TOPLUMA HİZMET EĞİTİMİ - Deneme Sınavı - 9

Vakıflar, dünyanın en eski sivil toplum kuruluşları olarak bilinirler. Vakıflar, gerçek veya tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca tahsissiyle oluşan tüzel kişiliğe sahip mal topluluklarıdır. Doğru cevap A seçeneğidir.

Sağlığa doğrudan destek amaçlı çalışmalar: Bu gruptaki çalışmalar sağlık alanına doğrudan hizmet sunumu biçiminde gerçekleşen hizmetlerdir. Örneğin doğrudan hastane, poliklinik, sağlık ocağı kurmak, işletmek biçiminde gerçekleştirilen çalışmalar bu kapsamdadır. Birçok ülkede yerel, ulusal düzeyde yurttaş hareketleri kurularak, yardım grupları-kuruluşları, kooperatifler, vakıflar ve dernekler yoluyla örgütlenerek sağlık kuruluşlarına ve çalışanlarına yardımcı olunmaktadır. Türk Kalp Vakfı, Lösemili Çocuklar Vakfı, Türk Böbrek Vakfı, Türk Diyabet Vakfı, Türkiye Organ Nakli Derneği gibi sivil toplum kuruluşları hastane ve poliklinik açarak sağlık hizmetine destek vermektedirler. Doğru cevap B seçeneğidir.

İnanç

Topluma hizmet

Emile Durkheim

İnsani

Meşrulaştırıcı

Bireysel ve sosyal ilişkiler temelinde

Dini inançlar

Din ve inanç

Dinsel inanaç

Değerler çatışmasını önlemek.

GİRİŞ İnanç, genel anlamda bir şey hakkındaki kesin kabul ve retleri, inanılan şey, öğreti veya hükmü, özel anlamda ise dinî inancı ifade eder.

Topluma hizmet, öyle bir anlamla donatılmıştır ki, insanlar hizmet sözcüğünü duyduklarında onu inanç ve maneviyatla birlikte düşünmekte ve bu düşünceyle hizmetin güçlü çekim alanına girerek insanların yararına hizmet etmektedirler.

Nihayet topluma hizmette çeşitli toplumsal kurumlar rol almaktadır. Bu kurumlar temelde aile, eğitim, ekonomi, siyaset, din, boş zamanları değerlendirme olarak tespit edilebilir. Gerçekten de bu kurumlar bütün varlığıyla topluma hizmette önemli roller oynamaktadır; ancak tarihte ve günümüzde din ve dinî inançlar topluma hizmette diğer kurumları da etkileyecek biçimde daha etkili olmuşlardır; özellikle din ve inancın insanları motive edici ve meşrulaştırıcı özellik ve işlevleri dikkate alınırsa, bu durum anlaşılır.

Dini inanç, bireysel boyuta ek olarak sosyal ilişki temelinde gerçeklik kazanır; toplumda, toplum halinde, insan birlikteliğiyle yaşanır.

Toplumsal bir olgu olan inanç, insanların toplum halinde yaşamalarında temel bir rol oynar; zira inanç, insanları belli bir amaç etrafında toplar ve toplumun birlik ve bütünleşmesinde, barış içerisinde yaşamasında etkili olur.

Wach’a göre din ile toplum arasındaki karşılıklı ilişki yakından ve sistematik bir şekilde incelenecek olursa, dinin toplum üzerindeki etkisinin birinci derecede olduğu görülür.

İnancın zihinsel, düşünsel, eylemsel, toplumsal vs. boyutlarıyla yaşanmasını ifade eden din, etkili bir sosyal gerçeklik ve temel bir toplumsal kurumdur.

Dinin bir diğer toplumsal işlevi bütünleştirmedir. Bilindiği gibi bütünleşme teması, sosyolojinin merkezî temalarındandır… Hiç şüphesiz toplum, belli bir zaman ve mekanı paylaşan insanların bir araya gelerek oluşturduğu birliktelikten daha öte bir şeydir. İnsanları bir araya getiren, bir arada tutan, toplum halinde birleştiren bir amaç ve bu amaç etrafında bir takım normlar, değerler, inançlar bulunmaktadır. Bireyi bu anlamda topluma bağlayan sosyal bütünleşmedir. …Bundan dolayı bütünleşme, din sosyolojisinin de anahtar konularından biridir.