aofsorular.com
HUK216U

Bono, Poliçe, Çek

8. Ünite 22 Soru
S

Ciro  nedir? Nasıl yapılır?

Ciro ve teslim neticesinde bonodan doğan bütün haklar devredilmiş olur (TTK. m. 684). Burada senedin mülkiyetinin yanında senet üzerinde bulunan alacak hakkının da devri gerekir. Kambiyo senetlerinde bu iki hususu bir arada sağlayan kurum olan ciro, emre yazılı senedin devrine imkân
veren soyut bir işlemdir. Ciro yazılı olarak yapılan bir beyandır. Ciro, bono veya alonj üzerine yazılmalı ve ciranta tarafından imzalanmalıdır. 

S

 Yapılış şekli yönünden ciro çeşitleri nelerdir?

 Yapılış şekline göre ciro tam ve beyaz ciro olarak ikiye ayrılır. Aşağıda bu ciro türlerini örnekleri ile inceleyelim:
Tam Ciro: Cironun normal şekli, tam ciro olarak kabul edilir. Tam ciroya “isme ciro” da denir. Zira tam ciroda ciro şerhinin içinde ciro edildiği kişinin ismi de bulunmak zorundadır. Örneğin - “Mehmet Türk’e cirodur” ibaresi ve “Ahmet Ayaz” (ciro eden) ve İmzası-, -“Mehmet Türk’e ödeyiniz” ibaresi ve
İmza (ciro eden Ahmet Ayaz’a ait)- veya -“Mehmet Türk” ibaresi ve imza (ciro eden Ahmet Ayaz’a ait)- tam ciro için yeterlidir. Bu ciro türünde senedin kime devredildiği anlaşılabilmektedir.

Beyaz Ciro: Beyaz ciro, senedin kime devredildiğinin belirtilmediği ciro türüdür. Yalnızca senedi devredenin imzasının bulunması beyaz ciro için yeterlidir. Örneğin –“Ödeyiniz” ibaresi “Ahmet Ayaz” (ciro eden) ve İmzası -, - “cirodur”, “hamiline” ibaresi ve imza (ciro eden Ahmet Ayaz’a ait) veya – sadece imza (ciro eden Ahmet Ayaz’a ait) beyaz ciroya örnek olarak verilebilir. Bu ciro türünde senedin kime devredildiği anlaşılmamaktadır. Beyaz ciro, yalnızca imzayı veya imza ile birlikte devir ibaresini içerir (TTK. m. 683/II). Bu ciro, bononun “hamiline” yazılı bir senet gibi tedavülüne imkân verir. 

S

Amacı yönünden ciro türleri nelerdir?

Amacı Yönünden Cironun Türleri: Yapılış amacına göre ciro temlik cirosu, rehin cirosu ve tahsil cirosu olarak üçe ayrılır.


Temlik Cirosu: Senetten doğan tüm hakları, bononun mülkiyetini devretmek amacıyla yapılan ciroya temlik cirosu denir. Aksi belirtilmediği durumlarda cironun senette yazılı hakkı devretmek amacıyla yapılması
esastır. Bu nedenle başka amaçla yapıldığı anlaşılmadığı takdirde her ciro temlik cirosu kabul edilir.
Temlik cirosu yapılış şekli yönünden tam veya beyaz ciro olabilir. Kambiyo senedinden doğan tüm
hakları devreden temlik cirosu ile kambiyo senedini alan hamil; temlik, rehin veya tahsil cirosu ile
senedi bir başkasına devredebilir.

Tahsil Cirosu : Senetteki hakkın tahsili amacıyla yapılan ciroya tahsil cirosu denir. Tahsil cirosu ile ciro edilen kimseye poliçe bedelini ciro eden kimse adına tahsil ve buna bağlı tüm işlemleri yapma (ödeme için ibraz, tahsil, protesto çekme, müracaat hakkını kullanma vb.) hakları verilir. Tahsil cirosunda senedin mülkiyeti tahsil cirosuyla senedi devreden cirantada kalır. Senet ise tahsil amacıyla yapılan ciro ile bir başka
kişiye teslim edilmiştir. 

Rehin Cirosu: Senetteki hakkı ciro edilen kimseye rehnetmek amacıyla yapılan ciroya rehin cirosu denir. Rehin cirosu ve teslim ile senedi devralan kimse, senet üzerinde mülkiyeti devralmaz. Bu nedenle rehin
cirosu, sadece tam ciro şeklinde yapılabilir. Ciroda senedin rehin amacıyla ciro edildiğini ifade eden
“rehin” veya “teminat” gibi ibareler bulunmalıdır. 

S

Kambiyo hukukunda aval /avalist kavramı nedir?

