GENEL ORTAÖĞRETİM
Ülkenin eğitim sisteminin yapı, amaç, işlev ve işleyiş
yönünden düzenlenmesinde etkili olan unsurlar nelerdir?
Her ülkenin eğitim sisteminin yapı, amaç, işlev ve
işleyiş yönünden düzenlenmesinde toplumun sosyal,
kültürel, politik ve ekonomik özelliklerinin çok büyük
etkisi vardır.
Osmanlı Devletinde hangi alanda eğitime önem
verilmiştir?
Osmanlı Devleti’nde toplumun sosyal düzeninde
din egemen olduğundan, eğitim sistemi içinde yer alan
okulların temel amacı, dini eğitim-öğretim vermekti.
Ayrıca Osmanlı Devleti’nde toplumun ekonomik yapısı,
sanayi ağırlıklı bir üretime dayanmadığından mesleki
teknik okulların geliştirilmesine fazla önem verilmemiştir.
Ancak, devletin güç kaynağı olan ordunun güçlendirilmesi
için askeri okulların geliştirilmesine, aynı zamanda da
özellikle devletin yönetim ve hizmet birimlerinde görev
alacak elamanların yetiştirilmesi için ortaöğretim
okullarına daha fazla önem verilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti’nde hangi basamaktaki eğitim
okullarına önem verilmiştir?
Türkiye Cumhuriyeti’nde, kuruluşundan itibaren
çağdaş, eşitlikçi, girişimci, katılımcı bir toplum düzeni
oluşturmak öngörülmüş ve topluma yeni görüşler, yeni
düşünceler ve yeni değerler kazandırmak amaçlanmıştır.
Yani “Çağdaş uygarlık düzeyine erişme” olarak
tanımlanan bu amacın gerçekleştirilmesi için
Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren ilköğretim,
ortaöğretim ve yükseköğretim basamaklarındaki okullar
yeniden yapılandırılmış ve bu okullarda yeni eğitim
programları uygulamaya konmuştur.
TÜrk Eğitim Sistemi içerisinde genel eğitim amaçlı
ortaöğretim nasıl düzenlenmiştir?
Türk Eğitim Sistemi içerisinde genel eğitim
amaçlı ortaöğretim, 1923-1973 yılları arasında birinci
devresini üç yıllık ortaokulun, ikinci devresini de üç yıllık
lisenin oluşturduğu iki devreli bir eğitim basamağı olarak
düzenlenmiştir. 1973 yılında çıkarılan 1739 Sayılı Milli
Eğitim Temel Yasası’nda, 6-14 yaş arasındaki tüm
çocuklar için sekiz yıllık bir ilköğretim öngörüldüğünden,
1974-1975 öğretim yılından itibaren ortaokul ilköğretimin
ikinci devresini oluşturmuştur. Bu yasadan sonra sekiz
yıllık ilköğretimden sonraki üç-dört yıllık genel ve
mesleki-teknik eğitim amaçlı okullar Lise adını alarak
ortaöğretim basamağını oluşturmuşlardır. Ortaöğretim
basamağında yer alan liselerde öğrenim süresi 2005-2006
öğretim yılından itibaren dört yıla çıkarılmıştır.
Türk eğitim sisteminde ortaöğretimin amacı nedir?
Atatürk, 1922 yılında ortaöğretimin amacının;
ülkenin gereksinim duyduğu çeşitli mal ve hizmetleri
üretecek meslek elemanlarını yetiştirmek ve
yükseköğretime aday bireyler yetiştirmek olduğunu ifade
etmiştir. Başka bir deyişle, Cumhuriyetin ilk yıllarından
itibaren ortaöğretimin amacı, öğrencileri iş yaşamına ve
yükseköğretime hazırlamak olarak açıklanmıştır. Aynı
biçimde 1973 Milli Eğitim Temel Yasası’na göre de,
ortaöğretimin amacı, “Öğrencilere ortaöğretim düzeyinde
asgarî ortak bir genel kültür vererek onlara birey ve
toplum sorunlarını tanımak, çözüm yolları aramak, yurdun
sosyo-ekonomik ve kültürel kalkınmasına katkıda
bulunmak bilinci ve gücünü kazandırmak, öğrencileri ilgi,
yeti ve yetenekleri ölçüsünde ve doğrultusunda
yükseköğretime, hem yükseköğretime hem mesleğe he de
yükseköğretime veya hayata ve iş alanlarına hazırlamaktır.
ortaokul ve liselerde öğrenci sayılarının ve okullaşma
oranlarının artırılması öngörülmüştür.
Türk eğitim sisteminde ortaöğretim sistemi nasıl
kümelendirilmiştir?
Ortaöğretim basamağında çeşitli programlar
uygulayan liseler yer alır. Amaçlarına göre bu programlar,
genel ortaöğretim ve mesleki- teknik ortaöğretim olmak
üzere iki kümede toplanmaktadır. İlköğretimi bitiren
öğrenciler, istek ve yetenekleri doğrultusunda ve kimi
koşulları yerine getirmeleri durumunda bu programlardan
birine devam ederler.
Türk eğitim sisteminde genel ortaöğretimin amacı
nedir?
