TÜRK EĞİTİM TARİHİ - Deneme Sınavı - 10

Toplumdaki yurttaşların sahip olması gereken asgari ve ortak, temel bilgi, beceri, davranış ve alışkanlıkları ifade etmektedir.

Temel eğitim kavramı, bireylerin sosyal, ekonomik ve politik yaşama katılmaları için gerekli olan en alt düzeydeki başlangıç becerileri olarak görülmektedir.

1950'lerde UNESCO tarafından kullanılmış olan “temel eğitim” kavramının yasal dayanağı , insanların eğitim görme hakkıdır.

Bir yurttaşın belirtilen bir yaşa gelinceye kadar gösterilen eğitim kurumlarında belli bir süre öğrenim görmesini zorunlu kılan yasal bir
deyimdir.

1948 İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nde, (Md.7)...

1959 Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nde (Md. 7)...

İlköğretim; bireysel gelişme, ekonomik gelişme, yurttaşlık bilgisi ve
toplumsal ilişkiler olmak üzere kimi temel amaçları gerçekleştirmeye
çalışmaktadır.

Öte yandan, yeni Türkiye Cumhuriyeti’nde eğitim alanında belirlenen bir diğer amaç da, ülkede çağdaş, laik, ulusal ve bilimsel nitelikli bir eğitim sisteminin kurulmasıdır.

3 Mart 1924 günü kabul edilen 430 Sayılı Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğretim Birliği Yasası) ile yapılmıştır.

Yine bu yasa ile ülke genelindeki tüm bilim ve eğitim kurumları Maarifet Vekaleti’ne (Milli Eğitim Bakanlığı) bağlanarak....

1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Yasası’nda tanımlandığı biçimiyle (Md. 19), zorunlu ilköğrenim çağına gelmemiş çocukların eğitimini kapsayan okulöncesi eğitimin yukarıdaki tanımını sistematik bir biçimde analiz edecek olursak, okulöncesi eğitimin;
• 0-72 aylar arasındaki çocuklar için,
• onların gelişim düzeylerine uyan,
• bireysel özelliklerini dikkate alan,
• zengin uyarıcı çevre sunan,
• tüm gelişim alanlarını destekleyen,
• kültürel değerlerle uyumlu,
• ilköğretime temel oluşturan,
• temel eğitim bütünlüğü içinde yer alan
bir eğitim süreci olduğunu kolayca görebiliriz.

1913 yılında çıkarılan İlköğretim Geçici Yasasında (Tedrisat-ı İptidaiye Kanun-u Muvakkati) ilkokulun bir basamağı olarak anaokullarının açılması öngörülmüştür. Ancak anaokullarının ve anasınıflarının açılması, 1915 yılında Anaokulu Yönetmeliğinin (Ana Mektepleri Nizamnamesi) yayımlanmasından sonra başlamıştır.

On Birinci Milli Eğitim Şûrası (8-11 Haziran 1982): Bu şûrada öğretmen eğitimi üzerinde durulmuş, önerilen öğretmen eğitimi modelinde okulöncesi öğretmeninin nasıl yetiştirilmesi gerektiği, programların amaçları, fonksiyonları, ilkeleri, içerik ve etkinlik kategorileri belirtilerek açıklanmıştır.

On Yedinci Milli Eğitim Şûrası (13-17 Kasım 2006): Türk Milli Eğitim Sisteminde Kademeler Arasında Geçişler, Yönlendirme ve Sınav Sistemi ile Küreselleşme ve AB Sürecinde Türk Eğitim Sistemi konusunun görüşüldüğü bu şûrada okulöncesi eğitimle ilgili olarak; 60-72 aylar arasındaki eğitimin zorunlu hale getirilmesi, 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Yasası’nda gerekli düzenlemeler yapılarak “Okulöncesi Eğitimi Kanunu”nun çıkarılması, Cumhuriyetin 100. yılının kutlanacağı 2023 yılına kadar okulöncesi eğitimde 36-72 aylık yaş grubu için okullaşma oranının %80’e ulaştırılması, daha fazla kurum açılabilmesi için özel sektörün teşvik edilmesi gibi konular üzerinde durulmuştur.

Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Planı (1985-1989): Bu planda okulöncesinde 5-6 yaş grubunun okullaşma oranının %10’a çıkarılması hedeflenmiştir. Bunun için de kamu ve özel kuruluşların olanaklarından yararlanılması esası getirilmiştir. Ayrıca dil problemi olan geri kalmış bölgelerde okulöncesi eğitim çalışmalarının yaygınlaştırılması öne çıkarılmıştır.

Osmanlılarda, eğitimde ilk yenileşme hareketleri,  1773 ile 1839 yılları arasındaki dönemde görülür.

Türkçe yayınlanan ilk gazete, Takvim-i Vekâyi adıyla bu dönemde çıkmıştır.

Osmanlı Devleti’nde eğitim alanındaki ilk yenileşme girişimleri askeri okulların açılması ile başlamıştır.

Osmanlı Devleti’nde ilköğretim basamağındaki en yaygın eğitim kurumları, ağırlıklı olarak dini bilgilerin öğretiminin yapıldığı okullara ''Sıbyan Okulları'' adı verilir.

Osmanlılardaki devşirme sistemi gereğince, Hristiyan çocuklarının yeniçeri yetiştirilmek üzere eğitildiği birtakım kurumlar daha vardır. Bu kurumlara Acemioğlanlar Mektebi denir.