aofsorular.com
HUK211U

Rekabet Hukuku

5. Ünite 28 Soru
S

Devletin Rekabetin Korunması Görevi nasıl yürütülür?

RKHK: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın
167. maddesine göre devlete piyasalarda fiili veya
anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve kartelleşmeyi
önleme görevi verilmiştir. Anayasanın bu hükmüne
dayanılarak 1994 yılında 4054 sayılı Rekabetin
Korunması Hakkında Kanun (RKHK) kabul edilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde mal ve hizmet
piyasalarında faaliyet gösteren ya da bu piyasaları
etkileyen her türlü teşebbüsün aralarında yaptığı rekabeti
engelleyici, bozucu ve kısıtlayıcı anlaşma, uygulama ve
kararlar ile piyasaya hâkim olan teşebbüslerin bu
hâkimiyetlerini kötüye kullanmaları ve rekabeti önemli
ölçüde azaltacak birleşme ve devralma niteliğindeki her
türlü hukuki işlem ve davranışlar, rekabetin korunmasına
yönelik tedbir, tespit, düzenleme ve denetlemeye ilişkin
işlemler RKHK’nın kapsamına girmektedir. Rekabet
Kurumu, RKHK’nın uygulanmasını sağlamak ve
gözetmek üzere kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali
özerkliğe sahip kurumdur. Bu kuruma bağlı olarak
Rekabet Kurulu kurulmuştur. Bu kurul yasaklanan faaliyet
ve hukuki işlemler hakkında araştırma ve soruşturma
yapmak ile görevlidir. Gerekli durumlarda ise tedbir
almak, sorumlular hakkında idari para cezaları uygulamak,
birleşme ve devralma izinleri vermek gibi çok önemli
görevlere sahiplerdir. Yani RKHK’ye göre rekabeti
bozucu, engelleyici veya ortadan kaldırıcı üç ana grup
davranış veya durum vardır. Kanunun amacı mal ve
hizmet piyasalarındaki rekabet engelleyici, bozucu veya
kısıtlayıcı anlaşmalar, karalar ve uygulamaların kötüye
kullanılmasını engellemek. Rekabetin korunmasını
sağlamaktır.

S

Piyasa Kavramı nedir?

Rekabetin korunması hukuki olmanın ötesinde
iktisadi temelleri bulunan bir yaklaşım oluşturduğundan,
temel kavramın “piyasa” olduğu kabul edilmektedir.
Piyasa mal ve hizmet değişiminde fiyatların belirlendiği
alanlardır. Rekabet bu sistem içinde gerçekleşen yarışı
ifade etmektedir. Mal ve hizmet piyasaları, faaliyet alanına
göre: sektör piyasaları, coğrafi alana göre yerel, bölgesel,
ulusal, uluslararası piyasalar, piyasa işleyişine göre: tam
rekabet-eksik rekabet piyasası veya faaliyet alanına göre:
sektör piyasaları gibi sınıflandırmalara gidilebilmektedir.

S

İlgili Coğrafi Pazar nedir?

Teşebbüslerin, mal ve hizmetlerinin arz ve talebi
konusunda faaliyet gösterdikleri, rekabet koşullarının
yeterli derecede homojen olduğu ve özellikle rekabet
koşulları komşu bölgelerden hissedilebilir derecede farklı
olduğu için bu bölgelerden kolayca ayrılabilen bölgelerdir.

S

İlgili Ürün Pazarı nedir?

Tüketicinin gözünde fiyatları, kullanım amaçları
ve nitelikleri bakımından birbiriyle değişebilir veya ikame
edilebilir olarak kabul edilen bütün mal ve hizmetlerden
oluşan pazar olarak tanımlanmaktadır.

S

Teşebbüs Kavramı nedir?

