aofsorular.com
TÜR201U

Cümle Bilgisi

5. Ünite 20 Soru
S

Cümle bilgisi ya da söz dizimi olarak isimlendirilen bilim dalını tanımlayınız.

Bir dildeki sözcüklerin, sözcük öbeklerinin cümle ve söz içindeki görevlerini, birbirleriyle olan ilişkilerini, sıralanış­larını ve cümle türlerini ele alıp inceleyen bilim dalına cümle bilgisi ya da söz dizimi denir.

S

Sözcük öbeği nedir?

Sözcük öbekleri, birden çok sözcüğün cümle içinde tek işlevle kullanılacak şekilde bir araya getirilerek belirli kurallar içinde yan yana dizilmesinden oluşan yargısız dil birim­leridir. Sözcüklerin tek başına yeterli gelmediği durumlarda, anlatılamayan olayı, durumu ya da nesneyi ifade etmeyi kolaylaştırmak, netleştirmek, zenginleştirmek üzere birden fazla sözcüğün bir araya gelerek oluşturduğu yeni yapıdır.

S

Tamlayan-tamlanan ilişkisi bulunan sözcük öbekleri nasıl ayırt edilir?

Tamlayan tamlanan sözcük öbeklerinde önce gelen öge, kendinden sonra gelen ögeyi farklı yönlerden belirtir ya da niteler. Bu tür sözcük öbeğinde tamlayan ve tamlanan öge birer sözcükten oluşabileceği gibi genişlemiş sözcük öbeklerinden de oluşabilir.

S

Tamlayan-tamlanan ilişkisi bulunan sözcük öbeklerinin türleri nelerdir?

Tamlayan-Tamlanan İlişkisi Bulunan Sözcük Öbekleri

Sözcük Öbeği

Yapı

Örnek

Belirtili ad tamlaması

ad-(n)In + ad-(s)I

Arabanın kapı

Belirtisiz ad tamlaması

ad + ad-(s)I

araba kapı

Takısız ad tamlaması

ad + ad

demir kapı

Sıfat tamlaması

sıfat + ad

büyük okul, bir adam birkaç ev, anlamsız söz

Aitlik öbeği

ad +ki eki; + ad + -dA + -ki, nIn+ki

sabahki, evdeki, bizimki

Ünlem öbeği

ünlem + ad/ ad grubu

Ey Türk gençliği, Değerli konuklar

S

Tamlayan-tamlanan ilişkisi bulunmayan sözcük öbekleri nasıl ayırt edilir?

Tamlayan tamlanan ilişkisi bulunan sözcük öbeklerinde Türkçenin söz dizimi gereğin­ce tamlayan ögenin önce, tamlanan ögenin sonra gelmesi kuralı işlemekteydi. Tamlayan tamlanan ilişkisi bulunmayan sözcük öbeklerinde ise bu kural bulunmaz ancak sözcük öbeklerinin genel özelliklerinde belirtildiği gibi cümle içinde birlikte hareket ederler.

S

Unvan öbeği ve edat öbeğini açıklayarak örnek veriniz.

Unvan Öbeği: Kişi adı ve onu izleyen bir unvan veya akrabalık adından oluşan sözcük öbeğidir. Örnek: Ertuğrul Gazi, Murat Bey, Selin Hanım, Hürrem Sultan, Selim Amca vb.

Edat Öbeği: Bir ad/ad soylu sözcük ve onu izleyen çekim edatının bir araya gelmesi ile oluşan sözcük öbeğidir. Örnek: İpince, dal gibi bir çocuktu. Yaşamak için çok güzel bir yer diye düşündü.

S

Bağlama öbeği nedir?

En az iki eş ögenin bağlaç ile bağlanmasıyla oluşan sözcük öbeğidir. Eğer bağlanan ikiden fazla öge varsa bağlaç son iki öge arasına girer. Bağlama öbeği, cümlede ad, sıfat ve zarf görevinde bulunabilirler.

