TURİZMDE GİRİŞİMCİLİK VE İNOVASYON - Deneme Sınavı - 9

İnovasyon tanımları üzerinden şu özellikler öne çıkmaktadır: 

• Yaratım olarak inovasyon (icat): Odak noktası, insan, zaman ve para gibi kaynaklar kullanılarak yeni ürün, hizmet, süreç, yeni düşünme biçimleri icat etmek veya geliştirmektir. 

• Yayılım ve öğrenme olarak inovasyon: Odak; bir ürün, hizmet veya fikir edinme, destekleme veya kullanmadır. 

• Etkinlik olarak inovasyon: Bir ürün, hizmet veya fikrin geliştirilmesi gibi etkinliklere odaklanmaktadır. 

• İnovasyon akımı: Tek bir inovasyon faaliyetinin birden fazla inovasyonun türetilmesine yol açmaktır. 

• Değişim olarak inovasyon (artımsal veya radikal): İnovasyon değişimi harekete geçirir. Bazı inovasyonlar küçük adımlar (artımsal) olarak ortaya çıkarken diğer inovasyonlar yapısı gereği radikal veya kesiklidir. 

• Firma düzeyinde bir süreç olarak inovasyon: Bu bakış açısına göre inovasyon; tek bir eylem değil, bir firma tarafından, bir çıktının (yani inovasyonun) üretilmesi için yürüttüğü bir dizi faaliyettir. 

• Bölge, ulus vb. bağlamlar düzeyinde bir süreç olarak inovasyon: Bu görüş, inovasyonu bireyin veya firmanın sınırlarının ötesinde bir eylem olarak görmektedir. Kurumları sosyo-politik ağları ve faktör donatımlarını inovasyon eyleminin önemli faktörleri olarak ele almaktadır. Odak, firmadan belirli bir bağlamın (bölge, ulus, vb.) kendine özgü donatım ve özelliklerine dönüşmüştür. 

Ürün inovasyonu, tamamen yeni bir ürün geliştirilmesi veya mevcut ürün üzerinde yapılan farklılık ve inovasyondur. 

Hizmet inovasyonu, yeni veya önemli ölçüde değiştirilmiş hizmet, hizmetin sunumu veya dağıtımındaki inovasyon ve farklılıktır. 

Süreç inovasyonu, yeni veya geliştirilmiş teknoloji aracılığıyla üretim hattında yapılacak yeni tasarımlar ile mevcut faaliyetlerin performansını arttırma eğiliminde olan inovasyonlardır.

Organizasyonel inovasyonu; işletme modelleri, stratejiler, yönetsel teknikler ve organizasyon yapıları anlamındaki inovasyonlardır. 

Yönetim inovasyonu, yönetimde etkinlik ve rasyonellik sağlamak için firma içerisindeki tüm dinamiklerin harekete geçirilmesi 

Derecesine göre inovasyonlar aşağıdaki gibi sınıflandırılmaktadır: 

Dünya için yeni: Tamamen yeni ve tüm dünyada yeni olan ürünler. Örneğin ilk cep telefonu, ilk mikrodalga fırın, Sony Walkman vb. 

Firma için yeni: Hâlihazırda pazarda mevcut olan bir ürünün firmaya yeni bir ürün hattı olarak eklenmesi. Örneğin bir lüks spor araba markası olan Ferrari’nin saat üretmesi. 

Ürün hattı genişlemesi: Firmanın varolduğu pazarlardaki mevcut ürün serilerine yapılan ilavelerdir. Örneğin Nescafe’nin piyasaya yeni sunduğu sütlü Türk kahvesi. 

Ürün iyileştirmeleri: Mevcut ürünlerin performans standartlarının geliştirilerek tekrar üretilmesini içerir. Hemen hemen tüm modern ürünlerde iyileştirmeler yapılmaktadır. 

