ESKİ TÜRK EDEBİYATINDA MİTOLOJİK VE EFSANEVİ KİŞİLER
Araştırmacıların ortak kanaatine göre Divan şiirinin mitolojik karakteri çoğunlukla İran mitolojisinden gelmektedir. Buna göre Divan şâirlerini derinden etkileyen mesnevinin adı nedir?
Divan şâirlerini derinden etkileyen Şehnâme, İran mitolojisini toplayan en önemli kaynaklardan biri olmuştur. Bu eser vasıtasıyla Divan şiirinde de İran mitolojik kahramanlarına pek çok göndermeler yapılmıştı.
Divan şâirlerini derinden etkileyen Şehnâme kimin eseridir?
Şehnâme; İran şâiri Firdevsî’nin, onuncu yüzyılın sonlarında, yazmış olduğu İran’ın mitolojik tarihini de anlatan altmış bin beyitlik büyük mesnevîsidir.
Câm-ı cihan-nümâ nedir?
Câm-ı cihan-nüma veya diğer adıyla Câm-ı kitînüma: Cemşid’e ait olduğu söylenen, fakat Şehnâme’de Keyhüsrev’in sahip olduğu, yedi değişik madenden yapılmış sihirli kadeh. Bunun içine bakıldığında dünyada istenilen her yer görülebilirmiş.
Divan edebiyatında adı en çok geçen İran hükümdâr ve kahramanlarının genel kullanım tarzlarına göre nasıl ele alınmıştır?
Toplam altı madde altında toplanan bu tasnifte;
a. İnsanlık tarihine ün salmış büyük birer cihangir olan bu pâdişahlar, meşhur oldukları sıfatlarıyla anılırlardı.
b. Divan şiirinde bu şahıslar genellikle karşılaştırmalar yapmak amacıyla zikredilmişlerdir.
c. Divan şairleri dünyanın geçiciliği, hayatın nihâyeti, servet ve şöhretin hiçliği bahislerinde bu büyük hükümdârları anarlar ve dünyanın bunlara bile kalmadığını, onların da nihayet ölüp gittiğini, böylesine büyük varlık ve servetlere sahip olanların topraklara karıştığını, böylesi bir dünyanın hiçbir
şeyine aldanmamak gerektiğini vurgulamaya çalışırlardı.
d. Şâirler kendilerini bu mitolojik şahıslarla kıyaslarlar.
e. İran’ın bu efsanevi hükümdârları nâdir de olsa bazı şairler tarafından, savaş meydanının yenilmez cengaverleri olarak değil de, değişik bir kıyasla aşk meydanında büyük savaşlar veren, yılmadan mücadele ederek her tehlike ve mihneti göze alan âşıkın bir simgesi olarak kullanılmıştır.
f. Bazen de şâirler, İran hükümdârlarını, meşhur oldukları sıfatlarıyla anar ve bu sıfatları tabiattaki çeşitli varlıklarla kıyaslayarak, o varlıkları yüceltmiş olurlardı.
Memdûh ne demektir, Divan edebiyatında nasıl kullanılmıştır?
Şâirlerin şiirlerinde övdüğü kişiye memdûh adı verilir. “Övülen kişi” anlamına gelmektedir.
Divan edebiyatında sevgilinin çene çukuru hangi mitolojik kişi ile arasında nasıl bir benzerlik kurulmuştur?
Şehnâme’de mâcerâları anlatılan büyük kahramanlardan Giv’in oğlu, Rüstem’in torunudur. Bijen, bir kahramanlık sembolüdür ve daha ziyade Efrasiyab tarafından içine atıldığı kuyuyla birlikte anılır (Çâh-ı Bîjen). Bu durumda, sevgilinin çene çukuru (zenehdân) Çah-ı Bijen olarak anılır.
Cemşid’i öldürerek saltanat tahtına oturan efsanevî İran hükümdârı Dahhâk, Klâsik edebiyatımızda nasıl ele alınmıştır?
Klâsik edebiyatımızda Dahhâk, büyük bir hükümdâr olması, zalimliği, Feridun tarafından yok edilmesi ve özellikle de omuzlarındaki iki yılan sebebiyle zikredilmiş ve onun kıssasına atıfta bulunulan değişik beyitler ortaya konulmuştur. Aşk meydanında sevgilisinden zulümler gören âşıkın hâlini ifadede sevgili zaman zaman Dahhâk olarak tasavvur edilmiştir. Sevgilinin omuzlara dökülen saçları, Dahhak’ın iki omuzundaki yılanlara benzetilmiş, bazen de rakibe Dahhak denilmiştir
Büyük bir saltanat ve şa’şaaya malik olması, İskender’le olan Efsânevî savaşları, taç ve tahtıyla dillere destan olmuş bir hükümdâr olması, hem İran, hem de Türk şiirinde adından çokça bahsedilen kimdir?
