OKUMA VE DİNLEME
Temel dil becerileri, kaç temel bileşen üzerine kurulmuştur?
Temel dil becerileri, anlama ve anlatma olmak üzere iki temel bileşen üzerine kurulmuştur.
Okuma sürecinde zihinde hangi işlemler gerçekleşir?
Ön bilgilerin kullanılması, zihinde yapılandırma, anlam kurma, analiz, sentez, ilişkilendirme, değerlendirme, örgütleme
gibi işlemler gerçekleşir.
Okuma nedir?
Okurların yazılı metinden “anlam” çıkardıkları ya da yorumlarda bulundukları (Tompkins, 1997: 250), ön bilgilerini kullandıkları, yazar ve okur arasındaki etkili iletişime dayalı, uygun bir yöntem ve amaç doğrultusunda düzenli
bir ortamda gerçekleştirilen anlam kurma süreci (Akyol, 2003), insanların kendi
aralarında önceden kararlaştırdıkları özel sembollerin duyu organları yoluyla algılanıp beyin tarafından yorumlanarak değerlendirilmesi (Yalçın, 2002: 47), yazıya geçirilmiş bir metne bakarak bunu sessizce çözümleyip anlama, seslere çevirme (TDK, 2009) bir yazıdaki sembolleri tanıma ve anlamlandırma etkinliği
(Yangın, 1999: 68), yazılı bir metnin iletmek istediğini alabilme, anlama (Özen,
2001: 91) demektir.
Okuma eyleminin ana amacı nedir?
Okuma eyleminin ana amacı yazılı metinden anlam çıkarmaktır.
Okuma sürecinde dikkat edilmesi gereken okumanın beş temel ilke nedir?
1. Okuma anlam kurma sürecidir. Hiçbir yazılı kaynak kendini ifade edici
değildir. Okuyucu ön bilgilerini kullanarak onu çözmeye çalışır. Anlam
kurma sürecinde karşılaştırma, analiz ve sentez yaparak farklı düşüncelere
ulaşma söz konusu olduğundan okuyucu metindeki anlamı değiştirirken
kendisi de değişmektedir.
2. Okuma akıcı olmalıdır. Akıcı okuma; noktalama işaretleri, vurgu ve tonlamalara dikkat edilen, geriye dönüş ve kelime tekrarına yer verilmeyen,
heceleme ve gereksiz duruşlar yapılmayan, anlam ünitelerine dikkat edilerek, konuşurcasına yapılan okumaya denir. Okuyucuların kelime tanıma ve
ayırt etme işini doğru ve çabuk yapmaları zamandan tasarruf sağlamakta ve
metni daha kolay çözmelerine katkıda bulunmaktadır.
3. Okuma stratejik olmalıdır. Stratejik okuma; okuyucunun konuyla ilgili ön
bilgilerini harekete geçirmesi, okuma türüne en uygun amaç ve yöntemi
kullanarak okuma eylemini gerçekleştirmesi, zaman ve enerjiden tasarruf
sağlamasıdır.
4. Kişi okumaya güdülenmelidir. Okuma eyleminde güdülenmenin önemli
bir yeri vardır. Güdülenme bireysel farklılıklar gözetilerek çok çeşitli yollardan yapılabilir. Yüksek içsel güdülenmeye sahip, işe istekli ve kendi yetkinliğine inanan bireyler etkin ve başarılı okuyuculardır. Birey, okuma açısından içsel güdülenmeye sahipse, yetenekli olduğuna inanıyorsa o zaman
zor metinleri okuma ve anlamada ısrarcı olacaktır.
5. Okuma yaşam boyu devam etmelidir. Okuma yaşam boyu devam eden bir
etkinliktir. Günlük yaşamın bir bölümü düzenli olarak okuma etkinliğine
ayrılmalıdır. Bunun bir alışkanlık haline getirilmesiyle ancak etkin ve iyi
okur olmanın temelleri atılabilir.
Okuduğunu anlamayla ilgili temel ilkeler nelerdir?
• Okuma bir anlam kurma sürecidir. Anlamanın gerçekleşmediği okuma, sadece mekanik bir eylemdir, kelimeleri seslendirmeden öteye gitmez.
• Okuduğunu anlama süreci beynin aktif olmasını gerektiren çok boyutlu bir
süreçtir. Dolayısıyla yoğun bir zihinsel çabayı zorunlu kılar.
• Okuduğunu anlamanın gerçekleşmesi ciddi bir dikkat gerektirir. Dikkat,
okuduğunu anlamanın temel ölçütlerinden biridir.
• Okuduğunu anlama, ön bilgilerle ilişkiler kurmayı, dikkatli bir düşünmeyi,
yorumlama becerisini, analiz ve sentezi gerektirir.
• Okuduğunu anlama, okunanların ön bilgilerle ve bağlantılı diğer konularla
ilişkilendirilip zihinde yeniden yapılandırılmasıdır.