RKHK anlamında teşebbüs piyasada mal veya
hizmet üreten, pazarlayan, satan gerçek ve tüzel kişilerle,
bağımsız karar verebilen ve ekonomik bakımdan bir bütün
teşkil eden birimleri ifade etmektedir (m. 3). Bu tanım
dikkate alındığında teşebbüs kavramının, ticaret
hukukunda temel kavram olarak kullandığımız “ticari
işletme” kavramından farklı olduğu anlaşılmaktadır.
Bunun gerekçesi teşebbüs kavramının iktisadi, ticari
işletme kavramının ise hukuki bir yaklaşımla ortaya
konulmasıdır. Rekabet hukukumuzun dayanağını
oluşturan Avrupa Birliği kurumlarında, teşebbüs iktisadi
faaliyet ve serbest olarak karar verebilme özellikleri
kullanılarak tanımlanmaktadır. Bu nitelikten hareketle
hukukumuzda gelir sağlamayı amaçlamayan, ticari işletme
işletmeyen ve kamu tüzel kişisi olan kuruluşların dahi
teşebbüs olarak kabul edilmeleri ve RKHK kapsamında
kabul edilmeleri mümkün olmaktadır.
Holding ilişkisinde bir araya gelmiş şirketler hukuki
bağımsızlıkları olmasına rağmen ortak bir amaçla hareket
ettiklerinde, şirketin menfaati yerine bütünün menfaatini
korumak için hareket edebilirler. Bu durum ekonomik
birlik anlamına gelir ve tek bir teşebbüs olarak
nitelendirmeyi haklı kılar. Ticaret hukuku anlamında ticari
işletme sayılmayan esnaf işletmelerinin de rekabet hukuku
anlamında teşebbüs olarak kabul edildiği görülmektedir.
Dolayısıyla teşebbüs kavramı ticari işletmeden farklı,
rekabet hukukuna has bir kavramdır.

S

Rekabetin Korunması Hukukunda Sistemsel
Yaklaşımlar nelerdir?

Bu konuda iki farklı sistem yaklaşımı vardır.
1. Niteliği Gereği Yasaklama Sistemi (Per Se
Doktrini): Rekabet hukukunda niteliği gereği
yasaklama sisteminin kabul edilmesi, rekabeti
engelleme, bozmaya veya kısıtlamaya çalışan
anlaşmalar ve piyasada hakim durumun başkaca
herhangi bir inceleme araştırmaya gerek
duyulmaksızın yasaklanması ve engellenmesi
fikrine dayanır.
2. Haklı Sebep Kuralı (Rule Of Reason): Niteliği
gereği yasaklama kuralının alternatifi olan ve
başta pazar yapısı olmak üzere tüm ilgili rekabet
faktörlerinin değerlendirmeye alındığı
yaklaşımdır. Bu yaklaşımın altında, etkinliği ve
rekabeti artırabilecek ancak, bazı durumlarda
rekabet karşıtı etkilere de sahip olabilecek
teşebbüs davranışları değerlendirmeye tabi
tutulmaktadır.

S

Dikey Anlaşma nedir?

Birbirine rakip olmayan, aynı ürün ve hizmetin
üretim, dağıtım ve pazarlama aşamasında bulunan
teşebbüsler arasında, rekabeti ortadan kaldıran
anlaşmalardır. İnceleme konusu anlaşmaların yazılı veya
sözlü şekilde gerçekleştirilmesi arasında herhangi bir fark
bulunmamaktadır. Anlaşmanın varlığı bakımından önemli
olan husus, anlaşmanın tarafı teşebbüsler arasındaki gizli
amaç ve/veya etkisinin piyasadaki rekabeti engelleyici,
bozucu veya kısıtlayıcı nitelikte olup olmadığıdır. Burada
borçlar hukukunda olduğu gibi karşılıklı birbirine uygun
irade açıklamaları ile ortaya çıkan sözleşme sisteminin
ötesinde, tarafların kendilerini bağlı hissettikleri her tür
uzlaşma ve uyuşma söz konusudur.

S

Uyumlu Eylem nedir?

