Ticaret Unvanı, Marka, Haksız Rekabet, Ticari Defterler, Cari Hesap ve Tacir Yardımcıları
Ticaret unvanı nasıl oluşturulur?
Ticaret unvanı;
• Gerçek kişi tacirlerde kısaltılmadan yazılacak ad ve soyadından,
• Kollektif şirketlerde bütün ortakların veya ortaklardan en az birinin adı ve soyadıyla şirketi ve türünü gösteren bir ibareden,
• Komandit şirketlerde komandite ortaklardan en az birinin ad ve soyadıyla şirketi ve türünü gösterecek bir ibareden,
• Anonim şirketlerde işletme konusunu, şirket ve şirket türünü gösteren ibarelerden,
• Limited şirketlerde işletme konusunu, şirket ve şirket türünü gösteren ibarelerden oluşur.
Ticaret unvanının oluşturulmasında geçerli olan gerçeklik ilkesi nedir?
Gerçeklik ilkesi uyarınca ticaret unvanında yer alan ibarelerin gerçeğe aykırı olmaması gerekir. Türk Ticaret Kanunu’nun unvanın teşkilindeki kurallarına kesin bir şekilde bağlı kalmak, ileride gerçekleşecek bazı olaylardan sonra da “gerçeklik ilkesi”ni mutlak suretle uygulamak, ticari hayatta zordur. Bu hususu dikkate alan kanun koyucu bazı hâllerde “gerçeklik ilkesi”ne istisnalar getirmiştir.
Tescilli ticaret unvanının hukuka aykırı şekilde başkası tarafından kullanılması durumunda unvan sahibinin başvurabileceği hukuki yollar nelerdir?
Tescilli ticaret unvanı, kanuna aykırı olarak başkası tarafından kullanılan kimseye bazı haklar tanınmıştır. Ticaret unvanının ticari dürüstlüğe aykırı bir biçimde bir başkası tarafından kullanılması hâlinde
hak sahibi, bunun tespiti için tespit davası açabilir. Ticaret unvanı kanuna aykırı olarak başkası tarafından
kullanılan kimse, bu kullanımın yasaklanmasını mahkemeden isteyebilir. Ticaret unvanı kanuna aykırı
olarak başkası tarafından kullanılan kimse, fail kusurlu olmasa dahi, haksız kullanılan ticaret unvanı tescil
edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini isteyebilir. Hak sahibi, tecavüzün sonucu ortaya çıkan maddi durumun ortadan kaldırılmasını talep edebilir. Ayrıca uğranılan zarar sebebiyle
maddi ve manevi tazminat da alınabilir.
Ticaret unvanı ile işletme adı arasındaki farklar nelerdir?
İşletme adı ile ticaret unvanı aynı kavramlar değildir. İşletme adı, işletme sahibini hedef tutmaksızın,
bir işletmeyi diğer işletmelerden ayırır. Ticaret unvanı ise ticari işletme sahibini, diğer işletme sahiplerinden ayırt etmeye yarar. Ticaret unvanını seçme ve kullanma zorunluluğu bulunmasına rağmen; işletme adı
alma ve kullanma yükümlülüğü yoktur. İşletme adı kullanılması zorunluluğu bulunmamasına rağmen,
kullanılan ticari işletme adının sahipleri tarafından tescil ettirilmesi gerekir
Tescil edilmiş işletme adının hukuka aykırı biçimde başkası tarafından kullanılması durumunda işletme adı sahibinin başvurabileceği hukuki yollar nelerdir?
Tescil edilmiş işletme adı ticari dürüstlüğe aykırı olarak başkası tarafından kullanılan kimse,
ticaret unvanının korunması bakımından söz konusu olan hakları kullanabilir. İşletme adının ticari dürüstlüğe aykırı bir biçimde bir başkası tarafından kullanılması hâlinde hak sahibi, bunun tespiti için tespit davası açabilir. İşletme adı kanuna aykırı olarak başkası tarafından kullanılan kimse, bu kullanımın yasaklanmasını mahkemeden isteyebilir. İşletme adı kanuna aykırı olarak başkası tarafından kullanılan kimse, fail kusurlu olmasa dahi, haksız kullanılan işletme adı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini isteyebilir. Hak sahibi, tecavüzün sonucu ortaya çıkan maddi durumun ortadan kaldırılmasını talep edebilir. Ayrıca uğranılan zarar sebebiyle maddi ve manevi tazminat da alınabilir.
