YAYGIN EĞİTİM
Yaygın eğitim nedir?
Devlet, toplumsal yaşamdaki verimliliği artırmak
için örgün eğitim olanaklarından yararlanamayan, bu
nedenle ekonomik yönden üretken ve verimli olamayan
yurttaşların eğitim eksikliklerini gidermek ve onlara yeni
eğitim olanakları sunmak için gerekli önlemleri alır. Bu
önlemlerin tümü yaygın eğitim kavramı ile
tanımlanmaktadır.
Eğitim nasıl tanımlanmaktadır?
Eğitim, yaygın tanımıyla, bireyin davranışlarında
değişiklik oluşturma sürecidir. Bireyin yeni davranışlar
edinmesi ya da var olan davranışlarında bir değişme
olması için, onun çevresiyle etkileşmesi, bu etkileşimle bir
yaşantı geçirmesi (bir deneyim edinmesi) gerekir. Bireyin
öğrenmesi olarak tanımlanan ve onun kalıcı davranışlar
edinmesini açıklayan bu süreç, çoğu zaman, bireyin
davranışlarının istendik yönde ve biçimde değişmesi için
planlı ve kasıtlı (amaçlı) olarak, önceden düzenlenmiş
ortamlarda gerçekleştirilir
Formal eğitim süreci nasıl gerçekleşir?
Formal eğitim, örgün ve yaygın eğitim
kurumlarında, belli bir programa uygun olarak, belirli bir
süre içinde, uzman kişilerce gerçekleştirilir. Bu süreçte
nitelikleri tanımlanmış öğrenen ve öğreten ile kapsamı ve
sonucu belirlenmiş öğrenilen/öğretilen (konu) vardır ve bu
üç öğenin birbirleriyle etkileşim biçimi de (ortam, araç-
gereç, yöntem-teknik vb.) belli bir plan ve düzen içinde
gerçekleşir. Böylece bireyin bu süreç sonunda hangi
öğrenme ürünlerine, yani davranış biçimlerine sahip
olacağı da önceden bilinir.
İnformal eğitim nedir?
Bireyin öğrenmeleri, salt okul denilen biçimsel
(formal) kurumlarda oluşan öğrenmelerle sınırlı değildir.
Bireyin öğrenmelerinin, dolayısıyla davranışlarındaki
değişmelerinin bir kesimi de okul dışı ortamlarda, rastgele
ve kendiliğinden gerçekleşir. İnformal eğitim olarak
tanımlanan bu süreçte edinilen davranış değişikliği, her
zaman istendik olmayabilir
Eğitim sürecinde öğrenmeler hangi biçimlerde
oluşmaktadır?
Eğitim sürecine öğeler arasındaki etkileşim
açısından bakıldığında, öğrenmeler oluşumları bakımından
örgün, yaygın, algın ve rastgele biçimlerinde
oluşmaktadır. Bu dört farklı öğrenme biçiminden örgün ve
yaygın eğitim süreçlerindeki öğrenmeler amaçlıdır, yani
bireyin bu sürecin sonunda hangi davranışları, ne düzeyde
kazanacağı önceden bellidir.
Örgün ile yaygın eğitimin temel farkı nedir?
Örgün eğitim ile yaygın eğitimin farkı, örgün
eğitimin okulöncesi, ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretim okullarındaki eğitim süreçlerini, kısaca
okul içi eğitimi kapsaması; yaygın eğitimin ise bu
okulların dışındaki eğitim kurumlarında, daha çok yetişkin
bireylerin öğrenme gereksinimlerine dönük eğitim
süreçlerini kapsamasıdır. Buna göre yaygın eğitim, bir
bakıma yetişkin ve halk eğitimini de kapsayan örgün
eğitim dışında planlı, programlı ve sistemli olarak
yürütülen bir eğitimdir.
Yaygın eğitimde bireye yönelik amaçlar nelerdir?
