aofsorular.com
TÜR201U

Türkçenin Söz Varlığı

6. Ünite 20 Soru
S

Söz varlığı yerine hangi terimler kullanılmaktadır?

Söz varlığı yerine, söz dağarcığı, sözcük dağarcığı, kelime dağarcığı, kelime hazinesi, kelime kadrosu, kelime serveti gibi terimler de kullanılmaktadır.

S

“Dil içi dünya görüşü” nedir?

Bir dilin söz varlığının incelenmesi, o dili konuşan insanların tarihî macerasını ve
hangi milletlerle ne tür ilişkilerde bulunduğunu ortaya koyacağı gibi milletin kültür ve düşünce dünyası ile kavramlar dünyasını da gözler önüne serer ki dilcilikte buna “dil içi dünya görüşü” denir.

S

"Kavram" nedir?

Bir nesnenin veya düşüncenin zihindeki soyut ve genel tasarımı.

S

"Soyutlama" nedir?

Bir nesnenin özelliklerinden veya özellikleri arasındaki ilişkilerden herhangi
birini tek başına ele alan zihinsel işlem, gerçeklikte ayrılamaz olanı düşüncede ayırma.

S

Dilin güzel kullanımı nasıl mümkün olur?

Dilin güzel kullanımı; anlam inceliklerine dikkat edilerek duygu ve düşüncelerin muhatap kişi ya da kitleyi etkisi altına alacak biçimde ve dil kurallarına uygun olarak ifade edilmesidir.

S

"Mecaz" nedir?

Bir sözcüğü veya kavramı kabul edilenin dışında başka anlamlara gelecek biçimde kullanma, metafor.

S

İki veya daha fazla sözcükten oluşan, anlatım gücünü artırmak için az çok mantık dışına kayan, gerçek anlamından uzak, ilgi çekici bir anlam
yüküne sahip, bazı sözcükleri değişmeyip bazıları değişebilen, toplum tarafından ortaklaşa benimsenen kalıplaşmış söz gruplarına ne denir?

Deyim

S

Deyimlerle Atasözleri Arasındaki Farklar nelerdir?

1. Deyimler yargı bildirmezler. Deyimler; bir durumu, olayı ya da varlığı tasvir etmek, açıklamak, ifade etmek amacıyla etkili anlatımından yararlanılan kalıplaşmış söz gruplarıdır. Atasözü ise, bir gözlem ve tecrübenin sonucunda ortaya çıkmış ve zamanla herkesçe benimsenmiş bir yargıyı dile getirir. Yaşanmış birtakım olaylardan, sonraki kuşakların ders almasını sağlamaya çalışır, bir öğüt verir. Bazı deyimlerde yargı bulunsa da genelde deyimler yargısız ifadelerdir. Kısaca deyimler daha çok benzetme, kıyaslama yoluyla bir durumu açıklamak; atasözleri ise bir durum veya olayı tecrübeye dayalı bir yargıya bağlamak amacıyla kullanılırlar.
2. Atasözleri de deyimler gibi kalıplaşmış ifadelerdir. Ancak kalıplaşmanın biçiminde bazı farklılıklar vardır. Atasözlerindeki kalıplaşma deyimlere göre daha sıkıdır.
Deyimlerde yer alan sözcükler başta, ortada ve sonda birtakım değişiklikler gösterebilirler.
3. Deyimler amaç bakımından da atasözlerinden farklıdır. Deyimlerin amacı bir durumu ya da kavramı özel bir kalıp içinde çekici ve etkili bir anlatımla belirtmek
iken atasözleri öğüt verme, yol gösterme ya da tecrübe aktarma amacı güderler. Bu yönüyle bazı kalıp sözler her iki gruba da dâhil edilebilirler

S

Deyimler ve birleşik sözler biçim özellikleri bakımından ne gibi farklılıklar gösterirler?

1. Deyimi oluşturan iki sözcük kesinlikle bitişik yazılmazken, birleşik sözlerin bir
kısmı bitişik yazılır.
2. Birleşik sözcüğü oluşturan iki sözcük arasında başka hiçbir ek ya da sözcük giremezken deyimde girebilir.                                                                        3. Deyimleri oluşturan ikinci sözcük normal bir fiil olarak çekimlenir: Göz koydu,
göz koymuş, göz koyar vb. “Göz mü koyuyor” kullanımında da deyimin iki sözcüğü
arasına soru edatı getirilmiştir. Birleşik sözcükte bu mümkün olmaz.
4. Birleşik sözcüğü oluşturan iki sözcük de değiştirilemezken, deyimi oluşturan sözcüklerden biri zaman zaman değiştirilebilir.
5. Anlam bakımından da bu iki yapı birbirinden farklıdır. Deyimler derin anlama
sahip yapılar iken, birleşik sözcüklerin böyle bir özelliği yoktur

S

Toplumların hayatın akışı içerisinde oluşan bilge yönlerini, kazandıkları deneyimleri, dünyaya bakışlarını, anlatım yeteneklerini yansıtan ve çok uzun süre düşünce dünyasında yaşamaya devam edebîlen bir tür kalıplaşmış sözler nelerdir?