Uyumlu eylemler iki veya daha fazla işletmenin,
ekonomik ve rasyonel gerekçelerle açıklanamayan ve bir
anlaşmaya dayanmayan fakat bilinçli olarak birbirlerine
paralel hale getirilmiş rekabeti sınırlayıcı davranışlar
olarak nitelendirilmektedir. İşletmeler arasında uyumlu
eylemin varlığının kabul edilebilmesi için şu koşullar
aranması gerektiği belirtilmektedir:
• İşletmeler bağımsız davranıştan vazgeçip ortak
işbirliği yönünde davranmalıdır.
• Teşebbüsler arasında bir ilişki kurulmuş
olmalıdır.
• İşletmeler böylece rakiplerin öngörülebilir
davranışlar sergilemesine yol açmalıdır.

S

Teşebbüs Birliklerinin Rekabeti Engelleyen, Bozan ya
da Kısıtlayan Kararlar nelerdir?

Rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama
teşebbüs birlikleri tarafından verilen kararlar yoluyla da
gerçekleştirilebilir. Bu kapsamda teşebbüs birlikleri
teşebbüslerin belirli amaçlara ulaşmak için oluşturduğu
tüzelkişiliği haiz ya da tüzelkişiliği olmayan her türlü
birlikleri ifade etmektedir. Bu kapsamda dernekler,
sendikalar, meslek odaları, kooperatifler sayılabileceği
gibi, teşebbüslerin bir tüzel kişilik oluşturmadan
oluşturdukları yapılar da teşebbüs birliği olarak kabul
edilebilecektir.

S

Fiyatın, Fiyatı Oluşturan Unsurlar veya Alım yahut
Satım Şartları nasıl belirlenir?

Bu yönde anlaşmalar ile taraflar, fiyatı karı en
fazla olacak tarzda arttırma veya anlaşma dışında kalan
rakipleri piyasa dışına itecek şekilde yıkıcı bir biçimde
indirmeyi kararlaştırabilirler. Bunu doğrudan satışa
sundukları ürün fiyatlar üzerinde yapabilecekleri gibi,
hammadde fiyatları üzerinde de yapabilirler.

S

Alıcıların Talep Ettiği Bir Malın ya da Hizmetin Diğer
Bir Mal veya Hizmetin de Alıcı Tarafından Teşhiri Şartına
Bağlanması nasıl gerçekleştirilir?

Yukarıda açıklanan durumdan farklı olarak alıcı
talep etmediği bir ürünü almak zorunda bırakılmamakta
ama başka bir ürün teşhir etmek ve buna ilişkin
maliyetlere katlanmaz zorunda bırakılmaktadır.

S

Muafiyet Kavramı nedir?

Teşebbüsler arasındaki anlaşmalar muafiyet
sistemi altında rekabet kurallarında öngörülen yasaktan
muaf tutulabilmektedir. Bu konuda yetki Rekabet
Kurulu’na verilmiştir. Kurul yasak kapsamına girebilecek
türden anlaşma ve uygulamaları değerlendirerek,
yarattıkları ekonomik/teknolojik gelişme tüketiciye
olumlu yansıyan ve rekabeti önemli ölçüde sınırlayıcı
etkisi bulunmayan ilişkilere muafiyet tanıyabilmektedir.
Rekabet Kurulu Kanunun 5. maddesinde sayılan hallerde
muafiyet tanıma imkânına sahiptir.
Bu haller şunlardır:
1. Malların üretim veya dağıtımı ile hizmetlerin
sunulmasında yeni gelişme ve iyileşmelerin ya da
ekonomik veya teknik gelişmenin sağlanması
2. Tüketicinin bundan yarar sağlaması
3. İlgili piyasanın önemli bir bölümünde rekabetin
ortadan kalkmaması
4. Rekabetin zorunlu olandan fazla sınırlanmaması

S

Hâkim Durumun Kötüye Kullanılması nasıl olur?

RKHK 6. maddesi bir veya birden fazla
teşebbüsün mal veya hizmet piyasasındaki hâkim
durumunu kötüye kullanmasını hukuka aykırı bulmakta ve
yasaklamaktadır. Bulundukları piyasada fiyat, arz miktarı,
gibi ekonomik hususları belirleme gücü bulunan
teşebbüslerin bu güçlerinden kaynaklanan
uygulamalarının rekabeti engelleyici, bozucu veya
kısıtlayıcı hale gelmesinin önüne geçilmeye
çalışılmaktadır.