Dârâ, Klâsik edebiyatımızda adı en çok geçen İran hükümdârlarından birisidir. Büyük bir saltanat ve şa’şaaya malik olması, İskender’le olan Efsânevî savaşları, taç ve tahtıyla dillere destan olmuş bir hükümdâr olması, hem İran, hem de Türk şiirinde adından çokça bahsedilmesine sebep olmuştur.
Dârâ, Klâsik edebiyatımızda neyin sembolüdür ve nasıl ele alınmıştır?
Dârâ, Klâsik edebiyatımızda, bir ululuk, azâmet ve şa’şaa sembolüdür. Genellikle, memdûh övülürken onun üstünlüğünü ifade için kullanılmışsa da, bazen de dünya hayatının geçiciliğini ve şâirlerin istiğna hallerini ifade etmek için zikredildiği olmuştur.
Şehnâme’de geçen olağanüstü kahramanlardan biri olup Divan-ı Lügati’t-Türk’te de adı geçen mitolojik kahraman kimdir?
Efrâsiyâb adı Divan-ı Lügati’t-Türk’te de geçer. Kaşgarlı Mahmud’a göre Efrâsiyâb Türklerin büyük hakanıdır. Asıl adı Tonga Alp Er’dir (Alp Er Tunga). Bebür (kaplan cinsi bir hayvan) gibi kuvvetli, yiğit bir adam demektir. Efrâsiyâb da kahramanlık, hükümdârlık ve saltanat sembolü şahsiyetlerden birisidir.
Genellikle, memdûh övülürken, memdûhun üstünlüğünü belirtmek için bir kıyas malzemesi olarak
kullanılan mitolojik kahraman kimdir?
Efrâsiyâb, genellikle, memdûh övülürken, memdûhun üstünlüğünü belirtmek için bir kıyas malzemesi olarak kullanılırdı.
Şehnâme boyunca en çok ismi geçen pâdişâhlardan birisi olup “Ele geçirmezi ele geçirmeye çalışan” üç başlı ejderhâ Dahhak’ı öldüren kahraman kimdir?
Feridun bütün Şehnâme boyunca en çok ismi geçen pâdişâhlardan birisi ve hatta en önemlisidir denilebilir. Dünyayı üç oğluna paylaştırmıştır. Feridun, pek çok efsanevî motifin iç içe geçtiği epizotlarla örülü mitolojik bir şahsiyettir. Feridun Avesta’da, Thraetaonas (Fırdusis), Thaetaone (Fretun) adlarıyla, “ele geçirmezi ele geçirmeye çalışan” üç başlı ejderhâ Dahhak’ı öldüren kahraman olarak geçer.
Hızır Divan şiirinde nasıl ele alınmıştır?
Hızır, şahıs, kavram ve sembolik bir unsur olarak Divan şiirinde çok değişik benzetmeye konu olmuştur. Hz. Musa ile olan yolculuğu, bu yolculuk akabinde ayrılışları, İskender’le olan âb-ı hayatı arama maceraları, âb-ı hayâtı İskender’in içememesi fakat Hızır’ın içmesi, Hızır kelimesinin yeşil anlamına gelmesi, kıyamete kadar yaşayacak olması, denizde darda kalanlara yardım ettiği inancı vesileleriyle pek çok değişik suretle Divan şiirinde söz konusu edilmiştir. Hızır ile birlikte
anıldığında âb-ı hayâta göndermede bulunulur. Hızır kelimesi en çok sevgilinin, dudakları, ağzı, hat (ayva tüyleri) için kullanılan bir benzetme unsuru olurdu.
Eski kültürümüzün hemen hemen bütün alanlarına girmiş, tarihî-efsânevî bir şahsiyet olan İskender hangi üç farklı kimlik ile tanımlanmıştır?
İskender; İslâm tarihindeki -Kur’an’da da kıssası anlatılan, peygamber olup olmadığı hususunda ihtilaflar olan- Zü’l-Karneyn, Yunan (Makedon) tarihinde ismi zikredilen Büyük İskender (Alexander The Great) ve bunların karıştırılmasıyla meydana gelmiş olan âb-ı hayatı arayan İskender olmak üzere üç farklı kimlikle karşımıza çıkmaktadır.
Divan şiirinde en çok kullanılan şahıslardan biri olan İskender nasıl ele alınmıştır?
