TOPLUMSAL YAŞAMDA AİLE - Deneme Sınavı - 3

Özellikle sosyal medyada sürekli olarak başkalarının yaptığı paylaşımları takip etme ve  gelişmeleri kaçırma korkusu FoMO (Fear of Missing Out) kavramı ile ifade edilmektedir.

Signal uygulaması açık kaynak kodludur ve mesajların yedeklemesi bu uygulamada cihazda yapılır. Diğer uygulamalarda bulut yedekleme vardır. Doğru yanıt A seçeneğidir.

Kişisel bilgilerin gizli olması, paylaşılan her bilginin doğru olmaması, kişilerden habersiz fotoğrafların paylaşılmaması ve özel hayatla ilgili paylaşım yapılmaması sosyal medya kullanılırken dikkat edilmesi gerekenler arasındadır. Bunlara dikkat edilmesi daha bilinçli bir sosyal medya kullanımını gösterir. Uygulama bildirimlerinin açık olması ise dikkat dağıtıcı bir özelliğe de sahiptir. Doğru yanıt B seçeneğidir.

İnformal eğitim; bireyin hayatında geçirdiği yaşantılar yoluyla belirli bir amaç, plan ve program dahilinde olmadan kendiliğinden gerçekleşen öğrenmeleri kapsamaktadır. Formal eğitim; planlı, amaçlı ve önceden hazırlanmış bir program dahilinde, belirli öğrenme ortamlarında gerçekleştirilen denetimli, değerlendirme ile istendik sonuçlara ulaşılıp ulaşılmadığının kontrol edildiği eğitim türüdür. Hayat boyu öğrenme; bireyin doğumundan ölümüne kadar bilgi, beceri ve yeterliklerini geliştirmesini kapsayan, bireyin geçirdiği yaşantılar yoluyla kişisel, sosyal ve mesleki olarak gelişmesine olanak tanıyan her türlü etkinlik olarak tanımlanabilir. Yaygın eğitim ise; herhangi bir nedenle örgün eğitimin dışında kalmış olan kişilerin eğitimlerini tamamlamak amacıyla başvurduğu ya da tamamen ilgi ve ihtiyaçlar doğrultusunda şekillenen, örgün eğitimde olduğu gibi yine planlı, programlı olarak gerçekleşen ancak belirli bir yaş sınırlaması olmayan eğitimdir.

Vatandaşlık yeterliliği, sosyal, ekonomik, yasal ve siyasi olarak sorumlu vatandaşlar olarak hareket etme, sivil ve sosyal hayata tam olarak katılma ve küresel kalkınma ve sürdürülebilirliğe destek olma olarak tanımlanmaktadır.

Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’na göre hayat boyu öğrenmenin amaçları altı madde hâlinde özetlenmiştir: 1. Nitelikli okul öncesi eğitimi yaygınlaştırma, 2. İlk ve ortaöğretimde gerçek bir öğrenme temelinin oluşturulması, 3. Okuldan işe geçişlerin kolaylaştırılması, 4. Yetişkinleri öğrenmeye özendirme, 5. Sistemin parçaları arasında tutarlılığın sağlanması ve 6. Sistem kaynaklarının yenilenmesi.

İnformal eğitim; bireyin hayatında geçirdiği yaşantılar yoluyla belirli bir amaç, plan ve program dahilinde olmadan kendiliğinden gerçekleşen öğrenmeleri kapsamaktadır. Formal eğitim; planlı, amaçlı ve önceden hazırlanmış bir program dahilinde, belirli öğrenme ortamlarında gerçekleştirilen denetimli, değerlendirme ile istendik sonuçlara ulaşılıp ulaşılmadığının kontrol edildiği eğitim türüdür. Hayat boyu öğrenme; bireyin doğumundan ölümüne kadar bilgi, beceri ve yeterliklerini geliştirmesini kapsayan, bireyin geçirdiği yaşantılar yoluyla kişisel, sosyal ve mesleki olarak gelişmesine olanak tanıyan her türlü etkinlik olarak tanımlanabilir. Yaygın eğitim ise; herhangi bir nedenle örgün eğitimin dışında kalmış olan kişilerin eğitimlerini tamamlamak amacıyla başvurduğu ya da tamamen ilgi ve ihtiyaçlar doğrultusunda şekillenen, örgün eğitimde olduğu gibi yine planlı, programlı olarak gerçekleşen ancak belirli bir yaş sınırlaması olmayan eğitimdir.