Ürünün yeniden konumlandırılması: Mevcut ürünler ile yeni bir müşteri bölümünün hedeflendiği veya yeni kullanım alanlarının yaratıldığı ürünlerdir. Aspirin buna iyi bir örnektir. İlk önce ağrı kesici olarak piyasaya sunulan ürünün zaman içinde felç ve kalp krizi önleme gibi faydalarının ortaya çıkmaya başlaması ile bu amaçlarla da kullanılmaya başlanmıştır. 

Ürün ya da hizmet inovasyonu, müşterilerce doğrudan gözlemlenen ve yeni olarak kabul edilen, ya daha önce hiç görülmemiş ya da belli işletmeler veya destinasyonlar için yeni olan değişiklikleri içerir. 

Özetle kurumsal girişimcilik risk alan, inovasyon yapan, proaktif unsurları içinde barındıran ve rekabetçi agresif bir yapıdadır. 

• Risk alma, süreç sonucunda farkında olunan kayıplara rağmen girişimden geri durmamak; elde edilecek üstünlük için önceden belirlenmiş kayıplara tahammül edebilmektir. 

• İnovasyon yapma, değişen koşullara uyum amacıyla bilim ve teknolojiden yararlanarak, toplumsal, kültürel ve yönetimsel ortamlarda yaralı ve pazarlanabilir bir sonuca ulaşmak için yeni yöntemlerin kullanılmaya başlanmasıdır. 

• Proaktivite; değişim ve uyumdan farklı olarak belirli hedefler doğrultusunda yeni bir oluşumu meydana getirme, yönetme ve hatta sonlandırma faaliyetlerine öncülük etme tutum ve davranışlar bütünüdür. 

• Rekabetçi agresiflik, agresif rekabet, bir işletmenin mevcut pazarlarda rekabet üstünlüğünü elde etmek, güçlendirmek, korumak ya da pazar payını artırmak amacıyla rakiplerine yönelik gösterdiği saldırgan ve düşmanca hamle ve davranışlardır bütünüdür. 

Ar-Ge: Bilgi dağarcığını artırmak amacıyla sistematik olarak sürdürülen yaratıcı çalışma ve bu bilginin yeni uygulamalar yaratmak için kullanılmasıdır. 

Kuluçka Merkezi: Kuluçka merkezleri daha çok fikir aşamasındaki yeni girişimlere yönelik iş modellerinin tanımlanması ve şirketlerin oluşturulması aşamasında destek veren ilk aşama yatırımcılardır. 

Doğru cevap E şıkkıdır.

TESKOMB (Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkezi Birliği) kapsamında;

1. İşletme Kredisi 

2. Aylık Eşit Taksitli İşletme Kredisi 

3. Tesis Kredisi 

4. İstihdamı Destekleme Kredisi 

5. Kooperatif İhracat-Tesis Kredisi 

6. İskonto Kredisi 

7. Şoför Taşıt Edindirme Kredisi 

8. Şoför Esnafına Taşıt Onarım Kredisi 

9. Servis Aracı Kamyonet Yenileme Kredisi yer almaktadır.

T.C. Ekonomi Bakanlığı Destekleri 

1. İhracat Destekleri 

2. Yatırım Destekleri 

3. Hizmetler Sektörü Destekleri 

GİRİŞ

 Yeni dünya düzeni, teknolojik gelişmeler, inovasyon ve girişimcilik temelli inovatif büyüme modelleri çerçevesinde şekillenmektedir. Teknoloji ve inovasyon ile yoğunlaşan kamusal bir mal olan bilginin, üretim teknikleri ile yakın ilişkisi göz ardı edilmemelidir. Üretim teknikleri ise farklı emek ve sermaye bileşenlerinin ortaya çıkmasıdır. Böylece inovasyon ve girişimcilik bir anlamda girdilerin çıktılara dönüşme sürecinin bir ifadesidir. Ekonomilerdeki karar birimleri arasında teknolojik bilgi üretimi, inovasyon yapabilme ve girişim kurabilme farklılıkları söz konusudur.

