TURİZM PLANLAMASI VE POLİTİKASI

İnsanlık tarihinde turizm faaliyetlerine dair en eski izler, Yunan ve Roma uygarlıklarının da içinde olduğu Akdeniz kültür havzası içerisinde yer almaktadır

Mısır’da bulunan bu izler, mezar ve tapınakları ziyaret edenlerin bu yapıların duvarlarına yazdıkları yazılardır ve tarihleri M.Ö. 1500’e kadar uzanır.

Bu durum turist hareketliliğinde de belirgin biçimde ortaya çıkar. En büyük turist hareketliliği, Avrupa ve Amerika kıtaları arasında karşılıklı olarak yaşanmaktadır.

Toplamda 1 milyar 273 milyon insan bu üç bölgeyi ziyaret etmiştir. Bu toplam turist sayısının %90’ına tekabül etmektedir. Avrupa kıtası ise tek başına uluslararası turist hareketliliğinin %50,6’sını ağırlamıştır

Fransa dünya üzerinde seyahat eden her yüz kişiden 6,4’ünü ağırlayarak ne derece önemli bir varış noktası olduğunu göstermiştir.

Tablo 7.2, bu durumu açıkça göstermektedir. 2019 yılı itibariyle en çok turist ağırlayan ülke Fransa olurken, Onu İspanya takip etmiş, Türkiye ise altıncı sırada kendine yer bulmuştur

Dünya turizm pastasından en büyük payı yine gelişmiş ülkeler almaktadır. Tablo 7.2, bu durumu açıkça göstermektedir.

2018 yılında, turizmden en fazla gelir elde eden ülke 214 milyar USD ile ABD oldu. İkinci sırada 74 milyar dolarla İspanya, üçüncü sırada 67 milyar dolar ile Fransa yer aldı.

Avustralya ve Japonya en çok ziyaret edilen ülkelerde ilk 10’da yer almamasına rağmen en çok kazanan ülkelerde listeye girdi. Meksika ve Türkiye ise en çok ziyaret edilen ilk 10 ülke arasında yer almasına rağmen kazanç listesine giremedi. Türkiye 2019 yılını 34,5 milyar dolarlık turizm geliri ile kapadı

İkinci Dünya Savaşı’na kadar olan dönem dünya için üretim dönemi olmuştur. Bu dönemde uluslar zenginliğin kaynağını üretim olarak görmüş ve sanayi üretimine ağırlık veren ülkeler belirgin şekilde zenginleşmişlerdir. Ancak bu dönemde insan verilen önem oldukça düşüktür. İnsanlar fabrikalarda 13-14 saat çalıştırılmakta ve kendilerine hiç zaman ayıramamaktadır. Boş zamanı olmayan insanların sağlıkları giderek bozulmuş ve hareket kabiliyetleri de kısıtlanmıştır. Aileler bu dönemde çok çocuklu ve düşük gelirlidir. Söz konusu dönemdeki bu olumsuz durumlar turistik hareketliliğe engel teşkil etmiştir.