Ayıplı Mal veya Hizmetlere Karşı Tüketicinin Korunması
Tüketici işlemlerinde öncelikle uygulanacak kanun hangisidir?
Tüketici işlemleri açısından, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri özel hüküm, Türk Borçlar Kanunu hükümleri ise genel hüküm niteliğindedir. Bu yüzden tüketici işlemlerinde öncelikle Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. Ancak Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da herhangi bir düzenleme bulunmayan durumlarda Türk Borçlar Kanunu’nun ilgili hükümleri uygulanacaktır.
Hukukumuzda, ayıplı mal ve hizmetlere karşı tüketicinin korunması konusu hangi kanunda düzenlenmiştir?
Hukukumuzda, ayıplı mal ve hizmetlere karşı tüketicinin korunması konusu, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) ayıplı mal ve hizmetlerin düzenlendiği Üçüncü Kısım’ın 8 ila 16. maddelerinde ele alınmıştır. Ayıplı maldan dolayı satıcının sorumluluğu, Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 219 vd. maddelerinde de düzenlenmiştir.
Tüketici hukuku kapsamında mal kavramı neyi ifade etmektedir?
Tüketici Hukuku kapsamında mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut veya tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder.
Taşınmaz niteliğindeki mallar Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un kapsamına girmekte midir?
Taşınmaz niteliğindeki mallar kural olarak Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamına girmemekte sadece konut ve tatil amaçlı taşınmazlar TKHK anlamında mal kavramına dâhil olmaktadır. Örneğin, arsalar ya da dükkânlar TKHK anlamında mal kavramına girmez.
Bir malın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un kapsamına girmesinin koşulu nedir?
Taşınır, taşınmaz ya da gayri maddi malların Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında korumadan yararlanabilmesinin ortak temel koşulu, alışverişe konu edilmiş olmalarıdır. Dolayısıyla, alışverişe konu edilmedikleri sürece kişilerin kendi kullanım veya tüketimleri için ürettikleri mallar TKHK kapsamına girmeyecektir. Bu tür mallardaki ayıplar ya da bu mallardaki ayıplar nedeniyle oluşacak zararlar TKHK kapsamına girmez.
Tüketici hukukunda hizmet kavramı ne anlama gelmektedir?
Tüketici hukuku kapsamında “hizmet”, bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan ya da yapılması taahhüt edilen, mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Hizmet örnekleri olarak, lokantacılık, temizlik, sağlık, güvenlik, otelcilik, bankacılık, sigortacılık, organizatörlük, taşımacılık, tamircilik vs. gibi iş görme faaliyetleri gösterilebilir.
Bir hizmetin tüketici hukuku kapsamında değerlendirilebilmesinin temel koşulu nedir?
Hizmetin Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kabul edilebilmesi için bir ücret ya da parasal bir çıkar karşılığı yerine getirilmesi gerekir. Ücretsiz olarak ya da herhangi bir menfaat karşılığı olmaksızın görülen işler, Kanun’un kapsamı dışında tutulmuştur. Buna göre, arkadaş hatırı için evinin boyanması faaliyeti Tüketici Hukuku kapsamına girmeyecektir.
Ayıplı mal ne demektir?
Ayıplı mal, ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilanlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallardır.
Ayıplı hizmet ne demektir?
Sağlayıcı tarafından bildirilen reklam ve ilanlarında veya standardında veya teknik kuralında tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da yararlanma amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren hizmetlerdir.
Ayıp, taşıdığı nitelik bakımından kaça ayrılır?
Ayıp taşıdığı nitelik açısından, maddi ayıp, hukuki ayıp ve ekonomik ayıp olarak üçe ayrılır.
Sübjektif ayıp ne demektir?
Sübjektif ayıp, mal veya hizmetin sözleşmeyle belirlenmiş ya da bildirilmiş olan nitelikleri taşımaması halinde ortaya çıkan ayıptır.
Objektif ayıp ne demektir?
Ayıp, aynı özellikteki tüm mal ve hizmetlerin objektif olarak sahip olması gereken lüzumlu niteliklerdeki eksiklikler şeklinde de ortaya çıkabilir. Bu durumda objektif ayıptan söz edilir. Örneğin her otomobilin emniyet kemerlerinin olması, normal bir gömleğin düğmelerinin olması ya da her bir sabunun belli oranda temizleme gücünün olması gereklidir.