Yaygın eğitim yoluyla bireylere bir alanda eğitim
görme, eksik eğitimlerini tamamlama, sürekli eğitim, işe
ve mesleğe hazırlanma, yaşam koşullarına daha kolay
uyum sağlama becerilerini edinme olanağı sağlanır.
Yaygın eğitim yerine aynı anlamda hangi kavramlar
kullanılmaktadır?
Örgün eğitimden daha kapsamlı olduğu için, alan
yazında yaygın eğitim karşılığında halk eğitimi, yaşam
boyu eğitim, yetişkin eğitimi, dönüşlü eğitim, kitle
eğitimi, yığın eğitimi ve toplum eğitimi gibi kimi
kavramlar kullanılmaktadır.
Halk eğitim nasıl tanımlanmaktadır?
Halk eğitimi, yetişkin yurttaşlara çeşitli alanlarda
bilgi kazandırmak ve anlayışlarını geliştirmek, yaşam
düzeylerini yükseltmek, ulusal ve insancı değerlerini
geliştirmek amacıyla okul eğitimi dışında ya da yanında
yapılan eğitim ve öğretim çalışmaları olarak
tanımlamaktadır.
Yetişkin eğitimi UNESCO tarafından nasıl
tanımlanmaktadır?
Yetişkin eğitimi UNESCO tarafından, “...
yetişkin olarak düşünülen kişilerin yeteneklerini
geliştirmelerine, bilgilerini artırmalarına, teknik ve
mesleki yeterliklerini iyileştirmelerine, tutum ve
davranışlarını, hem kişisel gelişme bakımından hem de
dengeli ve bağımsız bir toplumsal, ekonomik ve kültürel
gelişmeye katılma bakımından değiştirmelerine imkân
sağlayan” düzenli eğitim süreçlerinin tümünü ifade edecek
biçimde kullanılmıştır
Yaşam boyu eğitim nedir?
Yaşam boyu eğitim, çocukların örgün eğitimde
bu bilinçle ve öğrenmeye açık olarak yetiştirilmelerini ve
yetişkinlikte de herkesin gereksinmesine göre öğrenmeyi
sürdürmesini, bunun oluşması için gerekli ve yeterli
koşulların yaratılmasını vurgulayan bir görüş ve
düşüncedir
Milli Eğitim Temel Yasası’na göre yaygın eğitim nasıl
tanımlanmıştır?
Yaygın eğitimin özel amacı, millî eğitimin genel
amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak, örgün eğitim
sistemine hiç girmemiş yahut herhangi bir kademesinde
bulunan veya bu kademeden çıkmış vatandaşlara örgün
eğitimin yanında veya dışında;
• Okuma yazma öğretmek, eksik eğitimlerini
tamamlamaları için sürekli eğitim imkânları
hazırlamak
• Çağımızın bilimsel, teknolojik, iktisadi, sosyal ve
kültürel gelişmelerine uymalarını sağlayıcı eğitim
imkânları hazırlamak,
• Millî kültür değerlerimizi koruyucu, geliştirici,
tanıtıcı, benimsetici nitelikte eğitim yapmak,
• Toplu yaşama, dayanışma, yardımlaşma, birlikte
çalışma ve örgütlenme anlayış ve alışkanlıkları
kazandırmak
• İktisadi gücün artırılması için gerekli beslenme
ve sağlıklı yaşama şekil ve usullerini
benimsetmek,
• Serbest zamanları iyi bir şekilde değerlendirme
ve kullanma alışkanlıkları kazandırmak,
• Kısa süreli ve kademeli eğitim uygulayarak
ekonomimizin gelişmesi doğrultusunda ve
istihdam politikasına uygun meslekleri
edinmelerini sağlayıcı imkânlar hazırlamak,
• Çeşitli mesleklerde çalışmakta olanların hizmet
içinde ve mesleklerinde gelişmeleri için gerekli
bilgi ve becerileri kazandırmaktır.
