aofsorular.com
İLH1010

DİNÎ TÜR VE KONULAR

9. Ünite 20 Soru
S

Türk-İslam edebiyatında Hz. Peygamberi anlatan eserlerin sayısının, Allah'ı anlatan eserlerinkinden fazla olmasının sebebi nedir?

Türk-İslâm edebiyatında dinî türlere baktığımızda en çok türün Hz. Peygamber ile ilgili olarak geliştiği görülür. Allah ile ilgili daha az tür gelişmiştir. Hz. Peygamber’in bir beşer olması sebebiyle kendisini hiç görmeyenler tarafından dahi kolayca anlatılabilmesine karşılık Allah’ın yüceliği ve varlığının insan idrakini aşması, ne kadar çaba gösterilirse gösterilsin O’nun hakkıyla anlatılmasını imkânsız kılmıştır. Dolayısıyla bu alanda gelişen edebî türler, O’nun vahdâniyeti, esma ve sıfatları ile O’na karşı sığınmayı, af dilemeyi içeren edebî ürünlerle sınırlı kalmıştır.

S

Türk-İslam edebiyatında Allah ve Hz. Peygamber dışında işlenen diğer konular ve türleri nelerdir?

Allah ve Hz. Peygamber ile ilgili türler müstakil üniteler halinde işlendiği için bu ünitede diğer dinî tür ve konular ele alınacaktır. Bu tür ve konuları üç başlık halinde tasnif etmek mümkündür. Birincisi, Mersiye, Maktel, Ramazâniye gibi ortak bir ad altında anılan türler; ikincisi, Kısas-ı enbiyâ, Tezkiretü’l-evliyâ ve Menâkıbnâme gibi biyografik bilgi ihtiva eden yaşam öyküleri etrafında gelişen türler ile Kur’ân-ı Kerîm’in tercüme ve tefsiri, itikat, ibadet, ahlâk vb. konularında yazılan eserler; üçüncüsü de destânî anlatım tarzının benimsendiği dinî konulu eserlerdir.

S

Mersiye nedir?

“Mersiye”, dinî edebiyatımızda bir kimsenin vefatı üzerine duyulan üzüntüyü ifade etmek üzere, ölenin meziyetlerini anlatmak suretiyle yazılan duygu yoğunluğu yüksek manzumelere denir.

S

İslamiyet öncesinde, ölenlerin arkasından söz söyleme sanatına ne ad verilirdi?

Ölenin arkasından söz söyleme geleneği İslâmiyet öncesi Türk şiirinde “sagu”, Türk halk şiirinde ise “ağıt” olarak isimlendirilmiştir.

S

Mersiye nasıl yazılır?

Mersiyenin muhtevası şöyledir: Şair şiirin giriş kısmına dünyanın geçici olduğunu, bu güzelliklere aldanmamak gerektiğini ve dünyanın ne kadar acımasız olduğunu vurgulayarak başlar. Daha sonra vefat eden kişinin övgüsünü ve böyle bir kişiyi kaybetmekten dolayı duyduğu üzüntüyü dile getirir. Bu bölüm şairin yasına tabiatın da katılmasıyla farklı bir hal alır. Kahramanın ölümüne âdeta bütün âlem ağlamaktadır. Ardından böylesine değerli ve genç bir kişiye kıymış olmasından dolayı feleğe sitem edilir. Mersiyelerin son bölümü genellikle dua ve temennilerden meydana gelir.

S

Mersiye ve maktel arasındaki fark nedir?

Mersiye genel olarak vefat hadisesini ele alırken, maktel sadece Hz. Hüseyin’in Kerbelâ’da şehid edilmesini konu edinir. Dinî edebiyatımızda “maktel” ya da “maktel-i Hüseyin” denildiğinde Hz. Hüseyin ve arkadaşlarının Kerbelâ’da hunharca şehid edilmesini acıklı bir biçimde anlatan şiirler anlaşılmalıdır. Hz. Hüseyin’in şehadetiyle ilgili şiirlere Kerbelâ mersiyeleri de denilmiştir. Mersiye genel anlamda kullanıldığı için aslında her maktel bir mersiye sayılır. Ancak maktel hususi bir anlamda kullanıldığından her mersiye maktel sayılamaz.

S

Ramazaniye nedir?