Genel ortaöğretimin amacı; öğrencileri
ortaöğretim seviyesinde asgari genel kültüre sahip,
toplumun sorunlarını tanıyan, ülkenin ekonomik, sosyal ve
kültürel kalkınmasına katkıda bulunan insanlar olarak
yetiştirmek ve yükseköğretime hazırlamaktır.
Türk eğitim sisteminde genel ortaöğretim hangi
liselerden oluşmaktadır
Genel ortaöğretim; genel liseler, Anadolu liseleri,
fen liseleri, sosyal bilimler liseleri, Anadolu öğretmen
liseleri, spor liseleri, Anadolu güzel sanatlar liseleri ve çok
programlı liselerden oluşmaktadır.
Türk eğitim sisteminde mesleki ve teknik ortaöğretimin
amacı nedir?
Meslekî ve teknik ortaöğretim; iş ve meslek
alanlarına iş gücü yetiştiren ve öğrencileri yükseköğretime
hazırlayan öğretim kurumlarıdır.
Türk eğitim sisteminde mesleki ve teknik ortaöğretim
hangi liselerden oluşmaktadır?
Meslekî ve teknik orta- öğretim; erkek teknik
öğretim okulları, kız teknik öğretim okulları, ticaret ve
turizm öğretimi okulları ve din öğretimi okullarından
oluşmaktadır.
Türk eğitim sisteminde ortaöğretimin önemi nedir?
Ortaöğretimin, ilköğretimi bitiren öğrencileri
çeşitli eğitim programları aracılığıyla iş yaşamına ya da
yükseköğretime hazırlaması, yetiştirdiği öğrenci niteliği
ile üretim ve hizmet alanlarındaki işgücünün ve
yükseköğretim alanında da eğitimin niteliğini doğrudan
etkilemesi açısından Türk Eğitim Sistemi içinde önemli
bir rolü bulunmaktadır.
Milli bir eğitim sistemi oluşturma çalışmalarının ilk
yasal dayanağı nedir?
Yasal ve Yapısal Düzenlemeler Milli bir eğitim
sistemi oluşturma çalışmalarının ilk yasal dayanağını 15-
21 Temmuz 1921 tarihleri arasında Ankara’da toplanan
Maarif Kongresi’nde alınan kararlar oluşturmuştur.
Kongrenin açılış konuşmasında Atatürk, çağdaş
Türkiye’nin kurulmasında ve yaşatılmasında etkili bir
eğitim sisteminin gerekliliğini vurgulayarak yılladır ihmal
edilmiş olan eğitim sisteminin yeniden kurulması için
yoğun bir çaba harcanması gerektiğini belirtmiştir.
Eğitimin milli, laik, çağdaş bilime dayalı, eşitlikçi ve
işlevsel olmasının gerekliliği üzerinde durulan Maarif
Kongresi’nde ortaöğretimin yeniden yapılandırılması ve
eğitim programlarının yeniden düzenlenmesi konusunda
kararlar almıştır. Kongre’de idadilerin liseye
dönüştürülmesi görüşü de dile getirilmiştir
Atatürk’ün görüşleri ve Maarif Kongresi’nde alınan
kararlar doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti’nin eğitim
sisteminin genel amacı nedir?
Atatürk’ün görüşleri ve Maarif Kongresi’nde
alınan kararlar doğrultusunda biçimlendirilen Türkiye
Cumhuriyeti’nin eğitim sisteminin genel amacı, “Milli
egemenlik ve tam bağımsızlık ilkelerine dayalı, milli birlik
ve bütünlüğe önem veren nesillerin yetiştirilmesi”; temel
özelliği de “Türk toplumunun gereksinimlerine ve çağın
gereklerine uygun olması” olarak belirlenmiştir. Bu eğitim
sisteminin görevi de, “Geniş halk kitleleri arasında yaygın
olan bilgisizliği gidermek, eğitim fırsatlarını ve
olanaklarını genişletmek, yetişen kuşakların dimağlarına
ve gönüllerine Cumhuriyet ilkelerini, aklın ve bilimin yol
göstericiliğine olan inancı, uygarca zevkleri yerleştirmek”
olarak benimsenmiştir.
Cumhuriyet döneminde eğitim ve eğitim sistemi içinde
ortaöğretimin yapısal temellerinin oluşturulmasına
dayanak oluşturan diğer görüş hakkında bilgi veriniz?
Cumhuriyet döneminde eğitim ve eğitim sistemi
içinde ortaöğretimin yapısal temellerinin oluşturulmasına
dayanak oluşturan bir diğer görüş de, Atatürk’ün 1 Mart
1922 günü TBMM’nin açılış toplantısında yaptığı
konuşmada dile getirdiği, “Milli eğitim politikasının temel
amacı halkı eğitmek ve bilgisizliği gidermek olmalıdır.
Fakat sadece bununla yetinilmemeli, orta ve
yükseköğretime de önem verilmeli, ülkenin ihtiyaç
duyduğu insan gücü yetiştirilmelidir.” sözleridir.
1923 yılından 1939 yılına kadar eğitim sisteminin ve
bunun içinde de genel ortaöğretimin yapılandırılmasına
ve eğitim programlarının geliştirilmesi çalışmalarının
yasal dayanakları nedir?