Yaygın eğitim programları hangi başlıklar altında
toplanabilir?
Yaygın eğitim programları dört başlık altında
toplanabilir;
• Temel eğitim ya da tamamlama eğitimi verme,
• Mesleki beceri kazandırma,
• Uyum ve kaynaştırma,
• Siyasal, yönetsel ve sosyal katılımı sağlama
Temel eğitim ya da tamamlama eğitimi verme
programlarında neler yer almaktadır?
Temel eğitim ya da tamamlama eğitimi verme:
Bu programlar, hiç eğitim görmemiş ya da eğitimini
yarıda bırakmış yurttaşların eğitimlerini tamamlamasını
sağlamak için okuma yazma öğretimi, temel matematik
becerilerinin ya da temel yurttaşlık bilgilerinin
kazandırılmasına yöneliktir. Okuma yazma kursları,
akşam sanat okulları türündeki çalışmalar bu boyuttaki
kimi örneklerdir.
Mesleki beceri kazandırma programlarında neler yer
almaktadır?
Mesleki beceri kazandırma: Bu programlar
yetişkinlerin bir meslek edinmelerini sağlamaya ya da
yaşamı üretken olarak değerlendirmeye yönelik sertifikaya
dayalı eğitim çalışmalarını içerir. Kaloriferci
yetiştirilmesi, bilgisayar kullanım ve işletim kursları gibi
Uyum ve kaynaştırma programlarında neler yer
almaktadır?
Uyum ve kaynaştırma: Bu programlar, yoğun iç
ya da dış göç, salgın hastalık gibi toplumsal konularda
mağdur ya da göçerlerin yeni duruma uyumu ve
kaynaşmalarını sağlamaya, yurttaşları bilgilendirmeye ve
bilinçlendirmeye yönelik eğitim çalışmalarını içerir.
Almanya’dan Türkiye’ye geri dönen yurttaşların yeni
yaşama uyumuna yönelik yapılan eğitimler ile deprem
sonrası psiko-sosyal destek çalışmaları bu boyut için kimi
örneklerdir
Siyasal, yönetsel ve sosyal katılımı sağlama
programlarında neler yer almaktadır?
Siyasal, yönetsel ve sosyal katılımı sağlama:
Yaygın eğitim toplumda siyasal sistemin öğretilmesi ve
benimsetilmesi gibi işlevler de yüklenir. Bu işlev bir
bakıma “iyi ve istendik yurttaş” yetiştirilmesi olarak da
betimlenebilir. Çocukların daha iyi yetiştirilmesi için anne
baba eğitimi, aile ve çevre ilişkileri için iletişim
becerilerinin kazandırılması çağdaş yaygın eğitim
çalışmalarıdır. Bu gruptaki çalışmalara çocuk bakımı, aile
üyelerinin birbirleri ile ilişkileri, çevre koruma ve temiz
çevre eğitimleri örnek olarak verilebilir.
Osmanlı döneminde yaygın eğitim kapsamında hangi
faaliyetler yapılmaktadır?
Osmanlı dönemde dinî amaçlı kuruluşlardaki
halka dönük dinsel içerikli etkinliklerin yanında, ustaçırak
ilişkisiyle iş ve meslek insanı yetiştiren Ahilik,
Lonca gibi meslek örgütlerindeki etkinlikler de yetişkin
eğitimi kapsamında sayılmaktadır.
1984 yılında kabul edilen talim terbiye kurulu kararına
göre İlköğretimde programlar ile nasıl bir düzenleme
önerilmektedir?
Yeni düzenlemeye göre programların derslere
göre hazırlanması esası getirilmiştir. Ancak, kararda, bu
model konusunda bağlayıcı bir madde bulunmaması
nedeniyle, kimi programlar farklı modellerle hazırlanarak
geliştirilmiştir. Böylece, ders programlarının
geliştirilmesinde bir standartlaşma yerine çeşitliliğe doğru
gidilmişti
1982-1996 yılları arasında hangi derslerle ilgili
öğretim programları üzerine çalışmalar yapılmıştır?
