Turist Rehberliği Mesleğinin Tarihsel Gelişimi
Antik Çağ’da insanlar yerleşik hayata geçtikten sonra hangi amaçlarla seyahat etmişlerdir?
Antik Çağ'da insanlar değişen ihtiyaçlarını karşılamak için sürekli seyahat etmişlerdir. İklim değişiklikleri ile deprem, sel ve yanardağ patlamaları gibi doğal afetler de insanları yer değiştirmeye, dolayısıyla seyahat etmeye itmiştir. Bulundukları yere yakın muhitlerdeki insanlarla alışveriş amacıyla yapılan yolculuklar, belki de seyahati başlatan ilk hareketler olmuştur.
İlk organize seyahatler ne zaman ve hangi amaçla başlamıştır?
İlk organize seyahatler o yıl düzenlenen olimpiyat oyunları ile M.Ö. 776 yılında başlamıştır. Olimpiyat oyunlarını izlemeye gelenler; düzenlenen spor aktivitelerini, gladyatörlerin eğlencelerini ve dini törenleri izlemişlerdi. Heredot, olimpiyat oyunlarının gerçekleştirildiği Olimpiya kentinin mutlaka sanatsal ve tarihi anlamda anlatılar yapan rehberler eşliğinde gezilmesi gereken önemli bir din ve spor merkezi olduğunu yazmıştı. Bu dönemde bu faaliyetlerden dolayı hem rehber sayısı artmış hem de gelen konuklar için konaklama ve eğlence yerleri inşa edilmişti.
Stenografi nedir ve hangi uygarlıklar tarafından kullanılmıştır?
Stenografi, söylenen sözleri söylendiği kadar çabuk yazmaya elverişli, kısa ve yalın işaretlerden oluşan yazı yöntemidir. Bu yazı yöntemini kullanarak herhangi bir metni konuşma hızıyla yazan kimseye de stenograf denir. Sümerler, Mısırlı tacirler ve Fenikeliler yelkenli gemilerle denizlere açılmışlar ve bilinmeyeni keşfetmeye çalışmışlardır. Bu seyahatlerde bilginler, yanlarında deneyimli rehber ve stenograf götürmüşlerdir. Böylece yaptıkları incelemeleri kayıt altına almışlardır.
Romalılar döneminde seyahat acentalığı hizmeti nasıl ortaya çıkmıştır?
Bu dönemde ticaretin gelişmesi ile refah düzeyinin artması, ulaşım ağlarının genişlemesi, güvenlik koşullarının sağlanması ve Roma parasının her yerde geçerli olması, turistik seyahatlerde artışa neden olmuştu. Romalılar yazın sıcağından kaçmak için Arnavutluk Dağları’na ya da Napoli Körfezi’ne gitmişler, kaplıca ve eğitim gezilerine katılmışlardı. Bu dönemdeki seyahatlerdeki artış, seyahat acentacılığı hizmetlerini de ortaya çıkarmıştır
Romalılar sağlık alanında hangi seyahatleri yapmışlardır?
Sağlıklarını geri kazanma ve koruma amaçlı Anadolu’daki şifa merkezleri ilgi çekici yerlerdendi. Bunlardan en bilineni günümüzde İzmir ili Bergama ilçesinde bulunan Asklepion’dur. Burada genellikle telkin ve fizyoterapinin bugün hâlen kullanılmakta olan çeşitli yöntemleri uygulanmaktaydı. Yine Bergama’da bulunan Allianoi, Pergamon Krallığı döneminde hydroterapi (suyla tedavi) merkeziydi. Bunun yanı sıra Antik Yunan’da şifa aramak üzere Epidaurus’taki Asklepion’a da gidilirdi.
Antik çağda turist rehberleri hangi alanlarda hizmet vermişlerdir?
Turist rehberleri bu dönemlerde daha çok seyahat edenleri tehlikelerden ve hırsızlıklardan koruma ve emniyetlerini sağlama görevlerini üstlenmişlerdir. Rehberler; kıtalararası yapılan göçlerde, savaşlarda, ticaret kervanlarında, kutsal yerlere yapılan ziyaretlerde, kara ve deniz yolculuklarında daima en önde yer almış ve yol gösterici olmuşlardır.
Ortaçağ’da seyahatlerle ilgili değişimlerin temel sebebi nedir?
Batı Roma İmparatorluğu’nun çöküşü ile birlikte, Antik Çağ’ın turistleri sayılan Romalıların kaplıca ve eğitim gezileri azalmaya başlamıştır. Bu dönemde bilim, duraklama evresine girmiştir. Antik Çağ’da yapılan araştırma ve keşif gezileri ile elde edilen deniz yolculuğu rehberleri ve güzergâh haritaları da ya kaybolmuş ya da dikkate alınmamıştır. Ortaçağ’da Katolik Kilisesi gücün ve sosyal düzenin simgesi olmuş ve insanlar boş zamanlarını kiliselerde geçirmeye başlamışlardır. Seyahat dinin hizmetine girmiş, misyonerlik ve hac yolculukları bu dönemde artış göstermiştir.