Teknik düzenleme ne demektir?
Bir ürünün, ilgili idari hükümler de dahil olmak üzere, özellikleri, işleme ve üretim yöntemleri, bunlarla ilgili terminoloji, sembol, ambalajlama, işaretleme, etiketleme ve uygunluk değerlendirmesi işlemleri hususlarından biri veya birkaçını belirten ve uyulması zorunlu olan her türlü düzenlemeyi ifade eder.
Maddi ayıp ne demektir?
Bir malın sahip olması gereken renk, şekil, kalite vb. fiziki özelliklerde eksiklik bulunması durumunda maddi ayıptan söz edilir. Bir malın işlevlerinde, görüntüsünde bozukluklar olması, yeni olarak satılmış olasına rağmen kullanılmış çıkması, orijinal olarak satılmasına rağmen taklit olduğunun anlaşılması gibi durumlar maddi ayıba örnek teşkil eder.
Hukuki ayıp nedir?
Hukuki ayıp, tüketime konu mal veya hizmet açısından tüketicinin o mal ya da hizmetten faydalanma olanağını azaltan ya da tamamen ortadan kaldıran hukuki yasaklama ya da sınırlamaların bulunması durumudur.
Satılan malın hacizli olması halinde ne tür bir ayıp söz konusudur?
Hukuki ayıp, tüketime konu mal veya hizmet açısından tüketicinin o mal ya da hizmetten faydalanma olanağını azaltan ya da tamamen ortadan kaldıran hukuki yasaklama ya da sınırlamaların bulunması durumudur. Satılan malın hacizli olması halinde hukuki ayıp söz konusudur.
Ekonomik ayıp nedir?
Tüketicinin mal veya hizmetten beklediği ekonomik yararları azaltan veya malın ekonomik değerini düşüren eksikliklerdir. Dolayısıyla ekonomik ayıplar, mal veya hizmetten beklenen ekonomik getiriye zarar veren ayıplardır.
Tüketiciye karşı sorumluluğun koşulları nelerdir?
Tüketiciye karşı sorumluluğun doğması için, malın teslimi veya hizmetin ifası anında bir ayıbın bulunması, ayıbın mal veya hizmetin değerini veya faydasını azaltması, ayıbın malın tüketiciye teslimi anında mevcut olması, tüketicinin ayıbı bilmemesi, ayıbın ispat edilmesi ve ayıbın süresi içerisinde ileri sürülmüş olması gerekmektedir.
Ayıbın ispat edilmesi bakımından, tüketicinin ispat yükü hakkında Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da nasıl bir düzenleme getirilmiştir?
Tüketicinin, ayıplı mal veya hizmet nedeniyle sahip olduğu hakları kullanabilmesinin bir koşulu da mal veya hizmetin ayıplı olduğunu ispat etmesidir. Ancak kanun koyucu, tüketicinin ispat yükü hakkında TKHK’da tüketici lehine bir karine getirmekte ve tüketicinin ispat yükünü hafifletmektedir. Şöyle ki, TKHK. m. 10/1’de teslim tarihinden itibaren ilk 6 ay içinde ortaya çıkan ayıpların teslim tarihinde zaten var olduğu karinesi kabul edilmiştir. Dolayısıyla ilk 6 ay içinde mal bozulmuşsa veya bir ayıp oluşmuşsa bu ayıbın teslim anında da var olduğu veya nedeninin teslim anında var olan bir ayıba dayandığı kabul edilir.
Mal veya hizmetteki ayıptan sorumlu olanlar kimlerdir?
Alışverişe konu edilen mal veya hizmetin ayıplı olması durumunda sorumlu tutulabilecek kişilerin kapsamı TKHK’nın muhtelif maddelerinde belirlenmiştir. Bu düzenlemelere göre; satıcı, sağlayıcı, üretici, ithalatçı ve kredi veren tüketiciye karşı sorumlu tutulmuştur.Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da tüketici işlemlerinde ayıptan dolayı sorumlu olanların kapsamı geniş olarak belirlenmiştir. Türk Borçlar Kanunu’nda ise ayıptan dolayı sadece satıcı sorumlu olmaktadır.