Girişimcilik, ekonomik bir değer üretme, risk alma ve inisiyatif kullanma ile açıklanabilecek yeni yüzyıl yeterliklerinden biridir.

2015 yılında yayımlanan “Dünyamızı Dönüştürmek: Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Gündemi” başlıklı deklarasyonun hayat boyu öğrenme ile ilgili maddesinin alt başlıkları ve açıklamaları incelendiğinde özellikle bireylerin kişisel gelişimlerine, mesleki gelişimlerine ve dolayısıyla istihdam olanaklarının arttırılmasına ve dezavantajlı grupların eğitimine odaklanan maddelere yer verildiği görülmektedir.

İnformal eğitim; bireyin hayatında geçirdiği yaşantılar yoluyla belirli bir amaç, plan ve program dahilinde olmadan kendiliğinden gerçekleşen öğrenmeleri kapsamaktadır. Formal eğitim; planlı, amaçlı ve önceden hazırlanmış bir program dahilinde, belirli öğrenme ortamlarında gerçekleştirilen denetimli, değerlendirme ile istendik sonuçlara ulaşılıp ulaşılmadığının kontrol edildiği eğitim türüdür. Hayat boyu öğrenme; bireyin doğumundan ölümüne kadar bilgi, beceri ve yeterliklerini geliştirmesini kapsayan, bireyin geçirdiği yaşantılar yoluyla kişisel, sosyal ve mesleki olarak gelişmesine olanak tanıyan her türlü etkinlik olarak tanımlanabilir. Yaygın eğitim ise; herhangi bir nedenle örgün eğitimin dışında kalmış olan kişilerin eğitimlerini tamamlamak amacıyla başvurduğu ya da tamamen ilgi ve ihtiyaçlar doğrultusunda şekillenen, örgün eğitimde olduğu gibi yine planlı, programlı olarak gerçekleşen ancak belirli bir yaş sınırlaması olmayan eğitimdir.

Kişisel, sosyal ve öğrenme yeterliliği, bireylerin öğrenme sorumluluğunu taşıması, yeterliklerinin farkında olması ve öğrenme çerçevesini düzenleme yeterliliğine sahip olması biçiminden tanımlanmaktadır.

Kültürel farkındalık ve ifade yeterliliği, fikirlerin ve anlamın farklı kültür ve toplumlarda yazılı, basılı ya da dijital metinler, tiyatro, film, dans, oyunlar, sanat ve tasarım, müzik, ritüeller, mimari ve diğer kültürel ögeler ile nasıl ifade edildiğini ve iletildiğini ve bunlara saygı duymayı kapsamaktadır.

İnformal eğitim; bireyin hayatında geçirdiği yaşantılar yoluyla belirli bir amaç, plan ve program dahilinde olmadan kendiliğinden gerçekleşen öğrenmeleri kapsamaktadır. Formal eğitim; planlı, amaçlı ve önceden hazırlanmış bir program dahilinde, belirli öğrenme ortamlarında gerçekleştirilen denetimli, değerlendirme ile istendik sonuçlara ulaşılıp ulaşılmadığının kontrol edildiği eğitim türüdür. Hayat boyu öğrenme; bireyin doğumundan ölümüne kadar bilgi, beceri ve yeterliklerini geliştirmesini kapsayan, bireyin geçirdiği yaşantılar yoluyla kişisel, sosyal ve mesleki olarak gelişmesine olanak tanıyan her türlü etkinlik olarak tanımlanabilir. Yaygın eğitim ise; herhangi bir nedenle örgün eğitimin dışında kalmış olan kişilerin eğitimlerini tamamlamak amacıyla başvurduğu ya da tamamen ilgi ve ihtiyaçlar doğrultusunda şekillenen, örgün eğitimde olduğu gibi yine planlı, programlı olarak gerçekleşen ancak belirli bir yaş sınırlaması olmayan eğitimdir.