Kambiyo senetlerinin vadesinde ödeneceğine ilişkin verilen garantiye “aval” denir. Senedin ödeme
güvenirliğini sağlamak amacıyla senedi devralacakların talep ettiği ek bir güvence beyanıdır. Kambiyo
borcunun ifasını temin amacıyla yapılan kambiyo taahhüdüdür. Aval vererek senet bedelini borçlu ödemediğinde ödemeyi temin eden kişiye “avalist” denir.
Aval, kambiyo senetlerinde imza atarak sorumluluk altına girmiş kişiler lehine verilen bir kefalet olarak da ifade edilebilir. Kural olarak kambiyo senetlerinde sorumluluk altına girmiş olan veya olmayan herkes aval verebilir. 

S

Aval nasıl yapılır?

Aval kambiyo senedi veya alonj üzerine yazılabilir. “Avaldır”, “Mehmet Türk’e kefilim” şeklinde aval verildiğine ilişkin ibare ve aval veren kişinin imzası aval vermek için yeterlidir. Ancak sadece senet üzerine imza atılması ile de aval verilebilir. Kimin lehine avalın verildiği belirtilmediği takdirde düzenleyen lehine aval verilmiş kabul edilir. Aval verenin adı ve soyadı ya da adresinin yazılması zorunlu değildir. Kambiyo senetlerinde senedin ön yüzüne atılan düzenleyenin ve muhatabın (muhatap sadece poliçe ve çekte bulunur) imzaları dışındaki imzalar, aksine bir kayıt bulunmuyorsa düzenleyen lehine verilmiş aval olarak kabul edilir. Ancak senet arkasında aval verileceğinde, bu defa avala ilişkin bir kayıt bulunması gereklidir.
Aksi takdirde senedin arkasına aval niyetiyle atılan imza, beyaz ciro kabul edilir. 

S

Bonoda  ibraz nasıl ve nerede yapılır?

Kambiyo senetlerinde senede bağlanmış borç, götürülecek borç değil, aranacak bir borçtur. Senette hak sahibi olan hamil, senedin borçlusuna gelerek borçluya senedi ibraz etmelidir. Aranılacak borçlarda senette yazılı meblağı borçlunun alacaklıya götürmesi gerekmez, alacaklı bunu senedin
ibrazı karşılığında borçludan talep eder (TTK. m. 708, 755).
Kıymetli evrakın senede bağlı bulunduğu ve içerdiği hakkın senetsiz ileri sürülemeyeceği “ibrazsız ödeme olmaz” kuralı gereği borçlu senedi ibraz etmeden ödeme olmaz. Zira ödeme zamanında senedin kimin elinde bulunduğu, kimin hak sahibi olduğunu bilmesi borçludan beklenemez. Borçlu,  alacaklıyı senet hamil tarafından ödenmek üzere ibraz edildiği zaman öğrenir. Bu sebeple ödemenin hukuken ön şartı, senedin ibraz edilmesidir. Borçlunun temerrüde düşürülmesi ve borcun ödenmemesi hâlinde başvuru haklarının kullanılabilmesi için gerekli olan protestonun çekilebilmesi için de ibraz gereklidir. 

Kambiyo senetlerinde ödeme yeri senet üzerinde belirtilir. Bono ödeme yerinde ibraz edilir (TTK. m.m671/1-e). Senette ödeme yeri yazılmadığı durumlarda alternatif olarak bonoda keşidecinin ad ve soyadının yanındaki yer ödeme yeri kabul edilir. Buradaki yer aynı zamanda borçlunun yerleşim yeri olarak kabul edilir (TTK. m. 777/3). İbraz ödenmek üzere ödeme yerinde kural olarak borçlunun ticaret yerinde, bu yoksa yerleşim yerinde gerçekleştirilir. Bu yerler tam olarak gösterilmemişse, senette hak sahibi olan hamil ödeme için ibraz yerini araştırma yükümlülüğü altındadır. 

S

Bonoda ibraz ne zaman yapılmalıdır?

Bono ödeme günü vade olarak kabul edilir. Vade resmî bir tatil gününe rastlarsa, ödeme
günü tatili takip eden ilk iş günü olur. İbraz, ödeme gününde veya onu takip eden iki iş günü içerisinde yapılır (TTK. m. 708/1). İbraz süresi bononun vade türüne göre değişiklik de  gösterebilir. Görüldüğünde ödenecek vadeli poliçelerde ödeme için ibraz süresi, düzenleme tarihinden itibaren bir yıldır.
Bononun düzenleme yeri ile ödeme yeri arasında takvim farkı bulunduğunda vade ödeme yeri
takvimine göre belirlenir (TTK. m. 707).