Örnek: Kardeşim ve teyzem yarın İstanbul’a gidecekler. Çalışkan fakat hırslı bir kişiliği vardı.

S

Birleşik eylem öbeği nedir?

Bir ad ve bir yardımcı eylemle ya da iki eylemin birleşmesinden oluşan sözcük öbeğidir. Bir­leşik eylemlerde anlamca kaynaşma söz konusudur. Birleşik eylemler iki alt grupta toplanır.

1-Adla yapılan birleşik eylemler: “ad + yardımcı eylem” şeklinde oluşturulan birle­şik eylemlerdir. Bu tür bileşik eylemlerde söz konusu olan yardımcı eylemler “et-, ol- , eyle-, bulun- , kıl-, yap-” eylemleridir. “et- , eyle-, yap-, kıl-” yardımcı eylemleri ile geçişli birleşik eylemler ; “ol-, bulun-” yardımcı eylemleri ile de geçişsiz birleşik eylemler yapılır. Örnek: Yeni bir araba satın aldık. Birçok aile şehri daha önceden terk etti.

2-Eylemle yapılan birleşik eylemler: “eylem+ zarf-eylem + yardımcı eylem” şek­linde oluşturulan birleşik eylemlerdir. “bil-, ver-, gel-, gör-, kal-, dur-, yaz-, koy-” yardımcı eylemleri ile oluşturulan birleşik eylemlerde eylem ile yardımcı eylem arasına “ –A, -I , -U” bazen de “-ıp /-ip” zarf-eylemleri girer. Örnek: Duydukları karşısında sokağın ortasında öylece kalakaldı. Okulların tatil olduğunu ancak gün sonunda öğrenebilmişti.

S

İsim-fiil öbeği nedir?

“-mak, -ma, -ış” eklerinin eyleme eklenmesiyle oluşan sözcük öbeğidir. Cümlede ad gö­revinde olan isim-fiil öbeği zarf dışında cümlenin bütün ögelerini oluşturabilir.

Örnek: Uzun bir aradan sonra işe dönmek iyi olmuştu. Annesinin geceleri gizli gizli ağlayışını hatırlayıp üzülürdü. Olanları bana anlatmasını istedim.

S

Sıfat-fiil öbeği nedir?

Sıfat-fiil eklerinin eyleme eklenmesiyle oluşan sözcük öbeğidir. Sıfat-fiil öbeği, cümlenin bütün ögelerini oluşturabilir.

Örnek: Büyük sınava hazırlanan öğrencileri gördükçe üzülürüm. Yaşanacak güzel günlerimiz var. Herkes gördüğü bu güzellik karşısında büyülenmişti.

S

Cümlenin temel ögeleri nelerdir?

Yeryüzündeki bütün dillerde cümlenin temel ögeleri yüklem ve öznedir.

Cümlenin yargı taşıyan en temel öğesi durumundaki yüklemi Gencan (1979) cümle­de iş, oluş, kılış, düşünce, duygu, imge, yargı anlatan sözcük olarak tanımlamaktadır. Yüklem, cümlede yargı bildiren çekimli öğedir. (Atabay, Özel, Çam, 1981). Cümledeki diğer ögeler, yüklemin anlamını çeşitli yönlerden tamamlamak ve onu daha belirgin duruma getirmek üzere cümlede yer alır.

Cümlede yüklemle birlikte temel ögeler grubunda değerlendirilen diğer önemli öge de öznedir. Özne, cümlede yüklemin bildirdiği iş, oluş ve durumu üstlenen ve yapanı (eylem cümlesinde) veya olanı (ad cümlesinde) karşılayan ögedir (Karahan, 2006). Özne-cümle­de sözcük ya da sözcük öbeği olabilir. Cümlede yüklemle doğrudan bağlantılıdır. Cümle çözümlemelerinde yükleme sorulan “kim?” “kimler?” ve “ne?” “neler?” sorularının cevabı özneyi buldurmaya yöneliktir.

S

Özne-yüklem uyumu nedir?

