Sosyolojik Kuramda Tüketim
Batı Avrupa’da 18. yüzyıl sonlarından başlayarak toplumsal değişmenin yönünü tayin edici gelişmeler hangi olgulardır ?
Sanayi Devrimi kuşkusuz insanlık tarihinde önemli bir dönemeçtir. Kırdan kente göç, standartlaşma, metropol hayatı, kültür etkileşimi, kitlesel ölçekte üretim gibi olgular, toplumsal değişmenin yönünü tayin edici olgulardır.
Sanayi kapitalizmi aşamasında belirginleşen kavramlar nelerdir ve neden bu aşamada belirginleşmiştir ?
İlk bakışta ekonomik bir konu gibi görünen tüketim, esasında sosyolojik, psikolojik, sosyal antropolojik boyutları olan bir eylem, hatta bir var olma biçimidir. Tüketim, bu çok boyutlu anlam ve işlevine ancak göreli bir bolluğun mevcut olabildiği toplumsal ortamda kavuşmuştur. O nedenle tüketim üzerine yapılan araştırmalar, onunla ilişkide olan kimlik, anlam, simge, etkileşim, hayat tarzı vb. kavramlar ancak kitle üretimi ve standartlaşmanın hâkim hâle geldiği sanayi kapitalizmi aşamasında belirginleşmiştir.
Ticaretin toplum hayatına yön veren temel ekonomik etkinlik olmasının etkileri nelerdir ?
Sermayenin sürekli büyüyen bir varlığa dönüşmesine ve diğer yandan da yalnızca maddi değişimleri değil toplumsal değerleri de biçimlendirmesine neden olmuştur.
Adam Smith'in Ulusların Zenginliği kitabında tüketim kavramına ayrıca vurgu yapmamasının nedeni nedir ?
Adam Smith (1723-1790), Ulusların Zenginliği (1776) adlı ünlü kitabında, tüketim kavramına doğrudan değinmemekle birlikte, liberal bir piyasada gereksinimlerin çeşitlenmesinin altını çizer. Smith, toplumsal yapı ve işleyişi piyasanın bileşenleri cinsinden tasavvur ederek, üretim ve tüketim olgularını bir denge içinde görür. Diğer yandan özel olarak tüketim kavramına başvurmaz; onun yerine daha ziyade gereksinimlerden bahseder. O yüzden ayrı bir ekonomik etkinlik olarak tüketim tartışması yapmaz. Diğer bir deyişle tüketim, salt işlevsel olarak görüldüğü için gereksinimle özdeştir.
Kırdan kente göç olgusunu tetikleyen ve kentlerin sanayi metropolleri halini almaya başlamasına nedne olan etkelnler nelerdir ?
18. yüzyıldan 19. yüzyıla geçiş büyük dönüşümler çağıdır. Bu dönemde Sanayi Devrimi’ne yol açan ve yön veren birçok bilimsel bilgi üretilmiş, sayısız teknolojik yenilik yapılmıştır. Bu yenilikler ve üretim ilişkilerinin doğasındaki dönüşüm, kırdan kente göç olgusunu tetiklemiş, kentler sanayi metropolleri halini almaya başlamıştır.
Bazı düşünürlerde ideal toplum modelleri inşa etme ve kurtuluş reçeteleri oluşturma eğilimini teşvik eden unsurlar nelerdir ?
Batı Avrupa’da kapitalizmin hâkim hale gelmesi süreci, aynı zamanda bazı düşünürlerin toplumsal buhran tanımı altında, kapsamlı bir toplumsal belirsizlik ve çatışma hâlinin
varlığını vurgulamalarına neden olmuştur. Eşitsiz paylaşım, sınırsız sömürü, kötü yaşam koşulları, bazı düşünürlerde ideal toplum modelleri inşa etme ve kurtuluş reçeteleri oluşturma eğilimini teşvik etmiştir. Daha önceleri de örnekleri olan ütopya önerileri bu dönemde, üretimin eşitlik temelinde ve kardeşçe bölüşülmesini öngören sosyalist anlayışla yeniden şekillenmişlerdir.
Liberal piyasa ilişkilerinin yol açtığı toplumsal sorunlara kısmen ve yalnızca olgular düzeyinde değinen kimi yaklaşımlar olsa da, yaşanan büyük dönüşümün yol açtığı olumsuz sonuçları sistemli bir şekilde, bütüncül ve bilimsel yöntemle çözümleyen ilk düşünürler kimlerdir ?
Karl Marx (1818-1883) ve Friedrich Engels (1820-1895).
Marx’a göre kaç tür tüketim vardır ?
Marx’a göre iki tür tüketim vardır: Üretken tüketim ve bireysel tüketim.
Kapitalizm hangi aşamada emperyalist aşamanın doruk noktasına ulaşmıştır ?
19. yüzyıl sonlarından itibaren, sanayi kapitalizminin yanı sıra finans kapitalizminin yükselişi gözlemlenir. Ayrıca bu dönemde kapitalizm, emperyalist aşamanın doruk noktasına ulaşmıştır.
Finans kapitalizmi nedir ?
Finans kapitalizmi, kapitalizmin 20. yüzyılın sonlarından bu yana küresel piyasada baskın hale gelen, üretim süreçlerinin finansal sistemde para kârı birikimine tâbi kılındığı formudur.
Toplumsal eylemin doğasında geniş çaplı değişikliklere neden olan etkenler nedir ?