S

Bonoda ibrazın sonuçları nelerdir?


İbrazın sonuçları, ibrazın süresinin kaçırılması veya ödemenin yapılmamasına yönelik değerlendirilebilir.
Hak sahibinin ibraz süresini kaçırdığı durumlarda,
• Hamil açısından alacaklı temerrüdü gerçekleşir ve borçlu senet bedelini tevdi hakkına sahip olur (TTK. m 712, m.. 778).
• Hamil, asıl borçlu dışında, başvuru borçlularından talepte bulunma hakkını (müracaat hakkını) kaybeder. Hak sahibinin ödeme için ibraz yapmasına rağmen ödeme yapılmaması hâlinde ise,
• Senet borçlusu temerrüde düşer. Ayrıca hamil gecikme faizi talep edebilir (TTK. 725).
• Müracaat hakkını kullanabilmesi için ibrazın yapılması ve ödeme yapılmaması ön şartı gerçekleşmiş olur. 

S

Bonoda başvuru hakkının kullanılmasının şartları nelerdir?

Kambiyo senetlerinde başvuru hakkının kullanılması maddi ve şekli şartların gerçekleşmesine
bağlıdır.
Başvuru Hakkı Kullanılmasının Maddi Şartı: Senedin Ödenmemesi veya Ödemenin Tehlikeye Düşmesi Başvuru hakkı vadesinde senet ibraz edilmiş olmasına rağmen kambiyo senedinin ödenmemesi hâlinde doğar (TTK.713/1). Kural başvuru hakkının vadede doğmasıdır. Fakat kanun koyucu istisnai hâllerde vadeden önce başvuru hakkının kullanılmasına imkân vermiştir. Bu durumlar kambiyo senedi gereği yapılması gereken ödemenin tehlikeye düştüğü hâllerdir. Bunlar ekonomik durumun kötüleşmesi, poliçe özelinde düzenleyenin iflas ve muhatabın kabul etmeme hâlleridir.
Ekonomik durumun kötüleşmesinden bonoda keşidecinin (poliçede muhatabın) vadesi gelmiş borçlarını ifa yeteneğinden yoksun kalması, ödeme araçlarındaki geçici olmayan eksiklik sebebiyle ifa edilememesi anlaşılır. Bu durum ödemelerin tatili şeklinde değerlendirilir. Borçlunun ödemelerinin tatili söz konusu olmasa dahi kendisine karşı yapılan icra takibinin semeresiz kalması da ödemenin tehlikeye düşmesi  olarak kabul edilmiştir (TTK. m. 713/2-b).
Poliçe vadesi gelmeden senedi düzenleyenin iflası belli hâllerde başvuru sebebi kabul edilebilir. Kambiyo senetlerinden sadece poliçede karşılaşabileceğimiz bir diğer başvuru hakkı kullanılmasının maddi sebebi de poliçeyi tamamen veya kısmen kabul etmemesidir. Poliçede muhatap kabul beyanında bulunduğu takdirde senedin asıl borçlusu olur ve vadede ödeme yükümlülüğü altına girer. Muhatap poliçede kabul için başvurulmasına rağmen kısmen veya tamamen bedeli ödemeyi kabul etmez ise ödemenin tehlikeye düşmesine neden olacağı için başvuru hakkı ortaya çıkar.


Başvuru Hakkı Kullanılmasının Şekli Şartları: İbraz ve Protesto Çekilmesi Başvuru hakkının kullanılması maddi ve şekli şartların varlığına bağlıdır. Senedin ödenmemesi veya ödemenin tehlikeye düşmesi başvuru ile ilgili maddi şarttır. Maddi şart gerçekleştikten sonra başvuru hakkının kullanılabilmesi için şekli şartlar da yerine getirilmelidir. Şekli şartlar ödeme için ibraz ve protestodur. Başvuru hakkının kullanılabilmesi için maddi şartlar gerçekleştikten sonra ayrıca bu durumun tespiti amacıyla şekli şart olarak “protesto” çekilmesi gerekir. Protesto tespitini içeren “protesto belgesi” başvuru hakkı için kanunda belirtilen maddi şartların bulunduğunu belirleyen bir araçtır. Başvuru hakkı kural olarak protesto düzenlemeden kullanılamaz. Protesto düzenlemeye yetkili makam senedin ödeme yeri noterliğidir. Protesto talebini şeklen senetten hak sahibi olan hamil talep etmelidir. Vade öncesinde ödemenin tehlikeye düşmesi hâlinde dahi protesto çekilmelidir. Ödememe protestosu dışında poliçede muhatabın senedi kabul etmemesi durumunda başvuru hakkının kullanılmasında da kabul etmeme protestosu çekilerek başvuru hakkı kullanılacaktır. Kabul etmeme protestosu düzenlendiği takdirde ödememe protestosu düzenlemeye gerek kalmaz. Belirli tarihli, düzenleme tarihinden sonra belli bir tarihli ve görüldükten belli süre sonra ödenecek vadelerde, ödememe protestosu ödeme gününü izleyen iki iş günü mesai saatleri içinde çekilmelidir.
Görüldüğünde vadeli kambiyo senetlerinde ise bir yıllık ibraz süresi içinde ödeme için ibraz edilmelidir. İbraza rağmen ödenmemesi durumunda protesto çekilmelidir. Başvuru hakkının kullanılması amacıyla protesto çekilmesi için öngörülen süreler hak düşürücü niteliktedir. Bu tarihten sonra veya önce düzenlenen protestolar geçersizdir. Ödememe protestosu borçluya (bonoda düzenleyen, poliçede kabul etmiş muhataba) karşı düzenlenir. Poliçe kabul edilmemişse kabul etmeme protestosu düzenleyene karşı düzenlenir. 