Eğitim olanaklarının herhangi bir takvim ya da süre sınırı olmadan eğitime ihtiyaç duyulan anda ve sadece internet ağı olan bir bilgisayar ya da mobil cihaz kadar yakında olması uygunluk özelliği ile açıklanmaktadır.

Seçeneklerde uzaktan eğitimde başarıyı etkileyen faktörlerden teknik faktörlere örnekler verilmektedir. Okuma ve yazma becerilerindeki farklılıklar ise öğrenme karakteristikleri ile ilişkili bir örnektir.

Uzaktan eğitim süreçlerinde başarılı bir öğrenen olma ile ilgili ipuçlarından biri odaklanmadır. İster canlı ders takip ederken ister ise kayıttan ders takibi yaparken dikkati dağıtacak cep telefonu gibi çeldiricilerden uzak durmak, aktif bir şekilde not tutmak, eğer var ise öğreticilerin duyurduğu ofis saatlerine katılarak olası sorulara yanıt aramak önerilmektedir.

İş birlikli öğrenme, akran öğrenmesi gibi unsurları işe koşmak ve ayrıca bir sınıf kültürü oluşturmak için dikkate alınması gereken soru "İçine dahil olacağım bir çevrim içi öğrenme topluluğu var mı?" sorusu olacaktır.

Uzaktan eğitimde teknoloji kullanımının aslında dijital pedagojiyi uyguladığımız anlamına gelmediğini söyleyebiliriz. Bir başka deyişle dijital pedagojiyi sadece teknoloji kullanımı olarak değil aynı zamanda uzaktan eğitim katılımcılarının bu teknoloji ile nasıl iletişim kurduğu ve  öğrenme deneyimlerini nasıl geliştirdikleri olarak düşünmek gerekmektedir (Croxall, 2013). Kısaca teknoloji amacımız değil aracımız olmalıdır.

Uzaktan Eğitim Türkiye’de ilk olarak 1920’li yıllarda tartışılmaya başlamıştır. Başlangıç tarihinden bugüne teknolojinin de katkısı ile çeşitli evrelerden geçmiş ve sürekli olarak gelişmeye devam etmiştir. Bozkurt (2017) bu evreleri 4’e ayırmıştır. Bu evreler;
- I. Dönem -Tartışma ve öneriler: Kavramsal (1923-1955)

- II. Dönem -Yazışarak: Mektupla (1956-1975)

- III. Dönem - Görsel-işitsel araçlarla: Radyo-Televizyon (1976-1995)

- IV. Dönem - Bilişim tabanlı: İnternet-Web (1996-…)

Bu bağlamda uzaktan eğitim bağlamında mektup, diğerlerinden önce hayatımıza girmiştir.

1920’li yıllarda kavram olarak tartışılan Uzaktan Eğitim uygulamaları 1958 yılında atılan önemli adımla birlikte mektupla eğitim vermeye başlamıştır. Bu girişim 1974 yılında yerini Mektupla Öğretim okuluna bırakmıştır. İlerleyen yıllar beraberinde teknolojik gelişmeleri getirmiş ve 1992 yılında Açık Öğretim Lisesi kurulmuştur. 2012 yılında yayın hayatına başlamış olan Eğitim Bilişim Ağı (EBA) ise Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından bireylerin kullanımına ücretsiz bir biçimde sunulmuş çevrim içi bir sosyal eğitim platformu (Eğitim Bilişim Ağı, 2016) olarak tanımlanmaktadır.