Ortaçağ’da hac yolculuklarının önemi nedir?
Avrupa’nın her yerinden ve her kesiminden papazlar ve halktan oluşan gruplar Kudüs, Roma, Loreto, Canterbury gibi kutsal yerlere hac yolculuğuna çıkmışlardır. Ortaçağ’daki hac yolculukları, Avrupa ile Arap-İslam dünyası arasında da kültürel ve ekonomik ilişkileri güçlendirmiştir. Hac yolculukları; Venedik, diğer liman kentleri, koruma hizmeti veren Türkler ve her yerden giriş ücreti alan Kudüs gibi pek çok yerde kazanç kapısı olmuştur. Hristiyanlar dışında Yahudi misyonerler de Müslümanların yaşadıkları yerlere gitmişlerdir. Rehberler ise yol gösterme ve beraberindekileri yolda karşılaşabilecekleri tehlikelerden korumanın yanı sıra dini bilgiler de vermişlerdir.
Ortaçağ’da uzun yıllar boyunca seyahate çıkan kimler vardır?
13. yüzyılda Venedikli Marco Polo’nun babası ve amcası ile çıktığı seyahat 24 yıl, 14. yüzyılda Faslı İbn Battuta’nın seyahati yaklaşık 28 yıl, 17. yüzyılda Evliya Çelebi’nin seyahati ise 51 yıl sürmüştür. Bu seyyahlar gittikleri yerlere yönelik “seyahatname” adı verilen gezi izlenimlerini kaleme almışlardır.
Ortaçağ’da eğitim ve bilimsel araştırma yapmak amacıyla çıkılan gezi örnekleri nelerdir?
12. yüzyılda Doğu Avrupa ülkelerini ziyaret eden Endülüslü Ebû Hâmid el Gırnati’nin seyahatnamesi, eski kronikleri ve kazı raporlarını tamamlar niteliktedir. Augsburglu Dr. Leonhart Rauwolf, 16. yüzyılda farmakolojik araştırmalar yapmak üzere seyahat etmiştir ve yazdığı seyahatnameler, günümüz bilim dünyasına halen ışık tutmaktadır. Aynı dönemlerde aydın kesim dönemin önemli şahsiyetleri ile görüş alışverişinde bulunmak üzere İtalya’ya, Fransa’ya, Hollanda’ya ya da Erasmus’un yanına Basel’e gitmişlerdir. Dönemin öğrencileri ise çeşitli Avrupa üniversiteleri ziyaret etmişlerdir. Ayrıca gezgin tüccarlar da yerleşik yaşama geçtikten sonra çıraklarını, zanaat öğrenmek üzere başka ülkelere eğitime gönderilmişlerdir
Grand Tour nedir ve ne zaman başlamıştır?
17. yüzyılın seyahat alanında en önemli gelişmesi, Avrupa sosyetesinin davetlerine ve eğlencelerine yönelik Grand Tour’ların düzenlenmesidir. Bu seyahatler İngiliz elitlerinin çocuklarının eğitimlerini Avrupa’da Fransa, İtalya ve Hollanda’nın bazı şehirlerinde tamamlamaları amacıyla gerçekleştirilen eğitim gezileridir. Bu seyahatlerle geleceğin yöneticilerinin diğer ülkeleri daha yakından tanımaları ve onların kültürlerini öğrenmeleri amaçlanmıştır.
Fransız İhtilali ve Sanayi Devrimi’nin turizme nasıl bir etkisi olmuştur?
Fransız Devrimi ve Sanayi Devrimi’nin yaşandığı ülkeler, diğer alanlardaki gelişmelere paralel olarak turizmin gelişmesine de öncülük etmişlerdir. Bunun sebebi geleneksel üretim tarzı olan tarım ve hayvancılığın yeni buluşlarla birlikte yerini fabrikalara terk etmeye başlamasıdır. Sanayileşme ile ekonomik gücün artması, yeni iktisadi alanların açılması ve sıkıcı yaşamdan kurtulma isteği bu seyahatlere katılımı artırmıştır.
Dünya Savaşının turizm sektörüne etkisi ne olmuştur?
Savaştan dolayı ekonomileri temelden sarsılan Belçika, İngiltere, İsveç, İsviçre, İtalya, Danimarka, Fransa, Hollanda ve Norveç gibi ülkeler de turizmi gelir kaynağı olarak görmüşlerdir. Bu ülkelerde turizm faaliyetlerinin ve yatırımlarının teşviki sağlanmıştır. Gelen turistler aynı zamanda ülkeler arasında iyi niyet, uzlaşı ve barış elçisi olarak da görülmüştür. Bu gelişmelerle birlikte 2. Dünya Savaşı’ndan sonra tur operatörleri paket turlar düzenlemeye başlamış, konaklama tesisleri ve turist sayısında artış yaşanmıştır.
Dünya Turist Rehberliği Dernekleri Federasyonu (WFTGA)nedir?
