TÜRK DİLİ II - Deneme Sınavı - 7

Tarihin altına ad ve soyad yazılır. Ad soyadın altına imza atılır.

Dilekçede ek belge varsa kağıdın sağ alt tarafına sıralanır.

Bilimsel yazılarda güvenilir araştırma sonuçları sağlamak atandartlaşmanın özelliklerinden biri değildir.

Kaynak yazarlarının soyadına göre olmalıdır.

Amaç 1

Amaç 1

Amaç 2

Amaç 2

Amaç 3

Amaç 3

Paragrafın soruyla ilgisi bulunmadığı yargınız yanlış.

Sorunun başlangıcındaki paragraf, roman konusuna ilgi çekmek içindir.

Soru, paragrafa göre bilgi istemiyor. Roman konusuna ilişkin bilgiyi ölçüyor.

Kolaylıkla anlayabildiğiniz gibi soruda “paragrafa göre” bilgi istenmiyor. Sorunun amacı paragrafa göre bilgi çıkarma becerisini  ölçmek değil; roman konusundaki bilginin derinliğini ölçmek. (Kitabınızdaki gerekli bilgileri edinmişseniz, paragraf verilsin ya da verilmesin, soruyu yanıtlayabilirsiniz.)

Paragrafa göre hazırlanan sorular, zaman sınırlaması bulunan sınavlar için geçerlidir. Bulunduğumuz aşamada amacımız öğrencileri, çoktan seçmeli soruların nasıl düzenlenmesi gerektiği üzerine düşünmelerini sağlamak değil; kitaplarında verilen bilgileri özümsemeleri. Paragraftan bilgi çıkararak yetişen öğrencilerin gereken yetkinliği kazanamadıkları yıllardır bilinen, ancak yok edilemeyen kötü bir alışkanlık.

Doğru cevap E seçeneğidir.

Kitabınızın Roman başlığı altındaki bilgileri gözden geçirmelisiniz.

10 Mart 2021 Çarşamba

Amaç 3

Amaç 3

Amaç 3

Amaç 3

Kitabınızın 129. sayfasındaki bilgileri gözden geçirmelisiniz! Okumak istemezseniz diye alıntılıyorum:

"Batılılar tarafından, tiyatronun kaynağı İÖ 7. ve 6. yüzyıllarda bolluk ve bereketi kutlamak için şarap ve bereket tanrısı Tanrı Dionysos adına düzenle- nen şenliklere bağlanır (Özdemir, 2002:345). Tiyatro, bağ bozumu şenliklerinde dinsel bir ayin olarak doğmuş ve bugüne kadar gelişerek varlığını sürdürmüştür. Tiyatronun ilk olarak bu törenlerde ortaya çıkışı ve bundan sonra da uzun süre varlığını sürdürmesi manzum olarak gerçekleşmiştir. 17. yüzyıldan itibaren ti- yatro sadece manzum bir edebî tür olmaktan çıkarak düz yazıya (mensur) doğru gelişme göstermiştir. Bu gelişmede Batı’da Shakespeare’in önemli bir rolü ve katkısı olmuştur."

Düşünce yazılarında açıklayıcı ve kanıtlayıcı anlatımın yanı sıra zaman zaman betimleyici anlatım biçiminden yararlanılır. Sanatsal yazılarda ise öyküleyici ve betimleyici anlatım ağır basar.

Sanatsal yazılarda gerçeğin olduğu gibi aktarımından çok, yazarın süzgecinden geçirilmiş, birleştirilmiş ve yeniden kurgulanmış, yeni bir gerçekliğin aktarımı söz konusu olduğu için düşünce yazılarında olduğu gibi nesnellik beklenmez (s.135).

Bilgilendirme, öğüt verme, bir düşünceyi açıklama amacı güden şiirlere didaktik şiir denir.

Bir kimseyi, bir düşünceyi, bir durumu açık ya da kapalı biçimde, iğneli bir dille, eleştirme yönü ağır basan şiirlere satirik şiir denir.

Bir ulusun başından geçen olayları, savaşları, büyük göçleri, ayaklanmaları, toplum ile ilgili sorunları, doğal afetleri, olağanüstü olayları ve bu olaylarda kahramanlık gösterenleri, yurt sevgisini coşkulu bir dille anlatan uzunca şiirlere epik şiir denir. Destanlar ilk epik şiirler olarak bilinir.

II,III ve IV. maddeler doğrudur Ancak I. maddenin "öykünün olay ya da durum, kişiler, yer ve zaman olmak üzere dört ögesi vardır." olması gerekirdi.