1923 yılından 1939 yılına kadar eğitim sisteminin
ve bunun içinde de genel ortaöğretimin yapılandırılmasına
ve eğitim programlarının geliştirilmesi çalışmalarının
yasal dayanaklarını 1923, 1924 ve 1926 yıllarında
toplanan Heyet-i İlmiye’de alınan kararlar, 1924 yılında
kabul edilen (Öğretim Birliği Yasası) Tevhid-i Tedrisat
Kanunu ve 1926 yılında hazırlanan Maarif Teşkilatına
Dair Kanun oluşturmuştur. 1939 yılından 1973 yılına
kadar olan sürede de ortaöğretim alanında gerçekleştirilen
yasal ve yapısal düzenlemeler ve program geliştirme
çalışmaları, Milli Eğitim şuralarında benimsenen görüşler
ve alınan kararlar doğrultusunda gerçekleştirilmiştir.
Öğretim Birliği Yasası nedir?
3 Mart 1924 tarihinde kabul edilen Tevhid-i
Tedrisat Kanunu (Öğretim Birliği Yasası), farklı eğitim
amaçları güden, farklı eğitim-öğretim yaklaşımları olan ve
farklı makamlara bağlı olan eğitim kurumlarının tek bir
yönetime bağlanarak eğitimin ulusal amaçları yönünde
eğitim-öğretim uygulayan okullara dönüştürülmesinin,
böylece ulusal, laik, bilimsel ve çağdaş bir eğitim
sisteminin kurulmasının temelini oluşturur.
Öğrenim Birliği Yasası kabul edildikten sonra Türk
eğitim sisteminde neler değişmiştir?
Öğretim Birliği Yasası ile Cumhuriyetten önce
ulusal bir nitelik taşımaktan uzak olan eğitim kurumları
Cumhuriyet sürecindeki değişikliklere uygun duruma
getirilmeye çalışılmıştır. Bu yasa ile mahalle mektepleri
ve medreseler kapatılmış, Tanzimat okulları geliştirilmiş
ve yabancı okullar Milli Eğitim Bakanlığının denetimi ve
gözetimi altına verilmiştir. Böylelikle, Milli Eğitim
Bakanlığı bütün eğitim ve öğretim işlerinin tek yetkili ve
sorumlu kurumu durumuna gelmiştir.
1924 yılında yapılan bir düzenleme ile rüştiye ve idadiler
üç yıllık ortaokul ve üç yıllık lise durumuna getirilmiştir.
Bu girişimler ile ortaöğretim ilkokula dayalı üçer yıllık iki
kademe biçiminde yapılandırılmıştır. Buna göre,
ortaokullar liseye, liseler de yüksekokullara öğrenci
hazırlayan kurumlar olarak ele alınmıştır. Bununla
birlikte, ortaöğretim kurumlarında mesleki bilgilere de yer
verilmesi gerektiği düşüncesi uygun görülmüş ve
ortaöğretim programı buna göre düzenlenmiştir.
Heyet-i İlmiye Kararları neden alınmıştır?
Türk eğitim sistemine bir yön vermek, eğitimin
niteliğini geliştirmek ve eğitim sorunlarını çözmek
amacıyla Ankara’da Heyet-i İlmiye toplantıları
düzenlenmiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarında eğitim
sisteminin yasal, yapısal ve eğitsel temellerinin
oluşturulmasında Heyet-i İlmiye’nin aldığı kararlar esas
alınmıştır.
Birinci Heyet-i İlmiye (15 Temmuz 1923) kararları
hakkında bilgi veriniz?
İlköğretimin altı yıla çıkarılmasının öngörüldüğü
bu toplantıda, ortaöğretimle ilgili olarak sultani adının lise
olarak değiştirilmesine ve liselerin bir devreli ya da iki
devreli olmasına karar verilmiştir.
İkinci Heyet-i İlmiye (23 Nisan 1924) kararları
nelerdir?
Türk eğitim sisteminin yeniden düzenlenmesi
amacıyla yapılan bu toplantıda, ilköğretimin süresi tekrar
beş yıla indirilmiş ve ortaokul ile lisenin ayrı birer bölüm
haline getirilmesi, her ikisinin de süresinin üçer yıl,
böylece ortaöğretim süresinin altı yıl olması
kararlaştırılmıştır. Ayrıca, kız liselerinin de öğretim
sürelerinin erkek liselerine eşit olması, kız ve erkek lise
programlarının aynı olması, ancak kız öğrencilerin ilk
dönemde kimi meslek dersleri görmeleri de kabul edilen
maddelerdendi.
Üçüncü Heyet-i İlmiye (26 Aralık 1925-8 Ocak 1926)
kararları hakkında bilgi veriniz?
Eğitimde yaşanan sorunlara çözüm getirilmesi
amacıyla yapılan bu toplantıda, ortaöğretim ile ilgili
olarak, liselerin yeniden düzenlenmesi, belli merkezlerde
daha etkili liselerin açılarak çoğaltılması ve
güçlendirilmesi, ortaöğretimde karma eğitime geçilmesi
kararı alınmıştır.
Maarif Teşkilatına Dair Kanun’u açıklayınız?
