aofsorular.com
TAR314U

İLKÖĞRETİM I:1923-1972

4. Ünite 34 Soru
S

İlköğretimin önemi nedir?

İlköğretim, daha ileri eğitim basamaklarının
temelini oluşturması ve bu basamakta edinilen bilgi ve
becerilerin bireylerin daha sonraki öğrenim yaşantılarını
etkilemesi bakımından önemli bir işleve sahiptir.
İlköğretim, bireylerin kendilerini çok yönlü olarak
gerçekleştirmesini ve ülkenin kalkınmasını sağlama
bakımından yaşamsal bir işlev üstlenmektedir. Bu yönüyle
ilköğretim, bir yandan toplumun kültürel birikimi ve
değerlerini gelecek kuşlaklara aktararak toplumun
sürekliliğini sağlarken, diğer yandan bireylere temel bilgi,
beceri ve davranışlar kazandırarak toplumun sosyal ve
kültürel düzeyini yükseltme, eğitimi kitlelere yayarak
bireylerin ve toplumun yaşam kalitesini artırmaktadır.

S

“Temel Eğitim” kavramı nedir? Açıklayınız!

Temel eğitim, toplumu oluşturan bireylerin
çevrelerini tanıyabilmeleri, geniş bir dünya görüşlüne
sahip olabilmeleri, içinde yaşadıkları topluma uyum
sağlayabilmeleri, yurttaşlık haklarını kullanabilmeleri için
gerekli asgari düzeyde bilgi ve becerileri edinebilmeleri
için gerekli olan bir eğitim sürecidir. Bu işlevi ile temel
eğitim bireyler ve bireylerin içinde yaşadıkları toplum için
yaşamsal bir gerekliliktir.

S

“Temel eğitim” kavramı ne olarak görülmektedir?

Temel eğitim kavramı, bireylerin sosyal,
ekonomik ve politik yaşama katılmaları için gerekli olan
en alt düzeydeki başlangıç becerileri olarak görülmektedir.
Bu beceriler, okur-yazarlık, sözel ifade, matematik
becerileri ve problem çözme gibi hem temel öğrenme
becerileri hem de bilgi, beceri, tutum ve değerlerden
oluşmaktadır.

S

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 26. Maddesinde
ne yazmaktadır?

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 26.
Maddesinde “Herkes eğitim hakkına sahiptir. En azından
ilk ve temel düzeyde eğitim parasız olacaktır.”
denilmektedir. Türkiye’de de Anayasa’nın 42.
Maddesinde “İlköğretim kız ve erkek tüm vatandaşlar için
zorunludur ve devlet okullarında parasızdır.” denilmek
suretiyle bireylerin asgari ve temel düzeyde eğitim alma
zorunluluğu, devletin de bu eğitimi verme yükümlülüğü
vurgulanmaktadır.

S

İlköğretim nasıl bir eğitim sürecidir?

İlköğretim, tüm yurttaşların ulusal amaçlara
uygun olarak bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal
anlamda gelişmelerine ve yetişmelerine olanak sağlayan
bir eğitim sürecidir.

S

UNICEF ‘Herkes İçin Eğitim Dünya Bildirgesi’ndeki
hangi görüşü benimsemiştir?

Bu bildirgede, UNICEŞ taraşından benimsenen
“ilköğretim, temel eğitimin en önemli unsurudur.” görüşlü
benimsenmiştir (UNESCO, 2001). Buna göre, ilköğretim
ve temel eğitim aynı anlama gelmemekle birlikte, iki
kavram arasında yakın ilişki olduğu görülmektedir.

S

Türkiye’de örgün eğitim kaç basamaktan oluşmaktadır?