• Okuduğunu anlama, zengin bir kelime dağarcığını gerektirir. Kelime dağarcığının kısıtlı olması okuduğunu anlamayı güçleştirecek, buna bağlı olarak ya anlama gerçekleşmeyecek ya da anlama hızı yavaşlayacaktır.
• Okuduğunu anlama geniş bir bilgi birikimini ve var olan bilgiler arasında
sağlam ilişkiler kurma becerisini gerektirir.
• Okuduğunu anlama, metnin ana düşüncesini, konusunu, metinde sunulan
düşünceler ağını bulma, kavrama, metinde iletilmek istenen mesaj ya da
mesajları doğru algılamadır.
Okuma sürecinde metnin daha iyi anlaşılmasını sağlayacak, okuduğunu anlamayı destekleyecek, anlama hızını arttıracak bazı çalışmalar yapılabilir. Bu çalışmalar nelerdir?
• Metnin ana ve ara başlıkları arasında ilişki kurmak
• Metnin paragrafları arasında ilişki kurmak, ilişkiyi kavramak
• Okuma sırasında önemli görülen yerleri not almak
• Metnin konusunu belirlemek
• Metindeki ana ve yardımcı düşünceyi belirlemek
• Metin yazarının bakış açısını, anlatım tarzını belirlemek
• Metinde yer alan örnekleri dikkatle okumak ve konuyla ilişkilendirmek
• Metnin konusunu önceden bilinenlerle ilişkilendirmek
• Metinde ele alınan konuyu zihinde yeniden yapılandırmak, analiz ve senteze gitmek, yorumlamak
• Metinde geçen anlamı bilinmeyen kelime ve terimlere bağlama uygun anlamlar yüklemek
• Metinden hareketle ‘’ne, nerede, ne zaman, nasıl, neden ve kim” sorularına
cevap bulmak
Okuduğunu anlayabilmenin başlıca şartları nelerdir?
1.Yoğun dikkat
2.Yeniden yapılandırma
3.Zihinde canlandırma
4.Çıkarımlarda bulunma
5.Anlamı kavrama:
Sever okuma kültürünü nasıl tanımlamıştır?
“yazılı kültür ürünlerinin dünyasıyla tanışmış; tanıştığı bu
dünyanın kendine sunduğu iletileri paylaşma, sınama, sorgulama yeterliğine ulaşmış; bunların sunduğu olanaklarla yaşamayı alışkanlık haline getirmiş bireylerin
edinmiş olduğu kültürdür.”
Okuma toplumlar için nasıl bir öneme sahiptir?
Okuma, toplumların az gelişmişlik
sorununu aşmalarında eğitim, ekonomi ve kültür alanlarında göstermeleri gereken çabaların bileşeni ve hızlandırıcısı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Okuma eylemi birçok çeşitli amaçla gerçekleştirilir. Buna göre okuma eyleminin hangi amaçlarla gerçekleşir?
Bireyler bilgi, iletişim,teknoloji yüzyılı denilen yüzyıla uyum sağlayabilmek, bilgi edinmek, öğrenmek,düşünce ufkunu, genel kültürünü genişletmek, boş zamanlarını değerlendirmek,araştırma yapmak için okurlar.
Yaşam boyu devam etmesi gereken bir süreç olarak adlandırılan okuma alışkanlığını edinmede değişik etkenlerin rol oynadığı bir gerçektir. Bu etkenler nelerdir?
Bireysel etkenler: Okuma alışkanlığını edinmede dış etkenlerden çok kişinin
içinden gelen istek ve yönelim etkilidir. Bireysel farklılıklar beraberinde okumaya
karşı farklı tutumları, yaklaşımları da getirmektedir.
Çevre: Fiziksel ve sosyal çevrenin birey üzerinde şekillendirici etkisi vardır.
Birey, doğumundan itibaren çevrenin olumlu ya da olumsuz etkileriyle karşı karşıya kalmaktadır. Özellikle sosyal çevrenin bireyin okuma alışkanlığı üzerindeki etkisi çok açıktır. Okumaya karşı olumlu yaklaşım içinde olan ya da okumaya karşı isteksiz bir çevrede yetişen bireylerin okumaya karşı tutumlarının aynı olması beklenemez.
Aile: Kişiliğin oluşumunda ilk adımların atıldığı, kişiliğin şekillendiği aile
ortamının okuma alışkanlığının yerleşmesinde önemli bir payı vardır. Anne babanın bu anlamda bilinçli olması ve okuma konusunda olumlu model davranış
geliştirmesi gerekmektedir.
Okul: Okuma alışkanlığının kazandırılmasında okulun özel bir önemi vardır.
Bu nedenle okul sisteminin öğretmen, öğrenci, öğretim programları, ders kitapları, ders materyalleri gibi bileşenlerinin okuma ilgisini pekiştirici, okumaya yönelik güdüyü destekleyici yönde olması gerekmektedir.
Sesli okuma nedir?