Türk eğitim sisteminin yapısında en kapsamlı
düzenlemeler 22 Mart 1926 yılında kabul edilen 789
Sayılı Maarif Teşkilatına Dair Kanun ile yapılmıştır. Milli
Eğitim Bakanlığına bağlı bir Talim ve Terbiye Kurulu’nun
kurulmasını öngören bu yasa ile MEB dışında diğer
Bakanlıklar tarafından açılmış ya da açılacak olan okullar
ile özel okulların derece ve denkliklerinin belirlenmesi
MEB’e verilmiştir. Yasada, hiçbir okulun MEB’in izni ve
uygun görüşü alınmadan açılamayacağı, öteki
Bakanlıklara bağlı ortaöğretim kurumlarının eğitim
programlarının da MEB tarafından hazırlanması da hükme
bağlanmıştır. Yasada ortaöğretim okulları, ortaokullar,
liseler, ilköğretmen okulları ve köy ilköğretmen okulları
olarak belirlenmiştir.
Milli Eğitim Şuraları Kararları nedir?
Türk eğitim sistemine en geniş anlamda yön
vermek amacıyla görüş ve önerilerin sunulup tartışıldığı
ve kuruluşu, çalışmaları yasayla düzenlenen Milli Eğitim
Bakanlığına bağlı en üst düzeyde danışma organı Milli
Eğitim Şurası’dır. Milli Eğitim Şurası’nın üyeleri ve
çalışma biçimi ve görev alanları 22 Haziran 1933 tarihinde
çıkarılan 2287 Sayılı Maarif Vekâleti Merkez Teşkilatı ve
Vazifeleri Hakkında Kanun ile belirlenmiştir
Milli Eğitim Şurası 1939-2007 yılları arasında kaç
defa toplanmıştır?
Milli Eğitim şurası 1939-2007 yılları arasında 17
kez toplanmıştır.
Milli Eğitim Şuralarında alınan kararların içerikleri
nedir?
Şuralarda örgün ve yaygın eğitim ele alınmış,
sorunları üzerinde tartışılmış, çözüm önerileri getirilmiş ve
eğitim sistemin yönetsel, yapısal ve eğitsel yönden
düzenlenmesine yol gösterici olan önemli kararlar
alınmıştır. Alınan bu kararlar tavsiye kararları niteliğinde
olsa da çoğunluğu uygulamaya geçmiştir.
Birinci Milli Eğitim şurası (17-29 Temmuz 1939)
hakkında bilgi veriniz?
Şurada, ortaokul ve liselerin sınav ve disiplin
yönetmelikleri ile öğrencilere yaptırılacak yazılı ödevler
hakkında yönetmelik yeniden düzenlenmiştir. Okullarda
derslerin öğleden önceye alınması ve öğleden sonralarının
ise, ortaokullarda isteğe bağlı, liselerde zorunlu olarak
öğretmenlerin yönetiminde serbest ve ortak etkinliklere
ayrılması kabul edilmiştir
İkinci Milli Eğitim Şurası (15-21 Şubat 1943) hakkında
bilgi veriniz?
Şurada, Türk ahlak ilkeleri ile okullarda anadili
ve tarih öğretiminin etkililiğinin artırılması konuları ele
alınmıştır. Orta dereceli okullarda tarih dersleri
programları ile ders kitaplarının öğrencilerin düzeyine
uygun olarak yeniden düzenlenmesi, milli tarih dersine
ağırlık verilmesi, okullarda ahlak eğitiminin geliştirilmesi
ve liselere sanat tarihi dersinin konulması konulara
tartışılmış ve gerekli kararlar alınmıştır
Dördüncü Milli Eğitim Şurası (23-31 Ağustos 1949)
hakkında bilgi veriniz?
Şurada, ortaokullarda uygulanacak yeni öğretim
programı, eğitim ve öğretim anlayışının ve uygulanışının
ilkokullara yaklaştırılması ve ilkokul ile ortaokul arasında
paralellik ve uyum sağlanması yönünde olumlu bulunmuş,
öğrencilere ortaokuldan sonra hayata atılmaları veya
meslek okullarına gitmeleri ya da liseye devam etmeleri
durumunda gerekli olacak bilgi ve becerilerin
kazandırılmasına uygun olduğu görüşü benimsenmiştir.
Şurada, liselerin genellikle zayıf öğrenciler yetiştirdiği,
Türkçe ve yabancı dil eğitimi için sürenin yeterli olmadığı,
lise programının yoğun olmasına karşılık bilgilerin
özümsenmesi için üç yılın az bir süre olduğu gerekçesiyle
liselerin üç yıldan dört yıla çıkarılmasına karar verilmiştir.
Bu karar doğrultusunda liselerde 1950-1951 öğretim
yılından itibaren dört yıllık eğitime geçilmiştir. Ancak bir
yıl sonra bu uygulamadan vazgeçilmiştir. 1950’li yılların
sonlarında okul çağını geçmiş, ancak okumak isteyen
öğrenciler için Akşam Liseleri açılmıştır.
Yedinci Milli Eğitim Şurası (5-15 Şubat 1962)
hakkında bilgi veriniz?