Markanın diğer işletme adı ve ticaret unvanından farkı nedir?
Taciri diğer tacirlerden ayırt etmek için ticaret unvanı, işletmeyi diğer işletmelerden ayırmak için
işletme adı kullanılır. Marka ise temsil ettiği emtianın ve hizmetin belirli bir işletmeye aidiyetini
göstermekten başka, mal ve hizmetleri benzerlerinden ayırt etmeye yarayan bir tanıtma işaretidir. Bu
hâliyle markanın esas fonksiyonu, mal ve hizmetleri aynı işletmede üretilen diğer mal ve hizmetlerden ya
da başka işletmelerde üretilen mal ve hizmetlerden ayırt etmek; buna bağlı olarak da mal ve hizmetlerin hangi işletme tarafından piyasaya sunulduğunu göstermektir.
Markanın unsurları nelerdir?
Bir markadan söz edilebilmesi için:
1- Marka olmaya uygun bir işaretin bulunması,
2- İşaretin tescil ettirilmek istendiği mal veya hizmetlerin belirli olması,
3- Marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması ve
4- Ayırt edici özelliğinin bulunması gerekir.
Markanın ayırt edici olması ne demektir?
Ayırt edicilikte esas olan, bir teşebbüsün mal ve hizmetlerini diğer bir teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırması, marka olarak kullanılan işaretin herhangi bir sebeple diğerinden farklı olmasıdır. Buna göre, sanayide veya ticaret alanında herkes tarafından kullanılan yahut cins bildiren ya da herhangi bir ürünün adı hâline gelmiş olan, ürünü veya ürünün öne çıkan özelliklerini akla getiren, herkes tarafından ürün adı olarak bilinen yahut mevcut bir markayla karıştırılma ihtimali bulunan işaretlerin ayırt edicilik niteliğinin bulunmadığının ve bu sebeple marka olamayacağının kabulü gerekir.
Markanın fonksiyonları nelerdir?
Markanın başlıca dört fonksiyonu bulunmaktadır. Bunlar malın veya hizmetin menşeini (kaynağını)
gösterme fonksiyonu, reklam fonksiyonu, vasıfları garanti fonksiyonu, ayırt etme fonksiyonudur.
Marka kullanılması bakımından Türk hukuk sisteminde geçerli olan ilke hangisidir?
Marka kullanılmasında çeşitli hukuk sistemlerinde kabul edilen serbestî sistemi, mecburi sistem ve karma
sistem olmak üzere başlıca üç sistem bulunmaktadır. Türkiye'de geçerli olan sistem serbesti sistemidir.
Ortak marka nedir?
Ortak marka, üretim veya ticaret veya hizmet işletmelerinden oluşan bir grup tarafından kullanılan işarettir. Ortak marka, gruptaki işletmelerin mal veya hizmetlerini diğer işletmelerin mal veya hizmetlerinden ayırt etmeye yarar. Ortak markalar; gerçek veya tüzel kişilerin yeni bir tüzel kişilik meydana getirmeden, aralarında akdettikleri sözleşme esasları dâhilinde, aynı veya benzeri emtia yahut hizmet için birden çok işletmenin adına kayıtlı, ayrı ayrı kullandıkları markalardır.
Garanti markası nedir?
Garanti markası, marka sahibinin kontrolü altında birçok işletme tarafından o işletmelerin ortak
özelliklerini, üretim usullerini, coğrafi menşelerini ve kalitesini garanti etmeye yarayan işarettir. Garanti markası, garanti markasını kullanmaya yetkili olan işletmelerce üretilen mal ve hizmetleri diğer işletmelerin mal ve hizmetlerinden ayırır.
Tanınmış marka nedir?