Kapitalizmin finans aşamasına geçmesi, küreselleşme, akışkan eylem mantığı, sanal ekonomi, üretim biçimi ve çalışma rejimlerindeki köklü dönüşümler, toplumsal eylemin doğasında geniş çaplı değişikliklere neden olmuştur.
Tüketim kavramının özerk bir araştırma konusu hâline gelmesi hangi dönemde olmuştur ?
Tüketim kavramının özerk bir araştırma konusu hâline gelmesi, büyük ölçüde 19. yüzyılın sonlarında başlamış bir eğilimdir. Zira tüketim, dönüşen kapitalizm içinde, yalnızca gereksinim karşılama etkinliği olmaktan uzaklaşmış, klasik iktisadi rasyonelliğin dışına çıkarak gelirin bir fonksiyonu olma özelliğini yitirmiştir.
Theodor W. Adorno (1903-1969) 'ya göre Kültür endüstrisi nedir ?
Adorno, kültür ürünlerini, daha tasarım aşamasındayken metâ olarak kurgulayan ve buna göre üretim yapıp bireylere sahte bir mutluluk temin eden devasa ölçekteki sisteme kültür endüstrisi adını verir. Kültür endüstrisi, bireyleri kitlesel beğenilerin kategorilerine indirger. Birbirine benzer ve standartlaştırılmış ürünleri, sürekli kendini yeniden üreten bir piyasada tüketicilere sunar.
Bourdieu'ya göre toplum hangi eylem alanlarından oluşur ?
Hükmetme yalnızca ekonomik anlamda sermaye sahibi olmakla açıklanamaz. Bourdieu, sermaye kavramını çeşitlendirerek, ekonomik sermaye, kültür sermayesi, sosyal sermaye ve simgesel sermayenin birlikte çalışmalarının sonucunda hükmetme stratejilerinin ortaya çıktığını vurgular. Toplum, bu sermaye tiplerinin farklı oran ve biçimlerde seferber edildiği eylem alanlarından oluşur.
Toplumsal biçimler adını verdiği her türlü yapılaşmanın özünde, verili bir olgusal gerçeklik değil, insanlar arası iletişim olduğu kanısında olan ve Modernliğin bir kültür dünyası olarak düşünüm konusu olmasında öncelikli olan Alman filozof ve sosyolog KİMDİR?
Modernliğin bir kültür dünyası olarak düşünüm konusu olmasında öncelikli olan Alman filozof ve sosyolog Georg Simmel, toplumsal biçimler adını verdiği her türlü yapılaşmanın özünde, verili bir olgusal gerçeklik değil, insanlar arası iletişim olduğu kanısındadır.
Georg Simmel'e göre, temel bir eşitleyici araç olarak modern kültürün vazgeçilmez standardı hâline gelen, hatta değişimde salt araç olma özelliğinden sıyrılarak, amacı kendini işaret etmek olan, kendi için var olan toplumsal bir düzenleyici nedir?
Georg Simmel e göre,temel bir eşitleyici araç olarak modern kültürün vazgeçilmez standardı hâline gelen, hatta değişimde salt araç olma özelliğinden sıyrılarak, amacı kendini işaret etmek olan, kendi için var olan toplumsal bir düzenleyiciye dönüşen araç PARAdır.
Sanayi toplumunun özelliklerini irdelemeye, bu düşünümü üzerinden modern kapitalist ilişkiler düzeninin ruhunu anlamaya çalışan Alman Düşünür kimdir?
Max Weber, sanayi toplumunun özelliklerini irdelemeye, bu düşünümü üzerinden modern kapitalist ilişkiler düzeninin ruhunu anlamaya çalışan Alman Düşünürdür.
Weber’le aynı sosyoloji ortamını paylaşmasına karşın, kapitalizmin doğuşunu tam tersi bir sav üzerinden açıklar. Weber’in püriten değerlerden hedonizme (hazcılık) doğru olarak tarif ettiği kapitalizmin kültürel evrimi şemasını, yine tarihsel örneklerle reddeden düşünürün ismi nedir?
Sombart, Weber’le aynı sosyoloji ortamını paylaşmasına karşın, kapitalizmin doğuşunu tam tersi bir sav üzerinden açıklar. Weber’in püriten değerlerden hedonizme (hazcılık) doğru olarak tarif ettiği kapitalizmin kültürel evrimi şemasını, yine tarihsel örneklerle reddeder.
Kapitalizm yalnızca zenginlik yaratmak ve biriktirme değil, aynı zamanda bu artı-değeri estetik bir fazlalığa dönüştürme eğilimini içerir. Üstelik bu eğilim hem malların daha yüksek değer edinmeye doğru yönelmeleri hem müşterilerin kibarlık ve zarafet arayışları nedeniyle yapısal bir özellik arz ettiğini savlayan düşünür kimdir?
Kapitalizm yalnızca zenginlik yaratmak ve biriktirme değil, aynı zamanda bu artı-değeri estetik bir fazlalığa dönüştürme eğilimini içerir. Üstelik bu eğilim hem malların daha yüksek değer edinmeye doğru yönelmeleri hem müşterilerin kibarlık ve zarafet arayışları nedeniyle yapısal bir özellik arz ettiğini savlayan düşünür Sombart’dır?
Yeni zenginler, kendilerini üretimle özdeşleştiremedikleri için tüketimle var olurlar. Bu yeni burjuvaziyi dinlence veya asalak sınıfı (leisure class) olarak niteleyen düşünürün adı nedir?