Ayıplı mal veya hizmetten sorumlu olan kişilerin sorumluluğu ne tür bir sorumluluktur?
Ayıplı mal veya hizmet nedeniyle sorumlu olan kişiler, tüketiciye karşı müteselsilen sorumludurlar. Dolayısıyla tüketici, müteselsil sorumlu olan kişilerden dilediğine başvurabilir. Satılan malın veya sunulan hizmetin ayıplı olduğunun sorumlular tarafından bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz.Şunu da belirtmek gerekir ki; ayıplı mal veya hizmetler nedeniyle tüketicilere tanınan haklar farklı nitelik taşımaktadırlar. Farklı nitelikleri nedeniyle, tüketicinin sahip olduğu hakların, sorumluların her birine karşı ileri sürülmesi mümkün değildir. Şöyle ki, sözleşmeden dönme ve bedelin indirilmesi talebi ancak satıcıya veya sağlayıcıya karşı ileri sürülebilir. Dolayısıyla, üretici veya ithalatçıya karşı sözleşmeden dönme veya bedelin indirilmesi haklarının kullanılması mümkün olmamaktadır.
Malın ayıplı çıkması halinde tüketicinin hakları nelerdir?
Tüketici işlemlerine konu edilen bir malın ayıplı çıkması durumunda tüketicilerin sahip oldukları haklar Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m. 11’de düzenlenmiştir. Anılan hükme göre tüketiciler;
• sözleşmeden dönme,
• satış bedelinden indirim isteme,
• satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,
• satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme
seçimlik haklarına sahip olmaktadır.
Diğer yandan dört seçimlik hakkın yanı sıra tüketicinin her zaman zararlarının giderilmesi için bir tazminat talebi ileri sürmesi de mümkündür.
Hizmetin ayıplı çıkması halinde tüketicinin sahip olduğu haklar nelerdir?
Hizmetin ayıplı çıkması durumunda tüketicilerin sahip olduğu haklar Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m. 15’de düzenlenmiştir. Anılan hükme göre tüketiciler;
sözleşmeden dönme,
• bedel indirimi isteme,
• hizmet sonucu ortaya çıkan eserin ücretsiz onarılmasını isteme,
• hizmetin yeniden görülmesini isteme
seçimlik haklarına sahiptir.
Diğer yandan dört seçimlik hakkın yanı sıra tüketicinin her zaman zararlarının giderilmesi için bir tazminat talebi ileri sürmesi de mümkündür.
Tüketici sözleşmelerine, ayıplı mal ve hizmet nedeniyle tüketicilerin sahip oldukları hakları sınırlandıran kayıtlar koymak mümkün müdür?
Tüketici sözleşmelerine, ayıplı mal ve hizmet nedeniyle tüketicilerin sahip oldukları hakları sınırlandıran kayıtlar koymak mümkündür ancak tüketici haklarını kısıtlayan bu tür sınırlandırmaların geçerli olabilmeleri, tüketicilerin korunması amacıyla TKHK’da bir takım koşullara bağlanmıştır. Tüketici haklarında sınırlama öngören bu tür kayıtların geçerli olabilmesi için haksız olmamaları gerekir. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı değildir. Tüketiciyle müzakere edilmeden sözleşmeye dahil edilen, sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerde dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları, haksız şart kabul edilir.
Satıcı, sağlayıcı veya kredi veren ile tüketici arasında akdedilen sözleşmede yer alan haksız şartlar geçersiz olacaktır. Yok sayılan bu hükümler olmadan da sözleşme ayakta tutulabiliyorsa sözleşmenin geri kalanı varlığını korur. Bu durumda sözleşmeyi düzenleyen, kesin olarak hükümsüz sayılan şartlar olmasaydı diğer hükümlerle sözleşmeyi yapmayacak olduğunu ileri süremez.
Genel işlem koşulu ne demektir?
Sözleşmenin taraflarından biri (kullanan) tarafından ileride yapılacak aynı türde ve çok (belirsiz) sayıda sözleşme için önceden tek yanlı olarak hazırlanan ve yine kullanan tarafından sözleşmenin içeriği haline getirilmek istenen sözleşme koşullarına genel işlem koşulları denir.