6769 sayılı Kanun’da ve Paris Sözleşmesi’nde “Tanınmış Marka”dan bahsedilmesine rağmen, bir
tanımı yapılmamıştır. Paris Sözleşmesi’nin 6’ncı mükerrer birinci maddesinde dolaylı olarak bazı
markaların tanınmış olduğu kabul edilmiş; buna göre, bir markanın tanınmış marka olarak kabul
edilebilmesi için herkesçe bilindiğinin mütalaa edilmesi, bir başka deyişle, markanın, herkes tarafından bilinen bir marka olması gerekmektedir. Tanınmış marka kavramı, Yargıtay içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet (yönelik olma), garanti, kalite, kuvvetli reklâm, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım” olarak
tarif edilmektedir.
Marka tescilinde mutlak red nedenleri ile nispi red nedenleri arasındaki fark nedir?
Marka tescilinde mutlak ret nedenleri, kamu menfaati ve hatta kamu düzenini korumak amacıyla sevk edildiğinden re’sen dikkate alınabilirken; nispi ret nedenlerinde işaret üzerinde hak sahibi olanların menfaatini korumak amaçlandığı için hak sahibi üçüncü şahsın itirazı gerekir.
Kimler marka tescil başvurusunda bulunabilir?
SMK m. 3'e göre:
- Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları,
- Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yerleşim yeri olan veya sınai ya da ticari faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişiler,
- Paris Sözleşmesi veya 15/4/1994 tarihli Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması hükümleri dâhilinde başvuru hakkına sahip kişiler,
- Karşılıklılık ilkesi uyarınca, Türkiye Cumhuriyeti uyruğundaki kişilere sınai mülkiyet hakkı koruması sağlayan devletlerin uyruğundaki kişiler, marka tescil başvurusunda bulunabilirler.
Marka nasıl devredilir?
Bir işletmenin aktif ve pasifleri ile birlikte devri ile mahkeme kararının sonucu olan devir hariç; tescilli bir markanın devri, diğer hukuki işlemlerde olduğu gibi yazılı şekle tabidir. Ancak kanun koyucu marka devir sözleşmelerini diğer hukuki işlemlerden ayırarak, bu sözleşmelerin geçerliliğini noter tarafından onaylanmış şekilde yapılmış olması şartına bağlamıştır.
Tescilli markaya tecavüz halinde hak sahibinin başvurabileceği hukuki yollar nelerdir?
Tescilli markaya tecavüz halinde hak sahibi:
- Fiilin tecavüz olup olmadığının tespitini
- Muhtemel tecavüzün önlenmesini
- Tecavüz fiillerinin durdurulmasını
- Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazminini
- Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde el konulmasını
- El konulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınmasını
- Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere el konulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhasını
- Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait
olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya
özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesini isteyebilir.
Haksız rekabete hakim olan ilkeler nelerdir?
Haksız rekabete hakim olan ilkeler şunlardır:
- Tarafların rakip olma zorunluluğu bulunmamaktadır.
- Aldatıcı hareket veya dürüstlük kuralına aykırı bir davranış mevcut olmalıdır.
- Haksız rekabet fiili ile failin kendisine bir menfaat temin etmesi şart değildir.
- Tazminat davaları hariç, failin kusurlu olup olmadığı aranmaksızın haksız rekabet davaları açılabilecektir.
- Tazminat davaları hariç, haksız rekabete dayalı davaların açılabilmesi için zarara uğrama şartı aranmaz; zarar görme tehlikesinin varlığı yeterlidir.
Haksız rekabet hallerinde açılabilecek davalar ve ileri sürülebilecek talepler hangileridir?
TTK m.56 hükmü gereğince açılabilecek davalar ile ileri sürülebilecek talepler şunlardır:
- Fiilin haksız olup olmadığının tespiti
- Haksız rekabetin önlenmesi
- Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılması, haksız rekabet
yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesi ve tecavüzün
önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve
malların imhası. - Kusur varsa zarar ve ziyanın tazmini (tazminat olarak hâkim, haksız rekabet sonucunda davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığına da karar verebilir).
- Türk Borçlar Kanunu’nun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesi
Ticari defterlerin sahibi lehine kesin delil olmasının şartları nelerdir?
Ticari defterlerin sahibi lehine kesin delil olması için:
- Her iki tarafın da defter tutma yükümlülüğüne tâbi olması
- Ticari defterlerin eksiksiz ve usulüne uygun tutulmuş olması
- Defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yapılmış olması
- Defterlerdeki kayıtların birbirini doğrulaması
- Diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması,
- Defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.