Bir cümlede özne ile yüklemin tekillik – çoğulluk yönünden uyumlu olması gerekir. Bu uyumu yakalayamayan cümlelerin anlatımında eksiklik ya da bozukluk olur. Özne yük­lem uyumunda aşağıdakilere dikkat etmek gerekir:

  1. Bir cümlede özne tekil ise yüklem de tekil olur.
  2. Birinci tekil kişi böbürlenmek ya da alçakgönüllülük göstermek amacıyla kullanıl­dığında özne de yüklem de birinci çoğul olur.
  3. İkinci tekil kişi saygı ve nezaket bildirmek için kullanıldığında özne de yüklem de ikinci çoğul olabilir.
  4. Üçüncü tekil kişi anlatıma saygı katmak için kullanıldığında özne tekil olduğu hâlde yüklem üçüncü çoğul olabilir.
  5. Organ, bitki, hayvan, zaman adları ile cansız varlıkların çoğulları özne oldukların­da yüklem tekil olur.
  6. Özne belirsizlik zamiri ise yüklem tekil olur.
  7. Özne topluluk isminden oluşuyorsa, yüklem tekil olur.
  8. Özne tekil veya çoğul ikinci ve üçüncükişilerse yüklem ikinci çoğul kişi olur.
  9. Özne tekil veya çoğul birinci, ikinci ve üçüncükişilerle ise yüklem birinci çoğul kişi eki alır.
  10. Özneleri çoğul olsa da “var”, “yok”, “gerek”, “lazım” gibi sözcükler yüklem görevin­de tekil olur.
  11. Özne çoğul ve bütün bireyleri karşılıyorsa yüklem çoğul olur.
S

Nesne (Düz Tümleç) nedir?

Öznenin yaptığı işten doğrudan etkilenen ve geçişli eylemi tamlayan sözcüklere nes­ne denir. Cümlede temel ögelerden sonra en önemli ögedir. Çünkü geçişli, oldurgan, ettirgen eylemlerle kurulan cümleler nesne kullanılmadığında eksik kalır ve cümlenin anlamı belirsizleşir (Demir ve Yılmaz, 2009). Yüklemi geçişsiz eylem ya da ad olan cüm­lelerde nesne bulunmazken; geçişli eylem cümlelerinde eylem, nesne üzerinde gerçekle­şir (Karahan, 2006). Özne ile nesne arasında etkileyen etkilenen ilişkisi vardır. Öznesiz nesne olmaz. Nesne, cümlede belirli ya da belirsiz bir varlığı işaret etmesi bakımından iki türlü de­ğerlendirilebilir. Belirli bir varlığı karşılayan ve yükleme durum eki (-ı, -i, -u, -ü) alan nesneler belirtili nesne olarak adlandırılır. Cümle çözümlemelerinde yükleme sorulan “neyi?” , “kimi?” soruları belirtili nesneyi buldurmaya yöneliktir. Bir türü karşılayan ve yükleme hali eki almayan nesneler ise belirtisiz nesne olarak adlan­dırılır. Cümlenin öznesi bulunduktan sonra sorulan “ne?” sorusu ile belirtisiz nesne buluna­bilir.

S

Yer Tamlayıcısı (Dolaylı Tümleç) nedir?

Cümlede, yüklemin bildirdiği hareket, iş veya oluşun yerini ve yönünü bildiren; yaklaşma(-a), bulunma (-da) , uzaklaşma (-dan) durumu eklerinden birini alan öge­dir (Atabay, 1981, Karahan, 2006, Özkan, 2013). Adlaşan bütün söz dizimsel yapılar yer tamlayıcısı olabilir. Cümle çözümlemelerinde yükleme sorulan “neye, nede, neden, nereye, nereden, kime, kimde, kimden” soruları yer tamlayıcısını buldurur.

S

Zarf Tümleci (Belirteç Tümleci) nedir?

