TİCARET HUKUKUNA GİRİŞ

Ticari işlerde taraflar ahlaka adaba aykırı olmamak kaydıyla faiz oranını serbestçe belirleyebilir. Oysa adi işlerde  faiz oranlarının serbestçe belirlenmesi belirli bir üst sınır dâhilinde mümkündür.

Hâkim şirketin bir ticaret şirketi olması esas olmakla birlikte bir teşebbüs olması da mümkündür. Bu halde, kanun koyucu başkaca bir şart aramaksızın hâkim teşebbüsün tacir sayılacağını hükme bağlamıştır.

Sözleşmenin taraflarının tacir veya kamu tüzel kişisi olmaması doğrudur.

Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan kitaplar;
• Ticari işletme,
• Ticaret şirketleri,
• Kıymetli evrak,
• Taşıma işleri ve taşıma senedi,
• Deniz ticareti,
• Sigorta hukukudur.

Tüketici işlemi ile ticari iş kesişmesinin meydana geldiği hâllerde, emredici şekilde tüketicinin korunması amaçlanmaktadır. Bu durumun sonucunda, tüketicinin bulunduğu işlemlerin, ticari iş sayılmasının yanında, aynı zamanda tüketici işlemi olarak kabul edilmesi gerektiği, bununla birlikte kanunların çatışma içerisinde bulunduğu hâllerde; TKHK’nin gerek özel gerekse sonraki kanun olması münasebetiyle, tüketici mevzuatının önceliğinin kabulü, isabetli bir çözüm yöntemi olmaktadır.

Borçlar hukuku alanında olduğu gibi ticaret hukuku alanında da sözleşme serbestîsi ilkesi geçerlidir. Ancak bu sözleşme serbestîsi, emredici hükümlerle sınırlandırılmıştır. Bu sebeple; ticari işlere uygulanacak hükümler açısından emredici hükümler, hangi kanunda yer alırsa alsın, birinci sırayı alır. Tanımlayıcı hükümler de emredici olmaları sebebiyle sözleşme hükümlerinden önce uygulama alanı bulur.

Ticari davaların görüleceği mahkemeler hakkında kanunda özel düzenlemeler bulunmaktadır. Buna göre, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.

Türk Ticaret Kanunu’nun temel kavramı olan ticari işletme; “esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan, faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir”. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere "kar elde etme" bir unsur olarak kabul edilmemektedir.

Emek ve sermayenin belirli bir organizasyon çerçevesinde bir araya getirilmesine işletme denir.

Ticaret şirketlerinin yanı sıra, amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler de tacir sayılmıştır. Dernek ve vakıfların kazanç elde etme amacı ile kurulması mümkün değildir.

Faturayı alan kimsenin (tacirin) faturayı aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturaya itiraz hakkı vardır; aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır.

Gizliliğin sağlanması, Ticaret Sicilinin fonksiyonları arasında yer almaz. Aksine güveni koruma ve açıklığın sağlanması fonksiyonları vardır.

Tescil, ticari işletmeyle ilgili belirli hukuki hususların, ticaret sicilindeki ilgili sütunlara yetkili müdür vasıtasıyla ilk kez yazılmasını ifade eden teknik bir terimdir.