Türkiye’de örgün eğitim, biri diğerine bağlı
okulöncesi eğitim, ilköğretim, ortaöğretim ve
yükseköğretim basamaklarından oluşmaktadır.
İlköğretimle ilgili olarak Milli Eğitim Temel Yasası’nda
(1973), “Temel eğitim okulları, beş yıllık birinci basamak
ile üç yıllık ikinci basamak eğitim kurumlarından”, yani
ilkokul ve ortaokuldan oluşur ifadesine yer verilmiştir.
Temel eğitim olarak ifade edilen bu basamak, 1983 yılında
2842 Sayılı Yasanın 7. Maddesi ile “ilköğretim” olarak
değiştirilmiştir. Daha sonra 1997 yılında çıkarılan 4306
Sayılı Yasanın getirdiği değişiklikle “İlköğretim kurumları
sekiz yıllık zorunlu okullardan oluşur. Bu okullarda
kesintisiz eğitim yapılır ve bitirenlere ilköğretim
diploması verilir.” hükmü benimsenmiştir (MEB, 2006).

S

Zorunlu eğitim nedir?

Zorunlu eğitim, bir yurttaşın belirtilen bir yaşla
gelinceye kadar gösterilen eğitim kurumlarında belli bir
süre öğrenim görmesini zorunlu kılan yasal bir deyimdir.
Bu deyim, devletin her vatandaşlını devamla yükümlü
kıldığı öğretim süresini ifade etmektedir. Ancak, zorunlu
eğitim, kimi ülkelerde yalnızca ilköğretimi içerirken kimi
ülkelerde ortaöğretimi ya da ortaöğretimin bir bölümünü
de içermektedir.

S

Zorunlu Eğitimin kapsamı nedir ve süresi ne kadardır?

Zorunlu eğitimin süresi ve kapsamı her ülkenin
kendi Anayasası ve yasalarında, aynı zamanda uluslararası
bildirge ve sözleşmelerde de tanımlanmıştır. Örneğin,
1948 İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde (Md. 26),
1959 Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde
(Md. 7) ve Herkes İçin Eğitim Dünya Bildirgesi’nde,
çocuğun en azından ilköğretim düzeyinde parasız ve
zorunlu olarak eğitim almasının bir eğitim hakkı
olduğunun belirtilmesi, ilköğretimin zorunlu bir eğitim
basamağı olarak görüldüğünü göstermektedir.

S

İlköğretimde nitelikli bir eğitim almaları ile toplumun
niteliği arasında önemli bir ilişki bulunmakta mıdır?

Bireylerin ilköğretimde nitelikli bir eğitim
almaları ile toplumun niteliği arasında önemli bir ilişki
bulunmaktadır. Bu yönüyle ilköğretim, toplumun kültürel
sürekliliğinin sağlanmasında, istikrarlı bir demokratik
toplumun oluşturulmasında, halkın yaşam düzeyinin
yükseltilmesinde, bireyin yaşam boyu öğrenme ve
gelişmesinde temel bir eğitim basamağı durumundadır.

S

İlköğretimin bireysel gelişime sağladığı katkılar
nelerdir?

İlköğretim, çocuğun şimdiki ve gelecek yaşamına
yapılan bir etkileme sürecidir. Bu süreçte ilköğretim,
bireysel gelişme, ekonomik gelişme, yurttaşlık bilgisi ve toplumsal ilişkiler şeklinde özetlenebilecek temel amaçları
gerçekleştirmeye çalışmaktadır. İlköğretim, sorumluluk
bilinci, eleştirel düşünme, sağlıklı birey, yaşam bilgisi,
disiplin, bağımsız öğrenme, düşünme yeteneğini
geliştirme, çalışkanlık, anadilini kullanma ve bilim eğitimi
gibi alanlarda bireysel gelişime olanak sağlar. Bunların
yanı sıra, ilköğretim, kazanç, harcama ve tasarruf etme
bilgisi, endüstriye ilişkin temel anlayış vb. konularda
ekonomik gelişme; demokrasi, insan hakları, gelenekler,
devleti anlama, barış, milliyetçilik, uluslararası
dayanışma gibi konuları sağlamaktır. Bu gibi alanlarda
yurttaşlık bilgisi; katılım, işbirliği, insan ilişkilerinde
anlayış gibi konularda toplumsal ilişkileri geliştirerek
yaşam için gerekli temel bilgi ve becerileri sağlamaktadır.

