aofsorular.com
SOS310U

Toplumsal Cinsiyet Çalışmalarının Tarihçesi

1. Ünite 20 Soru
S

Epistemoloji nedir?

En temel anlamıyla bilgi felsefesi anlamına gelen epistemoloji, bilginin türü, kapsamı, kaynağı, yöntemi sorularına yanıt aramaktadır. Feminist epistemoloji ise kadın sorunlarına dair kapsamlı bilginin bağımsız bir yöntemle elde edilip edilmeyeceği üzerine odaklanmaktadır

S

Pozitivist yaklaşım, yorumlayıcı yaklaşım ve eleştirel yaklaşımın toplumsal cinsiyet çalışmalarına yansıması nasıl olmuştur?

Pozitivist yaklaşım: Toplumsal cinsiyet çalışmalarında nicel verilerin analizi gibi sınırlı kapsamda bu yönteme başvurulmuştur.

Yorumlamacı yaklaşım: Kültür ve dil gibi unsurlar üzerinden yapılan toplumsal cinsiyet çalışmalarının zeminini oluşturmuştur.

Eleştirel yaklaşım: Kadınlık ve erkeklik durumunun sosyal, politik, kültürel ve benzeri faktörler tarafından şekillendirildiği ve asıl gerçekliği belirleyici olanın cinsiyetler arası çatışma ve çelişkilerin olduğu yaklaşımına sahiptir. 

S

Egemen bilgi üretimi kadın konusunu ele alışına ilişkin hangi konularda eleştiri almaktadır?

  • Temel araştırma alanları dışında tutarak,
  • Bilişsel yöntemler ve bilgi türleri arasında saymayarak,
  • Kadınların toplumdaki ikincil durumlarını ya da toplumsal cinsiyet ilişkileri hiyerarşisini değiştirecek bilgi üretmeyerek,
  • Kadın eylemlerini ve temel ilgi alanlarını görünmez kılan toplumsal fenomenlerin teorilerini üreterek, geri planda ya da görünmez hale getirmesi
S

Feminist duruş teorisini açıklayınız?

Feminist duruş teorisi, dünyayı belirli bir toplumsal yönden konumlandırılmış bakış
açısından tahlil etmeye çalışmakta ve aynı zamanda feminist ampirizm ile açıklanamayan
sorulara da yanıt arayarak kadınlar arasındaki sınıfsal, sosyal, etnik kimlik gibi sorunları
ele almaktadır.

S

Feminist çalışmalarda benimsenen yaklaşımlar nelerdir?

  • Feminist ampirizm,
  • Feminist duruş epistemolojisi ve
  • Postmodern feminist teorileri
S

Öztan (2016:277)'a göre feminist çalışmaları diğer sosyal bilim çalışmalarından farklı kılan
dört temel özellikten özellikler nelerdir?

  • Feminist bakış açısının kabulü ve toplumsal cinsiyet ilişkilerine odaklanmak
  • Gündelik yaşam ve kişisel deneyimlere verilen önem
  • Araştırmacı ve araştırılan arasındaki hiyerarşinin reddedilmesi
  • Toplumsal cinsiyet ilişkilerinde eşitlikçi değişimleri hedefleyen eyleme dönük bir araştırma stratejisi
S

Protofeminizmi açıklayınız?

Protofeminizm, kendisini feminizm olarak tanımlamayan ve öne sürdüğü fikirlerle çağdaş feminizmin kuramına katkı sunan ve 19. Yüzyıl öncesinde savunulmuş, genellikle birbirinden kopuk ilerlemiş fikirlere verilen ortak addır

S

Kadın haklarını ilk düşünen, tartışan, şekillendiren aktivistleri yazınız?

  • Christian de Pisan
  • Mary de Gourney
  • Anne Hutchinson
  • Olympe de Gouges
S

Kent Kadınlarının Kitabı (The Book of the City of Ladies)'feminizm düşünce tarihi açısından önemini açıklayınız?

De Pisan tarafından 14. yüzyılda kaleme alınan Kent Kadınlarının Kitabı (The Book of the City of Ladies) içindeki yazı ve şiirlerlerle Avrupa’nın ilk feminist düşüncesine yer verilen kitaptır.

S

Birinci Dalga Feminizminin çıkış noktasında etkili olan unsurlar nelerdir?.

  • Fransız Devrimi,
  • Klasik liberalizmin düşünce temelleri
  • Erken sanayi toplumu
S

Seneca Falls Bildirgesi'nin kadın hakları açısından önemini açıklayınız? 