Ramazan ayı, genel olarak fıkıh ve ilmihal kitaplarında dinî bir konu olarak
yer almakla birlikte, sosyal hayata kattığı canlılık ve renklilik sebebiyle edebiyatın da ilgi alanına girmiştir. Bu ayda, gerek dinî duyarlılıklar bakımından
ortaya çıkan manevi atmosfer, gerekse dindar olan ve olmayan bütün toplum
kesimlerinde oluşan Ramazan’a özgü hava, eski ve yeni şairlerimiz tarafından gayet güzel değerlendirilmiş ve pek zengin bir Ramazan edebiyatı meydana getirilmiştir. Edebiyatımızda Ramazan’a dair şiirler, XVI. yüzyıldan itibaren yazılmaya başlanmıştır. XVIII. yüzyıla gelindiğinde sayıca artarak müstakil bir tür oluşturacak boyutlara ulaşmıştır. İşte klasik dinî edebiyatımızda konusunu Ramazan ayından alan bu şiirlere “Ramazâniye” denir.

S

Klasik edebiyatımızda en iyi ramazaniye eserleri veren şairler kimlerdir?

Klasik edebiyatımızda bu türün en güzel örneklerini, Sâbit (öl.1712), Nazîm (öl.1726), Nedim (öl.1730), Enderunlu Fâzıl (ö.1810) ve Enderunlu Vâsıf (ö.1824) vermişlerdir.

S

Gazavat kelimesinin sözlük anlamı nedir?

Gazavât, cenk, savaş anlamına gelen gazâ/gazve kelimesinin çoğuludur. Gazâ kelimesi din uğruna savaş anlamına gelen cihad kelimesi ile aynı anlamda kullanılmıştır.

S

Bir dini edebiyat terimi olarak gazavatname ne anlama gelir?

Bir dinî edebiyat terimi olarak gazavâtnâme, düşmanlara karşı mukaddes değerler uğruna yapılan savaşların anlatıldığı eserlerdir.

S

Gazavatnamler ile zafername ve fetihnameler arasındaki fark nedir?

Gazavâtnâmeler, genel olarak savaşları anlatan eserlerdir. Gazavatnâmelere benzeyen zafernâme ve fetihnâmeler, küçük farklarla gazavâtnâmlerden ayrılır. Eğer savaş zaferle neticelenmişse galibiyeti anlatan eserlere zafernâme; savaş sonunda bir kale ya da şehir zaptedilmişse bu hadiseyi hikâye eden eserlere de fetihnâme denilmiştir. Gazavâtnâmelerde savaşın bütün ayrıntıları anlatılmış olduğu için tarih bilimi bakımından önemli bir bilgi kaynağı durumundadır.

S

Kısas-ı Enbiyalar ne demektir?

Kısas-ı Enbiyâ, Hz. Adem’den Hz. Muhammed’e kadar gelip geçen peygamberlerin hayat hikâyelerinin anlatıldığı eserlere verilen isimdir.

S

Türk-İslam edebiyatındaki en meşhur Kısas-ı Enbiya eseri nedir ve kim tarafından yazılmıştır?

En meşhur Kısas-ı Enbiya eseri, Ahmed Cevdet Paşa (ö. 1895)’nın yazmış olduğu Kısas-ı Enbiyâ ve Tevârîh-i Hulefâ isimli eser olup günümüz harfleriyle de yayımlanmıştır.

S

Menâkıbnâme nedir?

Menâkıbnâmeler, tasavvufun yaygınlaşmasıyla birlikte tarikat pîrlerinin hayat
hikâyelerini ve kerametlerini müridlere anlatma ihtiyacından doğmuştur.
Menâkıbnâmeler genellikle mensur olarak yazılmış olmakla birlikte bazılarında manzum parçalar da bulunmaktadır. Bu türdeki eserler, tarikat müntesibi kimselerin kolayca anlayabilmeleri için sade bir dille yazılmışlardır.

S

Kur'ân-ı Kerîm'in Türkçe'ye çevrilmesi nasıl gerçekleşmiştir?

Kur’ân-ı Kerîm’in Türkçe’ye ilk çevirileri satır arası çevirilerdir. Bu yöntemde satırların araları açılarak her bir Arapça kelimenin altına Türkçe karşılıkları yazılmaktadır. Bunu, Fatiha, Yasin, Tebareke, İhlâs gibi kısa surelerin
tefsirleri takip etmiştir. Kısa sûre tefsirleri sonraki dönemlerde Kur’ân-ı Kerîm’in birçok sûresinin müstakil tefsirinin yapılmasına örnek teşkil etmiştir.

S

Ahlak ve nasihate dair eserler nelerdir?