Zarf tümleci, cümlenin anlamını zaman, sebep, tarz, yön, ölçü, şart vb. yönlerden tamam­layan ve sınırlayan ögelerdir (Karahan, 2006; Özkan, 2013). Şimşek (1987) zarf tümlecini belirteç tümleci olarak ifade eder ve benzer biçimde şöyle tanımlar: “Yargılı anlatımlarda yüklemle dile getirilen kılış ya da oluşun anlamını zaman, yön, nitelik, nicelik bakımların­dan tümleyen öğelere belirteç tümleci denir.” Cümlede zarf görevinde kullanılan öge bir ad ya da bir sözcük öbeği olabilir. Cümle çözümlemesi çalışmalarında yükleme sorulan “ ne zaman, niçin, nasıl, ne kadar, ne ile, ne şekilde, kimin ile, hangi durumda, hangi şartlarda, hangi yöne” soruları zarf tümlecini buldurmaya yöneliktir.

S

Yapısına göre cümle türleri nelerdir?

Cümleler, yapılarına göre basit, birleşik, bağlı ve sıralı olmak üzere dört grupta sınıflandırılmaktadır.

Kuruluşunda bağımsız olarak tek yargı bulunan ve tek yükleme sahip olan cümlelere basit cümle denir. Basit cümlede yüklem ya çekimli bir eylemdir veya ek-eylem almış ad ya da ad gibi kullanılan bir sözcük öbeğidir.

İçinde esas yargının bulunduğu bir temel cümle ile onu anlam ve görev bakımından ta­mamlayan bir veya birden fazla yan cümleden oluşan cümlelere birleşik cümle denir. Yan cümle(ler) temel cümlenin yargısını, şart, sebep, dilek açıklama gibi an­lamlarla tamamlar, destekler. Bu anlamda birleşik cümle, içinde birden fazla yargı bulundurur.

Sıralı cümle, yapıca ve/ya anlamca birbirine bağlı ancak tek başlarına kullanıldıklarında kendi içinde anlam bütünlüğü bulunan cümlelerden oluşan birleşik cümle türüdür. Sıralı cümleler yapısal olarak birbirlerine bağlama edatlarının yerine virgül(,) veya noktalı virgül(;) ile bağlanır. Cümleler arasında yan cümle temel cümle bağı yoktur. En az iki basit cümle arasında eş zamanda olma, ardışık olma, karşılaştırma ya da denkleştirme ilgisi vardır.

Bağlama edatlarıyla (bağlaç) birbirine bağlanmış ve aralarında anlamca ilişki bulunan sı­ralı cümlelere bağlı cümle denir. Bağlı cümleler “ve, veya, da, fakat, ama, lakin, halbuki, meğer, -masına ragmen, -dığı halde, bu nedenle, bu yüzden vb.” bağlaçlarla birbirine bağlanmış cümleler topluluğudur. Her biri bağımsız bir cümle olan bu cümle­ler arasındaki anlam ilişkisi, bağlaçlarla sağlanmakta ya da pekiştirilmektedir.

S

Anlamına göre cümle türleri nelerdir?

Her cümle, yüklemin taşıdığı anlama göre farklı biçimlerde bulunur. Bir cümle hangi anlam özelliğine sahip olursa olsun, mutlaka ya olumlu ya da olumsuz bir anlam taşır. Bununla birlikte cümleler; soru, ünlem, dilek, emir gibi anlamlar da taşıyabilir. Anlamsal özelliklerine göre cümleleri olumlu, olumsuz, soru, ünlem ve emir cümleleri olarak sınıf­landırabiliriz.

Yüklemi olumsuzluk ifadesi taşımayan; işin, oluşun, hareketin, düşüncenin gerçekleştiğini veya gerçekleşeceğini bildiren cümleye olumlu cümle denir.

Yüklemi olumsuz yargı bildiren, yani yargının gerçekleşmediğini bildiren, eylem cümle­siyse olumsuzluk eki (-ma, -maz); ad cümlesiyse “değil ve yok” sözcüklerinden biri ile kurulan cümleye olumsuz cümle denir.