S

İlköğretim kurumları hangi temel işlevleri
gerçekleştirmektedir?

• Ulusal düzeyde sosyo-kültürel bütünleşmeyi
sağlamak
• Öğrencilere yurttaşlık eğitimi vermek
• Bireylerin bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal
bakımdan tüm yönleriyle gelişimini sağlamak
• Bireylerin iş ve çalışma yaşamına uyum
sağlamasına yardımcı olacak beceriler kazandırmak
• Ortaöğretim düzeyindeki genel ve mesleki
programlarla yaşama hazırlayıcı bilgi ve beceriler
kazandırmak
• İş yaşamına atılacaklara, yaygın eğitim kurumlarını
tanıtmak ve bunlarla ilişki içinde olmak
• Uluslararası ilişkiler için bilimsel tutum ve değerler
geliştirmek

S

İlköğretimde kazandırılan bilgi ve beceriler kişiler
üzerinde nasıl etki yaratırlar?

İlköğretimde kazandırılan bilgi ve beceriler, bir
yandan bireyin yaşama atıldığı zaman kendisi ve toplumu
için daha üretken ve verimli olmasını sağlarken diğer
yandan daha ileri eğitim basamaklarındaki öğrenmelerinin
temelini oluşturmaktadır. Bir başka deyişle, bu basamakta
kazanılan bilgi ve beceriler öğrencilerin daha sonraki
öğrenim yaşantılarındaki başarılarını büyük ölçüde
etkilemektedir. Bu yönüyle ilköğretim, toplumun yalnızca
eğitim sistemini değil, aynı zamanda toplumun öteki
sistemlerini de olumlu ya da olumsuz etkilemektedir.

S

Eğitim Programları ve Değerlendirme Ulusal Konseyi
(NCCA)’nin belirlediği “İlköğretimin Amaçları” nelerdir?

• Özgün bir birey olarak çocuğun kendi
potansiyelinin şarkına varmasını ve sağlıklı bir
yaşam sürmesini sağlamak
• Çocuğun diğer insanlarla işbirliği yaparak ve
birlikte yaşayarak toplumsallaşmasını ve
toplumun yararına katkıda bulunmasını sağlamak
• Çocuğu üst öğrenime ve yaşam boyu öğrenmeye
hazırlamak

S

Türkiye’de ilköğretimin temel amaçları nelerdir?

Türkiye’de ilköğretimde, bireylere demokrasinin
ilke ve kurallarının gerektirdiği davranışları kazandırmak,
hızla gelişen bilim ve teknoloji doğrultusunda bireylerin
gereksinimlerine yanıt vermek, toplumsal bilinci
oluşturmak ve Atatürk devrimlerini yaygınlaştırmak gibi
temel amaçları gerçekleştirilmesine çalışılmaktadır
(Gökçe, 2003). İlköğretim programında belirlenen
amaçların ışığı altında, belirlenmiş olan ilkeler yoluyla
kendi ilgi ve yeteneklerine göre yetiştirilen öğrenci;
yapıcı, yaratıcı, üretici olma, bilimsel düşünme ve
toplumun çıkarlarını kendi çıkarlarının üzerinde tutma gibi
niteliklere sahip, sorumluluk sahibi ve milli duyguları
gelişmiş olarak yetişmektedir. Böylece, ilköğretim görmüş
her öğrenci, milli birlik ve berberlik içinde, yurdumuzun
ilerlemesinde kendi payına düşlen ödevleri en iyi ve en
etkili bir biçimde başarmaya çalışmaktadır.

S

Türkiye’de ilköğretimin hızla gelişmesi ne zaman
gerçekleşmiştir?