Schumpeter’e göre sektörlerin yaratıcı yıkım sürecine bağlı olarak yeni teknoloji üretebilmesi için inovatif teknolojilerin yoğunluğunun artırılması önem arz ederken, sürekli inovasyon yapabilme ve inovasyonu ticarileştirmenin kültür hâline dönüşmesi ile ortaya çıkan girişimcilik rekabet üstünlüğü sağlayacaktır. Bu durum sektörlerin yarattığı özgün ekonomik değer aracılığı ile ülkelerin rekabet avantajını artırır. Sektör içinde ise alternatif olma ve mevsimselliği azaltıcı özelliği ile inovasyon ve girişimcilik ekonomik sürdürülebilirliğe büyük katkı sunmaktadır. Bu katkının çarpan etkisi yaratabilmesi, teknolojinin etkin kullanımı ve inovasyon yapabilme kapasitesine, bilginin fiziksel varlıklar, marka ve patente dönüşmesi ise nitelikli emeğe bağlıdır.

Schumpeter “Ekonomik Kalkınma Teorisi” isimli eserinde ekonomik gelişmenin temelinin teknolojik inovasyona bağlı olduğunu ifade etmektedir. Bu eserde ilk defa teknolojik gelişim süreci buluş – inovasyon – yayılma olarak gösterilmiştir. Schumpeter’den günümüze kadar yaşanan teknolojik gelişme süreci, bu sürecin aşamaları arasında geri beslenme etkilerinin olduğunu, buluşların inovasyon ile tetiklendiğini, yayılma aşamasında inovasyon yapılabildiğini ve hatta daha sonraki aşamalarda ürün veya hizmetin müşteri dönütleri çerçevesinde yeniden şekillendiğini göstermektedir.

Zira Sanayi Devrimi, inovasyon kavramına “buluş” (invention) anlamı yüklemiştir. 19. yüzyılda iktisadi bir içeriğe bürünen bu kavram, Schumpeter ile “yeni kombinasyonlar” olarak zenginleştirilmiştir. Schumpeter bu zenginliği “yeni olan” nitelendirmesi ile yeni ürün, üretimde yeni yöntem, yeni organizasyon, yeni piyasa ve yeni ham madde olarak ifade etmiştir. Schumpeter, az sayıda satıcının bulunduğu oligopol piyasalarında faaliyet gösteren firmaların teknoloji açısından inovasyonu kendi bünyelerinde standartlaştırdığını savunmuştur. Zaman içinde bu kavram, buluş ve inovasyon olarak ayrışmaya başlamıştır. Buluş; bilimsel faaliyetler ile ortaya çıkan bir süreci ifade ederken, inovasyon yeni ürün ve süreçler olarak açıklanabilir. İnovasyon kavramı dilimize Fransızcadan geçmiş olup, hem “yenileşme” hem de “iyileşme” anlamlarını taşır. Türk Dil Kurumu, inovasyon sözcüğünü genel kullanımda “yenileşim”, iktisadi kullanımda ise “yenilik” kavramları ile eşleştirmektedir. Yenileşim “değişen koşullara uyabilmek için toplumsal, kültürel ve yönetimsel ortamlarda yeni yöntemlerin kullanılmaya başlanması” olarak ifade edilirken yenilik kavramı “var olan bilgi birikiminden yola çıkılarak daha gelişmiş, daha kaliteli, daha işlevsel yeni ürünler, üretim süreçleri, örgütlenmeler ve yönetim uygulamalarının geliştirilmesi” anlamına gelir.