S

Bonoda başvuru hakkının kapsamında neler bulunur?

Hamil başvuru hakkı kapsamında, başvuru hakkını kullanabileceği başvuru borçlulardan,
• Senet bedeli ve senette kararlaştırılmış faizi,
• Ödememe sebebiyle işleyecek temerrüd faizini,
• Protesto ve icra masraflarını ve
• Senet bedelinin %03’üne kadar komisyonu talep etme hakkı vardır.
Hamil başvuru hakkını kullandığı ve senet üzerinde imza sahibi olan başvuru borçlularından birine başvurduğunda, başvuru borçlusu ödeme yaptığında, ödeme yapan başvuru borçlusu, başvuru
hakkı kapsamında,
• Hamile ödediği meblağın tamamını,
• Ödeme tarihinden itibaren ödediği tutara işleyen faizi,
• Yaptığı masrafları,
• Senet bedelinin %02’sini aşmamak üzere komisyonu senet üzerinde kendisinden önce taahhüt altına
girmiş başvuru borçlularından talep edebilir. Senedi ödeyen başvuru borçlusunun, başvurabileceği bir başvuru borçlusu bulunduğu sürece başvuru hakkını aynı kapsamda kullanması mümkündür.

S

Bonoda ihbar yükümlülüğünün özelliği nedir?

Kambiyo senedinin ödenmemesi ve başvuru hakkının kazanılması hâlinde, senetle sorumluluk
altına girmiş başvuru borçlularının sorumluluğuna gidilebilir. Başvuru borçlularının sorumluluğuna
gidilebileceğinin haber verilmesi amacıyla ihbar kurumu getirilmiştir. Bu yükümlülük gereği senedin protesto edildiği ihbar edilmelidir. İlk ihbarı yükümlülüğü hamile aittir. Hamil, protestodan itibaren dört iş günü içinde kendi cirantasına ve senedi düzenleyene ihbar etmek zorundadır. İhbarı alan ciranta, kendisinin ve kendisine ihbar edeni belirterek kendinden önce gelen cirantaya ve avalistlerine, ihbarı aldığı günü takip eden iki iş günü içinde ihbar etmekle yükümlüdür. İhbarın yapılmamasından kaynaklanacak zararı ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeyen karşılamalıdır. 

S

Sebepsiz zenginleşme davasının özellikleri nelerdir?

Zaman aşımı nedeniyle veya bonodan doğan hakların korunması için gerekli işlemlerin yapılmasının ihmal edilmesi nedeniyle düzenleyenin veya kabul edenin bonodan doğan yükümlülükler düşmüş olsa bile, bunlar bononun hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalırlar (TTK. m. 732). Sebepsiz zenginleşme davasının açılabilmesi için;
• Kambiyo senedinden doğan hakların kaybedilmiş olması,
• Hamilin malvarlığında bir eksilme gerçekleşmesi,
• Düzenleyenin malvarlığında hamilin zararına bir artış olmalıdır.
Sebepsiz zenginleşme davası bonolarda düzenleyene, poliçelerde ise hem kabul etmiş muhataba hem de düzenleyene karşı açılabilir. Cirantalara karşı sebepsiz zenginleşme davası açılamaz. Sebepsiz zenginleşmeye dayanan dava, bononun zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yılda zamanaşımına uğrar. Davada ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia eden davalı üzerindedir.

S

Kambiyo senetlerinden poliçenin özellikleri nelerdir?