Şurada ortaokul ve lisenin işlevleri yeniden
tanımlanmış ve ortaöğretimin sonunda özellikle
yükseköğrenime gidecek öğrenciler için olgunluk sınavları
yapılması kararı alınmıştır. Şurada ortaokulun işlevi;
“Ortaöğretimin ilk kademesi olarak, ilkokulu bitirmiş olan
öğrencilerin genel eğitimlerinin yaş ve fikir düzeylerine
uygun biçimde düzenlenmesi; çevrenin ekonomik
özellikleri de göz önünde bulundurularak, öğrencilerin
ilgi, istek ve becerilerinin meydana çıkarılıp geliştirilmesi;
öğrencilerin daha sonraki eğitim ve öğretim kademelerini
izlemesi için gerekli olan bilgi ve becerilerle kuşatılmaları
ve hayata atılmak isteyenlere, yapacakları işlerde başarı
koşullarının kavratılması” olarak tanımlanmıştır.
Ortaokulun bu işlevlerini yerine getirebilmesi için yeni
ortaokul programının hazırlanmasına ve 1963-1964
öğretim yılında da bazı bölgelerde uygulanmasına karar
verilmiştir.
Şurada lise “Ortaokula dayalı ve akademik öğrenime
başlangıç olmak ve kaynaklık yapmakla görevli, genel
kültür veren, bunun gerekliliğine göre düzenlenmiş bir
kurum” olarak tanımlanmıştır. Şurada alınan kararlara
göre hazırlanan lise programlarının, 1962-1963 öğretim
yılından itibaren önce deneme amaçlı olarak yurdun belli
bölgelerinde uygulanmasına ve ardından tüm yurtta
uygulamaya başlanılmasına karar verilmiştir.
Bu şûrada alınan bir diğer önemli karar da, daha önce
ilkokula dayalı olan imam hatip okullarının ortaokullara
dayalı okullar olarak düzenlenmesi kararıdır. Bu karar
doğrultusunda hazırlanacak programların 1963-1964
yılında uygulamaya konulmasına karar verilmiştir.
Sekizinci Milli Eğitim Şurası (28 Eylül-3 Ekim 1970)
hakkında bilgi veriniz?
Şurada, ortaöğretim, “İlköğretime dayalı genel
olarak, 12-17 yaşları arasındaki öğrencilerin genel,
mesleki ve teknik her türlü eğitimlerini kapsayan iki
devreli bir öğretim basamağı” olarak tanımlanmıştır. Bu
tanıma göre, birinci devre ortaöğretim, ikinci devre
ortaöğretimin ortak gövdesi olan tek tip öğretim
programının uygulandığı ve öğrencileri hayata hazırlayan
ya da ikinci devreye yöneltmede yol gösterici olan üç
yıllık ortaokulu; ikinci devre ortaöğretim ise öğrencileri
ilgi, beceri ve yeteneklerine göre hayata, iş alanlarına,
mesleklere ve yükseköğretime hazırlayan çeşitli öğretim
programlarının uygulandığı en az üç yıllık liseyi kapsar.
Şurada, ikinci devrenin ilk yılının ortak nitelikleri olan
yöneltme sınıfı olarak düzenlenmesine karar verilmiştir.
Şurada, ortaöğretim sisteminin beş yıllık ilkokuldan sonra
ortaokul ve liseden oluşması görüşünün benimsenmesi ile
1970’li yıllarda bağımsız ortaokulların yanında, birçok lise
ortaokulu ile birlikte açılmıştır. 1971 yılında meslek
liselerine bağlı ortaokulların kapatılması kararı alınmış,
ancak bu uygulama bir yıl kadar sürdükten sonra yeniden
değiştirilmiştir.
Kalkınma Planları kararları nedir?
Türkiye’de 1960’lı yıllardan itibaren, ekonomi
başta olmak üzere tüm toplumsal sistemlerde gelişim
hedefleri ve bu hedeflere ulaşmak için yapılması
gerekenler beşer yıllık kalkınma planları ile belirlenmiştir.
Kalkınma ve gelişme sürecinde eğitimin belirleyici işlevi
nedeniyle, 1963 yılından itibaren Devlet Planlama
Teşkilatı tarafından hazırlanan ve uygulanan kalkınma
planlarında eğitim öncelikli ve önemli bir konu olarak ele
alınmıştır. 1963-1972 yılları arasında iki beşer yıllık
kalkınma planı uygulamaya konulmuştur
Türk eğitim sistemi açısından Birinci Beş Yıllık
Kalkınma Planı (1963-1967) hakkında bilgi veriniz?
Bu planda, ortaöğretim ile ilgili olarak; ortaokul
ve liselerin öğretmen açığının giderilmesi için mali ve
sosyal önlemlerin alınması, liselerin öğretmenleri tam
kapasiteli çalıştıracak gerekli büyüklüğü getirilmesi ve
Türk eğitim sistemi açısından İkinci Beş Yıllık
Kalkınma Planı (1968-1972) hakkında bilgi veriniz?
Bu planda ortaokulun eğitim programında
gözlem ve deneye dayalı çalışmalara önem verilmesi,
bunun için gezici laboratuvarların kullanılması; liselerde
verilen eğitimin niteliğini artırmaya yönelik önlemlerin
alınması, sınıflarda öğrenci yoğunluğunun azaltılması,
liselerde kültür ve spor çalışmalarını artırıcı programların
düzenlenmesi öngörülmüştür
1923-1973 yılları arasında ortaöğretimde sayısal
yönden nasıl bir gelişme olmuştur?
Yaklaşık elli yıllık bir süre içinde ortaokulların
sayısı yaklaşık 25, liselerin sayısı da 22 kat, öğrenci sayısı
ortaokullarda 133 kat, liselerde 197 kat; öğretmen sayısı
da ortaokullarda 36 kat, liselerde 22 kat artmıştır.