İnovasyon tanımları üzerinden şu özellikler öne çıkmaktadır: • Yaratım olarak inovasyon (icat): Odak noktası, insan, zaman ve para gibi kaynaklar kullanılarak yeni ürün, hizmet, süreç, yeni düşünme biçimleri icat etmek veya geliştirmektir. • Yayılım ve öğrenme olarak inovasyon: Odak; bir ürün, hizmet veya fikir edinme, destekleme veya kullanmadır. • Etkinlik olarak inovasyon: Bir ürün, hizmet veya fikrin geliştirilmesi gibi etkinliklere odaklanmaktadır. • İnovasyon akımı: Tek bir inovasyon faaliyetinin birden fazla inovasyonun türetilmesine yol açmaktır. • Değişim olarak inovasyon (artımsal veya radikal): İnovasyon değişimi harekete geçirir. Bazı inovasyonlar küçük adımlar (artımsal) olarak ortaya çıkarken diğer inovasyonlar yapısı gereği radikal veya kesiklidir. • Firma düzeyinde bir süreç olarak inovasyon: Bu bakış açısına göre inovasyon; tek bir eylem değil, bir firma tarafından, bir çıktının (yani inovasyonun) üretilmesi için yürüttüğü bir dizi faaliyettir. • Bölge, ulus vb. bağlamlar düzeyinde bir süreç olarak inovasyon: Bu görüş, inovasyonu bireyin veya firmanın sınırlarının ötesinde bir eylem olarak görmektedir. Kurumları sosyo-politik ağları ve faktör donatımlarını inovasyon eyleminin önemli faktörleri olarak ele almaktadır. Odak, firmadan belirli bir bağlamın (bölge, ulus, vb.) kendine özgü donatım ve özelliklerine dönüşmüştür.

Neden İnovasyon? Temelde farklı, değişik ve yeni fikirler geliştirerek bu fikirleri uygulamak amacıyla inovasyona ihtiyaç duyulur. Ancak aşağıda yer alan nedenler de inovasyon ihtiyacı doğurmaktadır: • Günümüzde ülkelerin, büyük sanayi politikaları ile istenen başarıyı elde edememesi, • İnovasyonun, rekabet gücünün anahtarı olması ve ülkelerin yeni yetenek ve becerilere ihtiyaç duyması, • Küreselleşmeden kaynaklanan baskılar nedeniyle ülkeler ve firmalar için korunaklı alanların ciddi oranda azalması, • Piyasa güçlerinin firmaları ve ekonomileri dezavantajlı konumdan avantajlı konuma getirmede yetersiz kalması.

Alanlarına Göre İnovasyon Çeşitleri İnovasyon, OECD (2005) tarafından işletme içi uygulamalarda, örgütlerde veya dış ilişkilerde yeni veya önemli derecede iyileştirilmiş bir ürün (mal veya hizmet) veya süreç, yeni bir pazarlama yöntemi ya da yeni bir örgütsel yöntemin gerçekleştirilmesi olarak tanımlanmaktadır. Yapılan bu geniş tanım ile alanlarına göre inovasyon türleri; ürün, hizmet, süreç, organizasyonel, yönetim, pazarlama ve örgütsel inovasyon olmak üzere yedi ana başlık altında toplanmaktadır

Süreç inovasyonları yeni donanımlarıni ekipmanların, yazılımların ve belirli tekniklerin ve prosedürlerin uygulanmasıyla ilgilenmektedir. Eğer inovasyon yeni ya da geliştirilmiş birim maliyetleri düşürmeye ya da kaliteyi artırmaya yönelik üretim ya da tedarik metotlarını kapsıyorsa bu, süreç inovasyonudur.

Organizasyonel inovasyonun uygulanması için öncelikle yeni fikirlerin oluşmasını engelleyen iletişim sorunları ortadan kaldırılmalı, bürokrasi ve hiyerarşik yapılar sonlandırılmalıdır. Amaçlar net bir şekilde belirtilmeli, işletme yönetiminin sorumluluğunda liderlik özellikleri ve vizyon paylaşımı sağlanmalıdır.

Pazarlama inovasyonu; ürün tasarımı veya ambalajlaması, ürün konumlandırması, ürün tanıtımı (promosyonu) veya fiyatlandırmasında önemli değişiklikleri kapsamaktadır. Örneğin, ilk piyasaya sürüldüğünde çocuklara ve iyileşme dönemindeki sakatlıklara yardımcı olmak için glikoz bazlı bir içecek olarak geliştirilen bir ürün, büyüyen fitness sektörü için şimdi sağlıklı performans arttırıcı bir ürün olarak yeniden konumlandırılmıştır.