1985, 1990 ve 1992 yıllarında ilköğretim
programları üzerinde yeni düzenlemeler
gerçekleştirilmiştir. Bu dönemde Fen Bilgisi, Sosyal
Bilgiler, Matematik, Müzik, Beden Eğitimi ve Resim-İş
Öğretim Programları ele alınmıştır.
Osmanlı döneminde bilinen ilk yaygın eğitim çalışması
hangi yılda yapılmıştır?
İlk yaygın eğitim uygulaması, 1865 yılında İslam
Öğretim Derneği tarafından çalışan kişilere okuma yazma,
hesap ve dinî bilgiler öğretmek amacıyla başlatılan çırak
mektepleri uygulamasıdır. Bu okullar zaman zaman
kapansalar da etkinliklerini 1928 yılına kadar
sürdürmüşledir.
Osmanlı döneminde üniversiteler tarafından yapılan
yaygın eğitim faaliyetleri hangileridir?
Osmanlı döneminde yaygın eğitim kapsamında
sayılan bir diğer etkinlik, üniversitenin (Darülfünun) ve
bazı derneklerin hafta sonları halk için düzenledikleri
konferanslar ve diğer eğitsel etkinliklerdir. üniversite 1862
yılında öğretim üyeleri, kamu görevlileri ve gönüllü
eğitimciler tarafından verilen halka açık Fizik, Kimya ve
Genel Tarih dersleri açmıştır. Bu derslerin Kimyahane,
Nümunehane adlı kuruluşlara ve gençlere yararlı olması
amaçlanmıştır.
Osmanlı döneminde yaygın eğitimin desteklenmesi
için çıkarılan yasalar hangileridir?
Cumhuriyet öncesi dönemde halk eğitiminin
yasal temellerini oluşturan düzenlemeler arasında en
önemlileri; Özel Okullar Yönetmeliği (1913), İlköğretim
Geçici Yasası (1913) ve İl Genel Yönetimi Yasası’dır
(1914). Bu yasal düzenlemelerin ortak amaçları, eğitim
olanağı bulamayan yetişkinlerin eğitilmesidir
Cumhuriyetin ilk yıllarında yaygın eğitimin temel
hedefi neydi?
Cumhuriyet kurulduktan sonra hız verilen halk
eğitimi çalışmalarının düşünsel temeli, Atatürk’ün daha
Kurtuluş Savaşı sırasında, 1922 yılında dile getirdiği,
“eğitimin amacının köylüye okuma yazma öğretmek ve
temel bilgi vermek olduğu ve okumaz yazmazlığın ortadan
kaldırılması gerektiği” fikridir.
Cumhuriyetin ilk yıllarında halk eğitim çalışmaları
hangi genelge ile başlamıştır?
Bu dönemdeki halk eğitimi çalışmaları ilk kez
düzenli ve kapsam olarak, Milli Eğitim Bakanı İsmail
Safa’nın 25 Kasım 1923 tarihinde valiliklere gönderdiği
genelge ile başlamıştır. Bu genelge, Cumhuriyetin yeni
toplum için yeni insan yaratma amacı doğrultusunda; halk
eğitiminin işe koşulması ve bunun için halk, okullar ve
öğretmenler arasında yakın ilişkiler kurulması ve eğitimin
her yaştaki kişilere ulaştırılması için çalışmalara hemen
başlanması ve çalışmaları yürütecek ve denetleyecek
öğretmenlerden ve halktan oluşan kurulların oluşturulması
istenmiştir.
Cumhuriyetin ilk yıllarında halk eğitimi konusunda
yapılmış önemli düzenleme hangisidir?