Cumhuriyetin kurulduğu 1923 yılından Milli Eğitim
Temel Yasası’nın çıkarıldığı 1973 yılına kadar olan zaman
diliminin ilk çeyreğinde, Cumhuriyet yönetiminin, yeni
toplumsal düzenin ve ekonomik sistemin gerekleri ve
gereksinimleri doğrultusunda, eğitim sisteminin,
dolayısıyla ortaöğretimin yasal temellerinin, yapısal
boyutlarının ve eğitim programlarının oluşturulması
çalışmalarına ağırlık verilmiştir.
1973-2007 yılları arasında Türk eğitim sistemindeki
yasal ve yapısal düzenlemeler nedir?
1973 yılından günümüze kadar eğitim sisteminin
ve bunun içinde de genel ortaöğretimin yapılandırılması
ve eğitim programlarının geliştirilmesi çalışmalarının
yasal dayanaklarını, 1973 tarihli ve 1739 Sayılı Milli
Eğitim Temel Yasası ve Talim ve Terbiye Kurulu’nun
2005 tarihli ve 184 Sayılı Ortaöğretimin Yeniden
Yapılandırılması Kararı ile bu yıllar arasında toplanan
Milli Eğitim Şuralarında alınan tavsiye kararları ve beş
yıllık kalkınma planları hedefleri oluşturur.
Milli Eğitim Temel Yasası nedir?
14 Haziran 1973 tarihinde kabul edilen 1739
Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nda, Türk milli
eğitiminin amaç ve ilkeleri, eğitim sisteminin genel yapısı,
öğretmenlik mesleği, okul bina ve tesisleri, eğitim araç ve
gereçleri ile devletin eğitim ve öğretim alanındaki görev
ve sorumlulukları bir sistem bütünlüğü içinde ele
alınmıştır.
Milli Eğitim Temel Yasası ile ilköğretim ve ortaöğretim
basamağı yeniden düzenlenmiştir. Yasada beş yıllık
ilkokul ile üç yıllık ortaokulu kapsayan sekiz yıllık bir
temel eğitim öngörüldüğünden, yasadan önce
ortaöğretimin birinci devresini oluşturan ortaokul bu yasa
ile ilköğretimin ikinci devresini oluşturmuştur.
Ortaöğretim ise yasada, “İlköğretime dayalı, en az üç
yıllık öğrenim veren genel, mesleki ve teknik öğretim
kurumlarının tümünü kapsar.” biçiminde tanımlanmıştır
Milli Eğitim Temel Yasasına göre ortaöğretimin amaç
ve görevleri nedir?
Yasanın 28. Maddesinde ortaöğretimin amaç ve
görevleri şu biçimde belirtilmiştir:
“Ortaöğretimin amaç ve görevleri, Milli eğitimin genel
amaçlarına ve ilkelerine uygun olarak,
a. Bütün öğrencilere ortaöğretim seviyesinde
asgari ortak genel bir kültür vermek yoluyla
onlara kişi ve toplum sorunlarını tanımak,
çözüm yolları aramak ve yurdun iktisadi,
sosyal ve kültürel kalkınmasına katkıda
bulunmak bilincini ve gücünü kazandırmak,
b. Öğrencileri çeşitli program ve okullarla ilgi,
istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde ve
doğrultusunda yükseköğretime veya hayata ve
iş alanlarına hazırlamaktır.
Bu görevler yerine getirilirken öğrencilerin istekleri ve
kabiliyetleri ile toplum ihtiyaçları arasında denge
sağlanır.”
Türk eğitim isteminde okul türü olarak ortaokul ne
zaman sistemden kaldırılmıştır?
1997-1998 öğretim yılında, sekiz yıllık kesintisiz
zorunlu ilköğretim uygulamasına geçilmesi ile bir okul
türü olarak ortaokul sistemden kaldırılmıştır.
Ortaöğretimin Yeniden Yapılandırılmasıyla İlgili
Karar hakkında bilgi veriniz?
Talim ve Terbiye Kurulu, Ortaöğretimin Yeniden
Yapılandırılmasına ilişkin 07 Haziran 2005 tarih ve 184
Sayılı Kararı almıştır. Bu kararda şu maddelere yer
verilmiştir:
a. Üç yıllık genel, meslekî ve teknik liselerin
eğitim ve öğretim süresi, 2005-2006 öğretim
yılından itibaren 9. sınıftan başlamak üzere,
kademeli olarak 4 yıla çıkarılacaktır.
b. Hazırlık sınıfı bulunan liselerin öğrenim süreleri
4 yıla göre yeniden düzenlenecektir.
c. İlköğretimden itibaren ortaöğretimin sonuna
kadar, Avrupa Birliği Yabancı Dil Seviye
Sistemi benimsenerek ders saati sayıları buna
göre belirlenecektir.
d. Genel liseler ile tüm meslekî ve teknik
ortaöğretim kurumlarının 9. sınıflarında,
MEGEP (Meslekî ve Teknik Eğitim Sisteminin
Güçlendirilmesi Projesi) kapsamında geliştirilen
“Ortak Beceriler”, “Bilgisayar” ile “Tanıtım ve
Yönlendirme” dersleri okutulacaktır.