Dünyada ilk kadın hakları bildirisi olarak geçen Seneca Falls Bildirgesi’nin 1848’de yayınlanmasıyla sonuçlanmıştır. İngiltere’de ise John Stuart Mill’in önderliğini üstlendiği yasa reformları çalışmaları kapsamında ilk kez kadınların seçme ve seçilmelerine ilişkin bir yasa tasarısı sunulmuştur. 1867’deki bu girişim her ne kadar başarısızlıkla sonuçlansa da siyasi hak talebindeki örgütlü kadın hareketleri kısa süre içerisinde dünyanın diğer ülkelerindeki kadın hareketlerini de etkilemiştir.

S

Cinsiyet ve toplumsal cinsiyet kavramlarını açıklayınız?

Cinsiyet, biyolojik olarak doğuştan gelen ve kadın ya da erkek olarak kategorilendirilmiş evrensel bir tanımlamadır. Toplumsal cinsiyet ise bireyin cinsiyeti doğrultusunda nasıl davranması, hangi rolleri oynaması gerektiğini ve hangi ilişkilerde nasıl konumlanacağını kodlayan toplumsal normları içeren, kadınlık ve erkeklik olarak kategorilendirilmiş sosyal ve değişken bir tanımlamadır.

S

İkinci dalga feminizmin birinci dalga feminizmden temel farkını açıklayınız?

İkinci Dalga feminizm Birinci Dalga feminizmden farklı olarak kamusal alandaki hak eşitliğinden ziyade özel alandaki özgürlüğe odaklanmıştır. Böylece “Özel olan politiktir” yaklaşımı ile birlikte aile, evlilik ve özel hayatta yaşanan tüm deneyimlerin aslında hiyerarşik bir güç ilişkisi dâhilinde kadının sömürüsü ve ezilmesine yönelik sahalar oluşturduğu için siyasi bir alan olduğu fikri hızla yayılarak geniş bir kabul görmüştür.

S

İkinci Dalga feminist hareketleri açıklayınız?

İkinci Dalga feminist hareketler, kadının kendini bir özne olarak ortaya koyarak, kadın kimliğini ikincil konumdan kurtaracak biçimde toplum içinde yaratıcı ve dönüştürücü roller üstlenmesi gerektiğini ileri süren ve temelinde varoluşçu akımın etkisinin bulunduğu feminist düşünce hareketleridir.

S

Postmodernizmin feminizm üzerindeki etkilerini açıklayınız?

Birinci Dalga feminist hareketin klasik liberalizme dayanan hak ve özgürlükler mücadelesi, İkinci Dalga feminist hareketin sosyalist/Marksist, radikalliğe ve çatışmaya dayalı kadın devrimi mücadelesi, postmodernizmle birlikte değişmiştir. Yeni dönemde tüm kadınların artık aynı sorunları paylaşmadıkları her kadının içinde yaşadığı topluma ve sahip olduğu kimliklere özgü farklı sorunları ve eşitsizlik pratikleri yaşadığı kabul edilmiştir. Aynı zamanda Amerika-Avrupa eksenli bir bakış açısından da giderek uzaklaşan feminist düşünceye Hindistan’dan Afrika ülkelerine, Latin ülkelerinden Arap ülkelerine kadar çeşitlenen yeni gündem ve fikirler eklenmiştir. Siyahi kadınların, Müslüman kadınların, lezbiyen kadınların veya şiddet gören kadınların mücadelesi gibi kadınların içindeki ayrımcılık ve haksızlıklarla mücadeledeki çeşitlilik yeni dönemin en önemli yönünü oluşturmaktadır.

S

Batıda feminist çalışmalara yön veren temel düşünürler ve eserleri nelerdir?

  • Mary Wollstonecraft - Kadın Haklarının Savunusu
  • Sarah Grimke - Eşitlik Üzerine
  • Margaret Fuller - 19. Yüzyılda Kadın
  • Elisabeth Cady Stanton - Kadının İncili
  • Simone de Beauvoir - İkinci Cins
  • Kate Millett - Cinsel Politika
  • Shulamith Firestone - Cinselliğin Diyalektiği
  • Nancy Chodorow - Anneliğin Yeniden Üretimi
  • Judith Butler - Cinsiyet Belası
S

Osmanlı dönemi kadın hareketleri hakkında bilgi veriniz?