Türkiye’de yaygın eğitim alanındaki önemli yasal
düzenlemelerden biri de, 22 Mart 1926 tarihinde çıkarılan
789 Sayılı Maarif Teşkilatına Dair Kanun ile yapılmıştır.
Bu yasada ilköğrenim çağını geçirmiş ve hiç eğitim
görmemiş kişileri işe alan kurumların bu kişilere
ilköğretim vermeye zorunlu oldukları hükmü getirilmiş,
böylece Milli Eğitim Bakanlığı dışındaki kuruluşlara da
yaygın eğitim çalışmalarına katılma yükümlüğü
verilmiştir
Cumhuriyet ilk yıllarında halk eğitim alanında en
önemli uygulama hangisidir?
Cumhuriyetin ilk yıllarında halk eğitimi ile ilgili
çalışmaların en etkili olanı Millet Mektepleri (Ulus
Okulları) uygulamalarıdır. 3 Kasım 1928 tarihinde
çıkarılan yasa ile gerçekleştirilen Harf Devrimi ile
uygulamaya konan yeni Türk harfleri ile halka okuma
yazma öğretilmesi amacıyla ülke düzeyinde
yaygınlaştırılan Millet Mektepleri uygulaması ile köylerde
12-45 kentlerde ise 16-45 yaşları arasında kadın erkek tüm
yurttaşların okuma yazma becerisi kazanması ve bunun bir
belgeye dayandırılması amaçlanmıştır.
Millet mektepleri uygulaması sonucunda okum yazma
oranlarında nasıl bir değişim yaşanmıştır?
Bu dönemdeki çalışmalar sonucu okuryazar oranı
1940 yılında %22,4’e, 1950 yılında da %33’6’ya
yükselmiştir. Ancak bu çalışmalar ilerleyen yıllarda aynı
heyecanla sürdürülememiştir.
Cumhuriyetin ilk yıllarında halk eğitimi konusunda
yapılan önemli uygulamalar hangileridir?
1930 yılında başlatılan bir diğer halk eğitim
uygulaması da yurttaşların öğrendikleri okuma yazmayı
unutmamaları ve kendilerini sosyal ve kültürel yönden
geliştirmeleri için Halk Okuma Odalarının açılmasıdır. Bu
odaların sayısı 1936 yılında 500’e ulaşmıştı Mesleki ve
teknik alandaki halk eğitimi çalışmaları için 1928 yılında
Akşam Erkek Sanat ve Akşam Ticaret Okulları açılmıştır.
Halk eğitimi alanındaki bir başka başarılı uygulama da
Halkevlerinin kurulmasıdır. 1932 yılında açılmaya
başlanan halkevleri öncelikle devrimlerin
benimsetilmesini, kökleştirilmesini, yaygınlaştırılmasını
ve halkın eğitilmesini amaçlamıştır. 1936 yılında köylere
öğretmen yetiştirmek üzere Köy Eğitmen Kursları açılmış,
1940 yılında da köy enstitüleri kurulmuştur. Köy
enstitülerinden yetişen öğretmenler görevlendirildikleri
köyde örgün eğitim öğretim işlerinin yanı sıra köylülere
okuma yazma öğretme; tarım, hayvancılık, sağlık, temizlik
konularında halkın eğitimi görevini de üstlenmişlerdir. Bir
başka yaygın eğitim çalışması örneği de, Köy Gezici
Kadın ve Erkek Sanat Kursları uygulamasıdır. Bu kurslar,
köy ve kasabalardaki ilköğretim çağını geçmiş genç kadın
ve erkeklere temel eğitim, ev ve aile yönetimi, el sanatları
bilgi ve becerileri kazandırarak onları üretken duruma
getirmek amacıyla 1938 yılında açıldı.
MEB bünyesinde halk eğitim merkezleri ne zaman
açılmıştır?