S

Hâkim Durum nedir?

Hâkim durumun tespitinde, incelenmekte olan
teşebbüslerin pazar payları, bu pazara yeni teşebbüslerin
girişinde engellerin bulunup bulunmadığı, söz konusu
teşebbüslerin belirli bir mal ve hizmetin üretiminden
tüketiciye ulaşmasına kadar geçen aşamalarda etkin olup
olmadığı, ürünün bir başka ürünle ikame edilebilir olup
olmadığı gibi hususlar incelenmektedir.

S

Hâkim Durumun Belirlenmesi nasıl olur ?

Hâkim durumun iki unsuru bir arada barındırdığı,
ilk olarak teşebbüsün ilgili piyasada rekabeti önleyecek
pazar payına sahip olması, ikinci olarak rakip teşebbüsler,
kendi müşterileri, müşterisi olduğu kişiler ve son tüketici
gibi piyasa aktörlerini dikkate almadan, onlardan bağımsız
olarak karar verebilme gücüne sahip olması gerektiği
söylenebilecektir. Doktrinde hâkim durumun geçici nitelik
taşıyamayacağı, bu sebeple devamlılık unsurunun da
aranması gerektiği kabul edilmektedir.

S

Haksız Rekabetin Tanımı nedir?

TTK md. 54’de haksız rekabet şöyle
tanımlanmaktadır: Rakipler arasında veya tedarik edenlerle
müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya
dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile
ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.

S

Önemli Haksız Rekabet Halleri nelerdir?

TTK md. 54’de haksız rekabet genel olarak
tanımlanmış ve soyut kalmıştır. Md. 55’de ise bazı önemli
haksız rekabet halleri sıralanmıştır. Böylelikle hangi
hallerin haksız rekabet teşkil edebileceği md. 55’deki
sayımla somutlaştırılmıştır.

S

Dürüstlük Kuralına Aykırı Reklamlar ve Satış
Yöntemleri İle Diğer Hukuka Aykırı Davranışlar nelerdir?

• Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini,
fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış,
yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla
kötülemek
• Kendisi, ticari işletmesi, işletme işaretleri,
malları, iş ürünleri, faaliyetleri, fiyatları, stokları,
satış kampanyalarının biçimi ve iş ilişkileri
hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda
bulunmak veya aynı yollarla üçüncü kişiyi
rekabette öne geçirmek. Maddede geçen avantaj
sağlama, rekabette öne geçme olarak
nitelendirilir.
• Paye, diploma veya ödül almadığı hâlde bunlara
sahipmişçesine hareket ederek müstesna yeteneğe
malik bulunduğu zannını uyandırmaya çalışmak
veya buna elverişli doğru olmayan meslek adları
ve sembolleri kullanmak
• Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya
işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak.
• Kendisini, mallarını, iş ürünlerini, faaliyetlerini,
fiyatlarını, gerçeğe aykırı, yanıltıcı, rakibini
gereksiz yere kötüleyici veya gereksiz yere onun
tanınmışlığından yararlanacak şekilde; başkaları,
malları, iş ürünleri veya fiyatlarıyla
karşılaştırmak ya da üçüncü kişiyi benzer
yollardan öne geçirmek.
• Müşteriyi ek edimlerle sunumun gerçek değeri
hakkında yanıltmak
• Müşterinin karar verme özgürlüğünü özellikle
saldırgan satış yöntemleri ile sınırlamak
• Malların, iş ürünlerinin veya faaliyetlerin
özelliklerini, miktarını, kullanım amaçlarını,
yararlarını veya tehlikelerini gizlemek ve bu
şekilde müşteriyi yanıltmak

S

Tüketicinin korunmasına ilişkin özellikli haller
nelerdir?