Türkiye’de ilköğretim özellikle Cumhuriyetin
kurulmasından sonra hızlı bir gelişme göstermiştir.
Denilebilir ki, ülkemizde en hızlı ve etkili gelişme
ilköğretimde kaydedilmiştir.

S

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bugüne değin
eğitime yaklaşımını kısaca anlatınız!

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşlundan bugüne
değin eğitime yaklaşımı başlıca üç aşlamada ele
almaktadır:
• 1923-1946 yılları arasında yeni devletin
gereksinim duyduğu yönetici ve yürütücü
kadroların yetiştirilmesine dönük devre
• 1946-1960 yılları arasında çok partili demokratik
rejimin yerleşme sorunları
• 1960 sonrası planlı kalkınma devresi

S

Cumhuriyet hükümetleri nasıl bir eğitim politikası
izlemiştir?

Cumhuriyetin ilanıyla birlikte, Cumhuriyet
yönetimi, Osmanlı Devleti’nden eğitimin her basamağında
olduğu gibi ilköğretimde de sayı ve nitelik olarak son
derece yetersiz bir sistem devralmıştır. Örneğin,
Cumhuriyetin ilk yılında ülkedeki ilkokulların sayısı
sadece 4194 idi. Bu olumsuzluğun giderilmesi ve
ilköğretimin ülke düzeyinde yaygınlaştırılması için,
Cumhuriyet hükümetleri öncelikle ilköğretimde tüm
çocuklar için fırsat eşitliğinin sağlanmasını ve bilgisizliğin
yok edilmesini amaç edinen bir eğitim politikası
izlemiştir. Bu politikanın gereği, 1924 Anayasası’nda
ilköğretimin parasız ve kadın ve erkek tüm yurttaşlar için
zorunlu olması hükmü getirilmiştir.

S

Türkiye Cumhuriyeti’nin eğitim alanında belirlediği
amaç nedir?

Yeni Türkiye Cumhuriyeti’nde eğitim alanında
belirlenen bir diğer amaç da, ülkede çağdaş, laik, ulusal ve
bilimsel nitelikli bir eğitim sisteminin kurulmasıdır.

S

Ülkede çağdaş, laik, ulusal ve bilimsel nitelikli bir
eğitim sisteminin kurulmasına yönelik ilk kapsamlı
düzenleme nedir ve ne zaman kabul edilmiştir?

Eğitimde bu amacın gerçekleştirilmesine dönük
ilk kapsamlı düzenleme, 3 Mart 1924 günü kabul edilen
430 Sayılı Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğretim Birliği
Yasası) ile yapılmıştır. Eğitim sistemi içinde eğitimöğretim
birliğinin gerçekleştirilmesinin amaçlandığı bu
yasa ile dini eğitim amaçlı tüm okullar kapatılarak,
ilkokul, ülke düzeyinde ilköğretim basamağının tek okulu
olmuş ve bu okulda ulusal ve laik bir eğitim programı
uygulamaya konulmuştur. Yine bu yasa ile ülke
genelindeki tüm bilim ve eğitim kurumları Maarifet
Vekaleti’ne (Milli Eğitim Bakanlığı) bağlanarak örgün ve
yaygın eğitimde örgütsel ve kurumsal yenileşmenin,
eğitimde devlet yönetiminin ve denetiminin sağlanmasının
yolu açılmıştır.

S

Heyet’i İlmiye ve amacı nedir?

Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun yürürlüğe
girmesinden sonra ulusal eğitim sisteminin
düzenlenmesinde ve politikalarının belirlenmesinde etkili
olan bir diğer eğitim etkinliği Heyet-i İlmiyenin Nisan
1924’te Ankara’da ikinci toplantısını yapmasıdır. İlk
toplantısını 1923 yılında Cumhuriyet ilan edilmeden üç ay
önce yapan Heyet-i İlmiyenin ikinci toplantısında;
ilköğretimin altı yıldan beş yıla indirilmesi, ilkokul
öğretim programlarının geliştirilmesi ve ders kitapları
yazdırılması kararları alınmıştır.