Atasözleri

S

Bir atasözünün oluşup yaygınlaşması için gerekli olan koşullar nelerdir?

Öncelikle olaylardan ders çıkarmayı becerebilen bir kişinin etrafında olup bitenleri iyi gözlemlemesi, durumu kısa, keskin, insanların zihninde yer edebîlecek bir üslupla dile getirmesi ve bunun insanlar tarafından beğenilmesi gerekir. Atasözüne konu teşkil edecek olayın toplumun geniş kesimlerini ilgilendirecek bir niteliğe sahip olması gerekir ki insanlar, durumu özetleyen söze sahip çıkıp onu sonraki kuşaklara aktarma gereği duysunlar.

S

Anlatım gücünü artırmak, anlamı pekiştirmek, kavramı zenginleştirmek amacıyla aynı sözcüğün tekrar edilmesi veya anlamları birbirine yakın veya karşıt olan ya da sesleri birbirini andıran iki sözcüğün yan yana kullanılması nedir?

İkileme

S

İkilemeleri yapı yönüyle kaça ayırabiliriz?

İkilemeleri, isimlerden ve fiillerden olmak üzere yapı yönüyle ikiye ayırabiliriz. İsim yapılı ikilemeler de kendi içerisinde sınıflandırılabilir:
Yansıma kaynaklı olanlar: Fırıl fırıl dönmek, fokur fokur kaynamak, harıl harıl çalışmak…
Eksiz olanlar: top top kumaş, deste deste para, çuval çuval un…
Çeşitli ekler alarak kurulanlar: Baş başa, üst üste, sağa sola, oradan buradan (konuşmak), dilden dile (dolaşmak), dereden tepeden (konuşmak), tepeden tırnağa (donatmak), için için (yanmak), pisi pisine (ölmek), ağzı dili (kurumak), uslu uslu (oturmak), güçlü kuvvetli (adam), günlük güneşlik (yer), arsız arsız (gülmek) gibi

Fiil kök ve gövdelerinden de birtakım eklerle ya da yalın olarak ikilemeler kullanılmaktadır: Salına salına (yürümek), dönüp dönüp (bakmak), sere serpe (uzanmak),
yatıp kalkıp (dua etmek), bilmiş bilmiş (konuşmak), koşan koşana, gelir gelmez, bitmez
tükenmez, yalvarmak yakarmak.

S

" Ağız" nedir?

Bir dilin kollarından birinin yani bir lehçesinin bir ülke ya da bölge içerisinde küçük ses farklılıklarıyla birbirinden ayrılan kollarına ağız denir.

S

"İstiare" nedir?

Bir şeyi anlatmak için ona benzetilen başka bir şeyin adını eğreti olarak kullanma, eğretileme.

S

"Mecaz-ı Mürsel" nedir?

Benzetme ilgisi bulunmaksızın, neden sonuç gibi türlü ilişkilerle bir sözcüğün başka bir sözcük yerinde kullanılması sanatı, ad aktarması.

S

İnsanın kendisi, ailesi, yakınları, içinde yaşadığı toplum, milleti, dindaşları ya da bütün insanlık için inandığı Tanrı’dan yardım istemesi, sağlık, mutluluk, refah ve huzur arzusunu bildirmek üzere yaratıcısına hitap etmesi, seslenmesi nedir?

Alkış yani dua

S

İnsanlar; herhangi bir biçimde canlarını yakana, kendisine, ailesine, yakınlarına, komşularına, ülke ve milletine kötülük edenlere, kendilerini sıkıntıya düşürenlere yine din içerikli olan ve kötülük dileyen sözler söyler ve en yüce güç olarak düşündükleri Tanrı’dan bu davranışın cezasını vermesi için dilekte bulunurlarsa bu hangi kavramla açıklanır?

Kargış yani beddua

S

Dünya dillerinin yapı bakımından kaça ayrılır?

Dünya dillerinin yapı bakımından başlıca bitişken (eklemeli diller), bükünlü (çekimli) diller, yalınlayan diller olmak üzere üçe ayrılır.

S

Türetme kavramı, dili konuşanların yeni karşılaştıkları kavramlara dil içerisinde çeşitli yollarla karşılıklar oluşturmaları biçiminde tanımlanabilir. Bu karşılık bulmada Türkçe kaç temel yol alır?

Bu karşılık bulmada Türkçe, ekleme ve birleştirme diye adlandırabileceğimiz iki temel yol kullanır.