Belirli bir miktar paranın havalesi kaydını içeren, kambiyo senetlerinden biri poliçedir. Senedi düzenleyen keşideci, senet üzerine bedelin lehtara ödenmesi konusunda muhataba bir havale talimatında bulunur.
Muhatap bu senedi kabul ederse senedin asıl borçlusu olur. İktisadi açıdan poliçe bir kredi vasıtası olarak
kullanılmaktadır.

Poliçe ve çekte senedi düzenleyen ve ödeme yapacak olan kişiler farklıdır. Senedi düzenleyen ve havale
talimatı veren kişi düzenleyendir. Senedin alacaklısı lehtardır. Senedin ödenmesi için havale talimatı verilen ve senedi ödemeyi kabul ederse, asıl borçlu konumuna gelen kişi ise muhataptır. Bu boyutuyla poliçede
üçlü bir ilişki vardır.
TTK m. 671-775 arasında poliçeye ilişkin hükümler bulunmaktadır. Ülkemizde poliçe yaygın bir
kullanıma sahip değildir. Bono konusunda anlatılan, ciro, aval, araya girme, başvuru hakkı, alternatif tahsil olanakları, ihbar yükümlülüğü, zamanaşımına ilişkin hükümler poliçe konusunda da niteliği uyduğu
ölçüde geçerlidir. 

S

Poliçede zorunlu, alternatif zorunlu ve ihtiyari kayıtlar nelerdir?

Poliçenin zorunlu unsurları; Poliçe kelimesi, kayıtsız şartsız belirli bir bedelin ödenmesine ilişkin havale kaydı, muhatabın adı, lehtarın adı, düzenleme tarihi ve düzenleyenin imzası poliçenin zorunlu unsurlarıdır. Zorunlu unsurlardan birinin eksikliği kambiyo senedi vasfını ortadan kaldırır. 

Alternatif zorunlu kayıtlar ise senede açıkça yazılmış olmasalar bile başka bir şekilde eksikliklerin
giderildiği kayıtlardır. Düzenleme yeri ve ödeme yeri alternatif zorunlu şekil şartlarıdır. Alternatif zorunlu
kayıtların veya bunların alternatifinin bulunmadığı durumlarda poliçe geçersizdir.

İhtiyari kayıtlar ise istendiğinde senet üzerine yazılabilen ve senedin geçerliliğini etkilemeyen kayıtlardır. Fakat bazı kayıtların ihtiyari şekilde senede eklenmesi mümkün değildir. Senede eklenmesine izin verilmeyen bu kayıtlar senede eklendiği takdirde ya senet yahut eklenen kayıt geçersiz hâle gelir. İhtiyari kayıtlar; Faiz kaydı, olumsuz emre kaydı, adres veya yerleşim yeri kaydı, aval kaydı, aynen ödeme
kaydı, sorumsuzluk kaydı, araya girme kaydı, bedel kaydı, yetki kaydı, teminat kaydı bunlardan bazılarıdır.  

S

Poliçede vade türleri nelerdir?

Poliçede görüldüğünde, görüldüğünden belli süre sonra, belli bir tarihte ve keşide tarihinden belli süre sonra şeklinde dört tür vadeden biri öngörülebilir.

Belirli Tarihli Vade :