e. Anadolu Liseleri ile Yabancı Dil Ağırlıklı
Liseler kademeli olarak, Anadolu Lisesi adıyla
tek program altında birleştirilecektir.
f. Fen Liseleri, Anadolu Liseleri, Anadolu Güzel
Sanatlar Liseleri, Spor Liseleri, Anadolu
Öğretmen Liseleri, Anadolu Meslekî ve Teknik
Orta Öğretim Programlarının Uygulandığı
Anadolu İmam Hatip Liselerinin yeniden
yapılandırılmasında kendi statüleri göz önünde
bulundurulacaktır.
g. Hazırlık sınıfı ile birlikte 5 yıl süreli öğretim
yapan resmî ve özel liseler, isteğe bağlı olarak
var olan statülerini uygulamaya devam
edebileceklerdir.
Talim ve Terbiye Kurulu’nun bu kararı ile 2005-2006
öğretim yılından itibaren tüm liselerde öğrenim süresinin
dört yıla uzatılması uygulamasına geçilmiş ve Yabancı Dil
Ağırlıklı Liseler Anadolu lisesine dönüştürülmüştür.
Dokuzuncu Milli Eğitim Şûrası (24 Haziran-4 Temmuz
1974) hakkında bilgi veriniz?
Dokuzuncu Milli Eğitim Şûrası’nda,
ortaöğretimde sınıf geçme sistemi yerine ders geçme ve
kredi sistemi uygulamasına geçilmesi yönünde karar
alınmıştır.
Onuncu Milli Eğitim Şûrası (23-26 Haziran 1981)
hakkında bilgi veriniz?
Bu şûrada, ortaöğretim okullarının çok amaçlı
lise ve mesleki ve teknik okullar olarak iki grupta
toplanması, çok amaçlı liselerin programlarında ortak
derslerin yanında yerel olanaklara ve gereksinimlere
dayalı meslek edindirici ve mesleklere hazırlayıcı çeşitli
derslere yer verilmesi önerilmiştir.
On İkinci Milli Eğitim Şûrası (18-28 Haziran 1988)
hakkında bilgi veriniz?
Bu şûrada da ortaöğretimin yapısına ve
programlarına ilişkin önemli kararlar alınmıştır. Alınan
kararlar arasında, tüm ortaöğretim okullarında 9. sınıfta
genel kültür derslerine ağırlık verilmesi, ortak dersler ile
kol dersleri arasındaki oranın, sınıf yükseldikçe kol
dersleri lehine artırılması, seçmeli derslerin çevre
özellikleri ile okulun olanaklarına göre belirlenmesi, örgün
eğitim dışında kalmış veya çalışma hayatına atılmış
kişilere, eğitim seviyesinin yükseltilmesi ve fırsat
eşitliğinin sağlanması amacıyla, okul dışından ortaöğretim
öğrenimi görme olanağı vermek üzere, her çeşit
ortaöğretim programlarını uzaktan eğitim yolu ile kitle
iletişim araçlarından da yararlanarak gerçekleştirecek
merkezlerin kurulması yönündeki kararlar önemli
kararlardır. Ayrıca, şûrada, bütün ortaöğretim
kurumlarında öğrenciler için yönlendirme ve rehberlik
çalışmalarına önem verilmesi de önerilmiştir
On Beşinci Milli Eğitim Şûrası (13-17 Mayıs 1996)
hakkında bilgi veriniz?
On Beşinci Milli Eğitim Şurası’nda
ortaöğretimde öğrencilere genel eğitim ve mesleki ve
teknik öğretim programları arasında tamamlama
programları ve eğitimleri ile yatay ve dikey geçiş olanağı
verilmesi önerilmiştir.
On Yedinci Milli Eğitim Şûrası (13-17 Kasım 2006)
hakkında bilgi veriniz?
Bu şûrada, ortaöğretimin Genel Akademik
Liseler ve Mesleki ve Teknik Liseler olarak
yapılandırılması, yükseköğretime girişte etkili olan
Ağırlıklı Ortaöğretim Başarı Puanı uygulamasının
kaldırılarak yerine, belirli sınıflarda yapılacak Merkezi
Olgunluk Sınavlarından elde edilecek puanın etkili olması
yönünde tavsiye kararları alınmıştır.
Türk eğitim sistemi açısından Üçüncü Beş Yıllık
Kalkınma Planı (1973-1977) hakkında bilgi veriniz?
Bu planda, temel eğitimden sonra öğrencilerin
ortaöğretimde genel, teknik ve meslek liselerindeki
programlara yöneltilmeleri, ortaöğretimde mesleki ve
teknik liselerin niteliklerinin yükseltilmesi, öğrencilere
kendi alanlarında yükseköğrenime devam etme olanağı
sağlanması, bazı meslek dallarında ivedilikle yetiştirilmesi
gereken insan gücü için orta ve yükseköğretim arasında
çeşitli kurslara yer verilmesi ve okullaşma oranlarının
artırılması üzerinde durulmuştur.
Türk eğitim sistemi açısından Dördüncü Beş Yıllık
Kalkınma Planı (1978-1983) hakkında bilgi veri
Bu planda, bir önceki kalkınma hedefleri ile
paralel olan kararlar alınmış, özellikle teknolojinin tüm
öğretim kurumlarında kullanılması, ortaöğretim
programlarının yeniden değerlendirilmesi gibi kararlara da
yer verilmiştir.