Herhangi bir konuda bilgi edinmek, haber almak ya da bir düşünceyi onaylatmak gibi amaçlarla kurulmuş cümlelere soru cümlesi denir.

Sevinme, korku, şaşma, kızma, acıma, heyecan, coşku gibi duyguların ifade edildiği ya da seslenme, çağırma ya da bağırma anlamı taşıyan cümlelere ünlem cümlesi denir. Ünlem cümlesinin sonuna ünlem (!) işareti konur.

Yapılması istenen ya da istenmeyen eylemleri ifade eden ve genellikle yüklemi emir kipiy­le oluşturulan cümlelere emir cümlesi denir.

S

Eylem cümlesi nedir?

Yüklemi çekimli bir eylem ya da birleşik eylem olan cümlelere eylem cümlesi denir. Yüklem olan ve yargı taşıyan bütün eylemler kip ve kişi eki –emir kipinin 2. kişi ve bütün kiplerin 3. tekil kişileri dışında- taşırlar. Bildirme kipleri kurulan eylem cümleleri bir oluşu, bir durumu bildirir. Tasarlama kipleriyle kurulan eylem cümleleri ise bir duyguyu bir isteği belirtme ifadesi taşır. Eylem cümlelerinde yüklem olan ey­lem, basit, türemiş ya da birleşik eylem olabilir, bildirme ve tasarlama kiplerinden biriyle basit ya da birleşik çekime girebilir. Geçişli eylemle kurulan cümlelerinde cümlenin bütün ögeleri (özne, yüklem, nesne, yer tamlayıcısı ve zarf tümleci) bulunabilirken; geçişsiz eylem cümlelerinde nesne, geçiş­siz-edilgen eylemli cümlelerde özne bulunmaz.

S

Ad cümlesi nedir?

Yüklemi ad, ad soylu sözcük ya da söz sözcük öbeği olan bağımsız yargılı anlatıma ad cümlesi denir. Ad türünden bir sözcük veya sözcük öbeği ek-eylemle çekimlenerek yargı bildirir. Genellikle özne ve yüklemden oluşan ad cümlelerinde çok sık olmasa da diğer öğelere de rastlanır ve bu cümleler genellikle nesne almazlar. Eğer bir ad cümlesinde nesne varsa o nesne, temel cümlenin değil söz konusu ad cümlesinin ögelerinden birinin nesnesidir. Çeşitli kiplerde çekimlenmiş olan “var” ve “yok” adlarının yüklem olduğu cümleler de en sık karşılaşılan ad cümlelerindendir.

S

Yüklemin yerine göre cümle türleri nelerdir?

Türkçede söz diziminin en temel kuralı yüklemin sonda olmasıdır. Ancak yüklem çeşitli nedenlerle cümle içinde farklı yerlerde kullanılabilir. Kimi zaman da yüklem cümlede olmayabilir. Söz diziminde yüklemin cümlede bulunduğu yere bakılarak cümleler, kurallı cümle veya devrik cümle olarak adlandırılır.

Türkçenin söz dizimi kurallarına uygun olarak yüklemin sonda olduğu cümlelere kurallı cümle denir. Cümlenin temel ögesi olan yüklem sonda, tamamlayıcı ve yardımcı ögeler yüklemden önce bulunur. Kurallı cümlede söz dizimi Özne + Nesne/Tüm­leç + Yüklem biçimindedir.

Yüklemi cümlenin sonunda bulunmayan cümlelere devrik cümle denir. Bu tür cümlelerde yüklemin sonda olmayışının nedeni farklı olabilir. Genellikle günlük dilde ve edebî eser­lerde daha etkili bir anlatım sağlamak, kimi zaman bir duyguyu daha belirgin olarak öne çıkarmak, herhangi bir anlamı vurgulamak gibi amaçlarla yüklemin yeri cümle sonunda olmayabilir. Devrik cümle yapısı atasözleri ve deyimlerde de sıklıkla kullanılır. Yüklemin sonda olmaması Türkçenin söz dizimine uygun olmasa da bu tür kullanım yanlış kulla­nım değildir.