İskender, Divan şiirinde en çok kullanılan şahıslardandır. Büyük bir cihangir, yenilmez bir kahraman, dünyayı dolaşan bir hükümdâr olması, Hızır’la beraber âb-ı hayâtı araması ve fakat bulamadan geri dönmesi, deniz üzerine çok büyük bir ayna yaptırması, Yecüc Mecüc kavminin zulümlerini engellemek için bir set inşa etmesi, Dârâ ile yıllarca süren savaşları vs. özellikleriyle şâirlerin adından bahsettikleri en önemli şahıslardan biri olmuştur.
Ayine-i İskender nedir? Açıklayınız.
İskender’le birlikte zikri geçen efsanevî unsurlardan biri de âyine-i İskender’dir. İskender, Mısır’ı fethinden sonra, İskenderiye limanına büyük bir ayna yaptırmıştı. Bu aynadan bakıldığında çok uzak mesafeler görülürmüş. Kimine göre İskender’in Aynası (âine-i İskender) ile Cem’in kadehi aynı şeye gönderme yapmaktadır. Zira ikisi de çok uzak mesafeleri gösteren birer esrarengiz nesnedir. Tasavvufi literatürde bu ikisi gönülü sembolize eder. Kimine göre de bu ayna, dünyanın yedi harikasından biri olan İskenderiye feneridir.
İbrahim peygamber döneminin, tanrılık iddia eden Bâbil kralı kimdir ve nasıl tanınmaktadır?
İbrahim peygamber döneminin, tanrılık iddia eden Bâbil kralı. İbrahim’i ateşe attırması, tanrıyı görmek amacıyla göklere çıkmak için bir kule yaptırması ve aciz, topal bir sivrisinek tarafından beyni kemirilerek öldürülmesi yönüyle meşhurdur.
Nemrud, Divan şiirinde nasıl ele alınmıştır?
Tanrılık iddia ederek insanları kendisine tapmaya zorlayan, İbrahim Peygamberi ateşe atarak yok etmek isteyen, tarihteki en meşhur zalim ve inatçı münkirlerden biri olan Nemrud, Divan şiirinde daha çok, zulm ve cevr u cefâ vermenin bir sembolü olarak kullanılmıştır.
Divan şiirinde sevgilinin âşıka yaptığı zulüm ve işkence, daha çok Nemrud zulmü olarak tavsif olunmuştur
Adaletiyle efsanelere karışmış büyük bir hükümdâr olan ve rivâyetlere göre, Kisra lakabı ilk defa bu
kişiye verilmiş olan kişi kimdir, Divan edebiyatında nasıl söz edilmiştir?
Adaletiyle efsanelere karışmış büyük bir hükümdâr olan Nûşirevân, hem adaleti hem de yaptırmış olduğu ünlü saraylar ve bu sarayların tâklarıyla meşhur olmuş bir hükümdârdı. Divan şiirinde de daha çok adaletiyle bahis konusu edilirdi. Nûşirevân, Tâk-ı Kisrâ veya Eyvân-ı Kisrâ adıyla anılan ünlü sarayının tâkına bir çan astırmış ve bu çanın ucuna da bir zincir bağlatmıştı. İhtiyacı olan bu zinciri çekerek Nûşirevân haberdar eder ve o da bu kişiyle ilgilenirdi. Bu zincire âdalet zinciri denirdi.
Daha küçüklüğünde kimsenin başedemediği devler ve diğer korkunç yaratıklarla savaşmış mitolojik bir kişi kimdir?
Rüstem, yine kendisi gibi adı ve kahramanlıkları efsanelere karışmış ünlü Şehname kahramanı Zal’in oğludur. Daha küçüklüğünde kimsenin baş edemediği devler ve diğer korkunç yaratıklarla savaşmış mitolojik bir kişidir. Şehname için bir nevi Rüstem’in maceraları dense yeridir.
Efsanevî kuş Simurg'un büyük bir ihtimam ve dikkatle büyüttüğü mitolojik kişi kimdir? Nasıl tasvir edilmiştir?
Doğduğunda saçları bembeyazdır. Bu durumdan korkan babası onun bir dağın başına atarak geri döner. Efsanevî kuş Simurg, Zâl’i büyük bir ihtimam ve dikkatle büyütür.
Saç, kirpik ve kaşları bembeyaz olarak doğduğundan, yaşlı bir insan olarak tasavvur edilen Zal, Divan şiirinde pek çok mazmun ve telmihin konusu olmuştur. Şâirlerimiz dehri, çarhı, feleği ak saçlı kadın tahayyül ederek birçok mazmunlar yapmışlardır. Çünkü Zal’in bir mânâsı da kocakarı demektir: Fuzûlî bir beytinde Feleği Zal’e benzeterek, onu kahbe bir kadın olarak tasavvur etmektedir.