1952 yılında Milli Eğitim Bakanlığında Halk
Eğitim Bürosu kurulmuştur. İzleyen yıllarda da halkın
toplumsal, kültürel ve ekonomik kalkınmasına eğitim
yoluyla yardım ve rehberlik etmek üzere il ve ilçelerde de
Halk Eğitim Merkezleri açılmaya başlanmıştır. 1960
yılında Milli Eğitim Bakanlığı Halk Eğitimi Genel
Müdürlüğü kurulmuştur.
1923-1960 yılları arasında yapılan yaygın eğitim
çalışmalarının temel özellikleri nelerdir?
1923-1960 yılları arasında yapılan yaygın eğitim
çalışmalarının döneme özgü temel özellikler şöyle
özetlenebilir:
• Halk eğitim çalışmaları, genelde okuma yazma
öğretme ve köylüleri, özellikle tarımda üretkenlik
ve verimlilik için eğitme odaklı çalışmalardır.
• Örgün eğitimde olduğu gibi, halk eğitiminde de
yeni Cumhuriyetin ideolojisinin aktarılması,
ulusal kültür birliğinin sağlanması, yurttaşlık
eğitiminin yaygınlaşması ve ülkenin gereksinim
duyduğu insan gücünün yetiştirilmesi gibi
konulara önem verilmiştir.
1960 yılından itibaren halk eğitimi alanında yapılan
yeni uygulamalar nelerdir?
Bu dönemdeki ilk gelişme, Milli Eğitim
Bakanlığında 1960 yılında kurulan Halk Eğitimi Genel
Müdürlüğünün yanında yaygın eğitim amaçlı iki birimin
daha kurulmasıdır. Bunlardan birincisi 1960 yılında
öğretmenlere hizmet içi eğitim yapmak üzere Öğretmeni
İşbaşında Yetiştirme Merkezi kurulmuş, bu merkez 1966
yılında Eğitim Birimi adını almıştır. İkincisi de, okul
dışında kalanlara teknik eğitim verebilmek amacıyla 1961
yılında Mektupla Öğretim Merkezi kurulmuş, bu merkez
de 1966 yılında Mektupla Öğretim ve Teknik Yayınlar
Genel Müdürlüğüne dönüştürülmüştür
1960-1980 döneminde yaygın eğitimdeki en önemli
gelişme nedir?
Bu dönemde yaygın eğitim alanındaki en önemli
gelişme, 1965 yılında kurulan Ankara Üniversitesi Eğitim
Bilimleri Fakültesinde Halk Eğitimi Bölümünün
açılmasıyla yetişkin eğitiminin bir akademik alan olarak
benimsenmesi ve gelişmesinin sağlanmasıdır.
Bu dönemde yaygın eğitimin kurumsallaştırılması
alanında yapılan düzenlemeler hangileridir?
Halk eğitimine ilişkin bu dönemde atılan somut
adımlardan biri de 14 Haziran 1973 günlü 1739 Sayılı
Milli Eğitim Temel Yasası olmuştur. Türk Millî Eğitim
Sistemini örgün eğitim ve yaygın eğitim olarak iki temel
alanda yeniden yapılandıran bu yasanın 40, 41 ve 42’inci
maddelerinde yaygın eğitim başlığı ile halk eğitiminin
kapsam, amaç, görev, kuruluş ve koordinasyonu
belirtilmiştir. Bu dönemde yaygın eğitim alanında yapılan
bir diğer önemli yasal düzenleme de, 1977 yılında çırak,
kalfa ve ustaların eğitimiyle ilgili Çıraklık Eğitimi
Yasasının kabul edilmesidir.
1961-1980 yılları arasında yaygın eğitim alanında
yapılan çalışmaların temel özellikleri nelerdir?
1961-1980 yılları arasındaki dönemde yaygın
eğitim çalışmalarının temel özellikleri şu şekilde
özetlenebilir:
• Yaygın eğitimin yasal temellerinin ve örgütlenme
yapısının oluşturulması gerçekleşmiştir.
• Sivil toplum örgütleri ya da demokratik kitle
örgütleri yaygın eğitim çalışmalarına daha etkili
biçimde katılmışlardır.