Bu vade türünde bononun üzerine vade günü belirli bir tarih şeklinde yazılır. Vadenin belirli bir günü nitelendirmesi yeterlidir.  Poliçeyi düzenleyenin veya poliçe kabule arz edildiğinde muhatabın kabul şerhinde “ödeme yerinde” ödemenin fiilen yapılacağı üçüncü bir kişinin adresini gösterdiği poliçeye “adresli poliçe” denir. Poliçenin düzenlenmesi sırasında düzenleyenin ödeme yeri olarak muhatabın yerleşim yerinden başka bir yeri ödeme yeri olarak gösterdiği poliçe” ikametgahlı/yerleşim yerli” poliçedir. Poliçede vadenin senet metninde gösterilmesi zorunlu değildir. Böyle bir durumda poliçede kanunen görüldüğünde ödenecek vadenin bulunduğu kabul edilir.  ilk günü” şeklinde de yazılabilir. Belirli tarihli vade gün, ay ve yıl olarak kesin şekilde belirlenebilir olmalıdır aksi durum vadenin geçersizliğine neden olur. Doktrinde vade yılının belirtilmemiş olması hâlinde düzenleme tarihinden hareketle vadenin belirlenebileceği kabul edilir. Belirli bir tarihi göstermeyen “sınıfı geçtiğinde”, “narlar kızardığında”, “2020 yazında” şeklindeki vadeler ise geçersizdir. Ancak vade olarak ayın başı, sonu ve ortası şeklinde bir belirleme yapılmışsa bunlar sırasıyla ayın birinci gününü, ayın son gününü ve ayın on beşinci gününü ifade eder (TTK m. 706 (3)).
Keşide Tarihinden Belirli Süre Sonra Vade:
Poliçede senedin düzenlendiği tarihten belli süre sonra ödeneceğinin vade olarak yazılması mümkündür. Bu tür vadelere keşide tarihinden belirli süre sonralı vade denir. “Keşide tarihinden 30 gün sonra”, “20 gün sonra”, “beş ay sonra” ödeyeceğim şeklinde keşidecinin taahhütte bulunduğu
poliçeler buna örnektir. Süre gün, ay veya yıl olarak verilebilir.
Görüldüğünde Ödenecek Vade:
Poliçede belirlenebilecek bir diğer vade görüldüğünde ödenecek vadedir. Poliçede hiç vadeye ilişkin bir husus yazılmadığında veyahut görüldüğünde ödeneceği şeklinde bir ibare konulduğunda, poliçe görüldüğünde ödenecek vadeli kabul edilir. Poliçenin görüldüğünde ödeneceğine ilişkin ibare
“ibrazında”, “görüldüğünde”, “talep edildiği tarihte” ödenmesine ilişkin beyanlar olabilir. Bu vadeye sahip poliçe, ödeme için muhataba ibraz edildiği anda ödenmelidir. Ancak ödeme için ibraz etme tarihi sınırlıdır. Görüldüğünde ödenecek vadeli poliçelerde ibraz süresi, senedin keşide tarihinden itibaren bir yıldır. Bu süre keşideci tarafından uzatılıp kısaltılabilir. Cirantalar ise sadece kısaltabilir. Senedi elinde bulunduran hamil, senedin keşide tarihinden itibaren bir yıllık ödeme için ibraz süresi içinde istediği bir iş günü poliçeyi ödemek üzere ibraz edilebilir. Bu süre içerisinde hamil bonoyu ödenmek üzere ibraz etmediği takdirde, müracaat borçlularına başvurma hakkını kaybeder.
Görüldükten Belirli Süre Sonra Ödenecek Vade:
Poliçe üzerinde, muhatap tarafından senet görüldüğünden belirli bir süre sonra ödeneceği belirtildiği durumlarda söz konusu olur. “Senet görüldükten 90 gün sonra”, “Senet ibraz edildikten 2 ay sonra” ödenecek şeklinde bir kayıt bulunduğunda bu vade söz konusudur. Görüldüğünde vadede olduğu gibi görüldükten belirli süre sonralı vadede senedin düzenlenme anında hangi vadede ödeneceği belirli değildir. Vadenin belirlenebilmesi için öncelikle bir yıllık ibraz süresi içinde senedin muhataba ibraz edilerek gösterilmesi ve sonrasında buna sürenin eklenmesi ile vade bulunur. Senet muhataba ibraz edildiğinde, ibraz tarihi senedin üzerine yazılmalı ve muhatap tarafından imzalanmalıdır. Muhatap “görüldü” yaparak imzalamasına rağmen ibraz tarihini yazmadıysa “tarih protestosu” ile hamil senedin muhatap tarafından görüldüğü tarihi ve belirli süreyi ekleyerek vadeyi belirler. 

S

Poliçede kabul kurumunun işlevi nedir?

Poliçede havaleyi ödemesi için belirtilen kişi muhataptır. Muhatap poliçe düzenlenirken belirtilmesine rağmen ödeme yapma yükümlülüğü altında değildir. Muhatabın poliçede sorumluluk
altına girmesi “kabul” etmesine bağlıdır. Muhatap senedi kabul ettiği takdirde senedin asıl borçlusu
sıfatına sahip olur. Muhatap adına yazılan poliçeyi kabul etmek zorunda değildir. Muhatap kabul
etmediği sürece herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Kabul ile muhatap poliçenin asli sorumlusu hâline gelmektedir.
Kabul isteğe bağlı bir beyandır. Kabul beyanı tek taraflı, soyut bir kambiyo taahhüdüdür. Muhatap bu beyan ve imzası ile senetteki havalenin gereğini yerine getirmeyi taahhüt eder. Muhatabın temsilcisi de kabul beyanında bulunabilir.
Muhatabın, senedin üzerine “kabul”, “ödeyeceğim” şeklindeki kabul beyanı ve muhatabın imzası
kabul şerhini oluşturur. Ancak senedin ön yüzünde muhatabın kabul beyanı yazmadan attığı imzalar
da kabul beyanı olarak kabul edilir. Muhatap imzayı elle ıslak imza şeklinde atmalıdır. Kabul beyanı, kayıtsız ve şartsız bir beyandır. Aksi takdirde kabul geçersiz olur. Bunun istisnası kısmi kabul ve adresli poliçedir. Kısmi kabul geçerlidir. Muhatap bu durumda sadece kabul ettiği kısım için sorumluluk altına girer. Muhatabın kabul aşamasında, ödeme yapacağı adresli poliçe şeklinde göstermesi de mümkündür.
Kabul için poliçenin muhataba ibraz edilmesine “kabule arz” denir. Muhatap, poliçe kabule arz
edildiğinde kabul beyanında bulunarak asıl borçlu sıfatına sahip olabileceği gibi, senetteki havaleyi kabul etmeyebilir. Böyle bir durumda poliçe geçersiz hâle gelmez. Hamil “kabul etmeme protestosu” düzenleyerek senet üzerindeki diğer imza sahibi olan başvuru borçlularına yönelerek ödeme talebinde
bulunabilir.