S

İkinci Heyet’i İlmiye Toplantısı’nda alınan kararlar
nelerdir?

İkinci Heyet-i İlmiye Toplantısı’nda öngörülen
kararlar doğrultusunda 1924 yılında İlk Mekteplerin
Müfredat Programı (İlköğretim Programı) kabul
edilmiştir. İlk kez yabancı dil dersinin konduğu bu
program kız ve erkek öğrenciler için ayrı ayrı
hazırlanmıştır. Kız okullarının programına, Ev İdaresi,
Biçki-Dikiş, Nakış gibi dersler eklenmişti.. Ancak 1924
yılının Ağustos ayında hükümetin aldığı bir kararla 1924
yılında ilkokullarda karma eğitim uygulaması başlatılmış
ve ilkokullarda tek tip program uygulanmaya başlanmıştır.

S

Üçüncü Heyet’i İlmiye Toplantısı ne zaman yapılmıştır
ve alınan kararlar nelerdir?

Milli eğitimin temel sorunlarını tartışmak ve
gerekli önlemleri almak üzere Üçüncü Heyet-i İlmiye
Toplantısı 26 Aralık 1925- 8 Ocak 1926 tarihleri arasında
yapılmıştır. Bu toplantıda ilköğretimle ilgili şu kararlar
alınmıştır:
• Devlet ve vilayet bütçelerinden eğitime ayrılan
ödeneklerin daha verimli bir biçimde kullanılması
ve kayıt için başvuran tüm öğrencileri okula
alabilmek için gerekli önlemlerin alınması
• Yatılı olmayan ortaokullarda karma öğretimin
yaygınlaştırılması
• Eğitim ve öğretim işleriyle ilgilenecek bir Talim
ve Terbiye Dairesi’nin kurulması.
Üçüncü Heyet-i İlmiye Toplantısı’nda alınan kararlar
doğrultusunda Türk eğitim sisteminin ilk kapsamlı ve
önemli yasası 22 Mart 1926 tarihli ve 789 Sayılı Maarif
Teşkilatına Dair Kanun’dur. Bu yasa ile Türk Dili ve
bununla ilgili bilimsel konularla ilgilenmek üzere bir Dil
Heyeti, eğitim ve öğretim işleriyle ilgilenmek üzere de
Talim ve Terbiye Dairesi kurulmuştur. Yine yasa
uyarınca, ilk ve ortaöğretim okulları, şehir ve kasaba
gündüzlü okulları, şehir ve kasaba yatılı okulları, köy
gündüz okulları ve köy yatılı okulları biçiminde yeniden
düzenlenmiştir. Bu yasayla eğitimde köy-kent ayrımı
getirilmiş, köylü ve kimsesiz çocuklar için yatılı okul
anlayışlı benimsenmiştir. Yatılı okulların giderlerinin
Milli Eğitim Bakanlığı, diğer okulların giderlerinin ise İl
Özel İdareleri taraşından karşılanması öngörülmüştür. Bu
yasa gereğince köy okullarının öğrenim süresi en az üç yıl
olarak belirlenmiştir.

S

Maarif Teşkilatı Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden
sonra eğitim alanında ne gibi yenilikler yapılmıştır?

Bu yasayı izleyen yıllarda da okullarda karma
eğitimin yaygınlaştırılması, din derslerinin programdaki
saatlerinin azaltılması, öğretim ve içeriğinin daha dünyevi
bir görünüm kazanması, okul programlarının yeniden
düzenlenmesi, okul kitaplarının iyileştirilmesi gibi köklü
ve ciddi birçok yenilik gerçekleştirilmiştir. Maarif
Teşkilatı Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra, 1924
yılında hazırlanmış olan ilkokul programı 1926 yılında
yeniden düzenlenmiştir. J. Dewey’in görüşlerinden önemli
ölçüde etkilenen yeni programda ilkokulların başlıca
amacı, genç kuşlağın çevresine etkin bir biçimde
uyumunu sağlamak suretiyle onları iyi yurttaşlar olarak
yetiştirmek olarak belirlenmiştir.