  • Osmanlı İmparatorluğu’nda kurulan ilk kadın derneği, 1864’te Nazlı Vahan tarafından kurulan Fukaraperver Kadınlar Cemiyeti, ilk kadın yayını ise 1842’ de Rumca yayınlanan Kipseli (Arı Kovanı) adlı dergidir.
  • Çok dilli ve çok kültürlü Osmanlı protofeminist hareketler içinde Müslüman kadınlar da aktif olarak yer almıştır. Örneğin kadın tarihçiliği konusunda batı ülkelerinden çok daha önce ve bu alandaki ilk çalışmalardan olan Fatma Aliye Hanım’ın 1892’de yayınlanan Ünlü İslam Kadınları adlı kitabı, aynı zamanda kadınların kendi tarih bilincini geliştirmeleri açısından da oldukça önemlidir.
  • Bu dönemde Osmanlı kadın hareketlerinde erkeklerle eşit yurttaş ve insan haklarına sahip olma taleplerinin açıkça dile getirildiği kadın dernekleri fikirlerini yaymak için pek çok gazete ve dergi çıkartılmıştır. Bahsi geçen dergilerde kadının kocasını boşayabilme hakkının sorgulanmasından kılık kıyafete yönelik yasakların eleştirisine, küçük yaşta evlilikleri sorgulayan tartışmalardan çalışma hayatında kadınların var olma mücadelelerine ilişkin pek çok konuya yer verilmiştir
S

Erken cumhuriyet dönemi kadın hareketlerini açıklayınız?

En radikal değişimler siyasal ve hukuksal haklarda gerçekleştirilmiş ve önce Medeni Kanun’daki değişiklikler, ardından yapılan Anayasa değişikliği ile birlikte seçme ve seçilme hakkının kadınlara tanınmasıyla birlikte Osmanlı Dönemi kadın hareketlerinin çıkış noktası olan taleplerin en önemli kısmı, herhangi bir kadın kitle hareketi ve mücadelesine gerek kalmaksızın kazanılmıştır. 1924’de çıkarılan Tevhid-i Tedrisat Kanunu kapsamında kadınlara okuma yazma imkânı sağlanmış, 1926’da Türk Medenî Kanunu’nun ilanı ile kadınlar, çok eşliliğin yasaklanması, miras hakları, nikah zorunluluğu gibi yasalarla özel hayatta erkeklerle eşit haklara kavuşmuştur. Erken Cumhuriyet döneminde kadınlar, 1930’da belediye seçimlerine katılma hakkını, 1934 yılında ise seçme ve seçilme hakkını kazanmışlardır.

S

Kadın hareketlerinde kurumsallaşma dönemi hakkında bilgi veriniz?

  • 1990 yılında Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nın kurduğu ilk kadın dayanışma merkezi, ileriki yıllarda ilk bağımsız kadın sığınağının açılmasına ve onlarca ilde örgütlenen kadın sığınma merkezlerinin kısa sürede yaygınlaşmasına da destek olmuştur.
  • Uçan Süpürge, Kadın Adayları Destekleme Derneği, Başkent Kadın Platformu gibi örgütlenmeler, bu dönemin en etkin ve güçlü sivil toplum kuruluşları arasındadır.
  • İlk kez 1970’li yıllarda Avrupa’daki üniversitelerde akademik düzeyde bağımsız bir alan olarak ortaya çıkan kadın araştırmaları alanı, Türkiye’de 1990’lı yılların başında kurumsallık kazanabilmiştir. Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezleri’nin ilki 1989’da İstanbul Üniversitesi bünyesinde kurulmuş, bunu 1994’te ODTÜ, 1995’te Ankara Üniversitesi ve 1999 yılında Ege Üniversitesi izleyerek Türkiye’de kadın sorunları ve feminist bilgi odaklı yüksek lisans ve doktora düzeyinde çalışmalar yönetilmeye başlanmıştır.
S

Yükselen sosyalizmin etkisindeki kadın hareketlerine ilişkin bilgi veriniz?

Bu dönemde milli demokratik devrimi gerçekleştirmek üzere kurulan Devrimci Kadınlar Derneği’nde olduğu üzere “Kadının ezilen ve sömürülen konumunun sosyalist devrim içinde düzeleceği” fikrinden hareketle, kadın örgütlenmeleri ile sosyalist örgütlenmeler bir anlamda iç içe seyretmiştir. Bu kapsamda sosyalizm etkisiyle 1975’te kurulan İlerici Kadınlar Derneği gerek yaygınlığı gerekse geniş kitlelere ulaşması ve işçi sınıfı mücadeleleri dışındaki kadın sorunları üzerinde de dayanışma ve bilinçlenmeye neden olduğu için dönemin diğer örgütlenmelerinden farklı olarak ele alınabilir.