S

Çekin hukuki niteliği ve çek düzenlemenin şartları nedir?

Çek muhabın banka olduğu kanuni şekil şartlarına tabi nitelikli havale içeren bir kambiyo senedidir. Kambiyo senedi olduğu için kanunen emre yazılıdır. Nama, emre ve hamiline düzenlenebilir.
Çekte üçlü bir ilişki vardır. Çekte, düzenleyen (keşideci), çek düzenleyerek muhataba belirli bir bedeli lehtara ödeme (karşılık ilişkisi) ve aynı zamanda lehtar veya ondan çeki devralan kişi bu bedeli tahsil
etme yetkisi (bedel ilişkisi) bulunmaktadır.
İktisadi açıdan çekin bir kredi işlevi yoktur. İktisadi açıdan çek bir ödeme vasıtasıdır. Çek ibrazında ödenmesi gereken senettir.

Çek Düzenlemenin Şartları:Çek düzenlenebilmesinin belirli şartları vardır. Bu şartlar çekin şekli şartlarına ek şartlar olup çek düzenlenebilmesi için varlığı gerekli şartlardır. Bu şartlar, karşılık ve çek anlaşması şeklinde sıralanabilir.
Karşılık: Düzenleyenin çek düzenleyebilmesi muhatap banka nezdinde emrine tahsis edilmiş bir karşılık
gerektirir. Karşılık, çeki ödemeye yetecek meblağın çekle çalışan hesapta bulunması ve hesap sahibinin
emrine hazır tutulmasıdır. Karşılık, nakit veya banka kredisi şeklinde bulundurulabilir. Kısmi karşılık bulunursa muhatap banka kısmi karşılığı ödeme yükümlülüğü altındadır.
Karşılık çekin zorunlu unsurlarından biri değildir. Muhatap bankada, karşılık bulunmadan düzenlenen çek de geçerlidir (TTK. m. 783/1).
Muhatap nezdinde karşılığı kısmen veya tamamen bulunmayan çeki düzenleyen, çekin karşılıksız kalan bedelinin % 10’unu ödemesinin yanı sıra hamilin bu yüzden uğradığı zararı da tazmin eder
(TTK. m. 783/2).
Çek Anlaşması: 
Düzenleyenin çek düzenleyebilmesi için muhatap banka ile arasında bir çek anlaşması olmalıdır. Çek anlaşması sonrasında muhatap banka müşterisine çek karnesi verir. Çek Kanunu’na göre
çek karnesi ve yaprağı olmadan çek düzenlenmesi mümkün değildir (ÇekK. m. 2/5). Çek anlaşması ile muhatap banka, üzerine keşide edilen çeki ödeme, düzenleyen ve muhatap nezdinde
yeterli karşılığı bulundurma borcu altına girer (ÇekK. m. 3). Bankanın yükümlülüğü çek düzenleyen kişinin muhatapta karşılığın bulunmasına bağlıdır. Banka karşılığın tamamı varsa tamamını, bir kısmı varsa
bu kısmı ödeme yükümlülüğünü altındadır (ÇekK. m. 3/3). 

S

TTK 'ya göre çekin zorunlu, alternatif zorunlu  unsurları nelerdir?

TTK’ye göre çek kelimesi, kayıtsız şartsız belirli bir bedelin ödenmesine ilişkin havale kaydı, muhatap bankanın ticaret unvanı, düzenleme tarihi, karekod, banka tarafından verilen seri numara, düzenleyenin
imzası çekin zorunlu unsurlarındandır. Muhatap banka bu unsurlardan birinin eksik olması hâlinde ödeme yapmayacaktır. 

Çekin alternatifli zorunlu şekil şartları düzenleme yeri ve ödeme yeridir.