Taksitle satım sözleşmelerine veya buna benzer
hukuki işlemlere ilişkin kamuya yapılan ilanlarda unvanını
açıkça belirtmemek, peşin veya toplam satış fiyatını veya
taksitle satımdan kaynaklanan ek maliyeti Türk Lirası ve
yıllık oranlar üzerinden belirtmemek İşletmesine ilişkin
faaliyetleri çerçevesinde, taksitle satım veya tüketici
kredisi sözleşmeleri sunan veya akdeden ve bu bağlamda
sözleşmenin konusu, fiyatı, ödeme şartları, sözleşme
süresi, müşterinin cayma veya fesih hakkına veya kalan
borcu vadeden önce ödeme hakkına ilişkin eksik veya
yanlış bilgiler içeren sözleşme formülleri kullanmak.

S

Sözleşmeyi İhlale veya Sona Erdirmeye Yöneltmek
nasıl olur?

Müşterilerle kendisinin bizzat sözleşme
yapabilmesi için, onları başkalarıyla yapmış oldukları
sözleşmelere aykırı davranmaya yöneltmek.

Üçüncü kişilerin işçilerine, vekillerine ve diğer yardımcı
kişilerine, hak etmedikleri ve onları işlerinin ifasında
yükümlülüklerine aykırı davranmaya yöneltebilecek
yararlar sağlayarak veya önererek, kendisine veya
başkalarına çıkar sağlamaya çalışmak
İşçileri, vekilleri veya diğer yardımcı kişileri,
işverenlerinin veya müvekkillerinin üretim ve iş sırlarını
ifşa etmeye veya ele geçirmeye yöneltmek
Onunla kendisinin bu tür bir sözleşme yapabilmesi için,
taksitle satış, peşin satış veya tüketici kredisi sözleşmesi
yapmış olan alıcının veya kredi alan kişinin, bu
sözleşmeden caymasına veya peşin satış sözleşmesi
yapmış olan alıcının bu sözleşmeyi feshetmesine
yöneltmek.

S

Başkalarının İş Ürünlerinden Yetkisiz Yararlanma ne
demektir?

Kendisine emanet edilmiş teklif, hesap veya plan
gibi bir iş ürününden yetkisiz yararlanmak.
Üçüncü kişilere ait teklif, hesap veya plan gibi bir iş
ürününden, bunların kendisine yetkisiz olarak tevdi
edilmiş veya sağlanmış olduğunun bilinmesi gerektiği
hâlde, yararlanmak
Kendisinin uygun bir katkısı olmaksızın başkasına ait
pazarlanmaya hazır çalışma ürünlerini teknik çoğaltma
yöntemleriyle devralıp onlardan yararlanmak

S

Üretim ve İş Sırlarını Hukuka Aykırı Olarak İfşa
Etmek nedir?

hukuka aykırı bir şekilde öğrendiği bilgileri ve
üretenin iş sırlarını değerlendiren veya başkalarına
bildiren dürüstlüğe aykırı davranmış olur. Bilgilerden
bizzat yararlanmayan, ancak bunu başkalarına sunan
kişilere ilişkin düzenlemedir.

S

Hukuki Sorumluluk ve Açılabilecek Davalar nelerdir?

Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi,
meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik
menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle
karşılaşabilecek olan kimsenin açabileceği davalar ve ileri
sürebileceği talepler şunlardır (TTK md. 56, f. 1)
• Fiilin haksız olup olmadığının tespiti (tespit
davası)
• Haksız rekabetin men’i (men davası)
• Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun
ortadan kaldırılması (düzeltme davası)
• Maddi ve manevi tazminat davası

S

Haksız Rekabete Dayalı Davalarda Taraflardan
davacı nasıl tanımlanır?

Haksız rekabet davalarını açabilecekler üç
gruptur: Bunlardan ilki rakiptir. Yani haksız rekabet
nedeniyle zarar gören ya da zarar görme tehlikesi altında
bulunan kimseler bahsedilen hukuk davalarını açabilirler
(TTK md. 56, f. 1). Bir diğeri ekonomik menfaatleri zarar
gören ya da zarar görme tehlikesi altında bulunan
müşterilerdir. Eski düzenlemede müşterilerin dava
açabilmesi için zarar görme tehlikesi altında bulunmaları
yeterli değildi. Yeni düzenleme ile müşterilerin zarar
görme tehlikesinin varlığı dahi dava açabilmeleri
bakımından yeterli kabul edilmektedir (TTK md. 56, f. 1).
Ancak müşteriler bakımından yeni kanunla başka bir
sınırlama öngörülmüştür. Buna göre müşteriler araçların
ve malların imhasını isteyemezler (TTK md. 56, f. 2).
Davacı sıfatına sahip üçüncü grup mesleki ve ekonomik
birliklerdir.