Planlı kalkınma anlayışı ile yaygın eğitim
çalışmaları da planlara bağlanmıştır.
• Üniversiteler akademik çalışmalarla halk eğitimi
çalışmalarına destek vermeye başlamışlardır.
1980 yılı sonrası yaygın eğitim çalışmaları
kapsamında yapılan ilk uygulama hangisidir?
1980’li yıllardaki okuma yazma öğrenme
kampanyaları yoğun biçimde başta televizyon olmak üzere
kitle iletişim araçları ile desteklenmiştir.
1980’den günümüze yaygın eğitim çalışmalarının
temel özellikleri nelerdir?
1981 yılından günümüze kadar olan dönemdeki
yaygın eğitim çalışmalarının temel özellikleri, yaygın
eğitim amacıyla çalışan kurumların merkezde aynı çatıda
toplanarak kurumlarının örgütsel bütünlüğün
sağlanmasına çalışılması ve özel sektör ile sivil toplum
örgütlerinin yaygın eğitim çalışmalarına önem
vermeleriyle yaygı n eğitimin salt devlet sorumluluğunda
olan bir çalışma alanı olmaktan çıkmaya başlaması olarak
özetlenebilir.
1980 sonrası dönemde yaygın eğitim alanında daha
çok ne tür çalışmalar yapılmaktadır?
Üçüncü dönem yaygın eğitim çalışmaları, okuma,
yazma, serbest zamanları değerlendirme etkinlikleri ile
kitle iletişim araçlarından daha çok yararlanma odaklı
yeniden yapılanma çalışmalarını içermektedir.
Yaygın eğitim çalışmalarının merkezi yürütme
teşkilatında yıllar içinde nasıl bir değişim olmuştur?
Merkezî yönetim kademesinde halk eğitimi
görevini üstlenen ilk birim, 29 Ağustos 1960’da Milli
Eğitim Bakanlığında kurulan Halk Eğitimi Genel
Müdürlüğüdür. Genel Müdürlük, 1967 yılında Köy İşleri
Bakanlığına, daha sonra 1971 yılında Kültür Bakanlığına,
ardından tekrar Milli Eğitim Bakanlığına bağlanmıştır.
Halk Eğitim Genel Müdürlüğünün örgütsel yapısı 1977
yılında değiştirilerek Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü,
daha sonra da 1983 yılında yapılan düzenlemeyle Çıraklık
ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü adı altında yeniden
yapılandırılmıştır.
Günümüzde yaygın eğitim merkez teşkilatı nasıl
kurgulanmıştır?
Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğünün
örgütlenme yapısı, Milli Eğitim Bakanlığının diğer
örgütlenmeleri gibi merkez ve yerel örgütleri biçiminde iki
grupta incelenebilir. Merkez örgütü, Genel Müdürlük
(Genel Müdür ve iki Genel Müdür Yardımcısı) ve Genel
Müdürlüğe doğrudan bağlı Yaygın Eğitim Enstitüsünden
oluşmaktadır. Genel Müdürlükte ayrıca Çıraklık, Bütçe,
Yatırım, Halk Eğitimi ve Personel olmak üzere dört daire
başkanlığı ve 21 şube müdürlüğü bulunmaktadır.
Günümüzde yaygın eğitim yerel teşkilatı nasıl kurgulanmıştır?
Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğünün
taşra örgütü, Halk Eğitimi Başkanlığı, Halk Eğitim
Merkezleri ve Eğitim Odalarından oluşmaktadır. Mili
Eğitim Müdürlüğü, il düzeyinde örgün eğitimde olduğu
gibi yaygın eğitim kurumlarının da yönetim ve denetim
üst organıdır. İl Millî Eğitim Müdürlükleri bünyesinde
Milli Eğitim Müdür Yardımcılarından biri Halk Eğitimi
işlerinden sorumludur.