Lehtar çekin zorunlu şekil şartlarından biri değildir. Çek hamiline düzenlenecekse “hamiline” kaydı konularak geçerlilik kazanır. Fakat çekin nama veya emre düzenlenebilmesi için lehtar yazılmalıdır.

S

Çek Kanunu’na göre çekte bulunması zorunlu unsurlar nelerdir?

Çek Kanunu’na Göre Çekte Bulunması Zorunlu Olanlar: 
Çek Kanunu’nda çek defterinin her bir yaprağında bulunması zorunlu unsurlar sayılmıştır
(ÇekK. m.2/9).
• Çek hesabının numarası,
• Çek hesabının bulunduğu banka şubesinin adı,
• Çek hesabı sahibi gerçek kişinin adı ve soyadı, tüzel kişinin adı,
• Çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişinin vergi kimlik numarası,
• Çekin basıldığı tarih (Ek: 31/1/2012- 6273/1 md.),
• Çek hesabı sahibi gerçek kişi ise Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası; tüzel kişilerde ise varsa Merkezî Sicil Kayıt Sistemi (MERSİS) numarası (Ek: 15/7/2016- 6728/61 md.),
• Çek hesabı sahibi ile düzenleyenin farklı kişiler olması hâlinde, ayrıca düzenleyenin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası (Ek: 15/7/2016-6728/61 md.),
• Tüzel kişi adına çek düzenleyen kişinin adı ve soyadı düzenlenen çek üzerine açıkça yazılır. Türk Ticaret Kanunu’ndaki unsurları taşıması kaydıyla, düzenlenen çekin bu maddede yer alan koşullara aykırı olması çekin geçerliliğini etkilemez.

S

Çekte ibraz nasıl gerçekleşir? 

 Çek iktisadi anlamda bir ödeme aracıdır. Çekler ödeme yerinde muhatap bankaya ödeme için ibraz edilmelidir. TTK’ye göre çek görüldüğünde ödenir.
Çek Kanunu’na göre ise düzenleme tarihinden önce bankaya ibraz edilen çek, ibraz günü ödenebilir.
Çekin ödeme için ibraz edilebilmesi için, belirli, kısa ve kesin süreler öngörülmüştür. Çekin üzerindeki düzenleme yeri ve ödeme yeri dikkate alınarak üç tür ibraz süresi kabul edilmiştir.
Çek,
• Düzenlendiği yerde ödenecekse 10 günlük,
• Düzenlendiği yerden başka yerde ödenecekse 1 aylık,
• Düzenlendiği yerden başka bir ülkede ödenecekse 1 aylık,
• Düzenlendiği yerden başka kıtadaki ülkede
ödenecekse 3 aylık süre içerisinde bankaya ödeme için ibraz edilmelidir. Avrupa ülkeleri ile Akdeniz’de sahili bulunan ülkeler aynı kıtada kabul edilerek ibraz süresi 1 ay olarak hesaplanmalıdır. İbraz süreleri çekin düzenleme tarihinin ertesi gününden başlar. Aynı ve farklı yer kavramları düzenleme yeri olarak yazılan il veya ilçenin belediye sınırları dikkate alınarak belirlenir.

S

Çekte ödememe durumu nasıl tespit edilir?

Çekin Ödenmediğinin Tespiti :Başvuru hakkının doğması için çek bedelinin
haksız bir şekilde ödenmemesi yeterli değildir. Ayrıca bu ödemenin yapılmadığını tespit ettirmelidir.
Ödemeden kaçınma;
• Protesto,
• Muhatap bankanın beyanı,
• Takas odası beyanı
şekillerinden biri ile tespit edilebilir. Bu tespitle birlikte hamil, çek bedelinin ödenmesi için başvuru
hakkı kapsamında başvuru borçlularına başvurabilir.

S

Çekte başvuru hakkının kapsamında neler bulunur?

Başvuru Hakkının Kapsamı Başvuru hakkını elde eden hamil başvuru borçlularından;
• Çekin ödenmemiş bedelini,
• İbraz tarihinden itibaren işlemiş temerrüt faizini,
• Yaptığı protesto vb. masrafları çek bedelinin % 03’ünü aşmamak üzere komisyonu isteyebilir
• Hamil ayrıca başvuru hakkını başvuru
borçlularından düzenleyenden talep ederse
ayrıca çekin ödenmeyen bedelinin % 10’u
tutarında çek tazminatını talep edebilir. Hamilin başvuru hakkını kullandığı ve çek bedelini tahsil ettiği başvuru borçlusu ise poliçede olduğu kapsamı ile kendisinden önce gelen başvuru borçlusundan başvuru hakkını kullanabilir. Son başvuru borçlusu düzenleyendir.