1985 yılının Şubat ayında ilki yapılan Uluslararası Turist Rehberleri Sözleşmesinde öne sürülen teklifler sonucu ortaya çıkmıştır. Federasyon, 1987’de Viyana’da düzenlenen ikinci bir sözleşmenin ardından Avusturya yasalarına göre kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olarak resmen kurulmuştur. WFTGA’nın günümüzde Türkiye’den Turist Rehberleri Birliğinin de dahil 80 ülkeden 70 binden fazla üyesi vardır. 200 binden fazla turist rehberini temsil eden Federasyon, dünyanın dört bir yanındaki turist rehberleri için uluslararası bir profesyonel turist rehberleri ağı oluşturmuştur.
Avrupa Turist Rehberliği Dernekleri Federasyonu’nun kuruluş amaçları nelerdir?
Federasyon; turist rehberliği mesleğini Avrupa düzeyinde temsil etmek, Avrupa’ya gelen tüm ziyaretçilere sunulan hizmet kalitesini geliştirmek, Avrupa genelinde profesyonel turist rehberliği bağlantılarını bir araya getirmek ve güçlendirmek amacıyla 1986 yılında Paris’te kurulmuştur.
Osmanlı Döneminde seyahat edenler için yapılan düzenlemeler nelerdir?
Osmanlı’da Seyahat edecek olanlar için Bâb-ı Âli’den yol emri veya tezkeresi alma koşulu vardır. Osmanlı Devleti, yaptığı anlaşmalarla diğer devletlerin vatandaşlarına topraklarında güven içinde seyahat yapma izni ve garantisi vermektedir. Yabancılar, Osmanlı topraklarında seyahat edebilmek için elçileri aracılığıyla yol emri alırken, Osmanlı vatandaşları mürur tezkeresi denilen, günümüzdeki pasaportun yerini alan belge taşımaktadır. İstanbul’daki cami ve sarayların gezilebilmesi için Elçilik tarafından buyrultu talep edilmekte ve buyrultu çıktıktan sonra tezkere verilmektedir.
Anadolu Selçukluları zamanında mihmandar kimdir ve görevleri nelerdir?
Anadolu Selçuklularında elçiler sınırdan girip merkeze yaklaştığı zaman onu karşılayan görevliye mihmandar adı verilirdi. Mihmandarın görevi; misafirlere yolculukları sırasında eşlik etmek, onların ihtiyaçlarını karşılamak ve bölgedeki en kıdemli mülki amire güvenli bir şekilde ulaştırmaktı. Mihmandarlar yolculuk esnasındaki güvenliğin sağlanmasından sorumlu olduğu için, askerî zümreden seçilen ya da bu zümreden yardımcıları olan sivil görevlilerdi.
Tercüman rehberlerle günümüz turist rehberlerinin farkları nelerdir?
Tercüman rehberler, Osmanlı Devleti’ne gelen yabancılara eşlik eden görevlilerdir. Ancak günümüzdeki turist rehberi niteliğinde değildiler. Tercüman rehberlerin hiçbir eğitim almadan, kitap okuyarak değil de kulaktan dolma bilgilerle gelenlere eşlik ettiklerini ve sadece günlük kazançları ile meşgul olduklarını birçok kaynak göstermektedir. Osmanlı’nın yıkılma dönemlerinde ise doğru olmayan, uydurma bilgilerle Osmanlı Devleti’nin imajı daha da zedelemişler ayrıca tarihte Türkleri barbar olarak tanıyan yabancı konuklara anlattıkları asılsız hikâyelerle daha fazla bahşiş alma derdine düşmüşlerdir.
Osmanlı Devletinde rehberlik mesleğinin düzenlenmesi alanında mevzuata yönelik ilk çalışma nedir?
Osmanlı Hükümeti, yabancılarda var olan ve tercüman rehberlerle birlikte artan kötü imajını düzeltmek üzere rehberlik mesleğinin düzenlenmesi alanında mevzuat çalışmalarından ilkini yapmıştır. Bu bağlamda 29 Ekim 1890 tarihinde “Seyyahine Tercümanlık Edenler Hakkında 190 Sayılı Nizamname” yayınlanmıştır. Rehberlik mesleğinin kurumsallaştırılması çabalarının ilki sayılan nizamname, altı maddeden oluşmaktadır.
Türk Seyyahin Cemiyeti’nin rehberliğin düzenlemesine yönelik faaliyetleri nelerdir?
Osmanlı Devleti’nin son yıllarında, yabancıların çeşitli amaçlarla İstanbul’a gelmesiyle ortaya çıkan tercüman rehberler, bu cemiyetin sorumluluğuna verilmiştir. Türk Seyyahin Cemiyeti, tercüman rehberleri devlet adına bir kursa tabi tutarak bir sınavla değerlendirmiştir. Sınavı kazanan tercüman rehberlere ilk kez “lisans” verilmiştir. Bu esnada uydurma bilgilerle devletin imajını zedeleyen “kötü üne sahip” tercüman rehberler de elenmiştir.
Turist Rehberliği Meslek Kanunu ne zaman yürürlüğe girmiştir?
Turist rehberliğini meslek olarak tanımlayan 6326 Sayılı “Turist Rehberliği Meslek Kanunu” 7 Haziran 2012 tarihinde kabul edilmiş ve 22 Haziran 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.