S

Türk Harflerinin kabulünün kültürel etkisi nedir?

3 Kasım 1928 yılında yeni Türk Harflerinin kabul
edilmesiyle Türkiye’de yeni bir kültür uyarlaması ve
kültürel bağımsızlık hareketi başlamıştır. Yeni harflerin
kullanılmasına 1928 yılından itibaren tüm okullarda
başlanmıştır. Bu yeni oluşumla birlikte ülkede büyük bir
okur-yazarlık kampanyası başlatılmıştır. Bu kapsamda, bir
yandan ilkokullarda, bir yandan da Millet Mektepleri
adıyla açılan kurslarda yetişkinlere okuma-yazma ve
vatandaşlık bilgileri öğretme çalışmaları
gerçekleştirilmiştir.

S

Birinci Milli Eğitim Şurası ne zaman toplanmıştır ve
alınan kararlar nelerdir?

Birinci Milli Eğitim şûrası 17-29 Temmuz 1939
tarihinde toplanmıştır. Toplantıda Milli Eğitimin plan ve
esasları, eğitim kurumlarının yönetmelikleri ve eğitim
programları incelenmiş ve kabul edilmiştir. Şurada alınan
önemli kararlar arasında, köy okullarının üç yıldan beş
yıla çıkarılması, nüfusu 400’den az köylerde eğitmen görevlendirilmesi, eğitmenlerin ilk üç yılın programını
uygulaması ve eğitmenli köylerin bulunduğu bölgenin
merkezinde beş sınıflı bir ilkokul kurulması, eğitmenli
köylerin öğrencilerinin ilkokulun son iki yılını bu
okullarda okumaları kararı yer almaktadır. Ayrıca, şûrada
okullarda derslerin sabaha alınarak öğleden sonra
öğretmen gözetiminde değişlik çalışmalar yapılması ve
ders kitaplarının devletçe basılması fikri de kabul
görmüştür

S

Köy İlkokulları Programı’nın amacı nedir?

Birinci Milli Eğitim Şûrası’nda alınan karalar
doğrultusunda 1939-1940 öğretim yılında uygulamaya
konulmak üzere beş yıllık Köy İlkokulları Programı
hazırlanmıştır. Böylece köy ve şehir ilkokulları arasındaki
öğretim şarklılığı en aza indirgenmek istenmiştir. Köyün
çevre koşulları ve gereksinimlerinin göz önüne alındığı
Köy İlkokulları Programında, Türkçe, Aritmetik,
Geometri, Tarih, Coğrafya, Yurt Bilgisi ve Resim dersleri
şehir ilkokulları programıyla aynı kalmış; Hayat Bilgisi,
Tabiat Bilgisi, İş ve Ziraat derslerinin köy koşullarına
uygun duruma getirilmesine çalışılmıştır.

S

İkinci Milli Eğitim Şurası ne zaman toplanmıştır ve
alınan kararlar nelerdir?

İkinci Milli Eğitim şûrası 15-23 Şubat 1943
tarihinde toplanmıştır. Şûra’da okullarda ahlak eğitiminin
geliştirilmesi, tüm öğretim kurumlarında anadili
çalışmalarının veriminin artırılması ve Tarih öğretiminin
yöntem ve araçları yönünden incelenmesi üzerinde
durulmuştur. Ayrıca, şûrada ilkokul ve ortaokul ders
kitaplarının çok yetersiz olduğu üzerinde durularak,
kitapların çekici ve işle yarar duruma getirilmesi ve
öğretmenlere yardımcı ve kılavuz kitaplar sağlanması
önerileri getirilmiştir.