Kutadgu Bilig ve Atabetü’l-hakâyık’tan başlayarak hemen her devrin özelliklerine uygun
olarak ahlâkî konuları işleyen telif ve tercüme pek çok eser meydana getirilmiştir. Dinî, ahlâkî, tasavvufî konular çoğu zaman iç içe geçtiği için bu türdeki eserleri birbirinden ayırmak zordur. Bununla birlikte insanların sahip olmaları gereken iyi huylar ile uzaklaşmaları gereken kötü huyları müstakil olarak anlatan kitaplar da yazılmıştır. Kınalızâde Ali Çelebi (ö. 1571)’nin Ahlâk-ı Alâî’si, Şemseddin Ahmed Sivâsî (ö. 1597)’nin Mir’âtü’l-ahlâk’ı, Muhyî-i Gülşenî (ö. 1605)’nin Ahlâku’l-kirâm’ı, bu tür eserlerdir.

S

Risâletü'n-nushiyye eseri kime aittir?

Nasîhatnâme türünde yazılan eserlerden bazıları şunlardır: Yunus Emre
(ö. 1320), Risâletü’n-nushiyye, İbrahim Gülşenî (ö. 1534) Pendnâme, Sinan
Paşa (ö. 1486) Nasîhâtnâme (Ahlâknâme), Zaifî (ö. 1553?) Bûsitân-ı
Nasâyıh, Güvâhî (ö. 1519) Pendnâme, Azmî (ö. 1582) Pendnâme, Nâbî (ö.
1712) Hayriyye, Zarifî Ömer Baba (ö. 1795) Pendnâme, Sünbülzâde Vehbî
(ö. 1799) Lutfiyye.

S

En iyi bilinen dinî-destânî eserler nelerdir?

Bu destanların en eskisi Hâricîlerin ünlü kahramanı Hamza’nın adı etrafında gelişen Hamzanâmeler ile Horasanlı Ebû Müslim’in destanî hayatını anlatan Ebu Müslim Kitabı’dır. Bunlardan başka, Bizanslılara karşı giriştiği savaşlarda ismi öne çıkan Seyyid Battal Gâzi’nin menkabelerini anlatan Battalnâme, Anadolu içlerine kadar birçok şehri fetheden Dânişmend Gâzi’nin fetihlerini anlatan Dânişmendnâme, Anadolu ve
Rumeli’deki fetihlerde gösterdiği kahramanlıklarla Sarı Saltuk’un maceralarını anlatan Saltuknâmeler meydana getirilmiştir. Söz konusu destanların tamamı başlangıçta sözlü olarak dilden dile aktarılmış, sonradan yazıya geçirilmiştir (İz, 1996).

S

Türk edebiyatında Cenknâme'lerin önemli temsilcileri kimlerdir?

Türk edebiyatında XIV. yüzyıldan itibaren görülmeye başlanan
Cenknâmelerin önemli temsilcileri bu yüzyılda yüzyılda yaşamış olan Yusufı Meddah, Tursun Fakih, Kirdeci Ali ve Begpazarlı Maazoğlu Hasan isimli
müelliflerdir.

S

Muhtelif dinî hikâyelerin özellikleri nelerdir?

Türk-İslâm edebiyatında varlığından haberdar olunan, ancak üzerinde
fazla durulmayan edebî türlerden biri de halk diliyle yazılmış olan dinî hikâyelerdir. Hz. Muhammed başta olmak üzere hikâyelerdeki şahıslar kadrosunda gerçek kişiler olmasına rağmen anlatılan olaylar hayal gücünü zorlayıcı mahiyettedir. Daha çok Arap edebiyatından tercüme yoluyla geçen dinî
hikâyeler, ilave ve değişikliklerle geliştirilmiştir. Kütüphanelerde destan
mecmualarında kayıtlı bazen de mevlid metinlerinin arkasına ilave edilmiş
halde bulunan hikâyeler şunlardır:
Kesikbaş Destanı, Güvercin Hikâyesi, Geyik Hikâyesi, Ejderha Destanı,
İbrahim Destanı, İsmail Destanı, Fatıma Destanı, Ukkâşe Hikâyesi vb.
Bu hikâyeler çoğunlukla manzum olup bazılarının mensur sürümleri de
bulunmaktadır. Yazarları ise belli değildir. Anadolu’da, uzun kış gecelerinde
evlerde köy odalarında okunarak edebî zevkin gelişmesine hizmet etmiştir.
Mevlidlerin arkasına ilave edilmiş olması da çok okunduğunu göstermektedir.