Sesli okuma, gözle algılanarak zihinde anlamlandırılan sözcüklerin konuşma organlarıyla seslendirilmesidir. Sesli okumada amaç, okunan metinde geçen kelimelerin nasıl seslendirildiği ve hangi bağlamda kullanıldığının anlaşılmasını sağlamaktır. Sesli okuma sadece anlamayı değil, anlatmayı da kapsamaktadır.
Sessiz okuma nedir?
Sessiz okuma, gözle algılanan sözcüklerin zihinde anlamlandırılmasıdır. Sesli
okumadan daha sonra kazanılan bir beceri olmasına rağmen en çok kullanılan
okuma türüdür.
Soru sorarak okumanın bireye katkıları nelerdir?
Metnin sesli ya da sessiz okunması sırasında/sonrasında metne yönelik sorular
oluşturulması yoluyla yapılan okumadır. Zihni etkin kılması bakımından yararlıdır. Bir metnin okunması sırasında yetkin bir okur okuduğunu anlayıp anlamadığını kontrol etmeye, okuduklarında önemli ögelerle ayrıntıları ayırt etmeye,
bilmediği sözcükleri ya da anlamadığı yerleri anlamak için tekrar okuyarak bağlamdaki ipuçlarından yararlanmaya ve ne kadar anladığını belirlemek için soru sormaya gereksinim duyar.
Okuma sırasında kullanılan stratejilerin amaçları nelerdir?
Okuma sırasında kullanılan stratejilerin amaçları; yönlendirme ve sorular yoluyla metinle etkileşimi sağlamak, metnin yapı ve mantıksal sırasını kavramak, metnin
bağlamını açıklamak, anlamak, çıkarım ve yargıda bulunmayı kolaylaştırmak, anlamı bilinmeyen kelimelerin anlamlarının bağlamdan çıkarılabilmesi için ipuçları bulmak,paragraf ve metnin ana düşüncesini çıkarmada kolaylık sağlamak, metin içinde özel bir bilgiyi aramak, metni okumaya başlamadan önce verilen soruların cevaplarını bulmak, metinle ilgili olarak verilen şekilleri ya da haritaları tamamlamak, metinde verilen mesajla ilgili not almak şeklinde özetlenebilir.
Eleştirel düşünmenin temel özellikleri nelerdir?
Eleştirel düşünme ön yargılardan uzak olmayı gerektirir. Eleştirel düşünme bir süreçtir.Zihinsel düşünme süreçlerinin aktif kullanımı söz konusudur. Çok yönlü bakış açısını ve düşünmeyi zorunlu kılar. Bilimsel bir yaklaşımı, nesnel bakış açısını gerektirir. Eleştirel düşünmede neden-sonuç ilişkisinin önemli bir yeri vardır. Eleştirel düşünmenin temelinde yoğun bir dikkat vardır. Olgu, olay ve durumları dikkatle ele alıp değerlendirmeyi, yorumlamayı, analiz ve sentez
yapma becerisini gerektirir.
Eleştirel düşünme sürecinin içerdiği beceriler nelerdir?
Tanımlama,Hipotez (Denence) kurma,Bilgi toplama,Yorumlama ve genelleme,Akıl yürütme,Değerlendirme,Uygulama.
Dinlemenin temel özellikleri nasıl sıralanabilir?
• Dinlemede konuşan ve dinleyen tarafların varlığı söz konusudur.
• Konuşanın iletmek istediği bir mesaj vardır. Bu mesajı düzgün, pürüzsüz,
yanlış anlaşılmalara meydan vermeyecek şekilde, bir iletişim engeline takılmadan iletmek durumundadır.
• Dinleyici, doğru, pürüzsüz şekilde iletilen mesajı alır, zihinsel süreçten geçirdikten sonra anlamlandırır ve buna uygun bir tepki verir.
• Alınan mesajın zihinsel süreçte anlamlandırılması yoğun bir çabayı gerektirir. Mesajın ön bilgilerle ve bağlantılı diğer konularla ilişkilendirilmeden
doğru anlamlandırılması ve uygun tepkide bulunulması çok zordur.
• Mesajın doğru algılanması yoğun bir dikkati gerektirir. Dikkat, dinleme eyleminin temelidir.
• Dinleyicinin kelime dağarcığının zenginliği ve bilgi birikimi dinlemenin
gerçekleşmesinde, anlam kurmayı kolaylaştırmada önemli bir etkenlerdir.
• Dinleyicinin konuşmacıdan gelen mesajı aldıktan ve zihinsel süreçten geçirip
yapılandırdıktan sonra sözlü ya da jest-mimiklerle geri bildirimde bulunması
sürecin sağlıklı işleyip işlemediği hakkında önemli bilgiler içermektedir.
Pasif dinleme nasıl gerçekleşir?
Pasif dinleme, dinleyicinin sözlü tepkide bulunmadan, sessizce dinleme etkinliğinde bulunmasıdır.