Türk eğitim sistemi açısından Beşinci Beş Yıllık
Kalkınma Planı (1985-1989) hakkında bilgi veriniz?
Bu planda, ortaöğretim kurumlarında gençleri
hayata ve yükseköğretime hazırlamaya yönelik program
ve yapı değişikliğinin gerçekleştirilmesi öngörülmüşt
Türk eğitim sistemi açısından Altıncı Beş Yıllık
Kalkınma Planı (1990-1994) hakkında bilgi veriniz?
Bu planda bir önceki dönemde % 45,2 olarak
gerçekleşen ortaöğretimdeki okullaşma oranının
yükseltilmesi amaçlanmıştır.
Türk eğitim sistemi açısından Yedinci Beş Yıllık
Kalkınma Planı (1996-2000) hakkında bilgi veriniz?
Bu planda, sekiz yıllık zorunlu temel eğitime
geçilmesi, yükseköğretime girişte yığılmaları önlemek için
ortaöğretimde yeni bir düzenleme yapılması, ders geçme
ve kredi sisteminin yeniden düzenlenmesi, ortaöğretimde
yoğun olarak etkinlik gösteren özel dershanelerin mesleki
ve teknik eğitime yönelmeleri, etkin bir ölçme ve
değerlendirme ile yönlendirme sisteminin oluşturulması
öngörülmüştür.
Türk eğitim sistemi açısından Sekizinci Beş Yıllık
Kalkınma Planı (2001-2005) hakkında bilgi veriniz?
Bu kalkınma planında, eğitimin her alanında
bilgisayar teknolojisinden yararlanılması, ortaöğretimin,
okul türü yerine program türünü temel alan bir yapıya
kavuşturulması, ortaöğretimde mesleki-teknik eğitimin
payının artırılması, üniversitelere giriş sınavlarında normal
liseler ile meslek ve teknik lise mezunları arasındaki farklı
değerlendirmelerin kaldırılması üzerinde durulmuştur.
Türk eğitim sistemi açısından Dokuzuncu Beş Yıllık
Kalkınma Planı (2007-2013) hakkında bilgi veriniz?
Halen uygulamada olan bu planda,
ortaöğretimde, yatay ve dikey geçişlere olanak veren,
etkin bir rehberlik ve yönlendirme hizmetini içeren esnek
bir yapıya kavuşturulması, orta- öğretim programlarının
geniş tabanlı ve modüler ilkelere göre düzenlenmesi ve
okullaşma oranlarını artırılması öngörülmüştür.
Türk eğitim sistemi açısında kalkınma planlarında
belirlenen hedeflere ulaşılmış mıdır?
Kalkınma planlarında hedeflenen okullaşma
oranlarına çoğunlukla ulaşılmış; ancak ortaöğretimde
okullaşma oranı hedeflenenin tersine genel eğitim amaçlı
programlar lehine gerçekleşmiştir
1973-2005 yılları arasında ortaöğretimde sayısal
yönden nasıl bir gelişme olmuştur?
Bu dönemde de ortaöğretimde okul sayısında
yaklaşık beş kat, öğrenci sayısında 13 kat, öğretmen
sayısında 7,5 kat bir artış olmuştur.
1923 yılından günümüze kadar genel ortaöğretim
alanındaki yasal ve yapısal düzenlemeler ile sayısal
gelişmelerin genel bir değerlendirmesini yapınız?
1923 yılından günümüze kadar genel ortaöğretim
alanındaki yasal ve yapısal düzenlemeler ile sayısal
gelişmelerin genel bir değerlendirmesi yapılırsa şunlar
söylenebilir:
• AB ülkeleriyle karşılaştırıldığında, Türkiye’de
ortaöğretimdeki okullaşma oranı düşüktür.
• Ortaöğretimin yükseköğretime öğrenci hazırlama
işlevi daha çok ön plana çıktığından genel
ortaöğretimdeki öğrenciler (% 63,7) mesleki ve
teknik ortaöğretimdeki öğrencilerden (% 36,3)
daha fazladır. Bu durum yükseköğrenime olan
talebi artırmakta, dolayısıyla yükseköğrenim
önündeki yığılma giderek artmaktadır.
• Ortaöğretimde lise türünün fazla olması da
önemli bir sorundur.
• Ortaöğretimde hayata hazırlayıcı yetenekleri
geliştirmeyen, ezberci bir eğitim anlayışının
olması, çoğu devlet lisesinde olağandan kalabalık
sınıflarda öğretim yapılması, pek çok lisede
teknolojinin olanaklarından etkili biçimde
yararlanılamaması eğitimin niteliğini olumsuz
yönde etkilemektedir.
• Buna karşılık, sekiz yıllık kesintisiz zorunlu
ilköğretime geçilmesi, liselerde öğretim süresinin
dört yıla uzatılması ve giderek zorunlu eğitim
kapsamına alınması girişimlerinin başlatılması,
ortaöğretimde programların yatay ve dikey geçişe
olanak verecek şekilde yeniden yapılandırılması,
yöneltmeye önem verilmesi, ortaöğretimde
program geliştirme çalışmalarına yoğun bir
biçimde devam edilmesi olumlu gelişmelerdi