S

Haksız Rekabete Dayalı Davalarda Taraflardan davalı
nasıl tanımlanır?

Haksız rekabet davalarının yöneltileceği kişiler
üç gruptur: İlki, haksız rekabet eden kişidir. Haksız
rekabet sayılan davranışlarda bulunan kimselere karşı
bütün haksız rekabet davaları açılabilir. İkincisi
çalıştırandır. Haksız rekabet fiili hizmet veya işlerini
gördükleri esnada müstahdemler veya işçiler tarafından
işlenmiş olursa haksız rekabet davalarından tespit, önleme
ve düzeltme davaları istihdam edenlere karşı da açılabilir
(TTK md. 57, f. 1). Son olarak bir diğer davalı da basın,
yayın kuruluşları ve yöneticileridir. Kanunda haksız fiilin
her türlü basın, yayın, iletişim ve bilişim işletmeleriyle,
ileride gerçekleşecek teknik gelişmeler sonucunda
faaliyete geçecek kuruluşlar aracılığıyla işlenmişse, tespit,
önleme ve eski hale getirme davalarının kural olarak
ancak, basında yayımlanan şeyin, programın; ekranda,
bilişim aracında veya benzeri ortamlarda görüntülenenin;
ses olarak yayımlananın veya herhangi bir şekilde
iletilenin sahipleri ile ilan veren kişiler aleyhine
açılabileceğini ortaya koymaktadır.

S

Hukuki Sorumlulukta Zamanaşımı nasıl olur?

Haksız rekabet nedeniyle açılacak hukuk
davalarını dava açma hakkı olan kişi, bu hakların
doğduğunu öğrendiği andan itibaren bir yıl ve haksız
rekabet oluşturan fiillerin işlenmesinden itibaren üç yıl
içinde açmalıdır.

S

Haksız Rekabet Davalarındaki Hükmün Üçüncü
Şahıslara Etkisi nasıldır?

Haksız rekabet davalarından önleme ve düzeltme
davalarında verilen kararlar, haksız rekabete konu olan
malları doğrudan veya dolayısıyla ondan ticari bir amaçla
elde etmiş olan şahıslar hakkında da icra olunur (TTK md.
56, f. 4). Bu hüküm mahkeme kararlarının yalnızca
davanın taraflarını ilgilendirdiği ve yalnızca onlar
hakkında icra olunabileceği kuralına istisnadır (HMK md.
303).

S

Haksız rekabette Cezai Sorumluluk nasıl oluşur?

Haksız rekabet fiillerinin hangi durumlarda cezai
sorumluluğu gerektirdiği TTK md. 62’de gösterilmiştir.
Buna göre;
a) 55 inci maddede yazılı haksız rekabet fiillerinden
birini kasten işleyenler,
b) Kendi icap ve tekliflerinin rakiplerininkine tercih
edilmesi için kişisel durumu, ürünleri, iş ürünleri,
ticari faaliyeti ve işleri hakkında kasten yanlış
veya yanıltıcı bilgi verenlerdir.
c) Çalışanları, vekilleri veya diğer yardımcı
kimseleri, çalıştıranın veya müvekkillerinin
üretim veya ticaret sırlarını ele geçirmelerini
sağlamak için aldatanlar,
d) Çalıştıranlar veya müvekkillerden, işçilerinin
veya çalışanlarının ya da vekillerinin, işlerini
gördükleri sırada cezayı gerektiren bir haksız
rekabet fiilini işlediklerini öğrenip de bu fiili
önlemeyenler veya gerçeğe aykırı beyanları
düzeltmeyenlerdir.