S

1946 yılı İkinci Dünya Savaşı sonrası Türkiye’de nasıl
bir eğitim politikası izlenmiştir?

İkinci Dünya Savaşlı sonrası dünyadaki
gelişmeler de dikkate alındığında, eğitimde demokratik
esasların gözden geçirilmesi ve eğitimin bürokrasiye
eleman yetiştirme anlayışından ülke kalkınması için
gerekli olan insan gücü yetiştirmeye yönelmesi gibi iki
yönlü uyarlama geçirmesi gerekmiştir. 1946 sonrasında,
ilköğretimde okul sayısının artırılarak daha şazla
öğrenciye ilköğretim olanağı sağlanmasının yanı sıra,
eğitimin niteliğinin artırılmasına çaba gösterilmiştir. Bu
kapsamda 1948 yılında yeni bir ilkokul programı
uygulamaya konulmuştur.

S

“1948 İlkokul Programı” nedir ve amacı nedir?

1948 İlkokul Programı olarak anılan bu program
1936 İlkokul Programı ile 1939 Köy İlkokulları
Programının bütünleştirilmesi ile oluşturulan bir
programdır. Programda ilkokulun amaçları, toplumsal,
kişisel, insanlık ilişkileri ve ekonomik yaşam bakımından
olmak üzere dört ana başlık altında toplanmıştır. Ayrıca,
programda ilkokulun eğitim ve öğretim ilkeleri, 1936
Programındakine benzer biçimde 17 maddede
açıklanmıştır. 1948 İlkokul Programında, öğrencilerin
öngörülen amaçlara ulaşmalarına yarayacak deneyimleri,
ilkokuldaki çeşitli etkinlikler aracılığı ile yaşama fırsatı
bulmaları üzerinde önemle durulmuştur. Programda konu
sayıları azaltılmış ve öğrencinin yaşamı ile ilgili konular
toplu öğretim ilkesine göre birleştirilerek
üniteleştirilmiştir. İlkokul birinci devrede Hayat Bilgisi,
ikinci devrede Sosyal Bilgilere yönelik derslerde işlenen
belirli gün ve haftaların listesi her sınışta ilgili ders
programının girişlinde yer almıştır. Ayrıca, programda,
fırsat öğretimine vurgu yapılmış, okulla aile arasında
işbirliği sağlanması istenmiştir

S

Türkiye Milli Eğitim Komisyonu Raporu’nda hangi
kararlar bulunmaktadır?

1954 yılında daha önce ABD’ye gönderilen 25
kişilik öğretmen grubu, 1948 programı üzerinde yurdun
çeşitli bölgelerinde çalışmalar yapmıştır. 1959 yılında da
Türkiye Milli Eğitim Komisyonu Raporu’nda 1948
programının, öğrencilerin psikolojik gereksinimlerine ve
öğretim amaçlarına göre yeniden ele alınarak
değiştirilmesi istenmiştir. Öğrencilerin serbest bir
atmosferde çalışmaları, sosyal etkinliklere yer verilmesi,
konuların tertip ve düzeninde öğretmenin esnek
davranması gibi esaslara dayanan ilkokul program
geliştirme çalışmaları, kontrol grupları saptanarak
incelenmesine karşın çalışmaların devamlılığı
sağlanamamış, deneme çalışmalarından elde edilen
sonuçlar sistemin geneline yansıtılamamıştır.

S

1960’lı yıllarda ilköğretimle ilgili önemli gelişmeler
nelerdir?

