyol’da 1960-1990 yıllar arasında Marksist metodoloji hakimdir. 1990’lı yıllardan sonra Tanyol kendisini etkileyen en önemli fikir adamının Max Weber ve onun bürokrasi anlayışı olduğu ifade eder.

S

Tanyol'a göre her din olgusunda bulunan üç öge nedir?

Her din olgusunda içeriği ve farklıkları ne olursa olsun şu üç öge bulunur: 1. Her dinde bir inanç sistemi vardır. 2. Her dinin kendine özgü bir ibadeti ve töreni vardır, törensiz din olmaz. 3. Her dinin bir kutsal yeri, bir tapınağı vardır.

S

Tanyol'a göre dinle büyünün alanlarının ayrı ayrı olduğu hangi düşünce ve gözlemlere dayanır?

Tanyol, dinle büyünün alanlarının ayrı ayrı olduğunu şu düşünce ve gözlemlere dayandırır:

  • Din büyüyü reddeder, üstelik ona düşmandır, büyü de dine karşıdır.
  • Büyücünün hareketlerinde dine aykırı bir taraf vardır. Ne kadar benzer görünümleri olsa da aralarındaki çatışma önlenemez.
  • Büyücüyle müşterisi arasındaki bağlantı gevşektir ve müşterilerin kendi aralarında da bir birlik ve beraberlik yoktur.
  • Dinin ana kurumlarından biri tapınaktır ve bu dinde esastır. Büyücünün ise tapınağı yoktur
S

Tanyol'a göre Şamanizmi büyü içerikli diğer ilkel inançlardan ayıran nedir?

Şamanizm büyü esaslarına göre örgütlenmiş bir dindir fakat buna rağmen  bir mitolojisi ve evren görüşü vardır. Bu yönü ile büyü içerikli diğer ilkel inançlardan ayrılmaktadır.

S

Tanyol'a göre Türk toplumunun kurmuş olduğu devletlerin temelinde ne bulunmaktadır?

Türk toplumunun kurmuş olduğu devletlerin temelinde ortak bir devlet felsefesi ve dünya görüşü vardır.

S

Türk devlet felsefesinin kaynağı nedir?

Türk devlet felsefesinin kaynağı mitolojidir.

S

Türk devlet felsefesinin Batı’dan temel farkı nedir?

Değişmeyen ana geleneğimiz topluma devletin biçim verme niteliğidir. Türk devlet felsefesinin Batıdan temel farkı budur. Batı’da devletin türü amacı niteliği ve sosyal sınıflara göre değişmektedir.

S

Tanyol kültürde bulunan değerleri kaça ayırmıştır ve bunlar nelerdir?

Tanyol, kültürde bulunan değerleri üç grupta toplar. 1. Bireyin hareketiyle ilgili değerler. 2. Bireyin düşüncesiyle ilgili değerler. 3. Bireyin yaratmasıyla ilgili değerler.

S

Ahlak kurallarının toplumlar arası değişmesinde neler rol oynar?

Ahlak kuralları toplumdan topluma değişir. Bu kuralların değişmesinde din değil, töre ve adetler rol oynar. Çünkü yapılması istenenle, istenmeyeni ayıran, iyi ve kötü hükümlerini veren odur.

S

Tanyol, dünden bugüne Türk'lerin ahlaki şahsiyetlerinde eksik olan tarafı ne olarak belirtmiştir? 

Tanyol, dünden, bugünde ahlaki şahsiyetimizde eksik olan tarafları dört maddede toplamıştır.

1. Medeni cesaret.

2. İnsanın kendi kendisini hareketlerinden sorumlu tutması.

3. Kendi kendisiyle tutarlı olmakve bunu gerek birey ve gerekse devlet hayatında gerçekleştirmek.

4. Sosyal faydayı bireysel faydadan üstün tutmak.