1960’lı yıllarda ilköğretimle ilgili önemli
gelişmelerden ilki, 1961 yılında kabul edilen 222 Sayılı
İlköğretim ve Eğitim Kanunu’dur. Bu yasada ilköğretim
şöyle tanımlanmıştır: “İlköğretim, kadın erkek bütün
Türklerin milli gayelere uygun olarak bedeni, zihni ve
ahlaki gelişmelerine ve yetişmelerine hizmet eden temel
eğitim ve öğretimdir. İlköğretim, ilköğretim kurumlarında
verilir; öğrenim çağında bulunan kız ve erkek çocuklar
için mecburi, devlet okullarında parasızdır. Zorunlu
ilköğretim çağı 6-14 yaş grubundaki çocukları kapsar. Bu
çağ, çocuğun 5 yaşlını bitirdiği eylül ayı sonunda başlar,
14 yaşlını bitirip 15 yaşlına girdiği öğretim yılı sonunda
biter.” Bu yasada, ayrıca, ilköğretimin görevleri,
okulöncesi ve ilköğretim okullarının eğitim-öğretim
süreleri ve çeşitli idari uygulamalarla ilgili düzenlemeler
de yapılmıştır.

S

1961 İlköğretim ve Eğitim Kanunu’nun yürürlüğe
girmesinden sonra alınan kararlar nelerdir?

1961 İlköğretim ve Eğitim Kanunu’nun yürürlüğe
girmesinden sonra, İlköğretim Genel Müdürlüğü, 1948
İlkokul Programında yapılacak değişiklikleri belirlemek
amacıyla bir çalışma başlatmıştır. Yapılan inceleme ve
belirlemeler sonucunda yeni ilkokul programının ana
hatları belirlenmiş; 1962 yılında Ön Program Taslağı hazırlanmıştır. 1962 İlkokul Program Taslağı, Talim ve
Terbiye Kurulu’nun kararı ile 1962-1963 öğretim yılında
şarklı bölgelerdeki 14 ilden seçilen 106 tek ve iki
öğretmenli köy okulları ile kasaba ve şehir okullarında
denenmeye başlanmıştır. 1964-1965 öğretim yılından
itibaren program taslağının deneme uygulamasının alanı
genişletilmiştir. Taslak Programın altıncı yılında yapılan
uygulama ve geliştirme çalışmaları değerlendirildikten
sonra 1968 İlkokul Programı hazırlanmıştır.

S

1968 İlkokul Programı kaç yıl uygulanmıştır ve
amaçları nelerdir?

1968 İlkokul Programı kimi değişikliklerle
birlikte uzun yıllar uygulanmıştır. Programda ilkokulun
amaçları, daha önceki programlardakine benzer biçimde
kişisel, insanlık ilişkileri, ekonomik yaşam ve toplum
yaşamı bakımından olmak üzere dört grupta toplanmıştır.
Programda ilköğretimin amaçlarını gerçekleştirmede göz
önünde bulundurulacak olan ilkokulun eğitim ve öğretim
ilkelerine de yer verilmiştir. 1968 İlkokul Programında
derslerin amaçlarının davranışla dönüştürülebilmesi için
yakın çevre, öğretimde toplulaştırma, konular ve üniteler
ilkesine uyulması öngörülmüştür. Bu kapsamda program
yürütülürken yakın çevre, eğitim amaçlarına ulaşmak için
tüm sınışlarda ortak hareket noktası olarak kabul
edilmiştir. Çocukların olgu ve olayları bir bütün olarak
algılayabilmesi için birinci devrede Hayat Bilgisi dersinde
olduğu gibi ikinci devrede de Tarih, Coğrafya ve
Yurttaşlık Bilgisi dersleri Sosyal Bilgiler; Tabiat Bilgisi,
Aile Bilgisi ve Tarım-İş dersleri de Şen ve Tabiat Bilgileri
adı altında toplulaştırılmıştır. Konular ve üniteler
bağlamında da özellikle ikinci devrede ders konuları
hafifletilmiş, programa serbest konular eklenmiş,
ünitelerin işlenmesinde ünite ve konuların sırasına aynen
uyma zorunluluğu ortadan kaldırılmıştır. Bu yönüyle,
1968 İlkokul Programı, yurt çapındaki ortak
gereksinimleri karşılamak üzere ana maddeler halinde
belirlendiği için çerçeve program niteliği taşımaktadır.